T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ kamu yönetiMİ ve siyaset biLİMİ (Sİyaset biLİMİ) anabiLİm dali



Yüklə 2,97 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/166
tarix08.09.2018
ölçüsü2,97 Mb.
#67324
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   166

 

 VII


aynı bölüm öğretim üyesi Prof. Dr. David Géza’nın katkıları da inkar edilemez. 

Ayrıca Lorand Etvös Üniversitesi Türkoloji bölümü doktora öğrencisi Ferenc Csirkes 

ve yine aynı üniversitenin Fin-Ugor bölümünden doktora derecesine sahip Emese 

Egey’in her alandaki katkıları olmasaydı bu tez yazılamazdı. Macar Turancılığı 

üzerine hazırladığı tezin müsveddelerini okumamı sağlayan ve bu teziyle 2002 

yılında doktor unvanını kazanan Ildikó Farkas’a da teşekkürü bir borç bilirim. Bu 

noktada Ildikó Farkas’ın elimde bulunan tezinin parçalarının tam anlamıyla 

müsvedde olması nedeniyle referans olarak gösterilmesi olanaklı olmadığından, 

genelde bu konuyla ilgili olan makalesine atıf yapılmıştır. 

Türkiye bölümü ile ilgili olarak benimle görüşmeyi kabul eden 1930’lu ve 

40’lı yılların Turancı Türkçü hareketinin önemli isimlerinden Reha Oğuz Türkkan’a 

ve yine aynı hareket içerisinde yer almış olan Fehiman Tokluoğlu(Altan)’na katkıları 

için teşekkür ederim. Ayrıca yine benimle görüşmeyi kabul eden Hüseyin Namık 

Orkun’un kızı Konçuy Mergen ve torunu Esim Mergen’in, Fethi Tevetoğlu’nun kızı 

Filiz Tevetoğlu’nun katkıları da tezin ortaya çıkmasında önemli olmuşlardır. 

 



 

 

1



 

GİRİŞ: KAVRAMSAL VE TARİHSEL ÇERÇEVE 

1. PAN-MİLLİYETÇİ HAREKETLER 

Ondokuzuncu yüzyıl Napolyon Savaşları sonrasında milliyetçiliğin dalga 

dalga Avrupa’nın bütününe yayıldığı bir süreci işaret eder. İmparatorlukların 

egemenliği altında yaşayan halklarda milliyetçi bilincin gelişmeye başlaması, giderek 

imparatorlukların meşruluk temellerini sarsmaya, varlıklarını tehdit etmeye 

başlamıştır. Bu durum özelikle, Habsburg İmparatorluğu, Osmanlı  İmparatorluğu, 

Rus Çarlığı ve bunlara yüzyılın ikinci yarısında katılan Alman İmparatorluğu arasına 

sıkışmış olan Orta ve Doğu Avrupa’yı, bugüne kadar süren milliyetçi çatışmaların 

alanı haline getirmiştir. Bu bölgede ortaya çıkan bu milliyetçi çatışmaların birbirinin 

içine geçmiş iki süreci olduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi İmparatorluklar 

içerisinde yer alan halkların, bu bağımlı konumlarını değiştirmeye yönelik istemleri 

doğrultusunda  İmparatorluklar ile çatışmasıdır.  İmparatorlukların ve çok etnili 

devletlerin milliyetçi meydan okumaya verdikleri yanıt, Seton-Watson’ın “resmi 

milliyetçilik” [official nationalism] adını verdiği ve en iyi örneklerinden birini 

Macarlaştırma politikalarında bulduğu

1

, sert ve yoğun asimilasyona dayalı 



uygulamalar biçiminde ortaya çıkmıştır. Böylece bağımlı halkların popüler 

milliyetçilikleri ile İmparatorlukların ya da çok etnili devletlerin “resmi 

milliyetçilik”leri çatışmanın birinci boyutunu şekillendirmiştir.

2

 Bu birinci durum, 



                                                 

1

 Hugh Seton-Watson, Nations&States, an inquiry into the origins of nations and the politics of 



nationalism,Londra, Methuen&Co.Ltd., 1977, s.149. 

2

 Bu çatışmalar ve “resmi milliyetçilik” uygulamaları için bknz.: Benedict Anderson, Hayali 



Cemaatler, Milliyetçiliğin Kökenleri ve Yayılması,  İngilizceden çev.: İskender Savaşır, 2. Basım, 

İstanbul, Metis Yayınları, Ekim 1995, s.99-128.(Resmi Milliyetçilik ve Emperyalizm bölümü) 




 

 

2



ikinci çatışma boyutunu da etkilemiştir.  İkinci çatışma boyutu İmparatorlukların, 

bölgenin egemenliği için birbirleri ile yoğun bir mücadeleye girişmesi ve bu 

mücadele sırasında rakip monarşiler içerisindeki “kardeş”lerini kullanma isteği 

biçiminde ortaya çıkmıştır. Bunlara ek olarak bir üçüncü çatışma boyutu da, bağımlı 

halklarda gelişen milliyetçilik akımlarının, özellikle bu bağımlı halkların bağımsız 

devletler oluşturma sürecinde birbirleri ile giriştikleri rekabette bulunabilir. Bu 

konjonktürde Avrupa’da büyük ölçekli yeni bir milliyetçiliğin doğuşunun da zemini 

ortaya çıkmıştır: Pan-milliyetçilik. 

“Pan” bütün anlamı taşıyan bir sözcüktür. Kazemzadeh, pan-hareketleri, bir 

coğrafi bölgenin, dilsel grubun, ulusun, ırkın veya dinin birliğini amaçlayan 

hareketler olarak tanımlamıştır.

3

 Pan-hareketleri, ortak veya akraba dil, ırk, gelenek 



veya coğrafi yakınlık gibi başka bağlarla birbirleriyle ilişkili olan grupların 

dayanışmasını arttırmayı hedefleyen siyasal ve kültürel hareketler olarak tanımlayan 

Hans Kohn, bu hareketleri, pan-milliyetçi, pan-dinci ve pan-kıtacı olarak üç genel 

kategoride değerlendirmektedir.

4

 Panslavizm, pancermenizm, panturanizm pan-



milliyetçi hareketlere örnek olarak gösterilebilirken, panislamizm pan-dinci, 

panavrupacılık, panasyacılık ve panamerikanizm pan-kıtacı hareketlere örnek 

verilebilir. Hans Kohn, pan-milliyetçi hareketleri de, gerçek ulusal nitelikli hareketler 

olarak gördüğü pancermenizm ve panarabizmi birinci kategoriye; ırksal hareketler 

olarak değerlendirdiği panslavizm, panturanizm ve panafrikanizmi ikinci kategoriye; 

kültürel pan-milliyetçilik olarak nitelendirdiği panhispanizmi ve pananglosaksonizmi 

                                                 

3

 F. Kazemzadeh, “Pan Movements,” International Encyclopedia of the Social Sciences, Vol:II, ed.: 



David L. Sills, s.365. 

4

 Hans Kohn, “Pan-Movements,” Encyclopaedia of the Social Sciences, Volume:II, New York, 1948, 



s.544. 


Yüklə 2,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   166




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə