Prof.Dr.Hafize UZUN
Vücudun en büyük dokusudur Yeni doğanda vücudun %25’ini oluşturan kas kütlesi, genç erişkin dönemde % 40 düzeylerine çıktıktan sonra, yaşlı dönemde %30’a kadar azalır. Vücut yakıtlarının ve ATP’ nin temel tüketicisidir.
Kaslarda Kaslarda ~ %72-78 su; %19-20 protein; %1 glikojen bulunur.
Myozit = kas hücresi Myozit = kas hücresi Sarkolemma = Hücre (plazma) membranı
Bir kas lifi hücresi(miyozit) içinde, sarkoplazma adlı hücre içi sıvıya gömülüdür. Bir kas lifi hücresi(miyozit) içinde, sarkoplazma adlı hücre içi sıvıya gömülüdür. Kas lifleri birbirinden ayrı filamanlara (aktinmyozin) bölünebilen birbirine paralel şekilde yerleşmiş miyofibrillerden oluşur. Her miyofibril sarkomer denilen ve kasılma yetisi olan parçalardan oluşur
Miyofibriller membranöz bir tübül sistemi olan sarkoplazmik retikulum ile çevrilidir. Miyofibriller membranöz bir tübül sistemi olan sarkoplazmik retikulum ile çevrilidir. Özelleşmiş bir ER türüdür. Yapısal olarak düz ve tanecikli ER’den farkı, gerektiğinde kullanılmak üzere yoğun oranda Ca ihtiva etmesidir. Kas hücrelerinde, hareketi sağlayan aktin-miyozin fibrillerini bir ağ gibi sararak bu liflerin kasılması için gereken Ca iyonlarını gerektiğinde dışarı salar. Kasın kasılmadığı durumlarda ise, yüzeyindeki Ca-Mg ATPaz proteinleri ile Kalsiyum’u tekrar içine alarak hapseder.
Sarkolemmanın hücre içine doğru yaptığı Transvers şekilli invaginasyonlara T tubul denmektedir. Sarkolemmanın hücre içine doğru yaptığı Transvers şekilli invaginasyonlara T tubul denmektedir. Görevleri aksiyon potansiyelinin hücre içine yayımını kolaylaştırmaktır. T Tubul her iki yanında bulunan sarkoplazmik retikulum parçaları ile Triad adı verilen yapıları oluşturmaktadır. Sarkoplazmik retikulum transvers (T) tübül aracılığı ile sarkolemmaya bağlanmaktadır.
Kas proteinlerinin %55’ ini oluşturur; kalın filamentlerin proteinidir. Kas proteinlerinin %55’ ini oluşturur; kalın filamentlerin proteinidir. α-heliks yapısında 2 ağır zincir ve 4 hafif zincirden oluşur. Ağır zincirler globüler baş kısım ve çift sarmal -heliks kuyruk kısmından oluşur Globüler baş ve fibröz kısım. Her iki ağır zincirin globüler baş yapısına bir çift hafif zincir bağlıdır. Miyozinin baş kısmı F- aktin ile kompleks oluşturur ve intrinsik ATPaz aktivitesi taşır; aktin-miyozin kompleksinin oluşumu bu aktiviteyi artırır.
Fibröz yapılı , iki zincirden( ve ) oluşur. Tüm kaslarda bulunur. Fibröz yapılı , iki zincirden( ve ) oluşur. Tüm kaslarda bulunur. Kasın ince filamentlerinde aktin çift sarmalının oluğunda F- aktinle birleşir ve aktin-miyozin etkileşimini düzenler..
Miyoglobin, kasın kırmızı rengini veren bir proteindir. Bir hem grubu içerir, O2’i depolar ve yüksek pO2 gradyanının varlığında mitokondriye taşır. Miyoglobin, kasın kırmızı rengini veren bir proteindir. Bir hem grubu içerir, O2’i depolar ve yüksek pO2 gradyanının varlığında mitokondriye taşır. Yavaş kasılan iskelet kaslarında miyoglobin bulunur(kırmızı kaslar), hızlı kasılan kaslarda bulunmaz(beyaz kaslar). Miyoglobin, ağır kas harabiyetinde ekstrasellüler ortama çıkar ve idrarla atılır(miyoglobinüri)
1- Kasılmanın gevşeme evresinde, miyozinin S-1 başı, ATP’yi ADP ve Pi’ye hidroliz eder ve aynı anda bu ürünlere bağlı kalır. ADP-Pi-miyozin kompleksi yüksek enerjili konformasyondadır. 1- Kasılmanın gevşeme evresinde, miyozinin S-1 başı, ATP’yi ADP ve Pi’ye hidroliz eder ve aynı anda bu ürünlere bağlı kalır. ADP-Pi-miyozin kompleksi yüksek enerjili konformasyondadır. 2-Kas kasılması uyarıldığında, S-1 başı, aktin’e bağlanarak aktin-miyozin-ADP-Pi kompleksi oluşur. 3- Bu kompleksin oluşması, Pi salınmasını teşvik eder ve buda güç darbesini başlatır. ADP salınır ve miyozinin başında, kuyruğuna göre daha büyük bir konformasyon değişikliği buna eşlik eder, bu ise, aktini, sarkomer merkezine doğru 10 nm kadar çeker. Bu güç darbesidir. Aktin-miyozin kompleksi düşük enerji durumundadır
4- ATP molekülü miyozinin S-1 başına tekrar bağlanır. Aktin-miyozin-ATP kompleksi oluşur. 4- ATP molekülü miyozinin S-1 başına tekrar bağlanır. Aktin-miyozin-ATP kompleksi oluşur. 5- Miyozin-ATP’nin aktine olan affinitesi düşük olduğundan aktin salınr. Bu son basamak gevşemenin kilit bileşeni olup, ATP’nin aktin-miyozin kompleksine bağlanmasına bağlıdır.
Düz kaslarda miyozin hafif zincirleri, çizgili kaslardan farklıdır. Düz kaslarda miyozin hafif zincirleri, çizgili kaslardan farklıdır. Miyozin p-hafif zincirleri miyozin başlarının F-aktine bağlanmalarını engellerler. Kasılmanın başlayabilmesi için miyozin p-hafif zincirinin fosforillenmesi gereklidir.Bu miyozin hafif zincir kinaz ile gerçekleşir
Düz kaslarda aktin/miyozin iskelet ve kalp kasının aksine düzenli bir yapı göstermez. Bu nedenle çizgilenme yoktur. Düz kaslarda aktin/miyozin iskelet ve kalp kasının aksine düzenli bir yapı göstermez. Bu nedenle çizgilenme yoktur. Düz kaslarda Z çizgisi bulunmaz. Bunun yerine dens body bulunur. Dens cisimler membrana bağlanırlar. T tübülüs sistemi yoktur. Kaveola denen sarkolemmanın yaptığı invaginasyonlar bulunur. Düz kasta Troponin olmadığı için, hücre içine Ca++ girince kalmoduline bağlanır.
Kalmodulin, hemem hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir protein olup dört Ca2+ bağlama bölgesi bulunur. Ca2+ iyonunun başlıca hücre içi reseptörüdür. Kalmodulin, hemem hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir protein olup dört Ca2+ bağlama bölgesi bulunur. Ca2+ iyonunun başlıca hücre içi reseptörüdür. Kalsekestrin, iskelet ve kalp kası sarkoplazmik retikulumunda en sık rastlanan CaBP’dir. Bu protein elli kalsiyum bağlama bölgesi içerir. Kalsekestrinin yüksek depolama kapasitesi kasılma için gereken Ca2+’nın 20mM’a kadar depolanmasını sağlar
Düz kaslarda kasılmayı Ca2+’a bağımlı olarak düzenleyen bir proteindir İntrasellüler Ca 2+ iyon konsantrasyonu düşük düzeylerde olduğu zaman - kaldesmon tropomiyozine ve aktine bağlanarak aktin ile miyozinin bağlanmalarını ve kasılmayı engeller.
Ca2+ iyon konsantrasyonunun yükselmesi ile kaldesmon, Ca2+- kalmoduline bağlanarak aktinden ayrılır ve aktin serbest kalır
Miyastenia gravis Miyastenia gravis Miyonöral kavşakta bulunan asetilkolin reseptörlerine karşı antikorların oluştuğu otoimmün bir hastalıktır. Kalıtsal değildir. Otoantikor-reseptör kompleksinin endositozla alınması ve yıkımı (fokal lizis) sonucunda reseptör sayısında belirgin azalma olur. Kompleman sistem proteinleri hücre hasarında önemli rol oynar. Kas kasılamaz ve çabuk yorulur. Nükleus, mitokondri, parietal hücre, düz kas ve tiroid hücrelerine karşı antikorlar ve romatoid faktör (RF) bulunabilir. Vakaların %40’ında anti-DNA antikorları saptanır.
Kas dokusunda enflamasyon ve kas lifi hasarına yol açan otoimmün bir hastalıktır. Görülme sıklığı 5-10/100000’dir; kadınlarda daha fazla görülmektedir. Kas dokusunda enflamasyon ve kas lifi hasarına yol açan otoimmün bir hastalıktır. Görülme sıklığı 5-10/100000’dir; kadınlarda daha fazla görülmektedir. Anti-nükleer antikor (ANA) ve RF artışı vardır. Serumda CPK, aldolaz ve LDH enzimleri artmıştır; enzim aktiviteleri sıklıkla steroid tedavisi ile normale döner.
Alt motor nöronda yapısal anormallik olmaksızın, iskelet kaslarının progressif dejenerasyonu ile karakterize, kaslarda güçsüzlük ve atrofiye sebep olan, genetik bir grup hastalıktır. Alt motor nöronda yapısal anormallik olmaksızın, iskelet kaslarının progressif dejenerasyonu ile karakterize, kaslarda güçsüzlük ve atrofiye sebep olan, genetik bir grup hastalıktır. Bu grup içinde en önemli iki hastalık X’e bağlı geçiş gösteren Duchenne Müsküler Distrofi (DMD) ve Becker Müsküler Distrofi (BMD) dir. Her iki hastalık etyolojisinde de Xp21 de yer alan distrofin gen anomalileri vardır. Serumda CPK, aldolaz, LDH ve AST enzimleri artar. Yüksek serum enzim düzeyleri steroid tedavisinden etkilenmez.
Müsküler distrofilerden farklı olarak distrofin normaldir. Müsküler distrofilerden farklı olarak distrofin normaldir. Serum enzim artışları hafif ve düzensizdir. miyotoniler (anormal kasılma durumları), Aktin ve miyozinin intrasellüler yıkılımı sırasında oluşan 3-metilhistidin idrarla atılır; idrarın 3-metilhistidin içeriği kas miyofibril proteinlerinin yıkımının güvenilir bir göstergesidir.
Dostları ilə paylaş: |