NörobiLİm ve yapay zeka çalişmalarinda yaşanan geliŞmeler sosyal biLİmler ve planlama alanin öNÜNÜ nasil açiyor?



Yüklə 391,41 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/18
tarix13.12.2017
ölçüsü391,41 Kb.
#15307
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18

www.ozetkitap.com 

15

 



üretimi, imajinasyon, öğrenme, bilinç vb tüm sonuçlarından sorumlu olan bu bölümdür.

28

 Beyin 



evrimin geldiği en uç noktadır. Beyin biyolojinin en önemli keşif alanını oluşturmaktadır. 

Evrimin sınırında bulunan insan beynine dıştan bakarak morfolojik yapısı betimlenirken ilk üzerinde 

durulması gereken özelliği beynin iki yarı küresinin bulunmasıdır. Beynin sağ ve sol yarı küreler 

arasında bir boşluk vardır. 1800’lü yıllardan beri beynin sol yarısını vücudun sağ yanını, beynin sağ 

yarısı vücudun sol yanını denetlediği bilinmektedir. Bu iki yarı “Corpus Callosum” adı verilen bir sinir 

oto yoluyla bağlanmaktadır. 1800’lerde sol yarım kürenin bedenin sağ tarafını, sağ yarım kürenin sol 

tarafını kontrol ediyor. Günümüzde sol beyni kullanarak sağ beyni kullanarak düşünme tarzlarını 

ayırıyoruz. Sol beyin niceliksel çözümlemelerde üstünlüğe sahiptir. Nörobilimciler sol beynin 

hegemonyasına son verecek olan sağ beyin becerilerini de keşfettiler. Beynin sağ yarısında müzik ve 

dil hakimiyeti ve sanat becerileri ön plana çıkıyordu. Bilim insanları sağ ve sol beyin arasındaki bu 

uzmanlaşmanın evrim sonucu oluştuğu kanısındadırlar.  Ama sağ ve sol yarım kürelerden biri 

çıkarıldığı, geriye kalan yarı tüm işlevleri yüklenecek biçimde dönüşmekte ve insanlar yaşamlarını 

sürdürebilmektedirler.  

Beyinin morfolojisine ilişkin olarak yapacağımız ikinci saptamada beynin dışbükey olan yüzeyinde 

“lob” adı verilen belirgin dört yumrumsu yapının varlığından hareket edilmektedir. Bunlar frontal (ön, 

alın) lob, temporal (şakak) lob,  parietal (yan) ve oksipital (arka) loblardır. Bu yumrular yarıklar ve 

kıvrımlarla parçalara ayrılmakta ve beyinin hangi bölgelerinde hangi işlevlerin görüldüğüne ilişkin 

saptamaları yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Frontal lob beynin diğer bölgelerinden merkezi yarıkla 

(sulkus) ayrılır. Hemen önündeki kıvrım (girus) motor sap diye adlandırılmaktadır. 

 Frontal lobda; 1) Prefrontal korteks ve orbifrontal korteks, 2) Motor korteks ve 3) Broca alanı 

bulunmaktadır. Prefrontal korteks ve orbifrontal korteks karar verme, hatırlama, çağrışım, moral 

yargıda bulunma, soyut düşünce geliştirme gibi “yürütücü işlevler”in yeridir. Motor kortekse tüm 

bedenimizin hareketinden sorumlu hücreler yer almaktadır. Frontal girusta yer alan Broca alanı 

konuşmanın motor merkezi olarak işlev görmektedir. 

Merkezi yarığın arkasındaki parietal lobdaki  “somatosensoryel  sap” adını alan kıvrım yaşadığımız 

duyumları algılamaktan sorumludur. Talamustan gelen duyusal modalitelerin yüksek düzey işlemlerin 

yapılması ile somestetik alanlardan gelen bilgilerin entegrasyonunu sağlamakta ve ayrıca motor 

işlevlere sahip bulunmaktadır.  Motor kortekse yakın olan bu alan birlikte etkili biçimde tepkide 

bulunmamızı sağlamaktadır. 

Temporal (şakak) lobları amigdala bağlantılarıyla emosyonel işlev görür, hippokampus ve limbik 

bağlantılarla beyinin işleyişi bakımından çok kritik öneme sahip bellek ve işitme işlevi görmektedir.   

Oksipital loblarda korteks alanları görsel algılamadan sorumludur. Bu kortekseki benzetme alanları 

yüzlerin, şekillerin ve renklerin tanınması işlevini görmektedir.     

Bu yazının esas ilgi alanı olan sosyal bilimler ve planlama olduğu hatırlanırsa, buraya kadar yaptığımız 

morfolojik betimleme içinde bizim ilgimiz bakımından en önemli olan bölüm yenikorteks olmaktadır. 

Onun için frontal lobun çok büyük kısmını oluşturan, en uçtaki, “yenikorteks” üzerinde biraz daha 

                                                           

28

 Ned Hermann:The Creative Brain, Brain Books,1988. 




www.ozetkitap.com 

16

 



ayrıntılı olarak duralım.   Yenikorteks hiyerarşik bir biçimde bilgi örüntüleri (pattern) i oluşturmak 

kapasitesine sahip olarak, görsel nesnelerden soyut kavramlara kadar duyusal algıların tanıması, 

hareketin kontrolü, mekânsal yönelimlerin gerekçelendirilmesinden rasyonel düşüncelerin 

geliştirilmesi ve dilin oluşturulması ve kullanılması geniş bir alanda işlev görmektedir. Hepsini bir 

araya getirdiğimizde kısaca yenikorteksin düşünceden sorumlu olduğu söylenebilir.

29

  



İnsanın yenikorteksi en dıştaki ince bir tabakadır. 2,5 milimetre kalınlığında iki boyutlu, çok homojen 

bir tabaka oluşturmaktadır.  Yenikortek tabakası 6 katmanlıdır. Bu katmanın altını ve üstünü 

belirleyen 1 ve 6’ncı katman bir tarafa bırakılırsa, ikinci ve üçüncü katmanda nöronların yer aldığı, 

dördüncü katmanını sinaps bağlantılarının beşinci katmanı ise aksonların oluşturduğu görülmektedir. 

Yenikortesin genetik kodlarla önceden belirlenmediği zaman içinde öğrendiklerimizin desenini 

yansıttığı kabul edilmektedir. 1957’de yenikorteksteki  nöronların aralarında sınırların belirlenmediği 

kolonlar halinde örgütlendiği bulunmuştur.  

İnsan beyninin korteksinde 500.000 kortical kolon bulunmaktadır. Her bir kolon 60.000 nörona 

sahiptir. Yenikorteste 30 milyar nöron vardır. Kortikal kolonda bulunan Kurzweil kalıp tanıyıcı  

(pattern recognizer) dediği üniteler 100 nörondan oluşuyordu.  Kurzweil’e göre mantık süreçlerinin 

işletilmesinde insanın yetenekleri göreli olarak zayıf olmasına karşın kalıp tanıma kapasitesi çok 

gelişmiştir. Yenikortest 100 milyon örüntüyle (pattern) çalışabiliyor. İnsan yenikorteksinin kapasitesi 

300 milyon düzeyindedir. 300 milyon örüntü işleyici (pattern processor) insanın sözlü ve yazılı dil 

oluşturmak ve diğer yaratıcı faaliyetleri için yeterli olabilmektedir.     

Bir örüntüyü tanımamız için örüntüleri de öğrenmiş olmamız gerekir. Yenikorteksde her nesnenin 

birden fazla örüntü tanıyıcısı bulunmaktadır.   Örneğin elma için görsel olarak, sözlü olarak, yazılı 

olarak, tat olarak farklı kalıp tanıyıcıları bulunmaktadır. Bunlar arasında kavramsal bir hiyerarşi 

bulunur. Bir kalıp tanıma ünitesi dışarıdan gelen sinyallerin hangi kalıptan olma olasılığını saptar. Her 

düzeyde bir saptama yapıldıktan sonra hiyerarşideki bir üst kademeye gönderilir. En üst kavramsal 

düzeyde insanlar sürekli olarak ön kestirimde bulunurlar.  

Dış dünyadan yeni kortekse gelen girdiler tek boyutlu bir liste halindedir. Ama bu tek boyutlu girdiler 

dış dünyada iki ya da üç boyutlu nesneleri temsil etmektedir. Bunun akılda (mind) iki ya da üç boyutlu 

gelmesi, bu örüntüler yoluyla oluyor. Bunu sağlayan mekanizma bellek olmaktadır. İnsan belleği 

örüntüler halinde organize olmuş bir liste olarak düşünülebilir. Bu bellekte örüntüler ileri doğru 

sıralanmıştır. Bunlar ayrı ayrı etiketlenmemiş olduğu için birden bizim farkındalığımıza sıçrar. Bu 

belleği başkalarıyla bölüşmek istersek onları dile çevirmek durumunda oluruz. İnsanın 

yenikorteksinde her örüntü daha alt düzeylerdeki taşınan bilgi ışığında anlam kazanır. 

Yeni hatıralar varolan örüntü tanıyıcılar (pattern recognizer) içinde stoklanmıştır. Bu süreçte 

hippocampus bir rol oynar. Tüm stoklama alanını doldurmak gerekmez. İnsan belleğini tekrar edilen 

deneyimlerle doldurmaz.  Bellek öğrenme süreci için de kritik öneme sahiptir. Öğrenme üst düzeyden 

başlar. Kademe kademe alt düzeye iner.  Rüyalarımız da yenikorteks tarafından yaratılır. Uykuda eski 

beyin özellikle amigdala’nın baskısından kurtulmuş olan beyin hafızasındaki kalıplarla yarattığı 

kurguyu rüya olarak görür. Yenikortes tüm bu işlevleri tek başına gerçekleştirmez, eski beyinin 

                                                           

29

 Bu konuda ayrıntılar için  bknz. Ray Kurzweil: Age.s.34-92 




Yüklə 391,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə