Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   217

Nebevî Yöntem

54

rüsvay edecek azabın kime geleceğini ve kimin yalancı 



olduğunu bileceksiniz. Gözetleyin, gerçekten ben de 

sizinle  beraber  gözetleyiciyim”

20

  demişti.  Allah’ın  diğer 



nebileri de bunun benzerini söylemişlerdi. Muhammed sallal-

lahu aleyhi ve sellem de “Ey kavmim! Bütün gücünüzle 

yapacağınızı yapın, ben de yapacağım. Bu yurdun so-

nunun kimin olacağını yakında bileceksiniz”

21

 demişti. 



Nebi  sallallahu  aleyhi  ve  sellem,  Mekke’nin  Batha  vadisine 

indi, Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığını açıkça ilan etti ve 

tağutun beyinsizliğini ifade etti. Ona işkence ve eziyet yapıldı. 

Yüce Allah da “And olsun senden önceki peygamberler 



de  yalanlanmışlardı.  Fakat  yalanlanmalarına  rağmen 

sabrettiler. Onlara da eziyet edildi, nihayet onlara da 

yardımımız yetişti”

22

 âyeti ile onu teselli etti. Elinizden gele-



ni yapın. Gücünüz, araçlarınız neye yetiyorsa onu yapın. Bu, 

yokuşu aşmak üzere kendi kendisine karar vermiş, Allah’a gü-

venen, canını ve malını Allah’a satan bir kimsenin söyleyeceği 

bir sözdür.

Tağutun meydan okuması, bazen ancak sıkıntılarıyla kar-

şı  karşıya  kalanların  değerlendirebileceği  şartlarda  oldukça 

azgın  bir  hâl  alabilir.  Fakat  mü’minler,  Hakkı  açıkça  söyle-

melerine  engel  olacak  ve  oturmalarına  sebep  teşkil  edecek 

birtakım  gerekçeler  üretmekten  Allah’tan  korksunlar.  Ya  da 

eğer “Ben ve biz gidecek olursak, şu yetişmekte olan Müslü-

man gençliği kim eğitecek, kim örgütleyecek?” gibi bir kana-

ate sahip olmaktan çekinsinler. Önemli olan, bizim olumsuz 

duruşlarımızın  ve  hatalarımızın  getireceği  sorumluluklardan 

safımızı uzak tutabilmektir. Gerçekten heder olmamamız ve 

20 

Hûd 11/93.



21

En’am 6/135.

22

En’âm 6/34.




Allah’a Giden Yolda Yokuşu Aşmak

55

düşmanlarımızın hayatımız karşılığında pek büyük bir bedel 



ödemeleri, ayrıca bizim şehadetimizin büyük bir yankı uyan-

dırıp  bizden  sonrakilere  güzel  bir  örnek  bırakması  oldukça 

önemlidir.  Düşmanlarımızın,  hayatımızın  ve  ölümümüzün 

oyuncak edilmemeleri önemlidir. Hiç şüphesiz var eden ve 

yetiştiren Allah’tır, koruyup gözetecek olan da O’dur. Dostları 

arasından dilediklerini İslâm hizmetine gönderecek olan da 

O’dur. Bizler merhum Afgânî’nin dedigi gibi “Sözünü söyle 

ve yürü” demiyoruz, çünkü artık bu zaman buna uygun de-

ğildir. Bunun yerine getirdiği bir görev de yoktur. Zira Müs-

lümanlar bizden önceki iman edenlerin feryatlarıyla uyanmış 

bulunuyorlar.  Biz  diyoruz  ki:  Davetçilerin  görevi  eğitmek, 

örgütlemek ve ileriye doğru yürüyüşü sağlamaktır. Fakat ol-

dukça parlak ve göz kamaştırıcı duruşlarla bedel ödemek ve 

eğitmek de bir zorunluluktur. Belki de merhum mücahid Sey-

yid Kutub gibi birisinin Allah yolundaki şehadeti, Müslüman-

ların  meselesinin  zafere  doğru  ilerlemesinde,  Yüce  Allah’ın 

ona lütfetmiş olduğu bu şehadetle sonuçlanan duruş nimeti 

sayesinde büyük bir pay sahibi olmuştur. Kendisinin -Allah’ın 

rahmeti üzerine olsun- “Bizim işlerimiz, hayatın ancak kanla-

rımızla canlanabileceği kanlardır” anlamında bir sözü vardır. 

Net Siyasal Çizgi

İslâm topraklarında, özellikle komünist ve laik siyasal par-

tilerin  saflarında  kendi  düzenini  egemen  kılıp  dayatmaktaki 

kararlılığını  ilan  etmekte  ve  laik  sosyalist devlet  kurmayı  he-

defleyen siyasal çizgisini yaymakta bir tereddüt gösterdiklerini 

görmüyorum. Peki, biz Müslüman olduğumuz hâlde, bu ülke-

ler ve halklar da Müslüman oldukları hâlde çaba ve gayretle-

rimiz itibariyle onlardan geri kalabilir, anlayışımız itibariyle de 

onlardan kıt ve kısır olabilir miyiz?



Nebevî Yöntem

56

Şüphesiz  diktatör  düzenler  onlarla  yardımlaşmakta  ve 



onlarla  birlikte  düşmanlıklarını  ve  savaşlarını  bize  karşı  yo-

ğunlaştırıp  odaklaştırmaktadırlar.  Fakat  bunun  kaynağı,  bu 

partilerin  çağın  diliyle  siyasal  oyunları,  stratejik  kuralları  ve 

taktikleri bilmekle birlikte bizim bunları bilmeyi arzu etmeyişi-

miz olabilir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ise bize, na-

sıl davranacağımızı öğretmiştir. Çünkü o sevgili Rasûl, çağının 

bütün  araçlarını  kullanmıştır.  Evet,  müşrik  bir  kişinin  hima-

yesine girmekten, Yahudilerle birlikte yaşamaktan, Kureyş’le 

barış  antlaşması  yapmaktan,  kabilelerle  antlaşmalar  yoluyla 

bağlantı kurmaktan, savaşta kendi çağında bilinenlere uygun 

savaş taktikleri uygulamaktan ve akıllı kimselerin ortaya attık-

ları görüşlerle hareket edip zamanının savaş hile ve taktiklerini 

uygulamaya varıncaya kadar çağının bilinen bütün araçlarını 

kullanmıştır.

Şer’î siyaset, bizim imamlarımızın  ıstılahında,  kamu işle-

ri  hakkında  ve  yönetim  idare  ve  yargı  alanlarında  şeriat  ile 

çatışmayan uygulamalar demektir. Tasarruflarının mahiyetini 

araştırarak yapan mü’minin karşı karşıya kaldığı ilk soru da 

şudur: Zalim yöneticilere karşı kıyam etmek caiz midir? 

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a 



itaat edin, Peygamber’e de itaat edin. Ve sizden olan 

emir sahiplerine de.”

23

 Biz burada “sizden olan” ifadesi 



üzerinde  durmak  istiyoruz.  Afganistan’daki  inkâr  bizden  mi-

dir?  Mısır’da  mü’minlerin  kanlarını  dökenler  bizden  midir? 

Bütün  Müslüman  diyarlarında  Müslümanların  kanını  kimler 

döküyor?  Tertemiz,  Allah’a  ibadet  eden  mü’min  kadınlara, 

beşeriyet tarihinde benzerini kimsenin uygulamadığı işkence-

ler yapan kişiler bizden olabilir mi? Münkeri emreden, marufu 

23

Nisâ 4/59.




Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə