Güney yarı kürede subtropikal yüksek basınç alanlarından subpolr alçak basınç alanlarına
doğru yani kuzeybatıdan güneydoğuya doğru sürekli esen batı rüzgârları nedeniyle batı
rüzgârları akıntısı oluşur. Doğuya giden bu akıntı soğuk bir akıntıdır.
Antarktika kıyı akıntısı ise kutup rüzgârlarının etkisiyle oluşmuş bir akıntıdır. Batıya doğru
gider ve soğuktur.
DERS VII
II-Batı Avrupa Kenar Denizleri
Denizler okyanusların kara içlerine doğru sokulmuş olan kısımları sanılsa da oluşum, Alan,
Derinlik, sıcaklık, tuzluluk ve biyolojik özellikler bakımından okyanuslardan farklıdırlar.
Her bir okyanusun kendine bağlı olan kenar denizleri veya çok geniş körfezleri mevcuttur.
Atlas okyanusunun da kuzey kesiminde kendine bağlı bir çok deniz bulunmaktadır.
Avrupanın batı kıyıları önünde bu denizleri görmek mümkündür. Bunların en dikkat çekenleri
Baltık Denizi, Kuzey denizi ve Akdenizdir.
Baltık Denizi
Baltık denizi Avrupanın batı kıyılarında, iç kısımlarına doğru iyice sokulmuş bir denizdir.
Yüzölçümü 413 000 km² dir. En derin noktası 459 m ye erişir.
Baltık denizinin bulunduğu bölge zamanımızdan 15 000 yıl öncesine kadar örtü buzulları
(inlandsis) ile kaplı idi. Buzul örtüsü ortadan kalkınca geniş alanlı aşınma çanaklarında göller
oluştu. Bunlardan biri de Baltık gölü (Ancylus gölü ) idi. Buzlların erimesi deniz seviyesini
östatik olarak yükseltince deniz bu gölü işgal etti ve Baltık denizi (Litorina denizi) oluştu.
Baltık denizi dünyanın tuzluluk oranı en düşük olan denizlerinden biridir. Bunun birkaç
sebebi vardır. Açık denizlerle bağlantısının kısıtlı olması, yüksek enlemlerde bulunması
nedeniyle buharlaşmanın etkisinin zayıf olması, akarsularla beslenmesinin kuvvetli olması bu
durumun başlıca sebepleridir. Denizin bu günkü tuzluluk oranı batı kesiminde %o 15, doğu
kesiminde ise %o 3 civarındadır.
Baltık denizini Kuzey denizine bir boğazlar sistemi bağlar. Bunlar iç boğazlar olan Küçük
Belt-Büyük Belt ve Sund boğazlarıdır. Boğazlar Fyen-Seeland ve Lolland adaları arasındadır.
Günümüzde her boğazın üzerinde köprüler bulunmaktadır. Bu nedenle Karayolu vasıtasıyla
İsveçe geçmek mümkündür. Köprüler yüksek olduğundan deniz trafiği bunların altından
rahatça geçiş yapabilmektedir. Seeland adasındaki Kopenhag ile İsveçin Malmö kenti
arasında bu boğazı geçen 7845 m uzunluğunda bir asma köprü yapılmıştır. (2000 yılında). Bu
köprünün genişliği 23.5 m deniz seviyesinden yüksekliği 57 m dir. Boğazın ortasındaki
peberholm adasına kadar gelen köprü buradan 3 km lik bir denizaltı tüneli ile Kopenhaga
bağlanmaktadır. (sund boğazının en derin yeri 45 m)
Baltık denizini Kuzey denizine bağlayan dış boğazlar ise Kattegat ve Skagerrak bogazlardır.
Küçük ve Büyük Belt boğazları danimarkaya aittir. Sund ve Kattegat boğazları Danimarka ve
İsveç arasında bölüşülmüştür. Skagerrak ise Danimarka, İsveç ve Norveç arasında
bölüşülmüştür.
Baltık denizinin üç büyük körfezi vardır. Bunlar Botni Fin ve Riga Körfezleridir. Baltık
denizine Danimarka, Almanya, Polonya, Rusya, Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya ve
İsveçin kıyısı vardır. Çeşitli devletlere ait büyük limanların bulunduğu Jeopolitik bakımdan
önemli bir denizdir.
Kuzey Denizi (Nordmeer)
Atlantik Okyanusuna geniş bir açılımı olan kenar denizdir. Yüzölçümü 575 000 km², en derin
noktası 725 m dir. Skagerrak boğazındadır. Kuzey denizi genç bir denizdir. Kuaterner
başlarında (pleistosen) bu alan örtü buzulları (inlandsis) ile kaplanmış karasal bir alandı.
Buzullar eriyince zamanımızdan 15.000 yıl kadar önce deniz seviyesi östatik olarak yükseldi
ve bu alanı işgal etti. Böylece buzullarla işlenmiş bir topoğrafya sular altında kaldı. Kuzey
denizinin ortalama derinliği 100 m civarındadır. Tabanı düz, çamur, kum ve çakıllarla
örtülüdür. Eski moren depoları denizaltı tepeleri halindedir. Bunlar sığ kesimleri teşkil
ederler. Bunlara bank adı verilir. Mesela Büyük Britanya adasının doğusunda ”Dogger Bank”
adı verilen bir sığlık bulunur. Burası 13 m derinliktedir. Şiddetli kuzeydoğu ve güneybatı
rüzgarlarına maruz kalan fırtınası çok çalkantılı bir denizdir. Sığ olduğu için dip depoları bu
fırtınalardan etkilenerek denizin bulanık olmasına yol açar. Yüzey suları kışın 6° C, yazın ise
14°C civarındadır. Tuzluluk derecesi %o 35 civarındadır. Okyanusla irtibatı geniş bir alanda
olduğundan med-cezir hareketlerinden etkilenir. Bu nedenle bu denize dökülen akarsuların
ağızlarında huni gibi girintiler (haliçler) bulunur. Bunlar doğal limanlardır. Her bir haliçte
önemli liman şehirleri yeralır. Hamburg, Bremen, Rotterdam ve Londra bunların
başlıcalarıdır.
Kuzeydenizi epikontinental bir denizdir. Güneş ışığı denizin tabanına kadar daima nüfuz eder.
Bu nedenle canlı hayatı çok zengindir. Önemli dünyanın bir balıkçılık alanıdır. Uskumru
(scomber) , morina(clupea) ve ringa (alosa) avlanan balıklar arasında en önemlileridir.
Günümüzde Kuzeydenizinde gerçekleştirilen en önemli ekonomik faaliyetlerden biri de petrol
çıkarımıdır. Bu sığ denizde, yüzen platformlarla deniz tabanına sondaj yapılarak 150 m -3000
m derinlikler arasından yani alt permiyenden miyosene kadar olan katmanlardan petrol ihtiva
etmektedir. Norveç son yıllarda -345 m de zengin yataklar bulmuştur. 2008 yılında üretim
288 milyon tona yükselmiştir.
Kuzeydenizi İngiltere, Norveç, İsveç, Danimarka, Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa
tarafından kıyı durumlarına göre bölüşülmüştür.
DERS VIII
İç Denizler
Denizler okyanuslarla bağlantılı olan su kütleleridir. Bu nedenle bazılarının adı deniz olsa da
büyük su kütleleri bilimsel anlamda deniz olarak kabul edilmemektedirler. (Hazar denizi,
Aral denizi veya gölü, kuzey Amerikadaki Büyük Göller).
Dünya denizleri üç kategori halinde ele alınır. Bunlardan ilki” iç denizler”dir. Bu tip denizler
karaların iç kısımlarına iyice sokulmuş olan denizlerdir.
Akdeniz
Karaların iç kısımlarına doğru sokulmuş tipik bir iç denizdir. Bu deniz Afrika, Avrupa ve
Asya kıtalarının arasında yeralan bir konumdadır. Bu sebeple Avrupa dillerinde ara deniz
veya orta deniz anlamına gelir (Mittelmeer, Mediterranean, Bahr ül Ebyaz).Yüzölçümü 2
960 000 km² dir.
Akdenizin oluşumu okyanusların oluşumları gibi yerkabuğu hareketleri ile ilgilidir Köken
itibariyle Thetys jeosenklinalinin bir kalıntısıdır. Bilindiği gibi bu jeosenklinal paleozoikte
Gondwana ve Laurasia eski karaları arasında bulunuyor ve doğu batı doğrultusunda binlerce
kilometre uzanıyordu. Alp orojenezi meydana gelirken iki levha birbirine doğru hareket etti
(konverjan hareket) , sedimentler kıvrılarak Alp dağları oluştu. Bu jeosenklinal parçalandı, bir
kısmı ortadan kalktı ve geri kalan kısmında bu gün gördüğümüz Akdeniz oluştu (III. Zaman
başları). Halen Afrika ve Avrasya plakalarının birbirine doğru yaklaşımı devam etmektedir.
Afrika levhası Avrasya levhasının altına dalmaktadır. Dalma batma zonu (subduction) Tiren
denizinden başlayarak doğuya doğru Giritin ve Anadolunun güneyinden uzanmaktadır.
Buralar volkanik ve sismik bölgelerdir.(Tiren denizindeki Lipari adaları gibi)
Akdenizin En derin noktası Mo
ra yarımadasının güneydoğusunda Yunan (iyon) denizindedir
(Kalipso çukuru, 5267 m). Akdeniz Cebelitarık Boğazı ile Atlas okyanusuna bağlanır.
Çanakkale boğazı ile de Marmara denizi ile bağlantılıdır. Bu iki doğal bağlantı dışında 1869
yılında inşa edilen Süveyş kanalı ile Kızıldenize ve dolayısıyla Hint Okyanusuna
bağlanmıştır.
Akdeniz kendi içinde bir çok ünitelere ayrılan çok girintili çıkıntılı bir denizdir.
Coğrafyacılar, Appenin yarımadası-Sicilya adası ve Tunus üzerinde geçirilecek bir nazari