Dinler tariHİ BİLİm dali



Yüklə 1,11 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/45
tarix22.10.2018
ölçüsü1,11 Mb.
#75425
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   45

 
101
çıkmamıştır ve Baba ile de karışmamıştır. Çünkü böyle düşünüldüğünde baba
birleşmiş, bölünebilir,değişken bir varlık olmuş olur”
521
.  
ifadeleriyle reddetmiş, Oğul’u Baba’ya bağlamış ve Oğul’a ancak dolaylı olarak Allah 
denilebileceğini iddia etmiştir.  Aryüs’un görüşlerinin M.325 İznik Konsili’nde 
reddedilmesi ve ‘Oğul’un varlığının bir başlangıcı olduğu’ şeklindeki düşüncesinin de 
aforoz edilmesiyle Kilise birliğini tehdit eden heretik
522
 yani itizâlî görüşler daha da 
dikkat çeker.  Ancak, Aryüs’un M.325’te kınanmasından sonra, başka hiçbir itizâlî 
grubun Kilise topluluğunu  birleşme  hususunda bu kadar büyük boyutlarda 
parçalamadığı bir gerçektir. Kısa bir süre sonra ise İsa’da iki tabiatın birleşimi gerçeği 
hakkındaki açıklamalardan yeni bir itizal ortaya çıkmıştır. Aslında  İznik Konsili’nin 
birleşmeyi tanımladığı ancak tabiat mevzûnu açıkça  tanımlamadığı ve hatta birleşmenin 
fiziksel ya da manevi olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığı  iddia edilir
523

Konsil, iki tabiatın bir hipostatikte birleşimini açıkça tanımlar. İki karşıtlığın yan yana 
oluşu fiziksel bir birleşme olarak isimlendirilirken iki tabiatın birleşimi manevi birleşme 
olarak isimlendirilir.   
“Bir Rabbimiz İsa Mesih…Gerçek Tanrı’nın Gerçek 
Tanrısı…bedenlendi, insan oldu ve acı çekti…”
524
.  
Bu inanç  aynı anda hem Tanrısal tabiatın hem de  insânî tabiatın bir kişide 
bulunması  şeklinde açıklanmaktadır. Hıristiyanlık’taki Oğul’un aynı zamanda Tanrı 
oluşunun tabii bir sonucu olarak, tanrısal yönünün mü yoksa insânî yönünün mü ağır 
bastığına dair inancının ortaya çıkardığı teolojik tartışmalar VIII. yüzyıla kadar yoğun 
bir  şekilde devam etmiştir. Pek çok düşüncenin geliştiği bu süreçte genel olarak yedi 
ana akım yer sıralanabilir: Gnostisizm, Nestoryanizm, Monofizitizm, Monotelitisizm, 
Katolisizm ve Ebiyonizm. 
 
                                                 
521
 Aydın, Hıristiyan İlâhiyatı, s. 13 
522
 Klasik Yunanca’da “tercih, seçim, karar, ayrılma” gibi anlamlara gelen “hairesis” kelimesinden  
     türeyen “heresy” kavramı son anlamıyla Hıristiyan cemaatlerinin ana doktrinden ayrılmışlığını ifade 
     etmek için kullanılmaktadır. Bkz. Rudolph, Kurt “Heresy”, ER, c. II., s. 269-271.; Şenay, a.g.e., s. 37 
523
 Drum, a.g.md. 
524
 Drum,a.g.md. 


 
102
a. Gnostisizm 
Çeşitli dini gelenekler içindeki bir gelişim ya da kültürel bir etkileşim sonucu 
ortaya çıkan bir akım olan Gnostisizm, Grekçe “bilgi”  anlamındaki “gnosis” 
kelimesinden türemiştir. Demiurg düşüncesi, hayat ve ışık tasavvurlarına bağlı bir yüce 
varlık inancı ve zıt prensipleri ifade eden bir düalizm anlayışına sahip olan Gnostik 
düşünce, çok eski dönemlere, İran, Mezopotamya ile Hellenistik kültüre ve Platoncu 
filozoflarla bazı Yahudi mistiklerine kadar geri götürülebilir
525

Son ve gerçek şeklini Hıristiyanlıkta alan Gnostisizm, Kitab-ı Mukaddes’in 
“yaratılış” düşüncesini kabul eden genel Hıristiyan görüşe karşılık, Eski Ahid Tanrısını 
bu dünyanın Demiourgus’una dönüştürür
526
. Ortaya çıktığı ilk dönemlerde pek 
Hıristiyan düşünür Gnostisizm’e sıcak bakmış olsa da sonraları  şiddetle karşı 
çıkmışlardır. Ancak buna rağmen pek çok gnostik özelliği Hıristiyanlık içinde 
görebilmek mümkündür. Bilhassa önceleri Mani dinini benimseyen St. Agustinus, pek 
çok Maniheist unsuru Hıristiyanlığa soktuğu bilinmektedir
527
.  
Maddenin ve bu dünyanın kötü olduğuna inanan Gnostiklerin, inkarnasyon 
hususundaki görüşleri  İsa Mesih’in beşeri yönünün inkarı doğrultusundadır. 
Tabiatındaki beşeriyeti inkar ettikleri kurtarıcı tanrı figürü İsa’nın, annesi konumundaki 
Meryem’den de hiçbir insânî özelliğe varis olmadığını kabul ederler
528
.  
Gnostisizm’in önemli temsilcilerinden biri kabul edilen Valentine (ö.160), İsa 
Mesih’in gökten indiğini iddia eder. “İlk insan yerden, yani topraktandır. İkinci insan 
göktendir”
529
 ifadesini Adem’in topraktan yaratılışına;  “Gökten inmiş olan 
İnsanoğlu'ndan  başka hiç kimse göğe çıkmamıştır
530
. Yukarıdan gelen, herkesten 
üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve dünyadan söz eder. Gökten gelen ise, 
herkesten üstündür
531
. Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine 
                                                 
525
 Gündüz, Şinasi, “Gnostik Dinler”, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, ed. Ekrem Sarıkçıoğlu, 
      5.bs., Fakülte Kitabevi, Isparta 2004, s.133-160; Aydın,  Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, s.251-252;  
     Şenay, a.g.e.,  s. 58 
526
 Eliade, Mircea-Couliano, Ioan P., Dinler Tarihi Sözlüğü,  çev. Ali Erbaş, İnsan Yayınları, İstanbul  
     1997, s.121-122 
527
 Aydın, Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, s. 252 
528
 Tarakçı, a.g.e., s. 138 
529
 I. Korintliler, 15:47 
530
 Yuhanna 3:13; 
531
 Yuhanna 3:31 


 
103
getirmek için gökten indim”
532
.Cümlelerini de İsa Mesih’in gökten indiğine kanıt olarak 
sunar. Aquinas’a göre Valentine’nin bu iddiasının altındaki temel neden, yeryüzünde 
meydana gelen ve yeryüzüne ait olan her şeyin kötü olduğu  şeklindeki gnostik 
düşüncedir
533
. Meryem de yeryüzüne ait bir varlık olduğuna göre Meryem’in de 
tabiatında kötü unsurlar mevcuttur. Bir tanrıda kötü unsurların bulunmasının muhtemel 
olamayacağı düşüncesinden hareketle Valentine, İsa Mesih’in gökten geldiğini ve 
Meryem’den hiçbir insânî unsurun varisi olmadığını savunmuştur.    
Gnostik düşünce tanrısal  İsa Mesih’in bedeninin et ve beden gibi somut 
niteliklere bürünerek görünmüş olabileceğini; ancak fiziksel özelliklerin sadece optik 
bir yanılmadan ibaret olduğunu ve görünümle ilgili bir durum olduğunu kabul eder
534

Aquinas ise bu iddiayı Kitab-ı Mukaddes cümlelerine dayanarak çürütmeye 
çalışır. Ona göre eğer İsa Mesih’in gerçek bir bedeni yoksa o bir insan değil, sadece bir 
görüntü olmalıdır ki böyle bir iddia, “Ellerime, ayaklarıma bakın; işte benim! Dokunun 
da görün. Hayaletin eti kemiği olmaz, ama görüyorsunuz, benim var”
535
 diyen İsa 
Mesih’e aykırı olur
536
.  
   
b.  Nestoryanizm (Nestorianism) 
Nestoryan itizaline adını veren Nestoryus’un, Suriye Germanicia (bugün Maraş 
civarı)’da doğduğu kaynaklarda geçer
537
. İmparator II. Theodosius onu Sisinnius yerine 
Patrik olarak seçtiğinde, surların yakınındaki Euprepius manastırında bir keşiş ve papaz 
olarak yaşadığı, kutsandığı günlerde bir Aryüs Şapel’inin yıkıldığı ve müteakip bir kaç 
ay içinde Teosidos’u itizallere karşı bir ferman yayınlamaya ikna ettiği gelen 
rivayetlerdendir. Öyleki seçilmeden önce diğerlerine nazaran karmaşık bir görüntü 
sergileyen Nestoryus, seçilmesinin ardından hemen faklı bir pozisyon almış ve  
Aryüsçüler ile diğer heretiklere karşı ezici bir kampanyaya girişmiştir. Hellespont’taki 
Macedonion kiliselerini zapteden ve Asya ortalarında kalan Qrartodecimanlarına karşı 
                                                 
532
 Yuhanna, 6:38 
533
 Tarakçı, 138 
534
 Chadwick, Henry, The Early Church, Penguin Books, London 1993, s. 33-41  
535
 Luka, 24:39 
536
 Tarakçı, 138 
537
 Chapman, John, “Nestoryus and Nestorianism”, Catholic University, (Online Edition),  
      http://www.newadvent.org/cathen/10755a.htm.(19.08.2006 çevrimiçi) 


Yüklə 1,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   45




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə