Dinler tariHİ BİLİm dali



Yüklə 1,11 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə40/45
tarix22.10.2018
ölçüsü1,11 Mb.
#75425
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   45

 
109
Monofizit silsilenin ikinci önemli kişisi konumunda olan Cyril (375-444) ise 
tek tabiatı tek şahıstan daha fazla dile getirmiştir. Kelâmın tabiatının değişmediğini, 
beden olmadığını, hatta onun tam bir beşeri varlık içinde değişikliğe uğramadığını, 
sadece beden ile ruhun bir olduğunu iddia etmiştir. Ona göre Kelâm, 
tanımlayamayacağımız bir biçimde bizzat birleşmiş ve et de gerçek bir ruh ile 
canlanmış, böylece de insanoğlu olarak nitelenmiştir
569

Monofizit akımın asıl kurucusu Eutyches, ki Eutychianism olarak da anılır
570

de  İsa’da tek tabiat doktrinini kabul etmiştir. Cyril gibi o da İsa’da tek bir şahsın var 
olduğunu, o şahsın da tanrısal şahıs olduğunu daha da ileri giderek birleşmeden sonra 
tek bir tabiatın olduğunu iddia eder
571
. Eutyches, insânî tabiatın, tanrısal tabiat içinde 
yok olduğuna inanır. Bunu da denize düşen bal damlası örneğiyle açıklamaya çalışır. 
Nasıl ki denize damlatılan bal suya yayılırsa, İsa’nın insânîliği de tanrısallığı tarafından 
öylece emilir. Tanrısal tabiat insânî tabiat üzerine iner, iki tabiat karışır ve tek tabiat 
haline gelir
572
.  
Bu anlayışı reddeden genel görüş, birinin diğeri içinde kaybolmasının ancak su 
ve bal gibi maddesel varlıklar için verilebilecek bir örnek olduğunu iddia ederek, 
tanrısallık ve insânîlik arasında böyle bir karışımın söz konusu olamayacağını ileri 
sürer. Ayrıca monofizit akımın birleşmeden sonra ortaya çıkan tek tabiatın zayıf üyenin 
yok oluşundan sonra kalan üstün üyenin tekliği mi yoksa ikisinin karışımından meydana 
gelen yeni bir tabiat mı olduğu sorgulanır
573

Cyril’in doktrinini bayraklaştıran Eutyches sapık ilan  edilip aforoz edilmiştir. 
Efes konsilinde Nestoryus mağlup ve mahkum edilmişti. Nestoryus’un görüşü 
monofizitizmi ortaya çıkarmış, Kadıköy konsilinde ise her ikisi de mahkum 
edilmiştir
574
.  
İçinde Sergius ve Antakyalı Severus’un da bulunduğu pek çok Monofizit hiçbir 
tabiatta bir bozulmanın meydana gelmediğini, sadece değişimin insânîlikten tanrısallığa 
                                                 
569
 Çelik, a.g.e., s.124, (dipnot 256)  
570
 Davies, a.g.e., s. 240; Kelly, a.g.e., s. 339 
571
 Drum, a.g.md. ;Davies, a.g.e., s. 240 
572
 Davies, a.g.e., s. 239; Çelik, a.g.e., s. 145. 
573
 Wolfson, a.g.e., s. 444-445 
574
 Bu kristolojik tartışma için bkz. Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, çev. Fikret Işıltan, TTK 
     Yayınları, Ankara 1986, s. 53-55 


 
110
doğru geliştiğini ifade ederler. Birleşme anında üstün element hiçbir değişikliğe 
uğramadığı gibi zayıf üye de tamamen yok olmaz. Onlara göre insânî tabiatın yıkımı ile 
tanrısallığa dönüşümü farklıdır. Çünkü İsa’dakinin tabiat değil nitelik olduğunu kabul 
ederler
575
. Dolayısıyla tanrı ile insânîn birleşmesi sadece bir şahıs birliği değildir; aynı 
zamanda bir karışım, bir nitelik birliğidir.Bu karışım bir karıştırmadan veya yan yana 
bulunmadan farklıdır. Karıştırmada her iki üyede de bir bozulma gerçekleştiği gibi yan 
yana koymada her iki element de aynı kalır
576
.  
Bütün bu tartışmalar sürerken toplanan Kadıköy Konsili’nde,diğer ökümenik 
konsillerder (İznik,  İstanbul ve Efes) kabul edilen itikadnameye aykırı iman ilkeleri 
belirlemiştir. Önceki konsillerde Oğul’un baba ile aynı cevherden olduğu ve tek tabiatlı 
olduğu kabul edilirken, bu konsilde İsa Mesih’in iki tabiatlı olduğu karara bağlanmıştır. 
Ancak Kadıköy Konsili şöyle garip bir durumu da ortaya koymuştur ki: bir taraftan 
Cyril’in görüşlerini mahkum ederken, diğer taraftan onu övmüş; aynı  şekilde 
Nestoryus’u mahkum ederken, görüşlerini de övmüştür.  
Eutychianizm ile Monofizitliği birbirinden ayıran Davies, asıl Monofizitlerin 
Kadıköy konsilinden sonra ortaya çıktıklarını ve bu konsilde alınan kararları, 
Nestoryanizmin “iki tabiatlı” doktrinini doğruladığı gerekçesiyle imparatorun bütün 
baskılarına rağmen reddettiklerini ifade eder
577
. Mehmet Aydın da monofizitliğin asıl 
şeklini Kadıköy konsilinden sonra ve I. Iustinianos (527-565) idaresinde aldığını ifade 
etmektedir. Monofizit akımın asıl destekçisi ve Suriye’deki yandaşlarının Yakubi adını 
almasına neden olan kişinin de Urfa piskoposu Jakop Baradaeus (542-578) olduğunu da 
belirtmektedir
578
.  
Hepsi Kadıköy Konsili’nde aforoz edildi. Böylece doğrunun tanımlanması ve 
yanlışın mahkumiyeti ile inkarnasyon dogması kilise tarafından bir kere daha korunmuş 
oldu. Monofizitlik Suriye, Mısır ve Ermeni milli kiliseleriyle temsil edildi; ki bu milli 
kiliseler hala heretik kabul edilirler
579
.  
 
                                                 
575
 Wolfson,  a.g.e., s. 446-447 
576
 Wolfson, a.g.e., s. 449 
577
 Davies, a.g.e., s. 241 
578
 Aydın, “Hıristiyanlık”, DİA, c. 17, s. 354-355 
579
 Drum, a.g.md. 


 
111
 d.  Monotelitizm (Monothelitism) 
Yunanca  “tek” anlamındaki  “mono” ve “irâde” anlamındaki  “thelein” 
kelimelerinden meydana gelen Monotelitizm, İsa’da tek irâde iki tabiat olduğunu kabul 
eden bir akımdır
580
. 7. Yüzyılda, artan Arap ve Pers saldırıları üzerine
581
, politik ve dini 
çıkarların zedelenmesi endişesiyle, Monofizit ve Diyofizit görüşleri uzlaştırma çabası 
olarak ortaya çıkan bu akımın öncüleri olarak Patrik Sergius, İmparator Heraklius ve 
Phasis’li Cyrus zikredilir
582

Kadıköy Konsili’nde aforoz edilen Monofizitliğin doğu bölgelerinde hızla 
yayılması sonucu merkezi devlet ile doğu eyaletleri arasındaki ayrılık da derinleşti. 
Öyle ki bir dönemin Nestoryus yandaşı olan Suriye dahi İstanbul kilisesinin üstünlük 
mücadelesi yüzünden monofizit akıma katıldı
583
. Dönemin imparatoru Zenon, monofizit 
ve diyofizit görüşleri uzlaştırma çabası içinde, İstanbul Patriği Akakios ile “iki tabiat” 
ve “bir tabiat” deyimlerinden kaçınmak suretiyle bir birlik fermanı olarak da anılan 
Henotikon’u yayınladı
584
. Ancak Henotikon ne Kadıköy taraftarlarını ne de 
Monofizitleri memnun etti. Nihayetinde Papa Henotikon’u kesin olarak reddetmekle 
kalmadı, aynı zamanda İstanbul Patriğini de aforoz etti
585
.  
İmparator Heraklius zamanında ise uzlaşmacı bir karaktere sahip olan patrik 
Sergius sayesinde, doğu eyaletlerinde ortaya çıkmış olan tek enerji prensibine 
İstanbul’da da bir taraftar çıkmış oldu. İmparator Heraklius’un da, bilhassa çözülen 
siyasi birliği yeniden sağlamak amacıyla, 622’de ortaya çıkan tek enerji doktrinini kabul 
etmesi,  İskenderiye patriği Cyrus ve nihayetinde papa Honorius’un da bu akımın 
yandaşları arasında yer almasıyla monotelitizm önceleri oldukça olumlu bir tablo 
çizdi
586
.  
Suriye ve Mısır’da zorla kabul ettirilen Monotelist akıma muhalefet hızla 
yayıldı. Bilhassa Kudüs patriği Sophoronios’un, monotelit akımın, Kadıköy Ortodoks 
                                                 
580
 Drum, a.g.md.; Chadwick, a.g.e., s. 211; Wolfson, a.g.e., s. 470-480; Pike, E.Royston,  
     “Monotheleist”, Encyclopedia of Religion and Religions, George Allen & Unum Ltd., London 1951,  
      s.262.; Brandon, S.G. F.(ed.) “Monotheletism”, A Dictionary of Comparative Religion,  C. Tingling 
      and Company Ltd., 1970, s. 451 
581
 Hıristiyanlık Tarihi, çev. Sibel Sel-Levent Kınran, Yeni Yaşam Yayınları, Mayıs, 2004, s. 188
 
582
 Chadwick, a.g.e., s. 211; Wolfson, a.g.e., s. 473  
583
 Ostrogorsky, a.g.e., s. 55 
584
 Ostrogorsky,  a.g.e., s. 59 
585
 Ostrogorsky, a.g.e., s. 59 
586
 Ostrogorsky, a.g.e., s. 101 
 


Yüklə 1,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   45




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə