Cilt / Volume sayı / Issue Nisan / April 2017 Sayfa / Pages 5-48



Yüklə 272,28 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/15
tarix06.02.2018
ölçüsü272,28 Kb.
#26025
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15

Ali Fehmi Ünal | Bilçin Tak Meydan

Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları Dergisi | Journal of Management & Organization Studies

40

Sonuç ve Genel Tartışma

Çalışma temel olarak araştırmacının bir yapıyı kavramsallaştırma, hipotez geliş-

tirme, ölçme ve analiz yöntemine ilişkin karar ve tercihlerinin hem çok kritik ve 

hem de kendi içinde tutarlı olması gerektiğini (McGrath, 1981; Özen, 2002) 

göstermektedir Bulgular, seçilen ölçüm ve analiz yönteminin ulaştırdığı sonuçla-

rın ancak bir kuramsal zemin üzerinde anlamlı şekilde yorumlanabileceğine işaret 

etmektedir (Bacharach, 1989; Daft, 1985; Sutton ve Staw, 1995; Weick, 1989). 

Aksi takdirde araştırmacıların yaptıkları tercihler, aslında kuramsal olarak öner-

medikleri bir ilişkiyi test etmeleri ve ortaya çıkan bulguları yanlış yorumlamaları 

gibi sonuçlara yol açabilmektedir. Örneğin, araştırmacı kuramsal olarak ‘birey 

veya örgüt değişkenlerinin her ikisinin de modeldeki bağımlı değişken üzerinde 

pozitif bir etkisi olduğu’ varsayımı ile hareket ediyorsa, bu kuramsal argümanları 

fark veya mutlak fark yaklaşımları ile test etmesi mümkün olmayacaktır. Eğer bu 

yöntemlerle analizlerini yaparsa, ulaştığı sonuçları hatalı olarak yorumlayacak; as-

lında çalışmada test etmediği bir hipotezin desteklendiği veya desteklenmediğine 

karar verecektir.  

Bu çalışmanın kuramsal tartışma bölümünde ‘birey-örgüt uyumu çalışma-

larında araştırmacının bireysel duruşu, neyi merak ettiği, bu merak ettiği ilişki 

örüntüsünü oluşturan değişkenleri nasıl kavramsallaştırdığı, bu meramını cevap-

landırmada hangi ölçüm ve analiz metodolojisi kombinasyonlarını izleyebilece-

ğine ‘ dair bir çerçeve önerilmektedir (Tablo 1). Bu çerçeveden hareketle tasarla-

nan iki araştırmada kullanılan farklı ölçüm ve analiz yaklaşımları bazında uyum 

değişkenlerinin bağımlı değişkenler üzerindeki etkileri karşılaştırılmalı olarak bir 

tablo halinde Ek 1’de (Tablo 8) sunulmuştur. Tablo 8’ de özetlenen bulguların  

birey-örgüt uyumu araştırmalarında, farklı ölçümleme (atomistik, molar ve mole-

küler) ve analiz yöntemleri (korelasyon, fark ve polinomiyal regresyon) kullanıla-

rak aynı deneklerden elde edilen veri setleri üzerinde ulaşılan sonuçların birbiriyle 

örtüşmediğini göstermesi önemlidir. 

Sonuç olarak çalışma, birey-örgüt uyumu yazını özelinde kuram-ölçüm-a-

naliz birlikteliğinin bozulmasının bilimsel araştırma bulgularının kıyaslanabilir-

liğini zorlaştırarak alanda bilgi birikimini engellemesinin muhtemel olduğunu 

(Kuhn, 1962; Pfeffer, 1993), hem önerdiği birey-örgüt uyumuna dair araştırma 

tasarım kombinasyonları çerçevesi ile kuramsal olarak (Tablo 1) ve hem de iki 

ayrı araştırmanın bulgularına dayanarak (Tablo 8) ampirik olarak göstermektedir. 




Davranış Araştırmalarında Kuram, Ölçüm ve Analiz Yöntemi Birlikteliğinin Önemi:  

Birey-Örgüt Uyumu Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Cilt / Volume 2      Sayı / Issue 1      Nisan / April 2017

41

Kısıtlar ve Öneriler

Çalışma temel olarak bilimsel araştırmalarda kuram-ölçüm-analiz birlikteliğinin 

önemini, birey-örgüt uyumuna dair farklı kavramsallaştırma, ölçümleme ve ana-

liz yöntemlerini kullanarak ampirik olarak göstermeyi amaçlamıştır.  Eldeki ve-

riler izin verdiği ölçüde farklı ölçümleme ve analiz teknikleri birlikte kullanılarak 

sonuçlar karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Birinci çalışmada 

hemen hemen tüm katılımcıların mevcut örgüte dair değerlendirmeleri, ideal ör-

güte dair değerlendirmelerinden düşük olduğu için, mutlak fark yöntemine dair 

sonuçlar, fark yöntemiyle elde edilen sonuçlarla çok benzerdir. Ancak bu kısıt 

ikinci çalışmada kullanılan veri setinde aşılmış, fark ve mutlak fark skorlarının 

farklı varsayımlarının test edilmesi mümkün olmuştur. Ayrıca ikinci çalışmada 

kullanılan veri setinde ideal ve mevcut örgüt dair değerlendirmeler iki ayrı değiş-

ken olarak ölçülmüş ve polinomiyal regresyon ile analiz edilerek fark yöntemleri-

nin varsayımlarının test edilmesi mümkün olmuştur.

Çalışmaya dair diğer bir kısıt ise, ikinci çalışmadaki ortak yöntem varyan-

sı ile ilişkilidir. Birinci çalışmada atomistik yaklaşım çerçevesinde örgüt kültür 

profili kıdemli çalışanlardan veri toplanarak oluşturulduğu, moleküler yaklaşım 

çerçevesinde bireye dair değerlendirmeler insan kaynakları yöneticileri tarafından 

yapıldığı ve bağımlı değişkenlere dair veriler ikinci safhada toplandığı için ortak 

yöntem varyansı önemli bir sorun teşkil etmemektedir. Ancak ikinci çalışmada 

molar ve atomistik uyum yaklaşımı çerçevesinde katılımcılar hem birey örgüt 

uyumunu doğrudan değerlendirmişler hem de ideallerindeki örgüt ve mevcut 

örgüt kültürü profillerine dair sorulara cevap vermişlerdir. Katılımcılar aynı an-

ket formunda, eşzamanlı olarak bağımlı değişkenlere dair değerlendirmelerini de 

yaptıkları için ortak yöntem varyansı riski doğmaktadır. Molar yaklaşıma dair 

Harmon Tek Faktör Testi sonuçları, ortak yöntem varyansının sonuçları etkile-

mediğini göstermektedir. İdeal ve mevcut örgüt kültürü değerlendirmeleri için 

kullanılan Örgüt Kültürü Profili Ölçeğinin örgüt kültürüne dair alt boyutlarının/

faktörlerin neler olduğuna işaret etmek gibi bir amacı veya bu ifadelerin tek bir 

örgüt kültürü faktörüne yükleneceğine dair bir varsayımı olmadığı; aksine, 40 

ifade ile örgüt kültürünü kapsamlı şekilde ölçmek üzerine tasarlandığı için  (Cab-

le ve Judge, 1997; O’Reilly vd., 1991) ortak yöntem varyansı hatasına dair test 

bu ölçüm için uygulanamamıştır. Gelecek çalışmaların birey ve örgüt düzeyinde-

ki değişkenler ile bağımlı değişkenlerin ölçümlerini farklı kaynaklardan yaparak 

veya ölçümler arasında uygun zaman aralıkları bırakarak bu problemi aşmaları 

önerilebilir.  



Yüklə 272,28 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə