Hıristiyan Monastisizminin Kuruluşu 41
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010/2, c. 12, sayı: 2
bu dönemde ortaya çıkmasını iki nedene bağlar. Bunların ilki Hz
İsa’nın ikinci gelişini beklemek, ikincisi şeytanın kötülüklerinden
korunma isteğidir.Hannay, ilk etkenin yani Hz İsa’nın ikinci gelişini
beklemenin asketizmi ilk başlarda etkilediğini, asketizme teşvik
ettiğini fakat bunun uzun sürmediğini bu nedenle önemli bir faktör
olmadığını belirtir. İkinci gelişin beklentisi, kilise tarihi boyunca
vurgulanmasına rağmen bu beklentinin ilk dönemlerdeki gibi canlı
kalmaması Hıristiyan asketizminde kalıcı bir etkide bulunmamasına
neden olmuştur.
23
Hannay, konu ile ilgili olarak İncil’den şu bölü-
mü vermektedir:
“Kardeşler,
şunu demek istiyorum, zaman daralmıştır.
Bundan
böyle, karısı olanlar karıları yokmuş gibi, yas tutanlar yas tutmu-
yormuş gibi, sevinenler sevinmiyormuş gibi, mal alanlar malları
yokmuş gibi, dünyadan yararlananlar alabildiğine yararlanmıyor-
muş gibi olsunlar. Çünkü dünyanın şimdiki hali geçicidir.”
Korintliler, 7/29–31
Hannay’a göre monastisizmin ortaya çıkmasında en önemli
etken iblislerin kötülüklerinden korunmak, onların hâkimiyetine
müsait bedenin kötü arzularından kurtulmaktı. Şeytan ve onun etki-
sinde kalmaya neden olacak şeylerden uzaklaşmak ve Tanrı’ya daha
çok bağlanmak isteği şehirlerden uzaklaşmaya neden oldu. Bu du-
rum şehir ve kalabalıkların günahlarla dolu olduğuna inanılmasın-
dan kaynaklanıyordu. Hannay, ilk Hıristiyanlarda İblislere olan
inancın çok güçlü olduğunu söylemektedir. İblisler etkileriyle kötü-
lüklerin yayılmasını, Hıristiyanlığın zarar görmesini istemektedir.
İlk Hıristiyanlara göre dünya ve Roma İmparatorluğu
kelimenin tam
anlamıyla şeytanların eline geçmişti. Bu Hıristiyanların görüşüne
göre; tüm dünya, Roma İmparatoru’ndan en küçük esnafa kadar,
kelimenin tam anlamıyla şeytanlar ve İblislerle doluydu ve hepsi de
Şeytanın etkisinde kalmışlardı Bu şeytanlar, dünya ve aracılığıyla
hareket ederek kendi sahip oldukları ve ilham ettikleri güçlerle Hı-
23
Hannay, s. 31–33.