olarak etkilerini fenotipe (dış görünüş) yansıtırlar. Alel genler üç tane de olabilir. Örnek:
Kan grubu genleri(ör:A,B, O). Genler alel denilen çiftler halinde bulunur.
Alerji: Vücudun savunma sistemine karşı verdiği cevap ya da aşırı duyarlılıktır.
Örnek: Bahar nezlesine karşı olan hassasiyet örnek olarak verilebilir.
Alg: Yosun. Vücutları kök, gövde ve yaprak olarak farklılaşmış, fotosentez
yapan, sularda yaşayan tek hücreli ilkel bitki gruplarına verilen addır.
Algler:
Yosunların gelişme sırasında embriyo teşkil etmeyen ve iletim dokusundan yoksun olan
ve klorofil içeren büyük bitki gruplarından biridir.
Allantoyis Kesesi: 1. Embriyo artık kesesi. Yumurta içindeki metabolik
artıkların depolandığı embriyonik kese. 2. Sürüngen, kuş ve memeli hayvanların
embriyo örtülerinden biridir. Sindirim kanalının son kısmından gelişen ve embriyonik
sidik kesesi ya da koryona giden ve çıkan kan damarlarının kaynağı olan kese.
Allopatrik: Farklı alandaki aynı türler. Türler veya popülasyonların ayrı
coğrafik alanlarda bulunmalarıdır.
Alternat: Almaşlı, almaşlı dizilişte olan. Her nodyumda bir yaprak ve yapraklar
arasında belirli bir açı bulunan yaprak dizilişidir.
Alt glumella: Lemma. Başaktaki meyveyi saran yaprak çeşitlerinden biridir.
Alveol: 1. Akciğer keseleri, akciğer torbaları. Akciğerlerde torba biçiminde
küçük boşluk ya da genişlemiş kısımdır. 2. Akciğerlerde genişlemiş küçük kesecik.
Alveolat: Akciğer keseciği, akciğer torbacığı. Bal peteği gibi oyuklu yüzey
şekilli.
Amebosit (Ameboid): Amipsi yapı. Amip benzeri hücrelerdir.
Amensalizm: Biri ötekinden olumsuz olarak etkilendiği halde ikincisinin birinci
türün bulunmasından etkilenmemesi durumudur.
Amentum: Tırtıl, sarkık başak. Erkek ve dişi çiçekleri tek eşeyli ve genellikle
periantları bulunmayan, ana ekseni eğilme yeteneği olduğundan sarkık duran spika
(başak)
çiçek
durumudur.
Amfitrop: Yatay tohum taslağı, yatay göbek bağı. Tohum taslağının 90 derece
dönerek fonikulusun taslağa yandan bitişmiş gibi göründüğü tohum taslağıdır.
Amilaz: Nişastaz, nişasta enzimi. Nişastayı parçalayarak glikoza çeviren
enzimdir. Tükürükte bulunan haline “Pityalin" adı da verilmektedir.
Amilopektin: Dallanmış nişasta çeşidi, dallı nişasta. Dallanmış yapıda nişasta
çeşididir.
Aminoasit: Protein asidi. Proteinlerin yapı taşıdır. Bir amino asit, amino grubu
(NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) ve radikal grup taşıyan moleküllerdir. Çok
sayıda amino asit birleşerek proteinleri oluşturur.
Amip: Tek hücreli protisttir. Kirli sularla bulaşır.
Amipsi Hareket: Bir hücrenin yalancı ayaklar yoluyla yaptığı harekettir.
Amitotik Bölünme: Ortadan bölünme. Hücrenin boğumlanarak ikiye
bölünmesidir.
Amniyon: Embriyo su kesesi. Sürüngen, kuş ve memeli hayvanların embriyo
örtülerinden biridir. Embriyo etrafında su dolu kesedir.
Amoeboid Hücreler: Farklılaşan hücreler, Şekil değiştiren hücreler. Belirgin bir
şekilde olmayan ve başka hücrelere farklılaşma potansiyeline sahip olan hücrelerdir.
Amplexicaule: Gövdeyi tamamen saran yapı. Sapsız yapraklarda, yaprak
tabanındaki kulakçıkların gövdeyi sarmasıdır.
Anabolizma: Yapım olayları. Enerji depolama, yani hücresel madde yapımını ve
büyümeyi sağlamak üzere basit moleküllerin karmaşık molekülleri oluşturmasına neden
olan kimyasal reaksiyonlardır.
Anaerob: Oksijensiz. Oksijen yokluğunda yaşayabilen herhangi bir organizma.
Anaerobik: Oksijensizle ilgili.
Anaerobik Solunum: Oksijensiz solunum. Oksijen yokluğunda meydana gelen
solunum şeklidir.
Anafaz: Kutuba ayrılma. Mitoz ya da mayoz hücre bölünmesinde metafazı
izleyen ve kromozomların kutuplara doğru çekilmeye başladığı evredir.
Anaflaksis: Uyarıcı tepki. Bağışıklık sisteminin yabancı protein ya da başka
maddelere karşı normalin üstünde aşırı reaksiyonu.
Analog: Farklı kökenli görevdeş. Kökenlerinin benzer olmasına gerek
olmaksızın, aynı görevi gören organlardır. Örnek: Midyedeki ve balıklardaki
solungaçlar.
Anatrop: Ters göbek bağı. Tohum taslağını plasentaya bağlayan sap olan
funikulusa göre 180 derece dönmüş, ters tohum taslağı göbeği.
Androdioik: Erkek-erdişi çiçekli bitki. Bazı bitkiler erkek çiçekli ve bazılarının
erdişi çiçekli olmasıdır.
Androfor: Erkek organlar sapı. Stamenlerin hepsini birden taşıyan saptır.
Androginofor: Erkek-dişi organ sapı. Üzerinde stamenler ve karpeller bulunan
saptır. her ikisini birden, taşıyan sap.
Androjen: Erkeklik hormonu. Testosteron ya da öteki erkek eşey
hormonlarından biri gibi erkek özelliğini veren herhangi bir maddedir.
Andrekeum: Erkek organlar kümesi. Çiçekteki erkek organların hepsine birden
verilen addır.
Andromonoik: Erkek-erdişi çiçekli bitki. Bitkide erkek çiçekler ile beraber
erdişi {hermafrodit) çiçeklerin bulunmasıdır.
Androsporangiyum: Küçük spor oluşturan. Androsporları oluşturan yapıdır.
Anemi: Kansızlık. Kan eksikliği
Anemofil: Rüzgarla tozlaşan.
Anestezi: Uyuşturmak. Bayıltma. Duyu giderilmesidir.
Anestezik: Uyuşturucu, Bayıltıcı. Örnek: Eter gibi.
Anfetamin: Sinir uyuşturucu madde. Merkezi sinir sisteminde güçlü bir uyarıcı
etkisin olan uyuşturucu maddedir.
Angiospermler: Kapalı tohumlu bitkiler. Gerçek çiçekli trakeofitler, çiçek ve
meyveye sahip, tohumları kapalı bir ovaryum içinde bulunan bitkilerdir.
Angulat: Açı şeklinde. Yaprak kaidesi, yaprak sapında dar açı meydana
getirecek şekilde daralmıştır.
Anhidrobağlar: İki molekül arasında su çıkması yoluyla oluşan bağlardır.
Örneğin, bir molekülden OH, ötekinden H iyonu çıkarak.
Anizogami: Farklı şekilli üreme. Farklı şekil, büyüklük ve yapıdaki gametlerin
birleşimiyle yapılan eşeyli üreme şeklidir.
Annual: Bir yıllık. Yaşam dönemlerini bir yıl içinde tamamlayan bitkilerdir.
Anter: Erkek organ başçığı. Çiçekli bir bitkide erkek organlardan biri, için de
haploid spor ya da polen taneciklerinin oluştuğu polen keselerini içeren stamen kısmıdır.
Anteridyum: Sperm organı. Çiçeksiz bitkilerde spermlerin oluştuğu erkek
organdır.
Anteriyör: Ön, ön tarafta bulunan.
Anterozoid: Mantar eşey hücresi. Mantarlarda hareketli eşeysel hücredir.
Antiasit: Aside karşı.
Asit
giderici.
Antibadi: Su kontrol merkezi. Böbreklerden suyun geri emilmesini denetleyen
ve hipofizin arka lobundan salgılanan hormondur.
Dostları ilə paylaş: |