NörobiLİm ve yapay zeka çalişmalarinda yaşanan geliŞmeler sosyal biLİmler ve planlama alanin öNÜNÜ nasil açiyor?



Yüklə 391,41 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/18
tarix13.12.2017
ölçüsü391,41 Kb.
#15307
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18

www.ozetkitap.com 

7

 



Alan Turing 1950’de Mind dergisinde yayınlanan “ Computing Machinery ve Intelligence”

12

 başlıklı 



makalesinde “insanın davranışından ayırt edilemeyecek şekilde davranan her şeyin” zeki olarak 

tanımlanması gerektiğini savunuyordu. Burada kullanılan zeki kavramını zihin fonsiyonunu yerine 

getiren olarak okumak doğru olur.  Turing böyle bir sınamayı yapabilmek için makinaların “ taklit 

oyununa” sokulmasını önermişti. Bilgisayarların, insanlarla konuşmaya girerek olanları insan 

olduğuna ikna etmelerini tavsiye ediyordu. Rield ise makinaların daha zor olan yaratıcılık testine 

sokulmasını, bir şiir, bir öykü yazdırılmasını, çizim yaptırılmasını önermektedir. İster Turing ister Rield 

testi olsun insanla kurulan benzerlik belirli işlevle sınırlı kalmaktadır. Oysa insanın zekası geneldir tüm 

işlevleri içermektedir. Tek tek işlevler konusunda insanın zekasının taklit edilebilmiş olması, insanın 

zekasının kapsamlı bir biçimde taklit edilebildiği anlamına gelmemekteydi. 

Bir yandan bilgisayar yapımı ve kullanımındaki gelişmeler ve öte yandan insan aklı gibi çalışan 

makinaların yapılabileceği iddiasının ortaya konulması, bilgisayar biliminin akıllı, yani dili 

kullanabilme, öğrenme, akıl yürütme, problem çözme özellikleri taşıyan bilgisayar sistemleri 

tasarımlama çabalarında yoğunlaşma yaşanmaya başlandı. Bu alan için “Yapay Zeka” adı 1956 yılında 

Dartmouth konferansına sunduğu bildiride John McCarty tarafından kullanıldı. Yapay zeka alanının 

dahi çocuğu Herbert Simon 1958 yılında artık dünya’da düşünebilen makinelerin bulunduğunu ilan 

ediyor ve 10 yıl içinde bu alanın sağlayacağı başarılar konusunda bir program veriyordu. Bu dönemde 

bir bilgisayar programının satranç turnuvasında satranç şampiyonunu yeneceği, bir program bir 

matematik teoremi bulacak, psikolojide kullanılan kuramların pek çoğunun bilgisayar programına 

dönüşeceğini öngörüyordu.

13

 



Turingle başlayan, ENIAC ve EDVAC’la depolanmış programla ilerleyen gelişme, 1959-60 ‘da 

McCarty’nin liste işlenmesine olanak veren LISP dilini yaratmasıyla önemli bir sıçrama yaratmıştır. 

Liste işlenmesiyle dinamik bir hafıza yapısı oluşmuş,  değişik veri tiplerinin kullanılması olanaklı hale 

gelmiştir. Bu dil beynin çalışmasını yansıtıyordu. Beyindeki (neokortekseki) her” pattern recognizer” 

bir LISP ifadesi (statement) olarak görülebilir. LISP’in kullanılışının 1980’li yılların ortalarından sonra  

sönümlendiği söylenebilir. Bu programda eksik olan öğrenmeydi. 

LISP sonrasında, yapay zeka çalışmalarında en önemli öge yeni bir programlama dilinin yazılması 

olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zeka çalışmalarının yeni alanlara yayılması için yeni bir dilin yazılmasını 

gerektiriyordu. McCarty 1966 yılında satranç oynayan bir program geliştirdi. Yapay zekayı taklit etmek 

için Harold Cohen AARON isimli resim yapma programı geliştirmiştir. Bu programla yapılan resimler  

AARON’un ürünü olarak sergilenmiştir. Eugene Schwartz bunu yeni bir sanatsal zeka türü olarak 

tanımlamıştır. Mehmet Gün ise AARON’un ürünlerinin yaratıcısı Cohen’nin kültürel bilgisinin ve 

yaratıcılığının bir kopyası olduğunu söylemektedir. Program dillerinin sadece bir işin yapılmasını 

sağlamasının ötesinde, o işin yapılmasına ilişkin kültürü belirlediği anlaşıldı.   Örneğin günümüzde 

Facebook’un hızlı gelişmesini sağlayan PHP dili, aynı zamanda hacker yönelimli bir corparate 

kültürünün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu diller kullanıcılarının düşünce biçimini 

şekillendirmektedirler. 

                                                           

12

 Alan Turing:” Computing Machinery and Intelligence”,Mind, LIX, 236, October 1950, ss.433-460.  



13

 Allen Newel, H.A.Simon:”GPS:A Programthat Simulates Human Thought”, in 

E.A.Feigenbaum,J.Feldman:Computers and Thought, McGraw-Hill, New York,1963, 



www.ozetkitap.com 

8

 



 Yapay zeka alanında önemli gelişmeler yaşanmasına rağmen Herbert Simon’un başarı 

öngörülerinden sadece birincisi 40 yıl sonra 30 yıllık gecikmeyle gerçekleşti. Deep Blue programı 

Kasparov’u yendi.  Deep Blue’nun da insan zekasını temsil etmekten çok hızlı bir hesap makinesi 

kategorisini aşamadığı söylenebilir.     

1960’lı yılların ortalarından itibaren Hubert Dreyfus bilgisayların neyi yapamayacağı konusunda bir 

rapor yayınlattı. Bir felsefeci olan Dreyfus bu tarihten sonra Yapay Zekanın karşısında yer aldı. 

Dreyfus’a göre insan zekası bilinçli olmayan iç güdülere dayanmaktadır.  Bunun sonuçları bilinçli 

sembol manipülasyonlarına dayanarak denetim altına alınamayacak ya da gerçekleştirilemeyecektir. 

Dreyfus’un muhalefeti Merleau Ponty ve Heiderger görüşleriyle temellendiriliyordu.

14

 Dreyfus 



dünyanın birbirinden bağımsız olaylardan oluşacağını ve herbirinin bağısız sembollerle temsil 

edilebileceği, her bilginin formalize edilebileceği varsayımlarını kabul etmiyordu. Ona göre insanın 

problem çözmesi bağlam ve geri plan bilgisi bilinçli olarak çalışmayan sezgimizle (intiution) 

gerçekleşiyordu. Bunun dayandığı bilinç dışına ilişkin bu bilgileri sembolleştirerek yakalamak 

olanağımız bulunmuyordu. 

Yapay Zeka çalışmalarının ilk aşamalarında bu çalışmalar büyük ölçüde formal sembollerle 

ilişkilendiriliyordu. Yirminci yüzyılın ilk yarısında gelişmiş olan sembolik mantık bu çalışmalara önemli 

katkılarda bulunuyordu. Semboller zeka içeren tüm etkinliklerin temelinde yatarlar. Sembol sistemleri 

yalnız kaosla karşılaştıklarında zeka gösteremezler. Zeka için bazı yapısal gereklilikler olduğu 

söylenebilir. Bu da temelde sembolleri depoloma ve manipüle edebilme kapasitesidir. Fiziksel sembol 

sistemleri genel zeka içeren etkinlikler için gerekli ve yeterli araçlara sahiptir. Zeka içeren bir 

makinenin bir sembol sistemi olduğu ileri sürüldüğünde zeka içeren sistemlerin doğası hakkında belli 

bir mimari iddiasında bulunulmuş olmaktadır. 

Yapay Zeka çalışmalarında insanların en iyi bildiği zeka içeren sistem olarak insanın bilişsel etkinlikleri 

olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle insanın bir bilişsel etkinliği alınarak fiziksel bir sembol 

sisteminin işleyişi olarak açıklanıp açıklanmayacağı üzerine çalışılmaktadır. Bunun için önce zeka 

gerektiren bir görev tanımlanmakta. Sonra bunu çözecek bir dijital program yapılmaktadır. Bu yolla 

doğal dili anlayan, işleyebilen, görsel malzemeyi yorumlayabilen,  göz ve el koordinasyonu kurabilen 

çok sayıda program üretildi. Şimdi daha kapsamlı görevler ele alınmaktadır. Günümüzde bilişsel 

psikolojide başı çeken görüş bilgi işleme teorisidir. 

Hiçbir bilgisayar programının zihne sahip olmamasının nedeni bilgisayar programlarının yalnızca söz 

dizimsel, zihinlerin ise hem söz hem de anlam dizimsel olmalarıdır.

15

 Düşünmek, anlamsız sembolleri 



işletmenin ötesinde anlam dizimsel içeriği kapsar. Programlar tek başına bir zihin vermeye yetmez. 

Bilgisayar duygu ve bilinç veya anlayış sahibi gibi davransa bile duygu veya bilinç ve anlayış sahibi 

midir?  

Bu sorunun yanıtlanması anlam sorunun çözümlenmesine bağlı olmaktadır.  Herbert Simon’a göre bir 

anlam kuramına gereksinmemiz bulunmaktadır.  Herhangi bir metne anlam yüklemesi nasıl 

yapılmaktadır? Anlam insanların besledikleri niyetlerden kaynaklanır. Anlamlar uyandırılır. Bir okur bir 

                                                           

14

 Hubert Dreyfus: What Computers Can’t Do, MIT Press, New York, 1972. 



15

 John Searle:”Bilgisayarlar Düşünebilir mi?”, Yapay Zeka, Cogito, Sayı.13,1998,s.57-66. 




Yüklə 391,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə