86
2. KUR’AN-I KERİM VE KİTAB-I MUKADDES’E GÖRE HZ. DAVUT
ANLATILARININ TUTARLILIK BAĞLAMINDA KARŞILAŞTIRILMASI
2.1. Kur’an-ı Kerim’e Göre Hz. Davut Anlatılarının İç Tutarlılık Meselesi
Kur’an’da Hz. Davut ve diğer kıssalar sistematik bir biçimde anlatılmamıştır.
Kıssalarda detaylı açıklamalar yoktur. Olaylar aktarılırken zaman ve mekân detayına
girilmemiştir. Bunun sebebi ile ilgili şüphesiz çok şey söylenmiştir. Bu hususta şu
açıklamayı dikkate şayan buluyoruz:
“Kur’an kıssalarında olaylar ve sahneler arasında detaylı açıklama
cümlelerinin bulunmaması bunların, insan hayâl ve tasavvuruna havale
edilmesinden kaynaklanmaktadır. Böylece, iki sahne arasındaki fâsıla, bir
önceki sahne ile gelecek sahneler arasında köprü kurmağa imkân
hazırlayarak sahneleri iyice kavramak için hayale fırsat verir.”
370
O halde, kıssalarda anlatılan olaylar ve karakterler arasında var olan bir fasıla,
kıssalarda çelişki ve tutarsızlık olduğu anlamına gelmemelidir. Olaylar ve karakterler
arasındaki alakayı bulmak/kurmak yoğun çaba ve muhakeme gerektirmektedir.
371
Bu iş,
Hz. Davut anlatıları için de geçerlidir. Şimdi Hz. Davut anlatılarındaki bazı irtibat ve
tutarlılıkları bulmaya çalışalım.
Allah (c.c.), Sâd sûresinde Davut’un kendisine yöneldiğini bildirdikten sonra,
arkasından dağları ve kuşları ona boyun eğdirdiğini, ona hükümranlık, hikmet
(nübüvvet), fasl-ı hitap ve demiri eritme mucizesi verdiğini beyan etmiştir.
372
Hz.
Davut’a verilen hükümdarlık, hikmet, fasl-ı hitap ve demiri eritme mucizesinin, Hz.
onun Allah’a yönelmesinin karşılığı olarak takdim edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla
Hz. Davut’un Allah’a yönelme olgusuyla, kendisine verilen hükümdarlık, hikmet, fasl-ı
hitap ve demiri eritme mucizeleri arasında irtibat ve insicam olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca Hz. Davut’a atfedilen “dağların ve kuşların boyun eğmesi”, “fasl-ı hitap” ve
370
Kadir Polater,
“Kur’an ve Kitab-ı Mukaddes Göre Yusuf Kıssası”
Dinbilimleri Akademik Araştırma
Dergisi, VII (2007), sayı: 3, s. 33.
371
“Münasebeti bilmek, ayetler arasında irtibat kurmak tevkifi bir iş değildir. Bu ilim, tefsircinin
içtihadına, K. Kerim’in i’cazından, belağatinin sırlarından, kıymetli beyan yönlerinden aldığı zevke
bağlıdır.” İlhami Günay,
“Kur’an-ı Kerim Sureleri Arasındaki Münasebet” (Yüksek Lisans Tezi) Selçuk
Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1996. s. 22.
372
Sâd, 38/ 17-20.
88
2.2.1. Saul Cincilerle Ruhlara Danışanları Ülkeden Kovduğu Halde Kendisi
Neden Cinci Bir Kadına Danışmıştır?
Samuel öldükten sonra İsrail halkı onu kendi kenti Rama’da toprağa verir. Saul
cinlerle ruhlara danışanları ülkeden kovar.
374
Cinlerle ruhlara danışanları ülkeden kovan
Saul, bu tavrıyla çelişecek şekilde bilakis kendisi cinci bir kadına danışır. Olayın özeti
şudur: Saul, Filistliler’le karşılaşıp Filist ordusunu görünce korkup dehşete kapılır.
Rabbe danıştıysa da Rab ona hiçbir şekilde yanıt vermez. Saul, “bana bir cinci kadın
bulun da varıp ona danışayım” der. Görevliler Eyn-Dor’da bir cinci kadını haber
verirler. Saul kadının yaşadığı yere gider. Cinci kadın kendisine gelenin Saul olduğunu
bilmediği için “Saul’ün cinlerle ruhlara danışanları ülkeden kovduğunu biliyorsun.” der.
Cinci kadın Saul’ün ısrarı üzerine Samuel’in ruhunu çağırır. Saul, Samuel’in ruhuna
şöyle der: “Büyük sıkıntı içerisindeyim. Filistliler bana karşı savaşıyor ve Tanrı da beni
terk etti. Artık bana ne peygamberler aracılığıyla, ne de düşlerle yanıt veriyor. Bu
yüzden, ne yapmam gerektiğini bana bildirmen için seni çağırttım.”
375
Saul, Rab’den
yanıt bulamadığı için cinci bir kadına danışmış olsa da bu onun ilk tavrıyla çelişkiye
düşmesini ortadan kaldırmaz. Bu çelişkinin Kitab-ı Mukaddes’in bizzat kendi çelişkisi
olmadığı, Saul’ün davranışları arasındaki çelişki olduğu gözden kaçmamalıdır. Zira
Kitab-ı Mukaddes, Davut cinci bir kadına danışmakla onun Rabb’be ihanet etmiş
olduğunu ve bundan dolayı Rab’bin onu öldürdüğünü söyler:
“Saul RAB’be ihanet
ettiği için öldü. RAB’bin sözünü yerine getirmedi. Yol göstermesi için RAB’be
danışacağına bir cinciye danıştı. Bu yüzden RAB onu öldürdü. Krallığını da İşay oğlu
Davut’a devretti.”
376
Açıklamalı Kutsal Kitap’ta, Saul’ün bu iki tavrı arasındaki çelişkiyi izah edecek
bir bilgiye rastlamıyoruz. Bilakis Açıklamalı Kutsal Kitap da cinci bir kadına sığınan
Saul’ü şu sözlerle eleştirir: “Çaresizlik içindeki Saul, Musa’nın yasasına uyup
yasakladığı putperest uygulamaya tekrar başvurur.”
377
“Cinlere, falcılara başvurmak
RAB’be itaatsizliktir, isyandır.”
378
374
Kitab-ı Mukaddes, I. Samuel, 28/3.
375
Bkz.
Kitab-ı Mukaddes, I. Samuel, 28/4-15.
376
Kitab-ı Mukaddes, I. Tarihler, 10/13-14.
377
Açıklamalı Kutsal Kitap, I. Samuel, 28/7’nin açıklaması.
378
Açıklamalı Kutsal Kitap, I. Tarihler, 10/13-14’ün açıklaması.