|
See discussions, stats, and author profiles for this publication atAna Dili Olarak Türkçe Ve Temel Dil Becerilerinin Ge-Lişiminde Karşılaşılan Sorunlar65216242 12256MustafaARSLAN
Ana Dili Olarak Türkçe Ve Temel Dil Becerilerinin Ge-Lişiminde Karşılaşılan Sorunlar
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 46, Mayıs 2017, s. 63-77
67
Konuşma
17
9,9
Dinleme-anlama
24
14,0
Hepsi
2
1,2
Toplam
171
100
Tablo 2’de deneklere “
Türkçe dersi denildiğinde aklınıza ilk gelen nedir?”,
şeklinde
yöneltilen soruya %60,8’i dil bilgisi olduğunu ifade etmişlerdir. Geri kalanların %14’ü okuma-
yazma, %9,9’u konuşma ve %14,0’ı dinleme-anlama olarak belirtmişlerdir. Türkçe dersinin
katılımcıların çoğunun zihinlerde uyandırdığı izlenim, dil bilgisi olduğu anlaşılmaktadır. Halbu-
ki dilin dört temel öğesi dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerileridir. Bireyler okul bittik-
ten sonra sosyal yaşamlarında toplumla doğru iletişim kurabilmek için bu becerileri kullanmala-
rı gerekmektedir. Dil bilgisini dilin temel bir becerisi gibi düşünmek zordur. Bir beceriden ziya-
de bilgiye dayanmaktadır. Bu bağlamda dil bilgisi öğretiminde daha ziyade Türk dilinin incelik-
lerinin öne çıkarılması gerekmektedir.
1981 İlköğretim Okulları Programı’na kadar uygulanan programlar, anlama ve anlatma
becerilerini (temel dil becerileri) sistemli olarak ele almamıştır. Türkçe öğretimi ile dil bilgisi
öğretimi de birbirinden ayrı düşünülmüştür. Her ne kadar “Türkçe dersi bir bilim dersi gibi de-
ğil, sanat dersi gibi işlenmelidir” denilmiş ve Türkçe, dersi sanat dersi olarak tanımlanmış ise de
belli bir yöntem önerilmemiştir. 1981 İlköğretim Okulları Programı’na göre ilköğretim birinci
kademede dil bilgisi öğretimi bütün yoğunluğuyla sürdürülmekteydi. Hatta sekiz yıllık temel
eğitime geçiş öncesinde OKS (Orta Öğretim Kurumları Sınavı) beşinci sınıfın sonunda yapıl-
maktaydı ve sınıf öğretmenleri birbirleriyle yarışırcasına çocuklara dil bilgisi kurallarını ezber-
letmeye çalışırlardı. Bu çocukların son nesli şimdi fakültelerin dördüncü sınıfında okuyor. Sor-
duğumuzda dil bilgisi kurallarını hiçbir şey anlamadan ezberlediklerini söylemektedirler. Bugün
birçok eğitimli kişi, birtakım soruları (kim, ne, kimi, neyi, nasıl, niçin) ezberlemeden cümleyi
oluşturan ögeleri birbirinden ayıramamaktadır (Maarif Vekâleti, 1929; akt. Demir ve Yapıcı,
2007:188).
Tablo 3:
Türkçe öğretiminin amacı ne olmalıdır?
Seçenekler
f
(%)
Kararsız
7
4,1
Dil bilgisi kurallarını öğretmek olmalı
13
7,6
Kişiye düşünme, iletişim kurma, yazılı ve sözlü ifade beceri-
si kazandırmalı
145
84,8
Şair-Yazar ve eserlerini öğrenmek olmalı
6
3,5
İmla ve noktalamayı öğretmeli
0
,0
Toplam
171
100
Tablo 3’e bağlı olarak bireyler daha çok konuşma, okuma, yazma ve anlamaya dayalı
ifade becerilerini geliştirecek bir Türkçe dersi istedikleri görülmektedir. Bilgi ve ezberciliğe
dayalı, dilin gerçek hayatta kullanılmayan yönünü öğrenmenin bireylere bir katkısı olmayacağı
|
|
|