Doğan, Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
7
Güney galerinin orta bölümündeki Deesis mozayiğinde ortada İsa, iki yanın-
da Meryem ve Vaftizci Yahya’nın, insanlığın kurtuluşu için İsa’ya yakarışları
gösterilmiştir (Resim 3). Mozaik, 1261 yılında Haçlıların başkentten atılmala-
rının ardından yapıldığı düşünülerek, 13. yüzyıl sonlarına tarihlenir
(Kleinbauer vd. 2004: 77).
Güney galerinin doğu sonunda yer alan ikinci sahne, Meryem ve kucağında
Çocuk İsa, iki yanında İmparator II. Ioannes Komnenos ile Eirene’in betim-
lendiği mozaiktir. 1118 yılında olasılıkla II. Ioannes ve Eirene’in tahta çıkma-
ları onuruna yapımına başlanan sahnenin yanına 1122 yılında oğulları Prens
Aleksios’un portresi eklenmiştir. İmparator elinde para kesesi, imparatoriçe
ise bir rulo tutarken betimlenmiştir (Kleinbauer vd. 2004: 70).
V. Ioannes Palaiologos (1341-1391), kubbenin doğu kemerinin mozaik be-
zemesini, ana kubbedeki Pantokrator mozayiğini, pandantiflerde Kerubim ve
Seraphim mozaiklerini yaptırır (Kleinbauer vd. 2004: 62).
Ayasofya Camii
Fatih Sultan Mehmed’in (1451-1481) Konstantinopolis’i 29 Mayıs 1453
tarihinde ele geçirmesinin ardından kentin ana camisi ilan edilen Ayasofya,
15. yüzyılın ilk yarısında, çevresinde hasar görmüş yapılarla sarılmış durum-
daydı. Kilisenin ekseni doğuya yönelik olduğundan, on derece güneye doğru
yeni bir eksen oluşturularak mihrap ve minber yapılır. Mihrabın yanındaki
duvarlara asılan Hz. Muhammed’e ait seccadeler ile zafer sancakları, bugün
yerinde değildir. Camiye dönüştükten hemen sonra üç gün içinde yapının
güneybatı köşesinde ilk ahşap minare eklenmiştir. Bu minarenin yerine II.
Selim döneminde (1566-1574) yeni bir minare inşa edilmiştir. Caminin ku-
zeybatısına kentin ilk medresesi yapılır (Müller-Wiener 2002: 91, Akgündüz
vd. 2005: 237, 240-241).
Osmanlı Döneminde yapıdaki mozaiklerin üzeri sıva ile örtülmesine karşın,
galeridekiler açıkta bırakılmıştır. Kubbedeki Pantokrator İsa mozayiğinin
kaldırılabilmesi için 50 m. yükseklikte bir iskelenin kurulması gerekmiştir;
ancak usta ve mühendislerin surların onarımında ve yeni başkentin diğer
imar işlerinde görevli olmaları nedeniyle bu mozayiğin kapatılması işi erte-
lenmiştir. Apsis yarım kubbesindeki Meryem ve Çocuk İsa imgesi ise, Hz.
Muhammed’in Meryem’e duyduğu saygı nedeniyle örtülmemiştir. Pandantif-
lerdeki Kerubim ve Seraphim’lerin sadece yüzleri silinerek kanatları açıkta
bırakılmıştır (Kleinbauer 2004: 62).
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
8
Ayasofya’da, her padişah döneminde yeni bezemeler ve eklemeler yapılmış-
tır (Necipoğlu 1993: 195-225). II. Bayezid (1481-1512) kuzeydoğu köşeye
ikinci minareyi ekletir. I. Süleyman’ın 1526 yılında Macaristan seferi sırasın-
da Buda Katedrali’nden savaş ganimeti olarak aldığı dev şamdanlar ise mih-
rabın yanına yerleştirilir (Akgündüz vd. 2005: 314-315, 343). Sultan II. Selim
(1566-1574), 1509 depreminde zarar gören eski minareleri yıktırıp yenilerini
yaptırır. 1572’de dördüncü minarenin yapımı için görevlendirilen Mimar
Mehmet Ağa yapının temellerinin ve payandalarının onarılması gerektiğini
önermiştir. Baş Mimar Sinan, büyük yapısal güçlendirme çalışmalarına baş-
layarak dıştaki payandaları onarır (Akgündüz vd. 2005: 351). II. Mehmet’in
yaptırdığı güneybatıdaki ağırlık kulesinin üzerinde yer alan minare, duvarlara
ve tonozlara itki gücü olduğu gerekçesi ile yıktırılmış; caminin duvarlarından
uzakta yeni bir minare yapılmıştır.
Sultan III. Murad döneminde (1574-1595) onarım çalışmaları sürdürülür, iki
yeni minare, kubbenin üzerindeki altın âlem ile caminin içinde mermer mah-
filler yaptırılır. Bergama’dan getirilen mermer küpler, süsleme amacıyla yapı-
nın içine yerleştirilir. Yapının güney köşesinde Patrikhane’den kalan bölüm-
lerin yıkılmasının ardından Mimar Sinan burada 1576-1577 yıllarında II.
Selim için türbe inşa eder. 1595’te Mimar Davud Ağa, III. Murad için altıgen
planlı bir türbe yapar. Türbede III. Murad’ın yanına Safiye Sultan ve pek çok
şehzade gömülür (Akgündüz vd. 2005: 369-376, 383).
1594-1597 arasında medresede, 1607-1609 yıllarında içteki bezemelerde,
kapılarda, dışta ise çatıların kurşun kaplamalarında onarımlar sürdürülmüş-
tür. Mimar Dalgıç Ahmed Ağa’nın, III. Mehmed için tasarladığı sekizgen plan-
lı türbede, sultanın yanına Valide Sultan ve öteki şehzadeler de gömülür.
Eski vaftizhane, Sultan I. Mustafa için türbeye dönüştürülür. Daha sonra aynı
yere Sultan İbrahim (1640-1648) ve ailesi de gömülür; güney köşesine bir de
sebil eklenir (Akgündüz vd. 2005: 411-413).
Sultan IV. Murad (1623-1640), Teknecizade İbrahim Efendi’ye iç mekânda
kalem işi bezemeler ile Kur’an sûreleri ve ilk halifelerin adlarını yazdırır. Mer-
merden yeni bir kürsü yaptırır. 1717 yılında iç dekorasyon yenilenerek, hala
açıkta olan mozaiklerin üzeri sıvanır (Akgündüz vd. 2005: 405). 1729’da Baş
Mimar Mehmed Ağa, Sultan III. Ahmed (1703-1730) için yeni bir Mahfil-i
Hümayun (hünkâr mahfili) yapar (Akgündüz vd. 2005: 419).
Sultan I. Mahmud (1730-1754), caminin güneyinde yeni bir kütüphane
(1738), ön avluda bir şadırvan (1739), hazine binasında bazı onarımlar
Doğan, Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
9
(1742), dış avluda bir okul ve çeşme (1742), caminin kuzeyinde bir imaret
(1743) gibi çok yönlü imar çalışmalarını üstlenmiştir (Akgündüz vd. 2005:
424-465).
1754, 1766 ve 1802 yıllarındaki depremlerin verdiği zararlar ve bakımsızlık
sonucunda 1809 ve 1846 yıllarında küçük onarımlar yapılır (Müller-Wiener
2002: 93).
Sultan Abdülmecid Döneminde Yapılan Onarımlar
Osmanlı Döneminde Ayasofya’da yapılan en kapsamlı çalışma, Sultan
Abdülmecid’in gerçekleştirdiği onarımlar ve yeni eklemelerdir. 19. yüzyılda
Sultan Abdülmecid (1839-1861), caminin harap durumu, kubbedeki çatlak-
lar ve yıkılmak üzere olan eğilmiş sütunlar nedeniyle, İsviçreli mimar Gaspare
Fossati’yi, caminin onarımı için görevlendirir. Onarım giderlerinin büyük
bölümü, Şeyhülislam Mekkizade Mustafa Asım Efendi’nin mirasıyla karşı-
lanmıştır. O dönemde Rus Elçiliğinin yapımı nedeniyle İstanbul’da olan
Gaspare (1809-1883), yanında kardeşi Giuseppe (1822-1891) ile birlikte
çalışır (Mango 1962: 12-16, Schlüther 1999: 139-148).
Fossati Kardeşlerin Ayasofya’da gerçekleştirdikleri onarım çalışmaları, sekiz
grup altında toplanabilir: 1. Statik sağlamlaştırma, 2. Mimari bezemelerdeki
yenilemeler, 3. Dış cephelerin onarımı, 4. Mimari eklemeler, 5. Yeni bezeme-
ler, 6. Yeni donatılar, 7. Mozaiklerdeki çalışmalar, 8. Ayasofya çevresindeki
düzenlemeler.
1. Statik Sağlamlaştırma: Kilisenin galerisindeki 12 eğilmiş sütun düzelti-
lir. Bunlar, güneydoğu eksedrada doğudan batıya doğru dördüncü ve beşin-
ci; güneybatı eksedrada batıdan doğuya doğru üçüncü, dördüncü, beşinci ve
altıncı; kuzeybatı eksedrada batıdan doğuya doğru üçüncü, dördüncü ve
beşinci; kuzeydoğu eksedrada doğudan batıya doğru üçüncü, dördüncü ve
beşinci sütunlardır. Onarımlarda galeri katında eksedralardaki sütunları dü-
zeltmek için, sütun kaideleri çıkarılmış, sütunlar özgün yerlerine kaydırılarak
altına yeni kaideler yerleştirilmiştir. Yeni sütun kaideleri, 6. yüzyıla ait olan-
lardan farklıdır. Özgün kaideler, altlarındaki kare prizma tabanlarla (plinthus)
monolith yani yekparedirler ve her biri farklı bezemeye sahiptir (Resim 4).
Statik çalışmaların bir diğerinde Gaspare Fossati, kubbeyi kuzey ve güney-
den destekleyen iki büyük yan kemerin ağırlığıyla galerideki sütunların eğril-
diğini saptamıştır (Mango 1962: 112-113). Raporunda, baskıya neden olan
iki yan kemerin itki gücünü hafifletmek için demirle bağlanmasını önerir.
Ancak, bunun yapılıp yapılamadığı anlaşılamamıştır.
Dostları ilə paylaş: |