Halis Çetin
35
Totalitarizmin toplumu denetlemek için elinde tuttuğu en önemli teknik
iktidar aracı olan bürokrasi; rasyonelite, uzmanlaşma ve bilgi tekelinin kurumsal
olarak işletildiği bir alandır. Bürokrasi totaliter iktidara toplumsal rıza
kazandırarak meşrulaştıran kurumsal bir araçtır. Onu bu denli güçlü kılan şey ise
yine Weber’in ifadesiyle “bilgi tekelini elinde tutması, dışa karşı kapalılık, bir
iktidar aracı olarak kullanılan ‘resmi sır’ kontrolü ve tüm toplumu merkezi bir
şekilde denetleme gücüdür” (Weber, 1993:210). Bu güç ile tüm toplum kontrol
altına alınarak total bir egemenlik dünyası kurulur.
Bürokratik total iktidar toplumun kontrol edilmesi ve düzenlenmesi için
teknokrasi ile eşgüdüm içinde hareket eder. Teknokrasi, siyasal iktidarın tüm
toplumsal ihtiyaçları belirlediği, düzenlediği ve kendisinin çözüm üreterek
toplumu kendisine bağımlı kıldığı bir araçtır. Teknokrasi, teknik işlerin
düzenlenmesi ve bu yönde toplumun organize edilmesi anlamında yine modern
bir buluştur. Totalitarizme sağladığı destek ise, onun aracılığı ile toplumun daha
kolay kontrol altına alınabilme yeteneğinden kaynaklanmaktadır. Teknokrasi
aynı bürokraside olduğu gibi bir uzmanlık ve profesyonellik hiyerarşisidir.
Toplumsal ihtiyaçların belirlenmesinde ve çözümünde hiyerarşik olarak
örgütlenmiş sosyal, siyasal ve ekonomik katmanlardan oluşur. Bu katmanlar
meşruiyetlerini total iktidarın ideolojik ilkelerine olan bağlılıktan ve toplumu
buna göre düzenleme yetkisinden alırlar.
Teknokrasi, siyasal iktidar tarafından, toplumun ihtiyaçlarını belirleme
ve bu ihtiyaçları giderme aracı olarak kullanılmaktadır. Illich’e göre,
profesyonellerin her şeye muktedir olduğuna inanılan teknokrasi, faşizmin yeni
bir versiyonudur. Bu sistemde insanların neye, niçin ihtiyaç duyduklarının
belirlenmesinden tutun da, neyin öğrenileceği, neyin giyileceği, neyin yenileceği,
hangi işin nasıl yapılacağı, hangi şeyin dinleneceğine kadar geniş bir düzenleme
durumudur. Bu durum toplumun siyasal iktidar tarafından tek tipleştirilerek
kontrol edilmesidir. Bu durum, topluma düzen vermenin özel bir tezahüründen
başka bir şey değildir. Bilgi tekelinin, insanların düşüncelerine ve eylemlerine
meşruiyet kazandırmanın, insanlara imtiyaz kazandırmanın, insanları
kimliklendirmenin, yargılama ve cezalandırmanın yapıldığı ve halkın elinde
bulunan siyasal iktidar araçlarının, yasamanın, yürütmenin gasp edilerek halk
üzerinde hükümranlıkta bulunmanın oligarşik bir yapılanmasıdır. Bu iktidar,
halkı aldatarak, gerçek amaçlarını gizleyerek, toplumu etkileyecek mitler
yaratarak ve hepsinden önemlisi kendilerini kutsal bir otorite ile donatarak, her
şeyi kitabına uydurarak oluşmuş bir hiyerarşi içinde halkın toplumsal, siyasal ve
ekonomik mühendislik ile köleleştirildiği bir düzendir (Illich, 1994:17-23). Bu
düzen, tamamen total alan içinde teknolojinin sağlamış olduğu ayrıcalıklı teknik
araçlarla çok daha etkin bir şekilde kurulmaktadır. Teknokrasi, bu yönüyle
teknolojinin üretmiş olduğu araçları rasyonellik ile düzenleyerek totalitarizmin
ve onun meşruiyet ilkesi olan toplumu topyekün kontrol altında tutmanın bir
aracına dönüşmektedir.
Teknoloji olmadan totalitarizm ve onun ilkelerinin hayatiyet şansı çok
azdır. Bu yüzden, teknoloji gibi onun siyasal iktidar amacına uygun
düzenlenmesi olan teknokrasi de modern bir olgu olarak total egemenlik iddialı
siyasal iktidarların en önemli aracıdır. Friedrich ve Brzezinski’nin totalitarizm
Totalitarizm: İdeolojik Kökenleri ve Toplumsal İnşa Araçları
36
incelemelerindeki tüm değerlendirmelerin teknoloji ile örtüştürülmesi tesadüfü
değildir. Onlara göre totalitarizmin temelini oluşturan; insan varlığının bütün
hayati taraflarını kapsayan ve toplumda yaşayan herkesin bağlı olduğu resmi bir
doktrin meydana getiren resmi bir ideoloji; bir lider tarafından yönetilen,
ideolojiyle örtüşmüş, onun yayılması için her yola başvuran, hiyerarşik ve
oligarşik olarak düzenlenmiş bürokratik yapının topluma egemen olduğu bir
siyasal iktidar; bu düzene düşman olarak tanımlananlara karşı yıldırıcı bir polis
denetimi ve tüm toplumu gözetleyen ve sindiren gizli istihbarat teşkilatları;
basın, radyo, televizyon, sinema gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak siyasal
iktidarın elinde toplanmış toplumu tam bir denetim ve programlama tekeli;
teknoloji ile güçlendirilmiş silahlı kuvvetlerin tam bir denetim tekeli ve hem
bürokrasi hem de teknokrasi ile rasyonelleştirilerek siyasal iktidarın çıkarları
doğrultusunda merkezileştirilmiş bir ekonomi ve planlama özellikleri teknoloji
ve teknokratik rasyonellik olmadan gerçekleşemez (Fiedrich-Brzezinski,
1964:13-14). Çünkü, toplumu düzenlemek ve denetim altında tutmak için
gereken silahlar, iletişim araçları, izleme teknikleri, insanların davranışlarının
gözetlenmesi, ekonomik raporlama, hesaplama, vergi toplama, propaganda,
eğitim gibi işlevler, teknolojik araçların teknokrasinin düzenlemesi altında
olmadan siyasal iktidarın totaliter uygulamaları toplumu kontrol altında tutamaz
(Fiedrich-Brzezinski, 1964:15-16).
Totalitarizm toplumun ideolojik kontrolünü teknik akıl yardımıyla
sağlar. Teknik, insan üzerindeki yöntemli, bilimsel, hesaplanmış ve hesaplayan
bir iktidardır. Total iktidar, teknoloji aracılığıyla siyasal ve toplumsal sistemi bir
bütün olarak koruma ve genişletme yeteneği ve istekliliği ile toplumu
programlama ve bu programa etkin bir uyumluluk sağlama işlevine dönüşür.
Teknoloji total evrende bireyin özgürsüzlüğünün rasyonelleştirmesini de
sağlamakta ve özerk olmanın, yaşamını kendi kendine belirlemenin ‘teknik’
olanaksızlığını da kanıtlamaktadır. Rasyonellik ile beraber kurulan rasyonel
hiyerarşi de toplumsal hiyerarşiye dönüştürülmektedir. Tüm bunlar ile teknolojik
rasyonellik, siyasal iktidarı korumakta, genişletmekte ve toplumu totaliter bir
şekilde düzenlemeye yol açmaktadır (Habermas, 1993:36-37).
Bürokrasi ve teknokrasi, toplumu büyük bir makineye çevirerek
yönetimin kolay işlemesini ve işlerin belli bir hiyerarşiye bağlı olmasını sağlar.
Toplumun her bir parçası bu makinenin bir organına dönüştürülerek organizmacı
toplum yapısı korunmaya çalışılır. Topluma verilen özgürlükler alanı bu
makinenin alanı ve organizmanın faydası sınırı ile çevrelenmiştir. Bürokrasi, bir
teknik yapı olarak çok yüksek bir verimlilik düzeyine ulaşabilir ki bu anlamda
insanlar üzerinde egemenlik kurup uygulamanın bilinen en ussal aracıdır.
Kesinlik bakımından, süreklilik bakımından, hiyerarşinin katılığı bakımından,
kapsam genişliği bakımından ve güvenirliği bakımından öbür türlerin hepsinden
üstündür. Bu özellikleriyle totaliter iktidar, bürokrasi aracılığıyla, bütün günlük
yaşam kalıplarını kendi meşruiyet kalıplarına uymak üzere
biçimlendirebilmektedir (Weber,1995:327).
Bürokrasi, sadece siyasal ve hukuki düzenlemeler yaparak sistemin
sürekliliğini sağlamaz. Aynı zamanda bir inisiyatif alanı olarak yönetici sınıfın
ekonomik gücünün gelişmesine katkıda bulunur. Bu yöndeki işlevi, iktidarın