4
sonucunda ortaya çıkmıştır. Ne var ki halkbilimin (folklorun) verileri bu yüzyılda
gelişen milliyetçilik akımlarına da hız kazandırmış, bazı bulgular ve yorumlar çoğu
kez bir halkın kültürünün diğer halkların kültürlerinden üstün olduğu şeklindeki
yanlış çıkarımlara yol açmıştır. 20. yüzyılın ortalarında ise bu yanlış anlamalar ve
taraflı yorumlar unutulmaya yüz tutmuş yapılan çalışmalarda daha objektif bir tutum
takınılmaya başlanmıştır.
Bu girişten sonra halkbiliminin (folklorun) doğuşunun kısa tarihçesini vererek
çalışmaya başlamak yerinde olacaktır. Baykurt ve Evliyaoğlu’nun belirttikleri gibi:
Halkbilim tarihçesini kısaca 1846 yılı öncesi ve 1846 yılı sonrası olarak
ikiye ayırmak mümkündür. Bu tarihte Thoms adlı bilginin folklor adını
kullanması, bu bilimin doğuşunu sağlamıştır.
Halkbilim çalışmaları bilimsel bir nitelik kazanmadan ve halkbilim
ortaya çıkmadan önce de halk bilgileri üzerinde çalışmalar yapılmakta idi.
Ancak bu çalışmalar günün birinde bir halkbilim dalının doğacağı görüş ve
inancını taşımamakta, daha çok amatör nitelikte ve bir çeşit edebiyat yazıları,
gezi notları, anılar ve tarih tespitleri biçiminde ele alınmakta idi. Nitekim bu
husustaki çalışmaları Eski Yunan ve Roma uygarlıkları devirlerine kadar
uzatmak olanağı bulunabilmektedir. O zamanlardan halkbilim dalının doğuşu
tarihi olarak kabul ettiğimiz 1846 yılına kadar olan devrede belli başlı nirengi
noktaları sayılabilecek şu önemli adları sıralayabiliriz: Homer, Pausanias,
Tacitus, Sezar, Kaşgarlı Mahmut, Rousseau, Evliya Çelebi, Moliere, I.
Napoleon, Grimm kardeşler.
5
Heredot ve Plinius da eserlerinde halk inançlarıyla ilgili bilgilere yer
verdiler. Heredot ünlü tarihinde Yunanistan, İran, Arabistan, Mısır ve
Sicilya’da yaşayan insanların halk kültürüyle ilgili bilgiler verdi. Coğrafyacı
Strabon da yazılarında halk kültürlerine değindi. Arap gezgini ve şairi Ebu
Dülef’in Türk, Çin ve Hint ülkelerine, bir diğer Arap gezgini İbn Fazlan’ın X.
Yüzyılda Türkistan’a yaptıkları gezilerle ilgili gezi notlarında gezip gördükleri
bölgelerin halklarıyla ilgili bilgiler vardır. 13. yüzyılda Venedikli Marko
Polo’nun uzak doğu gezileriyle 14. yüzyılda Arap gezgini İbn Batuta’nın gezi
notlarında da halkın gelenek ve görenekleriyle ilgili bilgiler bulunmaktadır.
Fakat Pausanias’ın Perigosis Tes Ellades (Yunanistan’ın tasviri) adlı yapıtı
başlı başına bir halkbilim soruşturması niteliği taşımaktadır.
Bununla birlikte halkbilimin sistemli bir araştırma dalı olarak
kurulmasını; 1646 yılında yazdığı Enquiries İn To Vulgar And Common Errors
(halk arasındaki boş inançlar üzerine araştırmalar) adlı kitabıyla İngiliz
Thomas Browne’a, 1677 yılında yazdığı Traute Des Superstitions (boş
inançlar el kitabı) adlı kitabıyla da Fransız yazarı Jean Baptiste Thiers’e
borçluyuz. Bu arada halkbiliminin öncüleri olarak İskoçya dağlılarının halk
şiirlerini derleyen Mac Pherson’u (1760), çeşitli halk türküleri üzerinde
araştırmalar yapan alman Herder’i (1799) ve halk masallarını bilimsel bir
titizlikle ele alan Grimm kardeşleri sayabiliriz.
Halkbiliminin başlangıç tarihi olarak kabul ettiğimiz 1846 yılına
varmadan önce, aynı yüzyıl içinde, Avrupa’da bazı uluslar bu konuda hızlı
6
çalışmalar yapmaya başladılar. Hiç kuşku yok ki halkbilim başlı başına bir
bilim dalı olarak bu hızlı çalışmalar sonunda ortaya çıktı.
2
Folklor sözcüğünün isim babası olan William John Thoms 1803’de
İngiltere, Westminster’da doğdu. Önce (1845 yılına kadar) bir hastanede
sekreter olarak çalıştı. Lordlar kamarası kütüphanesinde uzun yıllar çalışarak
müdürlük yaptı. Bu son görev yeri onun çağın tanınmış yazarlarıyla
tanışmasına vesile oldu. Thoms, çok yönlü bir yazardı. Folklor (halkbilim)
araştırmaları
yanında
yayımcılık
ve
bibliyografya
çalışmaları
da
bulunmaktadır. İlk önemli yazılarını Ağustos 1846-Kasım 1849 arasında bir
“müzik, edebiyat, güzel sanatlar ve bilim dergisi olan Athenaeum’daki folklor
sütununda yazdı. 1849-1872 arasında kendisinin yayınladığı “Notes And
Queries” adlı dergide yazdı. 1878’de “The Folklor Society” kurucularının
başkanı idi. 15 Ağustos 1885’de öldü.
Thoms tarafından kullanıldıktan sonra zamanla bir disiplini karşılayan
terim hâline gelen folklorun anlamca kapsamı, başlangıçta tüm çevrelerce
aynı şeyi ifade ediyor değildi. Folklor İngilizce bir terimdir, “folk” ve “lore”
sözcüklerinin bir araya gelmesinden doğmuştur. İngilizcede “folk” halk, halk
tabakası, avam tabakası; “lore” da bilgi anlamlarını taşımaktadır. Ancak
İngilizcede “halk” anlamına gelen bir sözcük daha vardır: people. Ne var ki
“people”, bütün halk tabakasını, yani bilgiliyi de bilgisizi de, aydını da cahili de
bir arada ifade etmektedir. Şu halde, William John Thoms, people yerine folk
sözcüğünü tercih etmiş olmakla, “folklor”den daha çok, eğitim görmemiş,
2
Sait Evliyaoğlu-Şerif Baykurt, Türk Halkbilimi, Ankara, 1988, s. 36–37
Dostları ilə paylaş: |