Davranış Araştırmalarında Kuram, Ölçüm ve Analiz Yöntemi Birlikteliğinin Önemi:
Birey-Örgüt Uyumu Üzerine Ampirik Bir Çalışma
Cilt / Volume 2 Sayı / Issue 1 Nisan / April 2017
27
Hiyerarşik Regresyon Analizleri
Birey-örgüt uyum değişkenlerinin örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisi dört ayrı
model ile tahmin edilmiştir. Sonuçlar, uyum-fark değişkeninin örgütsel özdeşleşme
üzerinde anlamlı ve negatif bir etkisi (b = -0,80, p < 0,01) olduğunu; yani, ideal
örgüt değerleri ile mevcut örgüt değerleri arasındaki fark attıkça özdeşleşmenin
azaldığını göstermektedir. Mutlak fark hesaplamasına dayalı uyum-mutlak fark
değişkeninin ise örgütsel özdeşleşme üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif
bir etkisi (b = 0,79, p < 0,01) olduğu görülmesine rağmen, sadece beş deneğin
idealize ettikleri örgüte dair skorları, mevcut örgüte dair skorlardan düşük oldu-
ğu için, uyum-mutlak fark değişkeninin etkisi bu çalışmada test edilememiştir.
Uyum-korelasyon ve uyum-moleküler değişkenlerinin ise örgütsel özdeşleşme üze-
rinde istatistiki olarak anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmektedir (Tablo 3).
Tablo 3
. Karşılaştırmalı Hiyerarşik Regresyon Analizi Sonuçları: Birey-Örgüt
Uyumunun Örgütsel Özdeşleşme Üzerindeki Etkisi
a
Örgütsel vatandaşlık davranışı için tahmin edilen regresyon modelleri (Tablo
4)
incelendiğinde, uyum-fark skorunun anlamlı ve negatif (
b = -0,55,
p < 0,01);
uyum-mutlak fark skorunun ise anlamlı ve pozitif (b = 0,70, p < 0,01) bir etkiye
Ali Fehmi Ünal | Bilçin Tak Meydan
Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları Dergisi | Journal of Management & Organization Studies
28
sahip olduğu saptanmıştır. Uyum-korelasyon ve uyum-moleküler değişkenleri-
nin ise örgütsel vatandaşlık üzerinde istatistiki olarak anlamlı bir etkiye sahip
oldukları tespit edilememiştir. Örgütsel vatandaşlık davranışı yerine her bir alt
boyutun bağımlı değişken olarak kullanıldığı regresyon analizlerinde yardım ve
sivil erdem boyutları açısından çok benzer sonuçlara ulaşmış; yani, uyum-fark ve
uyum-mutlak fark değişkenlerinin anlamlı etkisi saptanmıştır. Sportmenlik boyu-
tu ile birey-örgüt uyum değişkenleri arasında ise istatiksel olarak anlamlı bir ilişki
saptanmamıştır.
Tablo 4.
Karşılaştırmalı Hiyerarşik Regresyon Analizi Sonuçları: Birey-Örgüt
Uyumunun Örgütsel Vatandaşlık Üzerindeki Etkisi
a
Tartışma
Birinci araştırma, dört farklı yaklaşımla elde edilen uyum değişkenlerinin ampirik
olarak kıyaslanması açısından önemlidir. Daha önce Tablo 1’de de vurgulandığı
gibi birey-örgüt uyumu kavramının ölçülerek değişkenlere dönüştürülmesinde
kullanılan farklı yaklaşımların kendilerine özgü bir takım varsayımları söz konu-
Davranış Araştırmalarında Kuram, Ölçüm ve Analiz Yöntemi Birlikteliğinin Önemi:
Birey-Örgüt Uyumu Üzerine Ampirik Bir Çalışma
Cilt / Volume 2 Sayı / Issue 1 Nisan / April 2017
29
sudur (Guba ve Lincoln, 1994; Gray, 2013). Örneğin, fark yöntemiyle hesapla-
nan uyum skoru için ‘mevcut örgüte dair pozitif yönlü değerlendirmeler, bireyle-
rin ideallerindeki örgüte dair değerlendirmelerden ne kadar düşük olursa – fark,
idealize edilen örgüt lehine artarsa- örgütsel özdeşleşme ve örgütsel vatandaşlık
üzerinde o derecede olumsuz etkide bulunacaktır’ varsayımı geçerlidir (bakınız
Tablo 1). Birinci araştırma bulgularının, fark yöntemiyle hesaplanan birey-örgüt
uyumunun örgütsel özdeşleşme ve örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde negatif
ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermesi, bu varsayımların desteklediğini
anlamına gelmektedir.
Korelasyon yöntemiyle hesaplanan birey-örgüt uyum değişkeni ve moleküler
yaklaşımla ölçülen uyum değişkeninin ise her iki bağımlı değişken üzerinde de
istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin tespit edilmemiş olması, bu yöntemlere
dair varsayımların (bakınız Tablo 1) birey-örgüt uyumu ile örgütsel özdeşleşme ve
örgütsel vatandaşlık davranışı ilişkisi açısından geçerli olmadığını göstermektedir.
Korelasyon ve moleküler uyuma dair sonuçlar değerlendirilirken bu değişkenlerin
nasıl elde edildiği ve aslında neyi ölçtüğünü hatırlamak faydalı olacaktır. Yazında
bireyin örgüte uyumunu kendi zihnindeki boyutlar üzerinden ve önem verdiği
boyutlara daha fazla ağırlık vererek yaptığı molar uyumun daha yakın (‘proxi-
mal’) bir değişken olması sebebiyle tutum ve davranışların tahmin edilmesinde
diğer uyum değişkenlerine göre daha kuvvetli etkiye sahip olduğu ifade edilmek-
tedir (Kristof-Brown ve Billsberry, 2013; Kristof-Brown vd., 2005). Bu çalışmada
moleküler uyum değişkenin hesaplanmasındaki temel fark verinin sadece insan
kaynakları yöneticilerinden elde edilmesidir. Tüm adaylar ayni insan kaynakları
yöneticisi tarafından değerlendirilmiş olmasına rağmen kullanılan dört soruluk
ölçek uyum boyutları içermemekte, genel olarak adayın örgüte uygun olup olma-
dığının iki yönlü değerlendirilmesini içermektedir. Dolayısıyla insan kaynakları
yöneticilerinin dikkate aldıkları uyum boyutları bireylerin zihinlerindeki boyut-
lardan farklılaştığında veya bireylerin daha fazla önem vermediği boyutların etki-
si insan kaynakları yöneticilerin değerlendirmelerine yansımadığında moleküler
uyum değişkeni bireylerin tutum ve davranışlarını tahmin etmede daha etkisiz
kalabilmektedir. Korelasyon yönteminde ise uyum boyutları üzerinden yapılan
değerlendirmeler ile ideal örgüt ve mevcut örgüt kültürüne dair oluşturulan pro-
fillerin arasındaki fark veya yakinlik değil bu profillerin ‘şekil’ benzerliği ölçül-
mektedir (Meglino ve Ravlin, 1998). Yazında kültür boyutlarına verilen önem
arasındaki farklılıkların seyrinin benzerliğinin uyum olçumu ile ayni anlama gel-
mediği ve korelasyon yönteminin değerler arasında sıralama zorunluluğu getiri-