Bakteri: Monera aleminde yer alan zarla çevrili gerçek ve belirgin çekirdeği ve
organelleri bulunmayan prokaryotik yapıdaki en ilkel tek hücreli canlı.
Bakteri
Toksinleri: Bakteri zehirleri. Bakteriler tarafından oluşturulan
toksinlerdir.
Bakterisidal: Bakteri öldüren. Bakterilerin ölümüne sebep olan.
Bakterisit: Bakteri öldüren kimyasal maddelerin genel adı. Bakteri üzerindeki
etki konsantrasyon ve süreye bağlıdır. Ayrıca bakınız; bakteriyostatik.
Bakteriüri: Bakterili idrar. İdrarda bakteri bulunması.
Bakteriyofaj: 1. Bakteri yiyen virüstür. Bakterileri enfekte eden virüstür.
Enfeksiyon spesifiktir. 2. Bakteri hücresine giren ve öldürebilen virüstür. Örnek: Fajlar
her yerde mevcutturlar ve bakterilerin yaşadığı ortamlarda, örneğin toprakta veya
hayvan bağırsaklarında bulunabilirler. Faj ve diğer virüslerin en yoğun doğal
kaynaklarından biri deniz suyudur.
Bakteriyoloji: Bakteri bilimi. Mikrobiyolojinin bakterilerle ilgilenen dalıdır.
Bakteriyosin: Bazı bakteriler tarafından oluşturulan ve diğer bakteriler üzerinde
olumsuz etki yapan antibiyotik benzeri maddelerdir.
Bakteriyostatik: Bakteri gelişimi durduran. Bakterilerin gelişmesini durduran
kimyasalların genel adı. Bakteri üzerindeki etki konsantrasyon ve süreye bağlıdır.
Ayrıca bakınız; bakterisit.
Bakteroit: 1. Uzun süre meristamatik bölge olarak kalan ve içi bakteri ile dolu
olan nodüller. 2. Biyolojik azot fiksasyonu yeteneğinde olan ve baklagil kökünde
görülen Rhizobium nodülü.
Balsam: Sıklıkla odunsu bitkilerden elde edilen reçine ve bu reçinelerden
yapılan ilaçtır.
Barofil: Yüksek basıncı seven canlılar. Yüksek hidrostatik basınçta optimum
gelişme gösteren mikroorganizmalardır.
Barotolerant: Normal hidrostatik basınçta optimum gelişmekle beraber, yüksek
basıncı tolere edebilen mikroorganizmalardır.
Basidiomycetes: Şapkalı mantarların bulunduğu mantar sınıfıdır.
Basil: Çomak bakteri. Çomak şeklindeki bakterilere verilen genel addır. Örnek:
Koli
basili.
Basisid Kapsül: Yarılan Kapsül. Kapsülün sap tarafından meyve tepesine doğru
yarılarak açılmasıdır.
Baz: Suda çözündüğü zaman hidroksil iyonu veren bileşiktir. Kırmızı turnusolü
maviye dönüştürür.
Bazal
Plasentasyon: Tabana bağlı göbek-tabandan göbekli. Tohum taslaklarının
tabansal durumda oluşu. Tohum taslakları tek gözlü olan yumurtalığın (ovaryum)
tabanında bulunur.
Bazidiyofor: Karakteristik olarak Basidiomycetes sınıfı üyeleri tarafından
bazidyum içinde oluşturulan spordur.
Bazidiyum: Yüksek mantarların topuz biçiminde olan ve spor üreten organıdır.
Bazik Fuksin: Doku boyası. Doku kesitlerinin ve bakterilerin gram
boyanmasında kullanılan bir boyadır.
Bazofil: Baz seven. Bazik boyalara karşı bir çekimi olan.
Bazofil Lökosit: B akyuvar, loplu akyuvar . Sitoplazmasında bazofil granül ve
S şeklinde loplu bir çekirdek bulunması ile diğer kan hücrelerinden ayırt edilen, kanda
düşük oranda bulunan bir akyuvar tipidir.
Bentik: Deniz ve tatlı sularda dip ya da taban bölgesine ilişkin.Su dibi
Bentos: Göl ya da denizin dip fauna ve florasının üyelerine verilen addır.
Beta Hemoliz: Kan parçalanma alanı. Kanlı agarda koloniler etrafında tamamen
renksiz bir alan oluşması ile meydana gelen hemolizdir.
Biennial: İki yıllık. Hayat devresini iki yılda tamamlayan bitki. Çoğunlukla
ikinci yılda
çiçek
açar.
Bifid: İki parçalı. İki parçaya ayrılmış
olan.
Bifoliat: İki yaprakcıklı. Yaprak sapının ucunda aynı noktadan çıkmış iki
yaprakcığı olan bileşik
yaprak.
Bifurkat: Çatallı, iki parçaya ayrılmış olan. Çoğunlukla tüyler için kullanılır.
Bigeminat: İkinci derecedeki yaprak sapları ikin yaprakçıklı ve saplı olan
birleşik yaprak.
Bilabiat: İki dudaklı. Kaliks ve korollanın iki ayrı dudağa bölünmüş olmasıdır.
Bilateral: İki yanlı. Ortadan geçen bir eksene göre iki eşit parçaya ayrılmasıdır.
Binomial Nomenklatür: İkili adlandırma. Organizmaları cins ve tür adından
oluşan iki isimle adlandırma sistemidir.
Biotin:
B7
vitamini.
Bipinnat: Çift tüysü bileşik yaprak. Birinci derecedeki yaprakçıkları pinnat,
ikinci tüysü yaprakçıkları basit olan bileşik yapraktır.
Bipolar: İki uçlu veya iki kutuplu olma durumudur.
Bipolar Tomurcuklanma: İki uçlu tomurcuklanma. Mayalarda her iki uçtan
oluşan tomurcuklanma şeklidir.
Birefrigens: Işık kırma özelliği. Bir maddenin çözelti halinde ışığı farklı
konumda değişik olarak kırma özelliğidir.
Biseriat: İki sıralı veya iki serili.
Biserrat: Çift testere dişli.
Bistüri: Laboratuarda kullanılan keskin bıçak.
Bitegmik: İki
entegümentli.
Biternat: Üç yaprakçıklı. Ana yaprak sapının üç sapçığa ayrılması ve her birinin
ucunda üçer yaprakçığı bulunan bileşik yapraktır.
Bivalent: Sentromeri henüz bağlı iki homolog kromozomun kardeş kromatitler
oluşturmak üzere kendilerini eşlemesi sonucu oluşan gruptur.
Biyoessey: Canlı üzerinde deneme, canlı denemesi. Biyolojik etken bir
maddenin etkinliğini, canlı organizma üzerinde göstererek saptamadır.
Biyogenez: canlı olma görüşü. Canlıların kendilerine benzer canlılardan
oluştuğunu açıklayan görüş.
Biyolojik
Oksidasyon: Yükseltgenme. Elektron alma. Mitokondrideki elektron
ileticisi aracılığıyla bir atom ya da molekülden elektron alınması olayıdır.
Biyolüminesens: Işık çıkarılma olayı. Bir hücre ya da hücredeki enzim sistemi
tarafından ışık çıkarılması.
Biyom: Yaşam kuşakları. Yeryüzünün geniş alanlarına yayılmış bitki ve
hayvanların doğal olarak kümelendirilebilecek özellikte olanlarının bulunduğu yaşama
alanlarıdır.
Biyomas: Büyük komünite. Belli bir habitatta bulunan organizmaların toplam
ağırlığıdır.
Biyosfer: Canlı katmanları. Canlıların birbirleriyle ilişkilerinin sürdüğü kayaç,
su ve hava katmanlarından oluşan yeryüzü örtüsü, canlı katmanlarıdır.
Biyoteknoloji: Canlı mikroorganizmalarda enzimler kullanılarak yapılan
endüstriyel uygulamadır.
Biyotik: Canlılığa ait.
Biyotik Çevre: Canlı çevresi. Bir organizmanın diğer organizmalarla olan
ilişkilerinin yer aldığı çevredir.
Biyotik Faktör: Canlı faktörler. Canlı varlıkların hayatını önemli derecede
etkileyen besin faktörü, yırtıcılık, rekabet, parazitlik gibi faktörlerdir.
Dostları ilə paylaş: |