(karboksil) grubunun ayrılması olayıdır.
Dekontaminasyon: Mikroptan arınmış. Zararlı biyolojik maddelerin
uzaklaştırılması, yok edilmesidir. Fiziksel ve kimyasal kirliliğin temizlenmesi için de
kullanılır.
Dekstrin: Çay şekeri cinsinden bir cins şekerdir.
Dekumbent: Yükselici gövde. Yalnız dalların uç kısmı yukarı doğru
yükselmişyerde yatık olarak gelişen
bitkidir.
Dekurrent: Aşağı doğru sarkarak uzayan. Yaprak ayasının gövde üzerine
yapışık olarak aşağı doğru uzamasıdır.
Delaminasyon: Tabaklanma. Blastodermin embriyonik geli şimi sırasında, üstte
ektoderm ve altta endoderme ayrılmasıdır.
Delesyon: DNA baz kaybı. Bir tip kromozom mutasyonu sonucunda DNA daki
bir bazın yada bazların yok olması halidir.
Deltat: Eşkenar üçgen biçiminde. Yaprak sapı üçgeninin tabanının ortasında
bulunur.
Denatürasyon: Protein yapı değişimi. Primer yapısını bozmadan bir protein,
nükleik asit ya da bir başka makromolekülün fiziksel özelliklerinin ve üç boyutlu
yapısının değişimidir.
Dendrit: Kısa sinir uzantısı. Sinir hücresinin kısa olan uzantısı. Bir sinir
impulsunu hücresel gövde boyunca ileten tipik biçimde dallı sinir lifidir.
Dendroid: Dallanmış tüy. Ağaç dalı biçiminde dallanmış tüy.
Dendroloji: Ağaç bilimi. Botaniğin ağaç özelliğindeki bitkilerini inceleyen ve
araştıran bilim dalıdır.
Dengeli
polimorfizm: Dengeli döl karışımı. Ayrı ve zıt seçme baskısı ile
sağlanan heterozigot ve homozigot karışımıdır.
Denitrifikasyon: 1. Amonyak azotlaşması, nitratlaşma. Amonyağın serbest
azota çevrilmesidir. 2. Nitrat iyonunun bakteri faaliyeti ile canlılar için kullanılamaz
şekli olan moleküler azota indirgenmesi olayıdır.
Dentat: Dişli. İri ve keskin olan dişlerin eksenleri yaprağa dikey durumdadır.
Dentikulat: Küçük dişli. Dentat ile aynı biçimde olup daha küçük olan diştir.
Dentin: Diş ana tabakası. Kollajen ve kalsiyum tuzlarından oluşan, diş ya da pul
yapısında bulunabilen sert maddedir.
Dentisid kapsula: Dişli kapsül. Açılma kapsülün uç kısmındaki dişlerin
birleştikleri
yerde
olur.
Deoksiribonükleik asit (DNA): Gen asiti, yönetici asit. Canlılardaki yönetici
moleküldür.
Deoksiribonükleotid: Gen / Yönetici asiti yapıtaşı. DNA'nın yapıtaşı olan
molekül.
Deoksiriboz: Yönetici asit şekeri. C5H10O4 bileşiminde olan ve DNA'nın yapı
birimlerinden biri olan şeker. Genel adı pentoz olan monosakkarit.
Deplazmoliz: Tekrar su alma. Plazmolize uğramış hücrenin tekrar su alarak eski
haline dönmesidir.
Dermatit: İltihaplı cilt. Cildin iltihaplı durumu.
Dermatofit: Deri hastalığı mantarı. Trichophyton, Microsporum yada
Epidermophyton cinsi üyesi olan ve keratinden besin maddeleri sağlayabilerek, insan ve
hayvanlarda deri, saç ve tırnakları infekte eden mantar türleridir.
Dermis: İç deri. Omurgalı derisinin iç tabakası.
Dermotropik
Virüs: Deri virüsü. Hedef organı deri olan virüs.
Desiduoz: Dökülücü. Kalıcı olmayan, erginleştiğinde dökülen (genellikle yaprak
döken odunlu bitkiler için kullanılır).
Desmosomlar: Hücre arası düğüm. Karşılıklı iki hücre yüzeyinde kesikli olarak
bulunan ve hücreler arası boşluklarla ayrılan düğme biçimindeki plakalardır. Hücreleri
bir arada tutmaya yararlar.
Detoksifikasyon: Anti zehir etki-olay. Bir maddenin zehirli etkisini azaltan
enzimatik olaylardır.
Deuteromyces:
Eşeyli çoğalma aşamaları bugüne kadar saptanamamış olan
Ağırlıklı olarak Ascomycetes ve Basidiomycetes üyelerinin toplandığı yapay bir sınıf.
Fungi imperfecti (gelişmemiş funguslar) olarak da adlandırılırlar. Bu sınıftaki üyelerden
eşeyli çoğalma aşaması saptananlar ilgili sınıflara taşınmaktadır.
Deuterostom: İkinci ağız. Blastoporu arka uçta (ağızdan uzakta) bulunan ve ön
uçta yeniden meydana gelen hayvan.
Deuterostomia: Blastopor, ağız yerine anüsü oluşturur. Ağız daha sonra
şekillenir. Genellikle, enterosöl sölom ve radial segmentasyon ile birlikte anılır.
Dezenfeksiyon: Mikrop öldürme işlemi. İnfeksiyon etmenlerini vücut dışında
olmak üzere kimyasal ve fiziksel yöntemlerle öldürmek, hasara uğratmak ya da sayısını
indirmek. Uygulanan yöntem, kimyasal maddenin cinsi, konsantrasyon ve uygulama
süresi ile infeksiyona neden olan etmenin türü dezenfeksiyon etkinliğinde önemlidir.
Dezenfektan: Mikropları temizleyici, arındırıcı maddeler. Hastalık yapıcı
mikroorganizmaları hasara uğratan ya da öldüren kimyasallardır.
Di: İki.
Diadelfus: Teke tüpsü flamentler. Filamentleri iki grup halinde birleşmiş
andrekeum. Stamenlerin filamentleri bir tüp oluşturacak şekilde birleşmiştir. Grupların
birinde bir tek filament bulunur.
Dialipetali: Taç yapraklarının ayrı olması, eş ani. Apopetal, koripetal. Taç
yaprağı parçalanmış / parçalı.
Dialisepali: Çanak yapraklarının ayrı olması, eş ani. Aposepal korisepal. Çanak
yaprağı parçalanmış / parçalı.
Diandrus: Çift erkek organlı. İki
stamenli.
Diapoz: Böcek uyuşuk hayat dönemi. Bir böceğin hayat devresinde inaktif
olduğu evredir.
Diastol: Kalp gevşemesi. Yürek kaslarının, özellikle ventrikül kaslarının
gevşemesidir. Bu sırada lümen kanla dolar, kalp gevşeme durumuna geçer.
Diatom: Kabuksu tek hücreli grubu. Bir fitoplankton grubu.
Didinamus: Uzun çiftler veya kısa çiftler. İki uzun ve iki kısa stamenin meydana
getirdiği erkek organlar topluluğudur.
Diferensiasyon: Farklılaşma. Daha ergin duruma doğru gelişme, daha basit bir
hücreden özelleşmiş bir hücre durumuna değişmedir.
Difiletik: İki kökenliler. İki kökenli sistematik birimler.
Difüzyon: 1. Yoğundan yayılma. Madde hareketi, madde geçişi. Molekül ya da
iyonların, çok yoğun oldukları bir ortamdan, daha az yoğunlukta bulundukları bir
ortama doğru yaptıkları geçiş hareketidir. 2. Maddelerin çok yoğun bulunduğu ortamdan
az yoğun bulunduğu ortama doğru geçişidir.
Digital: Parmaksı, parmak şeklinde. Elsi parçalanmış yaprağa benzer ancak
parçalar daha dar olup tam ışınsı bir şekilde yayılmamıştır.
Digitigrat: Parmakla yürüme. Yalnız parmakları toprağa değen köpek ve kediler
için kullanılan parmaklar üzerinde yürüme hareketidir.
Dihibrit: İki karakter melezi. İki karakter bakımından melez olan bireylere
verilen ad.
Dikasyum: Eş çatalsı. Tepe çiçeğin altındaki çiçek sapları karşılıklı ve aşağı-
yukarı aynı boydadır. Basit dikasyum üç çiçeklidir.
Dostları ilə paylaş: |