Prof. Dr. Hafize uzun



Yüklə 445 b.
tarix29.05.2018
ölçüsü445 b.
#46462


Prof.Dr.Hafize UZUN

  • Prof.Dr.Hafize UZUN


Vücudun en büyük dokusudur

  • Vücudun en büyük dokusudur

  • Yeni doğanda vücudun %25’ini oluşturan kas kütlesi, genç erişkin dönemde % 40 düzeylerine çıktıktan sonra, yaşlı dönemde %30’a kadar azalır.

  • Vücut yakıtlarının ve ATP’ nin temel tüketicisidir.





Kaslarda

  • Kaslarda

  • ~ %72-78 su;

  • %19-20 protein;

  • %3 lipid ve

  • %1 glikojen

  • bulunur.



Myozit = kas hücresi

  • Myozit = kas hücresi

  • Sarkolemma = Hücre (plazma) membranı



Bir kas lifi hücresi(miyozit) içinde, sarkoplazma adlı hücre içi sıvıya gömülüdür.

  • Bir kas lifi hücresi(miyozit) içinde, sarkoplazma adlı hücre içi sıvıya gömülüdür.

  • Kas lifleri birbirinden ayrı filamanlara (aktinmyozin) bölünebilen birbirine paralel şekilde yerleşmiş miyofibrillerden oluşur.

  • Her miyofibril sarkomer denilen ve kasılma yetisi olan parçalardan oluşur



Miyofibriller membranöz bir tübül sistemi olan sarkoplazmik retikulum ile çevrilidir.

  • Miyofibriller membranöz bir tübül sistemi olan sarkoplazmik retikulum ile çevrilidir.

  • Özelleşmiş bir ER türüdür.  Yapısal olarak düz ve tanecikli  ER’den farkı,  gerektiğinde kullanılmak üzere yoğun oranda Ca ihtiva etmesidir.

  • Kas hücrelerinde, hareketi sağlayan aktin-miyozin fibrillerini bir ağ gibi sararak bu liflerin kasılması için gereken Ca iyonlarını gerektiğinde dışarı salar.

  • Kasın kasılmadığı durumlarda ise, yüzeyindeki Ca-Mg ATPaz proteinleri ile Kalsiyum’u tekrar içine alarak hapseder.

  •  



Sarkolemmanın hücre içine doğru yaptığı Transvers şekilli invaginasyonlara T tubul denmektedir.

  • Sarkolemmanın hücre içine doğru yaptığı Transvers şekilli invaginasyonlara T tubul denmektedir.

  • Görevleri aksiyon potansiyelinin hücre içine yayımını kolaylaştırmaktır.

  • T Tubul her iki yanında bulunan sarkoplazmik retikulum parçaları ile Triad adı verilen yapıları oluşturmaktadır.

  • Sarkoplazmik retikulum transvers (T) tübül aracılığı ile sarkolemmaya bağlanmaktadır.



















Kas proteinlerinin %55’ ini oluşturur; kalın filamentlerin proteinidir.

  • Kas proteinlerinin %55’ ini oluşturur; kalın filamentlerin proteinidir.

  • α-heliks yapısında 2 ağır zincir ve 4 hafif zincirden oluşur. Ağır zincirler globüler baş kısım ve çift sarmal -heliks kuyruk kısmından oluşur Globüler baş ve fibröz kısım.

  • Her iki ağır zincirin globüler baş yapısına bir çift hafif zincir bağlıdır.

  • Miyozinin baş kısmı F- aktin ile kompleks oluşturur ve intrinsik ATPaz aktivitesi taşır; aktin-miyozin kompleksinin oluşumu bu aktiviteyi artırır.









Fibröz yapılı , iki zincirden( ve ) oluşur. Tüm kaslarda bulunur.

  • Fibröz yapılı , iki zincirden( ve ) oluşur. Tüm kaslarda bulunur.

  • Kasın ince filamentlerinde aktin çift sarmalının oluğunda F- aktinle birleşir ve aktin-miyozin etkileşimini düzenler..





Miyoglobin, kasın kırmızı rengini veren bir proteindir. Bir hem grubu içerir, O2’i depolar ve yüksek pO2 gradyanının varlığında mitokondriye taşır.

  • Miyoglobin, kasın kırmızı rengini veren bir proteindir. Bir hem grubu içerir, O2’i depolar ve yüksek pO2 gradyanının varlığında mitokondriye taşır.

  • Yavaş kasılan iskelet kaslarında miyoglobin bulunur(kırmızı kaslar), hızlı kasılan kaslarda bulunmaz(beyaz kaslar).

  • Miyoglobin, ağır kas harabiyetinde ekstrasellüler ortama çıkar ve idrarla atılır(miyoglobinüri)











1- Kasılmanın gevşeme evresinde, miyozinin S-1 başı, ATP’yi ADP ve Pi’ye hidroliz eder ve aynı anda bu ürünlere bağlı kalır. ADP-Pi-miyozin kompleksi yüksek enerjili konformasyondadır.

  • 1- Kasılmanın gevşeme evresinde, miyozinin S-1 başı, ATP’yi ADP ve Pi’ye hidroliz eder ve aynı anda bu ürünlere bağlı kalır. ADP-Pi-miyozin kompleksi yüksek enerjili konformasyondadır.

  • 2-Kas kasılması uyarıldığında, S-1 başı, aktin’e bağlanarak aktin-miyozin-ADP-Pi kompleksi oluşur.

  • 3- Bu kompleksin oluşması, Pi salınmasını teşvik eder ve buda güç darbesini başlatır.

  • ADP salınır ve miyozinin başında, kuyruğuna göre daha büyük bir konformasyon değişikliği buna eşlik eder, bu ise, aktini, sarkomer merkezine doğru 10 nm kadar çeker. Bu güç darbesidir. Aktin-miyozin kompleksi düşük enerji durumundadır



4- ATP molekülü miyozinin S-1 başına tekrar bağlanır. Aktin-miyozin-ATP kompleksi oluşur.

  • 4- ATP molekülü miyozinin S-1 başına tekrar bağlanır. Aktin-miyozin-ATP kompleksi oluşur.

  • 5- Miyozin-ATP’nin aktine olan affinitesi düşük olduğundan aktin salınr. Bu son basamak gevşemenin kilit bileşeni olup, ATP’nin aktin-miyozin kompleksine bağlanmasına bağlıdır.







Düz kaslarda miyozin hafif zincirleri, çizgili kaslardan farklıdır.

  • Düz kaslarda miyozin hafif zincirleri, çizgili kaslardan farklıdır.

  • Miyozin p-hafif zincirleri miyozin başlarının F-aktine bağlanmalarını engellerler.

  • Kasılmanın başlayabilmesi için miyozin p-hafif zincirinin fosforillenmesi gereklidir.Bu miyozin hafif zincir kinaz ile gerçekleşir













Düz kaslarda aktin/miyozin iskelet ve kalp kasının aksine düzenli bir yapı göstermez. Bu nedenle çizgilenme yoktur.

  • Düz kaslarda aktin/miyozin iskelet ve kalp kasının aksine düzenli bir yapı göstermez. Bu nedenle çizgilenme yoktur.

  • Düz kaslarda Z çizgisi bulunmaz. Bunun yerine dens body bulunur. Dens cisimler membrana bağlanırlar.

  • T tübülüs sistemi yoktur. Kaveola denen sarkolemmanın yaptığı invaginasyonlar bulunur.

  • Düz kasta Troponin olmadığı için, hücre içine Ca++ girince kalmoduline bağlanır.



Kalmodulin, hemem hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir protein olup dört Ca2+ bağlama bölgesi bulunur. Ca2+ iyonunun başlıca hücre içi reseptörüdür.

  • Kalmodulin, hemem hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir protein olup dört Ca2+ bağlama bölgesi bulunur. Ca2+ iyonunun başlıca hücre içi reseptörüdür.

  • Kalsekestrin, iskelet ve kalp kası sarkoplazmik retikulumunda en sık rastlanan CaBP’dir. Bu protein elli kalsiyum bağlama bölgesi içerir. Kalsekestrinin yüksek depolama kapasitesi kasılma için gereken Ca2+’nın 20mM’a kadar depolanmasını sağlar











Düz kaslarda kasılmayı Ca2+’a bağımlı olarak düzenleyen bir proteindir

  • Düz kaslarda kasılmayı Ca2+’a bağımlı olarak düzenleyen bir proteindir

  • İntrasellüler Ca 2+ iyon konsantrasyonu düşük düzeylerde olduğu zaman

    • kaldesmon tropomiyozine ve aktine bağlanarak aktin ile miyozinin bağlanmalarını ve kasılmayı engeller.
  • Ca2+ iyon konsantrasyonunun yükselmesi ile kaldesmon, Ca2+- kalmoduline bağlanarak aktinden ayrılır ve aktin serbest kalır















































































Miyastenia gravis

  • Miyastenia gravis

  • Miyonöral kavşakta bulunan asetilkolin reseptörlerine karşı antikorların oluştuğu otoimmün bir hastalıktır.

  • Kalıtsal değildir.

  • Otoantikor-reseptör kompleksinin endositozla alınması ve yıkımı (fokal lizis) sonucunda reseptör sayısında belirgin azalma olur. Kompleman sistem proteinleri hücre hasarında önemli rol oynar. Kas kasılamaz ve çabuk yorulur.

  • Nükleus, mitokondri, parietal hücre, düz kas ve tiroid hücrelerine karşı antikorlar ve romatoid faktör (RF) bulunabilir. Vakaların %40’ında anti-DNA antikorları saptanır.



Kas dokusunda enflamasyon ve kas lifi hasarına yol açan otoimmün bir hastalıktır. Görülme sıklığı 5-10/100000’dir; kadınlarda daha fazla görülmektedir.

  • Kas dokusunda enflamasyon ve kas lifi hasarına yol açan otoimmün bir hastalıktır. Görülme sıklığı 5-10/100000’dir; kadınlarda daha fazla görülmektedir.

  • Anti-nükleer antikor (ANA) ve RF artışı vardır. Serumda CPK, aldolaz ve LDH enzimleri artmıştır; enzim aktiviteleri sıklıkla steroid tedavisi ile normale döner.



Alt motor nöronda yapısal anormallik olmaksızın, iskelet kaslarının progressif dejenerasyonu ile karakterize, kaslarda güçsüzlük ve atrofiye sebep olan, genetik bir grup hastalıktır.

  • Alt motor nöronda yapısal anormallik olmaksızın, iskelet kaslarının progressif dejenerasyonu ile karakterize, kaslarda güçsüzlük ve atrofiye sebep olan, genetik bir grup hastalıktır.

  • Bu grup içinde en önemli iki hastalık X’e bağlı geçiş gösteren Duchenne Müsküler Distrofi (DMD) ve Becker Müsküler Distrofi (BMD) dir.

  • Her iki hastalık etyolojisinde de Xp21 de yer alan distrofin gen anomalileri vardır. Serumda CPK, aldolaz, LDH ve AST enzimleri artar.

  • Yüksek serum enzim düzeyleri steroid tedavisinden etkilenmez.



Müsküler distrofilerden farklı olarak distrofin normaldir.

  • Müsküler distrofilerden farklı olarak distrofin normaldir.

  • Serum enzim artışları hafif ve düzensizdir. miyotoniler (anormal kasılma durumları),

  • Aktin ve miyozinin intrasellüler yıkılımı sırasında oluşan 3-metilhistidin idrarla atılır; idrarın 3-metilhistidin içeriği kas miyofibril proteinlerinin yıkımının güvenilir bir göstergesidir.



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə