Diyanet iŞleri başkanliği yayinlari 1273 Halk Kitapları : 279 Yayın Yönetmeni Dr. Yüksel salman



Yüklə 6,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə44/46
tarix06.05.2018
ölçüsü6,82 Kb.
#42788
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   46

CAMİ VE KİTAP.indd   157
29.09.2016   15:34:20


Camiler ve kütüphaneler! Bu iki bina, büyüklerin 
de hayatında yer alıyor, almalıdır. Ama galiba 
çocukken uğranılan camiler, küçükken gidilen 
kütüphaneler hayatımıza yerleşip kalıyor. Ben 
camileri ve kütüphaneleri çok seviyorum. 
Çünkü bize hem insanlığımızı hem de 
Müslümanlığımızı hatırlatıyor. 
CAMİ VE KİTAP.indd   158
29.09.2016   15:34:20


159
Mehmet Nuri Yardım 
Yazar
Cami ve Kütüphane
İ
nsanoğlunun zaman zaman hayatta yorulduktan sonra 
sığındığı yerlerden biri de çocukluk çağlarıdır. Orada 
kaygılardan azade, üzüntülerden uzak, telaşsız, çocuksu bir 
şölen yaşarız. Hangimiz çocukluğumuzu mutlulukla, huzur-
la hatırlamayız ki? Kim bilir belki de olgunlaşan insanoğluna 
Allah’ın  bir  lütfudur  çocuksu  hülyalar,  masum  rüyalar  ve 
bütünüyle çocukluk hâtıraları…
Bizim edebiyatımızda da çocukluk hatıraları çok geniş yer 
tutar.  Neredeyse  çocukluğundan  bahsetmeyen,  o  mutluluk 
devrini büyük bir saadet hissiyle anmayan şair ve yazarımız 
yok gibidir. Ziya Paşa’dan Ahmet Midhat Efendi’ye, Hüseyin 
Rahmi’den Mehmed Âkif’e, Yahya Kemal’den Necip Fazıl’a, 
Arif Nihat Asya’dan Sezai Karakoç’a kadar belli başlı pek çok 
iyi edibimiz kalemi eline aldığında bir şekilde küçüklüğünden, 
hayatının ilk demlerinden bahseder. Öyle ki bazıları bu konuda 
müstakil eser bile kaleme almıştır. Mesela Muallim Naci. Bilin-
diği gibi onun yaklaşık bir asır önce yazılmış olmasına rağmen 
hâlâ zevkle okunan Ömer’in Çocukluğu isimli nefis bir kitabı 
vardır. Orada çocuk iken yaşadığı maceraları tatlı üslubuyla an-
latır ve kitabını zevkle okutur. Bir başka iyi hikâyecimiz Ömer 
Seyfeddin’dir. Onun da “Kaşağı” ve “And” gibi pek çok hikâye-
si, aslında birebir yaşadığı anılardır.
CAMİ VE KİTAP.indd   159
29.09.2016   15:34:20


  CAMİ VE KİTAP  
160
Kalem erbabının küçüklüğünü yazması iyi. Zira böylece 
yetişme çağlarını öğreniyoruz. Aile çevrelerinden haberdar olu-
yoruz. Anne ve babalarını, dede ve ninelerini, ağabeylerini, 
ablalarını, kardeşlerini ve yakın çevrelerini tanıma fırsatı elde 
ediyoruz. Herkesin çocukluk hatıraları güzeldir ama doğrusu 
edebiyatçılarınki çok daha farklı. Ne bileyim, sanki daha bir 
özeniyorlar. Edebî bir eser vücuda getiriyormuş gibi anılarını 
okuyucularıyla paylaşıyorlar. Okula başlayış maceralarını anla-
tıyorlar. Öğretmenlerinden, sınıf arkadaşlarından bahsediyorlar. 
Yakınlarını kaybetmişlerse o hüznü yeniden yaşayarak size de 
aktarıyorlar. Mesela 
Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hâtıraları’nda 
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın annesinin vefatını anlatışı var ki, 
gerçekten yürek parçalayıcı ve duygu yüklüdür. Anne sevgisi, 
kıymeti biraz da bu tür eserlerden öğreniliyor galiba. Kemalet-
tin Tuğcu’yu unutmak mümkün mü? Beş yüz civarında kita-
bın sahibi, acılarla dolu bir çocukluk yaşıyor ve asıl edebiyat 
hayatının temelini bu mahrumiyet oluşturuyor. Tuğcu engelli 
olduğu için evden dışarı çıkmamış, ömrü boyunca yazmıştır. 
Dile kolay 500 civarında masal, hikâye, roman! Bu bir rekor! İyi 
ki edebiyatçılar, şair ve yazarlar bol bol çocukluk dönemlerine 
doğru yolculuk yapmış, o devirlerden unutulmaz hâtıraları bi-
zimle paylaşmışlardır. Çünkü bu sayede zengin bir edebiyat âle-
mine tanık oluyoruz. Benim gibi yazarların çocukluk ve gençlik 
dönemlerine meraklı olanlar da büyük bir nimete kavuşarak 
araştırmalarını yapmakta, çalışmalarını  derinleştirmektedirler.
İlk kitabım 1985’te hazırlamaya başladığım ve bir yıl son-
ra yayımlanan 
Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları kitabıdır. 
Yazarların hayatını araştırırken ilginç sahnelerle karşılaşmıştım. 
Mesela Ömer Seyfeddin’in “İlk Namaz” hikâyesi ilgi çekicidir. 
Bir bakıma çocuğa namazı sevdiren hoş bir metindir. Ders ki-
taplarına alınmalı, bilhassa dinî metinler neşreden dergilerimiz 
bu hikâyeyi göz ardı etmemelidir. Yine Halide Edib’in henüz 
küçücük bir kız iken ailesiyle birlikte Ramazan günleri Fa-
tih’ten Süleymaniye’ye gidişleri, camide dinlediği ve etkilendiği 
CAMİ VE KİTAP.indd   160
29.09.2016   15:34:20


   CAMİ VE KÜTÜPHANE   
161
ilahileri huşu içinde anlatması kalbe dokunan metinlerdendir. 
Eyüp Sultan’a yapılan ziyaretler de çok önemlidir o devirde. 
Eyüp, bildiğimiz gibi yine maneviyat dünyasının âdeta İstan-
bul’daki merkezlerinden. Türbe, cami ve mezarlık 
ziyaretleri 
etraflıca anlatılır. Yüz yıl önceki İstanbul’un sosyal, kültürel ve 
dinî hayatından da kesitler taşır yazılanlar. Eski hayatı merak 
edenler bu tür kitapları kaçırmamalı, bulup okumalıdır.
33 yazarla başlamıştım 
Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatı-
raları’na. Sonra 72 yazara kadar çıktı. Kitabın Milli Eğitim Ba-
kanlığı tarafından tavsiye edilmesi beni sevindirmişti. Bu sayede 
birçok Türkçe ve edebiyat öğretmeni bu kitabı öğrencilerine 
aldırdı, sınıfta bölüm bölüm metinleri okuttu. Öğretmenler de 
öğrenciler de sevdiler 
Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları’nı. 
Çağrı Yayınları’nda en çok sorulan kitabım oldu neredeyse. Son-
ra duyduğuma ve öğrendiğime göre bazı öğrenciler bu kitabın 
etkisinde kalarak onlar da yaşadıklarını yazmaya başladılar. Ho-
calarımız da kaleme sarılıp çocuk iken unutamadıklarını kalıcı 
hâle getirmek istediler. Bu heves ve istekle Nar Yayınları’ndan 
başka kitaplar sökün etti: 
Yazar Olacak Çocuklar, Şair Olacak 
Çocuklar ve 
Romancı Olacak Çocuklar. Bir bakıma çocuklara, 
“Bakın bunca şair, hikâyeci, romancı küçüklükten başlamış 
yazmaya. Başarmışlar. Siz de isterseniz muvaffak olabilirsiniz. 
Öyleyse tez elden yazmaya başlayın.” denildi. Bu kitaplara da 
ilgi oldu. Bir bakıma yazı konusunda meraklılara üç alternatif 
sunuyordu. Çocuklara, “Şair, romancı, hikâyeci veya deneme 
yazarı olabilirsiniz! Tercih sizin.” deniliyordu. Tabii yüzlerce, 
hatta binlerce şair ve yazarın çocukluğunu araştırdığınızda sizde 
de derin ve keyifli bir merak uyanıyor. Siz de çocukluğunuzu 
yazma ihtiyacı hissediyorsunuz. Doğrusu bu çalışmaların bana 
kazandırdığı bir mükâfat oldu, çocukluk yıllarımı yazmak.
Önce doğup büyüdüğüm yerleri, ilk evimizi, sokağımızı, 
mahallemizi, şehrimizi yazdım. Sonra gittiğim okulu, öğret-
menlerimi ve tabii ki sınıf ile okul arkadaşlarımı. Bana büyük 
bir hazine gibi göründü çocukluk yılları. Bayramlar, Ramazan 
CAMİ VE KİTAP.indd   161
29.09.2016   15:34:20


Yüklə 6,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə