İslam’da helal ve haram’in yeri ve fikih usulü AÇisindan temellendiRİlmesi Prof. Dr. Abdullah Kahraman* The Place of Halal and Haram in Islam and Grounding them according to Islamic Legal Theory



Yüklə 297,22 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/11
tarix22.10.2018
ölçüsü297,22 Kb.
#75335
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

İslam’da Helal ve Haram’ın Yeri ve Fıkıh Usulü Açısından Temellendirilmesi    |    49

zan gecelerinde karı-koca ilişkisinin helâl olduğu

33

, deniz avının helâl kılındığı



34

 

helâl kelimesi veya türevleri kullanılarak bildirilir



35

. Mesela bir âyette şöyle bu-

yurulmuştur: “Bugün size iyi ve temiz olan şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap 

verilenlerin yiyecekleri size helaldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir” (

 

 

 



 

   


 

 

 



 

 

   



 

)

36



.

b) Kur’an ve Sünnet’te belli bir yanlış anlayışı ve kaygıyı gidermek için bir şeyin 

helâl olduğu, yapılmasında bir günah ve sakıncanın bulunmadığının bildirilmesiyle. 

Bunun için “günah yoktur” (

...

 

 ,



   ,   ) manasına gelen lafız ve ifa-

deler kullanılır. Nitekim bazı âyetlerde haram kılınan yiyecekler sayıldıktan sonra 

zaruret halinde bunlardan zarureti giderecek ölçüde yenmesinde günah olmadığı 

bildirilmiştir

37



c) Herhangi bir dinî yasaktan sonra gelen emirler vasıtasıyla. Çünkü yasaktan 



sonra gelen emir, bir davranışın yapılmasını isteme değil haramlığın kalktığını ve 

hükmün es ki halini aldığını bildirme amacı taşır. “İhram dan çıkınca avlanınız”

38

 

ifadesi, ihramlı iken yasak olan avlanmayı



39

 kaldırmıştır. 

d) Vücuba değil de ibâhaya delalet ettiğine dair delil bulunan emir sıygası yoluy-

la. “Allah’ın rızkından yiyin-için…”

40

 âyeti böyledir. 



Aslında Kur’an’da değişik vesilelerle zikredilen “evleniniz, yiyiniz, içiniz, gezip 

dolaşınız” gibi emirler, bu fiillerin helâl olduğunu bildirmekten çok aslen helâl 

olan bu fiiller işlenirken dikkat edilecek hususları, hikmet ve amaçları açık lamaya 

yöneliktir.

e) Bir şey hakkında herhangi bir yasağın bulunmamasıyla. Bir şey hakkında 

yasaklayıcı bir delil yoksa “eşyada aslolan mubahlıktır(istishâbü’l-asl)” kuralından 

hareketle onun helal olduğu sonucuna ulaşılır. Kur’an’da göklerde ve yerlerde ne 

varsa hepsinin insan için yaratıldığı, insanın emrine ve istifadesine verildiği sıkça 

ifade edilir. Temiz ve güzel olan her şeyin helâl kılınıp sadece kötü ve çirkin şeyle-

rin haram kılındığının bildirilmesi de bu anlamdadır. Kur’an ve Sünnet’te sadece 

yapılması istenmeyen veya doğru bulunmayan hususlar tek tek veya ilke olarak 

açıkça belirtilmiş, böylece geriye kalanların prensip olarak helâl ve mubah olduğu 

kendiliğinden orta ya çıkmıştır

41

.



 

33 Bakara, 

2/187.

34 Mâide, 



5/96.

35 


Başka örnekler için bk. el-Bakara, 2/168; Âi-i İmrân, 3/50, 51; Mâide, 5/1, 4, 5, 88,); A’râf, 7/157; Enfâl, 8/69; Nahl, 

16/ 114; Ahzab, 33/50.

36 Mâide, 

5/5.


37 

Bk. Baka ra, 2/158, 173, 198, 203, 235, 236, 282; Nisâ 4/23, 24, 102; Mâide, 5/93; Nûr, 24/29, 58, 61, 62; Ahzâb, 33/5, 

55; Feth, 48/17; Mümtehine, 60/10. Bazı hadisler için bk. Süyûtî, Abdurrahman b. Ebî Bekir, Câmiu’sağîr, Beyrut ts., 

hadis no: 272, 273, 9706-9709.

38 Mâide, 

5/2.


39 

Mâide, 5/95-96. Ayrıca bk. Cum’â, 62, 10.

40 Bakara, 

2/60.


41 

el-Mevsû’atu’l-fıkhiyye, XVIII, 77; Şaban, Zekiyyüddin, İslam Hukuk İlminin Esasları 

(terc. İ. Kafi Dönmez), Ankara 1996, 253-254; Koca, “Helâl”md., XVII, 177.



50    |    Prof. Dr. Abdullah Kahraman

6. Hükmü 

Helâlin hükmü, teklifi hükmün kısımlarıyla ilgili ihtilâflara bağlı olarak farz, 

vacip, mendup ve mubah kavramlarından hangisinin alanına girdiğine bağlıdır. 

Meselâ helâle konu olan şey vacibin sahasına giriyorsa mutlaka yerine getiril mesi 

gerekli olup işleyen sevabı, özürsüz terk eden ağır cezayı hak eder; mubah kavramı 

içerisine giriyorsa yapılıp yapılmamasında sevap veya günah olmayıp her iki tercih 

birbirine eşittir

42



7. Helalle ilgili bazı prensipler 

İslam hukukçuları, helâlle ilgili bazıları temel, bazıları ikinci derecede veya 

yardımcı nitelikte bir takım prensipler oluşturmuşlardır. Bu prensipler haramla 

ortak olduğu için aşağıda açıklanacaktır. 



B. Haramın Tanımı, Çeşitleri, Çerçevesi, Bilinme Yolları ve Hükmü (Yorumu)

1. Nasslarda Haram Kavramı 

Haram kelimesiyle çeşitli türevleri sözlük anlamlarında Kur’an’da seksen üç 

yerde geçmektedir

43

. Bunların çoğun da, ileride oluşacak terim anlamı için esas teş-



kil edecek şekilde Allah’ın yasak kıldığı fiillerden, dinî yasaklardan, bazı âyetlerde 

de kişilerin bazı fiilleri kendilerine yasak saymasından söz edilir

44

. Haram kelimesi 



çeşitli türevleriyle birlikte birçok hadiste de geçmektedir

45



2. Haramın Tanımı

Haram kelimesinin anlam örgüsü, “yasaklama, engelleme, mahrum bırakma” 

etrafında dönüp dolaşmaktadır. En genel ifadesiyle haram, yapılması din tarafın-

dan yasaklanan fiildir. Fıkıh terimi olarak haram, mükelleften yapılmaması kesin 

ve bağlayıcı tarzda istenen fiili ifade eder. Ahlâk ve hukuk literatüründe muhar-

rem, mahzur, menhiyyünanh, memnû’, mezcûrünanh, ma’siyet, zenb, kabîh, seyyie 

gibi çeşitli kelimelerin de “yasaklanan şey” mânasında haramla aynı veya yakın 

anlamlarda sıkça kullanıldığı görülür

46

.

Fıkıh usulü âlimleri haram kavramını tanımlarken, “vacibin mukabili”, “faili 



şer’an zemmedilen şey” ve “terkedeni övgüye lâyık kılan şey” gibi hususların altını 

42 


Şaban, 254; Koca, “Helâl”md., DİA, XVII, 177.

43 


Bk. Muhammed Fuad Abdülbâkî, el-Mu’cemu’l-müfehres li-elfâzi’l-Kur’âni’l-Kerîm, “hrm” md. Örnek âyetler için 

bk. Bakara, 2/85, 173, 187, 194, 275; Al-i İmrân, 3/50, 93; Nisa, 4/23, 160; Maide, 5/1, 3, 26, 72, 87, 96; Enam, 6/119, 

138, 139, 140, 143, 144, 145, 146, 148, 150, 151; Araf, 7/32, 50, 157; Tevbe, 9/29, 37; Yunus, 10/59; Nahl, 16/35, 115, 

116, 118; İsra, 17/33; Hacc, 22/30; Nur, 24/3; Furkan, 25/68; Neml, 27/91; Kasas, 28/12; Tahrim, 66/1.

44 

Tahrîm sûresine bu adın verilmesi bu anlamdadır.



45 Bk. 

Wensinck, 

el-Mu’cem, “hrm” md.; Demirci, Kürşat, “Haram”md., XVI, 98.

46 Semerkandî, 

Alâuddin, 

Mîzânü’l-usûl, Katar 1984, 40; Râzî, Fahreddin, Ebû Abdullah Fahreddin Muhammed 

b. Ömer, el-Mahsûl fî ilmi usûli’l-fıkh(tahkik, Taha Cabir Feyyaz el-Alvanî), Beyrut 1992, I, 101; Lâmişî, 58-59; 

Şevkânî, İrşâdu’l-fuhûl, Beyrut 1992, 24; Koca, “Haram”md., DİA, XVI, 100.




Yüklə 297,22 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə