Doktora tez



Yüklə 0,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/29
tarix11.04.2018
ölçüsü0,86 Mb.
#37707
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   29

 

11

Kaisey vd. 2002). 



NOP’ler  kuvvetli  yüzey  aktivitesine  sahip  oldukları  için  gastrointestinal  ortamda 

sindirim  enzimlerinin  kofaktörleri  ile  direkt  bağlanarak  enzim  aktivitesini  inhibe 

etmektedirler.  Örneğin  amilaz aktivitesi kalsiyum (Ca) iyonlarının varlığına bağlı olup 

NOP’ler  bu  katyonları  kuvvetlice  sarmakta  ve  amilaz  aktivitesi  baskılanmakta  sonuçta 

nişastanın sindirilme derecesi düşmektedir. NOP’ler intestinal ortamda katyonlarla şelat 

oluşturdukları için metal iyonlarını tutmakta ve endojen elektrolit sekresyonunda artışa 

yol  açmaktadır.  Ayrıca  ince  bağırsak  villuslarının  fırça  kenarına  yapışarak  katyonların 

bağırsaklarından emilimini engellemektedirler (Van Der Aar ve Fahey 1983). 

Yüksek miktar arpa içeren rasyonlarla beslenen etlik piliçlerde arpanın eriyen β-glukan 

içeriğinden dolayı intestinal kanalda sulu ektraksiyon viskozitesinin artışına bağlı olarak 

canlı  ağırlıkça  artış,  nişastanın  sindirilebilirliği,  azot  ve  yağ  retensiyonu  gibi 

parametrelerde düşüş olmaktadır. Besin maddelerinin difüzyon ve absorbsiyon oranları 

suda eriyebilen NOP’lerin yol açtığı yüksek viskozite ile negatif ilişkilidir. 

Tahılların  NOP  içeriklerinden  kaynaklanan  yüksek  viskoziteyi  ergin  kanatlıların 

gastrointestinal  sistemleri  tolere  etme  yeteneğine  sahiptirler.  Buna  karşılık  etlik 

piliçlerde  yüksek  viskoziteden  dolayı  sindirim  enzimi  aktiviteleri  azalmakta  ve  aşırı 

pankreatik enzim üretimi meydana gelmektedir. 

2.2.1 Kanatlı yemlerinde enzim uygulaması 

2.2.1.1 Enzimlere ilişkin öz bilgiler 

Enzimler  proteinlerden  yapılmışlardır  ve  hücre  içerisinde  meydana  gelen  binlerce 

tepkimenin  hızını  ve  özgünlüğünü  belirlerler.  Enzimlerin  etkileyip  değişikliğe 

uğrattıkları  moleküle  substrat  adı  verilir  ve  sonuna  “–az”  takısı  eklenerek 

isimlendirilirler.  (Örneğin  amilaz,  lipaz,  proteaz  gibi).  Ancak  bu  kurala  uymayan 

enzimler  de  bulunmaktadır  (Örneğin  pepsin,  tripsin,  pityalin  gibi).  Enzimler 

biyokimyasal  reaksiyonda  substratı  değiştirip  ürüne  dönüştürürken  kendisi  hiç 

değişikliğe uğramazlar. Substrat dediğimiz molekülden reaksiyon sırasında ya bir ya da 




 

12

birkaç  atomu  veya  fonksiyonel  bir  grubu  koparır  ya  da  substrata  ekler.  Enzimler  canlı 



hücreler  tarafından  biyolojik  koşullarda  sentez  edilirler  fakat  aktivite  göstermeleri  için 

hücre içinde bulunmaları gerekmez. 

Uluslararası enzim sınıflveırmasında 6 ana sınıf yer almaktadır. Bunlar; 

1-  Oksidoredüktazlar:  Oksidasyon  (yükseltgenme)  ve  redüksiyon  (indirgenme) 

reaksiyonlarını düzenleyen enzimlerdir. 

2-  Transferazlar:  Molekülden  hidrojen  (H

+

)dışında,  başka  grupları  (Karbon(C),  azot 



(N) ve fosfor taşıyan gruplar) aktaran enzimlerdir. 

3-  Hidrolazlar: Değişik bağların hidrolizini sağlayan enzimlerdir. Bağlara su ekleyerek 

koparılmalarını sağlarlar. 

4-  Liyazlar:  C-C,  C-O,  ve  C-S  bağlarını  yükseltgenme  ve  hidroliz  dışında  bir 

mekanizma ile kıran enzimlerdir. 

5-  zomerazlar: Optik ve geometrik izomerlerin reaksiyonlarında yer alırlar. 

6-  Ligazlar:  Yüksek  enerjili  fosfatların  enerjisini  kullanarak  karbon  ile  C,  O,  S,  N 

arasındaki  bağ  oluşumunda  görev  alırlar.  Enzimler  protein  yapısında  olduklarından 

kolaylıkla  denatüre  (proteinlerin  doğal  yapısının  bozulması)  olurlar.  Bu  sebebten  ısıya 

ve  ortamın  pH’sına  karşı  duyarlıdırlar.  Sindirim  enzimleri  enzimler  içerisinde  önemli 

yer  tutarlar.  Bunlar  sindirim  kanalında  yem  yapı  taşlarının  parçalanması,  ara  madde 

değişimindeki  vücut  maddelerinin  yapımı  ve  parçalanmasında  görev  alırlar.    Bu 

sebebten  hayvanların  verim  yeteneklerinin  enzimlerin  besleyici  etkinliği  yardımıyla 

düzeltilmesi yönünde pek çok çalışma yapılmaktadır. 

 

Enzimler,  yem  sanayinde  30  yılı  aşkın  bir  süredir  kullanılmaktadır.  Kullanımları 



giderek  yaygınlaşmaktadır.  Enzimlerden  yemdeki  besleyici  özellikte  olmayan  yapılara 

karşı  ve  nişasta  yapısında  olmayan  polisakkaritlere  (NOP)  karşı  yararlanılmaktadır. 

Kullanılacak enzimin seçimi yemin komposizyonuna göre değişmektedir. 

Arpa ve buğdayın yapısında NOP’ler  fazla miktarda bulunmaktadır. Bu sebebten arpa 

ve  buğdayın  kanatlı  rasyonlarında  kullanımı  sınırlıdır.  Ancak  eksojen  enzim  ilavesiyle 

arpa  ve  buğdayın  rasyonlardaki  kullanım  oranları  artırılmaktadır.  Arpa  ve  buğday 

ağırlıklı rasyonlarda substrata bağlı olarak daha çok β-glukanaz ve ksilanaz enzimi etkili 



 

13

olmaktadır.  β-glukanazlar  ile  ilgili  olarak  daha  çok  mantarlardan  Aspergillus  niger, 



Humicola  insolens,  Trichoderma  longibrachiatum  ve  bakterilerden  Bacillus  lentus,  

Bacillus  subtilis  tarafından    üretilmektedir.  Ancak  mikrobiyal  enzimlerin  aktivitelerini 

başta  sindirim  kanalının  pH’sı  olmak  üzere  sıcaklık  ve  rutubeti  de  etkilemektedir.  β-

glukanazlar diğer enzimlerde olduğu  gibi genellikle ince bağırsaktaki pH koşullarında 

(pH:  5.5-7.0)  yüksek  aktiviteye  sahiptirler  (Yörük,  2003).  Hayvan  beslemede  özellikle 

arpada bulunan, 1,3-β-glukan ve 1,3;1,4- β-glukan yapısını parçalanmasında etkilidirler 

(Hrmova ve Fincher 2001, Pitson vd. 1993). 

Ksilanazlar  bitki  hücre  duvarının  temel  bir  bileşeni  olan  hemiselülozu  parçalayan  bir 

katalisttir.  Ksilanazlar  glukonaz  enzim  ailesine  aittir  ve  çeşitli  ksilanları  kısa  zincirli 

ksilo-oligosakkaritlere parçalarlar. Ksilan, selülozik olmayan bir polisakkarit olup hem 

bir  yıllık  hem  de  çok  yıllık  bitkilerde  en  yayın  bulunan  ikinci  bileşendir.  Bitkinin 

toplam kuru ağırlığın % 8’den % 35 kadar olabilir. Daha çok ikinci hücre duvarı içinde 

lignin ve diğer polisakkaritler arasında yer alır.  

Ksilanazlar  pek  çok  maya  ve  bakteriden  elde  edilebilmektedir.  Mikroorganizmalar 

ksilanaz  enzimlerinin  zengin  kaynağıdır.  Örneğin  Bacillus  türleri  yüksek  orvea  hücre 

dışına  salgılanan  ksilanazları  üretirler.  Bazı  mikroorganizmalar,  örneğin,  Tricoderma 

spp., Penicillium spp. ve Aspergillus spp. ksilanaz beraberinde diğer selülotik enzimleri 

de  üretirler.  Genellikle  mikrobiyal  ksilanaz  enzimlerinden  mantar  orijinli  olanların 

etkinlikleri  pH:4-6  gibi  asidik  aralıklarda  olmalarına  rağmen,  bakteri  kaynaklı 

ksilanazlar  daha  yüksek  ve  daha  geniş  pH  spektrumunda  etki  göstermektedirler. 

Çoğunlukla  hayvan  beslemesinde,  dioksin  (toksik  klorin  bileşeni)  azaltıcı  özelliği 

nedeniyle  kağıt  yapımında  ve  gıda  sanayinde  kullanılmaktadır.    Hayvan  beslemesinde 

yeme  ksilanaz  eklenmesi  sindirimi  kolaylaştırarak  ve  dışkının  niteliğini  geliştirerek 

büyümeyi  artırıcı  yönde  etkili  olmaktadır.  Ksilanaz  sindirim  sisteminde  besin  madde 

emilimine ve pankreatik enzimlerin diffüzyonunu artırarak sindirime olumlu etki eder. 

Hemiselülozları şekerlere dönüştürerek bunların kolayca hücre duvarlarından çıkmasına 

ve  kullanılmasına  yarar.  Tavukçulukta  %  30’u  buğday  veya  arpa  içerikli  yemler  için 

kullanılır. Enzim ilavesi sonucu, yemden daha iyi yararlanıldığı için ağırlık ve yumurta 

üretiminde  artış,  dışkı  niteliğinde  iyileşme,  bağırsak  viskoziteside  azalma  ve  yapışkan 

dışkı olmaması nedeniyle temiz yumurta üretimi gibi sonuçlar elde edilir. 




Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə