Erich fromm psikanaliz ve



Yüklə 136,65 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/34
tarix14.05.2018
ölçüsü136,65 Kb.
#43828
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34

gibi  saplantıları  olanlar  ve  bunun  gibi  kendilerini  kur­
taramadıkları  başka  saplantılardan  zoru  olanlardı.  Da­
ha  açıkçası  hekimlerin  kullandıkları  anlamda  bir  has­
talığı  olanlardı;  normal  diye  adlandırılan  kimseler  gibi 
toplumsal  işlevlerini  yerine  getirmelerine  hastalıkları 
engel  olan  kimselerdi.  Bunlara  benzer  şikâyetleri  olan­
ların  tedavi  konusundaki  düşünceleri  de  hastalık  konu­
sundaki  düşünceleriyle  aynı  doğrultudaydı.  İstedikleri 
şey  hastalık  saydıkları  belirtilerden  kendilerini  kurtar­
maktı;  iyileşmekten  anladıkları  şey,  hasta  olmamaktı. 
Onlar  orta  derecede  sağlıklı  bir  kimse  ne  kadar  sağlık­
lıysa,  o  kadar  sağlıklı  olmak  istiyorlardı;  ya  da  belki 
şöyle  de  söyleyebiliriz,  toplumumuzda  yaşayan  sıradan 
kimselerden  daha  çok  huzursuz,  daha  çok  mutsuz  ol­
mak  istemiyorlardı.
Bunlar  bugün  de  deva  aramak  için  psikanaliste 
başvuruyorlar  ve  onlar  için  psikanaliz  hastalık  belirti­
lerinden  kurtulmalarını,  toplum  içindeki  işlevlerini  üst- 
lenebilmelerini  sağlayabilecek  bir  tedavi  yöntemidir. 
Ama  bir  zamanlar  psikanalistin  müşterilerinin  çoğun­
luğunu  oluşturan  bu  kimseler  şimdi  azınlığa  düşmüş­
lerdir.  Belki  bunların  sayısını  eskisiyle  karşılaştırınca 
salt  sayı  olarak  bir  azalma  görülmeyebilir  ama  toplum 
içinde  görev  yapabilen,  genellikle  kabul  edilen  anlam­
da  bir  hastalığı  olmayan,  gene  de  yukarda  sözünü  etti­
ğimiz  «çağın  hastalığından»,  «huzursuzluktan»,  «içten 
içe  donuklaşmadan»  yakman  çok  sayıda  yeni  tür  has­
tayla  karşılaştırılınca  onlara  oranla  sayıları  azalmıştır. 
Bu  yeni  «hastalar»  sızlanma  nedenlerinin  tam  olarak 
ne  olduğunu  bilmeden  psikanaliste  geliyorlar.  Bunalım 
içinde  olmaktan,  uykusuzluktan,  evlilikte  mutsuzluk­
tan,  işlerini  sevememekten  ve  bunlara  benzer  birçok 
güçlüklerden  yakmıyorlar.  Genellikle  şu  ya  da  bu  be­
lirli  bir  güçlüğün  tek  sorunları  olduğunu  ve  eğer  o  güç­
24


lüğü  yenerlerse  sorunlarının  çözümleneceğini  sanıyor­
lar.  Gerçekte  bu  hastalar  sorunlarının  bunalım  ya  da 
uykusuzluk,  evlilikteki,  işlerindeki  falan  sorunları  ol­
madığını  anlayamıyorlar.  Bu  çeşitli  yakınmalar  aslın­
da  şöyle  ya  da  böyle  belirli  bir  güçlükten  sızlanan  çe­
şitli  kimselerin  kültürümüzün  izin  verdiği  oranda  açık­
layabildikleri  çok  daha  derinde  yatan  bir  şeyin  bilinç­
lerine  ulaşabilen  dış  görüntüleridir.  Yakınmaların  ger­
çek  ortak  nedeni,  insanın  kendinden,  çevresindeki  in­
sanlardan  ve  doğadan  yabancılaşmasıdır  :  Hayatın  par­
maklarının  arasından  kum  gibi  akıp  gitmekte  olduğu­
nun;  yaşamadan  ölüp  gideceğinin,  bolluk  içinde  yaşa­
nan  hayatın  bile  sevinçten,  kıvançtan  yoksun  olduğu­
nun  farkına  varmış  olmasıdır.
Bu  «çağın  hastalığından»  yakınanlara  psikanalist 
ne  gibi  bir  yardım  yapabilir?  Bu  yardım  toplumsal  iş­
levlerini  yerine  getiremeyen  hastalara  yaptığı  gibi  has­
talık  belirtilerini  ortadan  kaldırmaktan  öteye  geçme­
yen  bir  yardımdan  kesinlikle  değişik  bir  yardım  olma­
lıdır.  Çünkü  bu  yabancılaşmadan  yakınanlar  için  çö­
züm,  hastalığın  yok edilmesi  değil,  esenlik  kazanmaktır. 
Gene  de  esenliği  tanımlamaya  çabaladığımız  zaman 
adamakıllı  güçlüklerle  karşılaşıyoruz.  Eğer  Freud  sis­
teminin  içinde  kalacak  olsak  esenliğin  libido  kuramının 
sınırlamaları  içinde  tanımlanması  gerekecekti,  yani 
cinsel  işlerlilik  bakımından  tam  yeterlilik  ya  da  başka 
bir  açıdan  derinlerde  saklanan  Oedipus  durumlarının 
ayırdmda  olmak...  Bu  tanımlamalar  benim  kanımca 
insan  varlığının  gerçek  sorununa  ya  da  bütün  olarak 
insanın  esenliğe  ulaşması  konusuna  dolaylı  bir  yakla­
şımdan  daha  ileri  gidemiyor.  Esenlik  sorununa  bir  ya­
nıt  bulmak  deneyimi  için  her  girişim  Freud’cu  düşün­
cenin  çerçevelediği  sınırlamaları  aşmalı  ve  insancı  psi­
25


kanalizin  bütün  eksikliklerine  rağmen  asıl  konusunu 
oluşturan  insan  varlığının  temel  sorunlarına  yönelme­
lidir.  Ancak  böylelikle  psikanaliz  ve  Zen  Budizm  ara­
sında  karşılaştırma  yapabilmek  için  ortak  bir  temel  bu­
lunmuş  olabilir.
26


III.  ESENLİĞİN  YAPISI  —   İNSANIN  RUHSAL 
GELİŞİMİ
İlk  yaklaşımda  «esenlzfc»,  doğal  yapıyla,  doğal  ya­
ratılışla  uyum  içinde  olmaktır  diye  tanımlanabilir.  Ge­
ne  de  bu  kalıp  tanımlama  içinde  sunulmuş  sözlerin 
derinliğine  gitmek  istenirse  ortaya  şu  sorular  çıkabi­
lecektir  :  Doğal  yaratılışla,  doğal  yapıyla  uyumlu  ko­
şullar  içinde  olması  gerekli  insan  varlığı  nasıl  bir  var­
lıktır?  Bu  koşullar  hangi  koşullardır?
İnsan  varlığının  ortaya  koyduğu  bir  sorun  var.  İn­
san  bu  dünyaya  bu  konudaki  istemi  sorulmadan  geli­
yor,  gene  giderken  de  istemine  bakılmıyor.  Hayvanlar­
da  içgüdüsel  olarak  doğayla  bütünlük  içinde  yaşama­
sını  sağlayan  bir  çevreye  uyum  mekanizması  olmasına 
karşın  insan  bu  içgüdüsel  mekanizmadan  yoksun.  Ha­
yat  onu yaşatacağına o hayatı yaşamak zorunluluğunda. 
İnsan  doğanın  içinde  ama  doğadan  kopmuş,  kendi  ken­
dinin  ayrı  bir  varlık  olarak  ayırdmda  olması,  kendini 
dayanılmaz  derecede  yalnız,  güçsüz  ve  kaybolmuş  his- J  
setmesine  neden  oluyor.  Bu  dünyaya  bir  kere  gelmiş 
olmak  durumu,  bir  sorun  yaratıyor.  İnsan  doğduğu  an-
27


Yüklə 136,65 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə