Abaksial: Alt yüz-karın yüzü. Uzun eksenin alt yüzü. Gövdeden, merkezden
veya eksenden uzak olan yüzdür. Yaprakların alt yüzleri (hipoksiyal) vb. gibi. Örnek:
Yaprak alt yüzü, bak adaksial, lateral side.
Abdomen: Karın, böceklerde vücudun son bölümüdür.
Abiyogenez: Cansızlardan oluşum görüşü. Canlıların cansız maddelerden
meydana geldiğini savunan görüştür.
Absisyon Tabakası: Yaprak ayırma tabakası, yaprak dökümü tabakası. Yaprak
sapının dip kısmında yer alan, birbiriyle gevşek olarak bağlantılı, ince duvarlı
hücrelerden oluşan özel bir tabakadır. Bu hücre tabakası, yaprağın bağlantısını zayıflatır
ve yaprak dökümüne olanak verir.
Absorbsiyon: Emilim. Bir maddenin enerjiyi veya diğer bir maddeyi emebilme,
soğurma yeteneğidir.
Absorpsiyon Spektrumu: Enerji emilim aralığı. Herhangi bir enerji halinin
içinde geçtiği ortamdan emildiği aralık ya da boyuttur. Örnek: Işığın bir maddeden
geçerken emilen özel dalga boylarının enerji miktarı için bir ölçü. Her molekül kendine
özgü bir absorpsiyon spektrumuna sahiptir.
Acoelomata: Embriyonik tabaka-katman boşluğu. Sölom boşluğuna sahip
olmayan canlılar. Endoderm ve ektoderm arası tamamen mezoderm ile doludur.
Adaksial: Üst yüz-sırt yüzü. Uzun eksenin üst yüzü veya sırt yüzü.bir canlının
veya canlı organının ya da herhangi bir varlığın alt yüzünün karşı boyutundaki yüzüdür.
Örnek: Gövdeye, merkeze veya eksene yakın olan yüzdür. Örnek: Yaprak sırt yüzü
Adaptasyon: 1. Canlı-çevreye uyum özelliği. Bir canlının kendi çevresine
uyması, uyumu gerçekleştiren olaylar, canlının çevresi içinde yaşamasına olanak veren
özelliktir. 2. Canlının yaşama ve üreme şansını artıran çevreye uyumunu sağlayan ve
kalıtsal olan özellikleri.
Adaptif Dallanma: Tür evrimleşmesi. Atadan uyumsal açılım.
Adenin:
Nükleik asitlerin yapılarında bulunan azotlu bir pürin bazıdır. Adenin
yapısına katıldığı bazı moleküller; ATP, ADP, AMP, NAD, NADP vs. Azotlu baz. Bak
T azotlu baz.
Adenovirüsler: DNA’lı uçuk virüsü. Çift zincirli DNA molekülüne sahip
virüslere denir.Boyutları 70 - 80 nm olup hayvanlarda bazı tümörlere neden olur.
Adenozin
Trifosfat
(ATP): Canlı enerjisi. Canlıların doğrudan kullandığı
hücresel enerji molekülüdür. Biyolojik sistemlerdeki enerji iletiminde birinci derecede
önemlidir.
ADH (Antidiüretik Hormon): 1. Su geri emilim hormonu. Böbrek
borucuklarında suyun geri emilmesini denetleyen ve hipofizin arka lobundan salgılanan
hormondur. 2. Alkol yıkan enzimi. Metabolik faaliyetler sonucunda oluşan alkolleri,
keton ve aldehit gruplarına çeviren enzimlerden birisidir.
Adipoz: Yağ dokusu. Yağın depolandığı doku ya da yağdır. Örnek: Fazlalığı
durumunda obezite hastalığı ortaya çıkar.
Adrenal korteks: Böbrek kabuğu.
Adrenalin: Heyecan hormonu. Böbrek üstü hormonu. Böbrek üstü bezinden
salgılanan hormondur.
Adventif
Kök: Ek kök. Normal olmayan bir yerden (gövdeden) çıkan köktür.
Örnek: Yaban mersini bitkileri adventif olarak büyüler.
Aerob organizma: Metabolizmasında oksijen kullanan canlılara verilen addır
(tam tersi "Anaerob").
Aerob: Oksijenli yaşam. Yalnızca oksijen varlığında yaşayabilen.
Aerobik: Havalı, oksijenli. Yalnız moleküler oksijen bulunduğu zaman gelişme
ya da metabolizleme özelliği göstermeye verilen addır.
Aerobik Solunum: Oksijenli solunum. Hücrede yalnız moleküler oksijenin
kullanıldığı bir solunum şeklidir.
Afaziya: Sonradan tanıyamama. Beyin merkezlerinin hastalanması ya da
zedelenmesi sonucu olarak bazı sembolleri (yazı ve söz olarak) tanıyamama durumu.
Aglütinasyon: 1. Yapışarak kümelenme, Antijen-antikor tepkimesi. Bir sıvı
içinde dağınık halde bulunan hücre ya da parçacıkların kümeleşmesidir. 2. Kan
hücrelerinin kümeleşerek pıhtılaşması olayıdır.
Agnata: Çenesiz balıklar. Lampetra sp., Mirine sp. ve bir çok sonu gelmiş türü
içeren omurgalı sınıfı.
Agregat: Kümelenmiş. Herhangi bir canlı organında benzer oluşumların
oluştuğu küme.Tek çiçekten meydana gelmiş, çok sayıdaki yumurtalıklardan oluşan
yalancı meyve. Etlenmiş çiçek tablasında çok sayıda etli meyve bulunmaktadır. Örnek:
Yalancı meyve: Dut
Akaulesent: Gövdesiz. Çiçek saplarının toprak seviyesinden çıktığı gövdesi
olmayan bitkiler için kullanılan
bir
terimdir.
Aken: Kapçık meyve. Kuru, küçük, bir tohumlu ve kendiliğinden açılmayan
meyvelerdir.
Aklamideik: Örtüsüz. Periantı bulunmayan,
Akondroplaziya: Kemik kalıtsal bozukluğu.Yetersiz kemik oluşumuna ve
cüceliğe neden olan kemik gelişim ve olgunlaşmasında kalıtsal bozukluktur.
Akrodrom: Paralel damarlanma. Damarların yaprak ayası tabanından bağımsız
çıkıp uca kadar dallanmadan ve birbirlerine aşağı yukarı paralel olarak bulunmaları.
Akromegali: Şekilsiz, düzensiz büyüme. İskelette kol ve bacaklar, burun, çene,
el ve ayak parmaklarının fazla büyümesi. Hipofiz bezinden büyüme hormonun fazla
salgılanması sonucu oluşabilir.
Akrozom: Sperm başı. Sperm başının ucunda, spermin yumurtaya
girebilmesinisağlamak üzere yumurta örtülerini sindiren hidroliz enzimlerini kapasayan
golgi kompleksinden oluşan bir organel.
Aksiyon Potansiyeli: Eşik değeri. Faaliyette bulunan herhangi bir dokuda bir
kas kasılırken ve salgı yaparken, sinirden impuls geçerken duyarlı bir aygıtla
saptanabilen düşük güçte bir akım.
Akson: Sinir hücresi sapı. Sinir uyartılarını ve sinir merkezinden verilen
uyartıları sinir hücresinden ileriye taşımaya yarayan sinir hücresinin en belirgin
uzantısıdır.
Aktin: Kasılma protein. Kasta bulunan bir proteindir. Miyozinle birlikte kasın,
kasılma ve gevşemesini sağlar.
Aktinomorf: Işınsal, yıldızsı. İkiden fazla simetri ekseni bulunan ve birbirine
benzeyen bölümlere ayrılabilen yapı.
Aktivatör: Aktifleştiren. Aktif hale getirendir.
Akuleat:
Yüzeyi sivrili; kaidesi kalın, kısa, sert, ucu sivri yapılarla kaplı olan.
Akuminat:
Sivrilmiş uçlu. Uç kısma doğru aniden daralarak sivrilmiş olan
yapılara verilen addır.
Akut: 1. Ani olan. Aniden meydan gelen (Akut apantisit gibi). 2. Sivri veya
keskin uçlu. Yaprak ayasının uç kısmında sivri olması.
Aldehit: Susuz alkol. Yapısında –CHO gurubu bulunduran organik maddelerdir.
Aldosteron: Sodyum-klor geri emilim hormonu. Böbrek üstü bezinin kabuk
bölgesinden salgılanan hormondur. Böbreğin idrar tüpçüklerinden sodyum ve klor
iyonlarının gen emilmesini arttırır.
Alel: Tamamlayıcı gen. Homolog kromozomların karşılıklı lokuslarında yer alan
ve aynı karakter ve karakterlere tesir eden genlere alel gen denir. Alel genler ya ikisi de
baskın (ör: AA) veya ikisi de çekinik (ör: aa) ya da biri baskın biri çekinik (ör:Aa)
Dostları ilə paylaş: |