Diyanet iŞleri başkanliği yayinlari 1273 Halk Kitapları : 279 Yayın Yönetmeni Dr. Yüksel salman



Yüklə 6,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/46
tarix06.05.2018
ölçüsü6,82 Kb.
#42788
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   46

   SUNUŞ   
9
kurarak medeniyetimize atıfta bulunmak adına “Cami ve Kitap” 
teması belirlenmiştir.
Unutulmamalıdır ki; bizim için kitap iman meselesidir. 
İnanç esaslarımızdan biri de kitaplara imandır. Tevhidin sem-
bolü cami ise, birliğimiz ve dirliğimiz kadar değerlidir. Bu-
gün sözün değeri düşerken, görselliğin egemenliği ve imajın 
yükselişi sürerken maalesef insanımız ile kitap arasına mesafe 
girmiştir. İnancın, ibadetin ve ilmin sacayağına olan ihtiyacı-
mız her zamankinden ziyadedir. İnsanı günübirlik yaşamaya, 
geçici heveslere ve yüzeyselliğe mahkûm eden teknoloji çağı, 
ona kitap sayesinde yetilerini, aklını ve duygularını keşfedebi-
leceğini unutturmuştur. Hâlbuki tarih boyunca insanoğlu, bi-
zatihi kendisini ve bütün olarak evreni kitap üzerinden anlamış 
ve anlamlandırmıştır. Kitap, insanın aklını, ruhunu, kalbini, 
benliğini ve kimliğini inşa etmiştir. Anlam, düşünce ve duygu 
dünyaları arasındaki geçişler, kitap aracılığıyla gerçekleşmiştir. 
Kitabın davetiyle insanoğlu inanmış, ibadetin sırrına varmıştır. 
Ülkemizin ve İslam dünyasının içinden geçtiği en zorlu sü-
reçlerin temelinde bilgisizlik, cehalet ve taassup olduğu açıktır. 
Kitapla aralarına mesafe koyanlar, bir süre sonra hakikati in-
sanların elinde görmeye başlamakta, şahısları hakikatin yerine 
ikame etmektedir. Camiden kitabı çıkartanlar, bir süre sonra 
ibadet ile ilim arasındaki hassas dengeyi koruyamayan ve sav-
rulan nesillere şahit olmaktadır. Genci camiyle ve kitapla; secde 
etmenin tadı ve hakikati öğrenmenin lezzeti ile aynı zamanda 
tanıştıramayanlar, onun hain tuzaklara düşmesine ve eline silah 
alarak ölüm kusmasına engel olamamaktadır.
Bugün hepimiz ısrarla, sözü yüceltmeye ve o sözü kita-
bın sayfalarında yüceltmeye devam edelim. Hepimiz kitabın 
cami ile bağını yeniden kurmak için adım atalım. İslam me-
deniyetinin bir kitap medeniyeti olduğunu ve bu medeniyetin 
camilerimizle canlanacağını söylemekten çekinmeyelim. Önce 
kitabı, sonra kendisini ve kâinatı okuyan; hak ve hakikatin 
CAMİ VE KİTAP.indd   9
29.09.2016   15:34:15


  CAMİ VE KİTAP  
10
peşinde koşan insanlar yetiştirmek adına camilerimizi ilim ir-
fan merkezlerine çevirelim. Cami cemaatimize ve gençlerimize 
yönelik okuma programlarımızın sayısını artıralım,  camileri-
mizde çocuklarımızın ulaşabilecekleri ve dikkatlerini çekecek 
kütüphaneler oluşturalım.
Bu vesileyle, ülkemizin en ücra köşesindeki mihrap görevli-
sinden yeryüzünün en uzak noktasında görev yapan din gönül-
lüsü kardeşlerime kadar mescit ve camilerde din hizmetlerinin 
en güzel şekilde deruhte edilmesi için gayret gösteren, topluma 
rehberlik ve önderlik eden, ilmi, irfanı ve yaşantısıyla örnek 
olan, mihrabın, minberin ve kürsünün hakkını veren bütün 
kardeşlerimin Camiler Haftasını tebrik ediyor, ebediyete irtihal 
edenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet niyaz ediyorum. Elinizdeki 
eserin yayınlanma süreçlerinde emeği geçen herkese teşekkür 
ediyor, eserin “cami ve kitap” konusunda toplumumuzda bir 
bilinç oluşturmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Kitap me-
deniyeti çocuklarının, mabedi hiçbir zaman kitaptan ayrı dü-
şünmemesi gerektiğini söyleyen Merhum Arif Nihat Asya’nın 
dizeleriyle sözlerime son veriyorum:
“Bizde ayrı sayılmaz bir kitap, bir mihraptan; 
Ki uğuldar kubbemiz, ‘Oku’ diyen hitaptan!”
CAMİ VE KİTAP.indd   10
29.09.2016   15:34:15


CAMİ VE KİTAP.indd   11
29.09.2016   15:34:15


Camilerin maddi imarı kadar manevi imarı da 
önemlidir. Bu güzel mekânları manen imar için 
neler yapılabilir? Orada Allah rızası için ibadet 
etmek başta gelir. Bu bağlamda gerek fert olarak 
gerek cemaatle namaz kılmak, Allah’ı zikretmek 
ve Kur’an okumaktan bahsedilebilir.
CAMİ VE KİTAP.indd   12
29.09.2016   15:34:15


13
Prof. Dr. Ömer ÇELİK 
Marmara  Üniversitesi 
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Camilerin Kitapla İmarı
M
edine’de sıcacık güneş ışınlarının her tarafı aydın-
latmaya başladığı bir gündü. Besmeleyle evinden 
ayrılan  Allah  Resûlü  (s.a.s.),  bitişiğindeki  mescide  girdi. 
Sonra etrafına baktı; huzur ve mutluluğu mescitte yakala-
mak için gelmiş arkadaşlarını gördü. Onlar iki gruba ayrıl-
mış, halka halka oturmuşlardı. Bir grup Kur’an-ı Kerim oku-
yor ve Yüce Allah’a dua ediyordu. Diğer halkanın durumu 
farklıydı;  bunlar  ilim  tahsiliyle  meşgul  oluyorlar,  ilim  öğ-
reniyor ve öğretiyorlardı. İbadetin yanı sıra camiyi/mescidi 
kitapla, kitabın mana ve muhtevasıyla imar ediyorlardı. Bu 
durumu gören Peygamber Efendimiz (s.a.s.), şu açıklama-
yı  yapmaktan  kendisini  alamamıştı: 
“Elbette bunların hepsi 
hayır üzeredir. Şu kişiler Kur’an okuyor, Allah’a dua ediyorlar. 
Allah dilerse onlara istediklerini verir, dilerse vermez. Şu kişiler 
ise ilim öğrenip öğretiyorlar. Ben de ancak bir muallim olarak 
gönderildim.”  Bu  sözün  ardından  da  hemen  ilim  tahsiliyle 
meşgul olanların yanına oturdu 
(İbn Mâce, “Mukaddime”, 17)
. Bu 
sözü ve davranışıyla Allah Resûlü (s.a.s.), camilerin sadece 
namaz  kılınan  ve  Kur’an  okunan  bir  yer  olmadığını,  aynı 
zamanda  kitapla,  ilimle  meşgul  olunması  gereken  bir  yer 
olduğunu  göstermiş  olmaktaydı.
Peygamberimizin bu hâli, meşhur İslam âlimi İbn Sîrin’in 
(r.a)  başından  geçen  şu  hâdisede  de  görülmektedir:  “Mes-
CAMİ VE KİTAP.indd   13
29.09.2016   15:34:15


Yüklə 6,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə