bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
26
405).
27
Fossati’nin galerideki yan şapeli açtığını, duvarlardaki mozaiklerin
büyük bir
bölümünün dökülmüş olduğunu, Fossati’nin buradan mozaik ta-
neleri alarak bunlarla daha önemli mozaikleri onardığını eklemişlerdir.1847
yılında İstanbul’da bulunan P. Durand, Ayasofya’nın onarımı sırasında ça-
lışmaları yakından izlemesi için kendisine izin verildiğini ve yapıdaki mozaik-
lerin büyük bir bölümünü gördüğünü belirtir (1867: 10, not 2, 22-23, not 1).
Zafer kemerinin üst kısmında
Etoimasia yazısını ve aynı kemerde
Boş Taht
sahnesini gördüğünü söyleyerek, kitabında bu mozayiğin bir çizimini yayım-
lamıştır. Mozaiklerin onarılarak daha sonra boya ile kapatılmış olduğundan
söz eder.
19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’a gelen E. De Amicis, izlenimlerini ak-
tardığı 1883 tarihli kitabında, C. Biseo’nun gravürleri ile buradaki yaşamı ve
anıtları belgelemiştir (1981: 201-225). Ayasofya’nın ayrıntılı mimari betim-
lemesini
yapan Amicis, aynı zamanda burada ibadet eden müslümanlardan
söz etmiştir. Türk Dönemine ait hünkâr dairesi ve mahfillerden de söz eder.
Kitapta yapının genel iç görüntüsünü betimleyen gravür, Fossati’lerin onarım
sonrasını yansıtır.
1875 yılında İstanbul’da bulunan gezgin A. Choisy, Fossati’nin bir arkadaşı-
nın onarımla ilgili olarak kendisine söylediklerini aktarır (1876: 45).
Abdülmecid’in Ayasofya’nın onarımı için görevlendirdiği Fossati’nin mozaik-
leri açığa çıkardıktan sonra, Sultan’ın bunlardan birinin açıkta bırakılmasını,
ayrıca bunların bir gün açılacak biçimde kapatılmasını istediğini anlatır.
A. G. Paspates seyahatnamesinde, D. Galanakes’in Ayasofya’nın cephe
boyamaları ile muvakkithane’yi gösteren bir gravürü eşliğinde onarımları
aktarmıştır (1877: 338-39).
19. yüzyılda İstanbul’u ziyaret eden araştırmacı D. Pulgher, İstanbul’daki
Bizans kiliseleri ile ilgili kitabın Ayasofya
bölümünde, Fossati’nin mozaikleri
onardığına kısaca değinir (1878: 19-20).
G. Schlumberger, 19. yüzyıl sonlarında İstanbul’daki Bizans anıtları üzerine
yazdığı kitabında Ayasofya’daki gözlemlerine de yer vermiş ve Ch. De
Billy’nin gravüründe yapının dış görünümünü çevre düzeniyle birlikte aktar-
mıştır (1890: 269).
C. W. C. Oman, Bizans İmparatorluğunu konu alan kitabında Ayasofya’ya
da bir bölüm ayırmış, iç görünümünü yansıtan iki fotoğraf ile Bayet’nin ya-
pıyı doğu cepheden gösteren 1883 tarihli gravürüne yer vermiştir (1892: 96,
146).
Ayasofya’yı konu alan kitapta W. R. Lethaby ve H. Swainson, 1847 yılında
Fossati’lerin onarım çalışmaları başladığı sırada, yapının
kötü durumda ol-
duğunu belirterek, yapıdaki çalışmaları anlatmışlardır (1894: 120, 148).
Doğan,
Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
27
Kitapta, Fossati’lerin 1852’de Londra’da basılan litografi albümünden de söz
edilir. Kubbeyi dıştan destekleyen dört payandanın işlevsiz olduğu gerekçe-
siyle kaldırıldığı, eğrilmiş onüç sütunun düzeltildiği,
içteki mermer süslemele-
rin temizlenerek onarıldığı, yeni bir hünkâr mahfili’nin inşa edildiği, mozaik-
lerin açığa çıkarılıp temizlendikten sonra tekrar kapatıldığı ve yapının dış
cephelerinin kırmızı şeritli boyandığı, verilen bilgiler arasındadır.
E. Grosvenor, İstanbul’u konu alan kitabının ikinci cildinde Bizans kiliselerine
ilişkin bilgi verirken Ayasofya’ya
da yer vermiş, Fossati’lerin onarımlarından
kısaca söz etmiştir (1893: 539, 551). Onarımlar sırasında İstanbul’da bulu-
nan Grosvenor bazı mozaikleri anlatırken, bugün var olmayan bema keme-
rindeki İsa mozayiğini gördüğünü de belirtmiştir.
Osmanlı Dönemi tarihçisi Lütfî ise 1328 H. /1910 M. tarihli kitabında Aya-
sofya’nın tarihsel gelişimini anlatır (1910).
Osmanlı Arşivlerinde Ayasofya’nın Onarımları: Ayasofya’nın Bizans
Dönemi, batılı araştırmacılarca kaleme alınan pek çok kitap ve makaleye
konu olmuş, 19. yüzyılda Abdülmecid Dönemindeki onarımlar, iki yabancı
mimarın görevlenmesi ve dinsel konulu mozaiklerin ortaya çıkarılması nede-
niyle önemli olmuştur. Ayasofya’nın Osmanlı Dönemine ilişkin yayınların
kısıtlı olmasına karşın Osmanlı Dönemi kaynakları çok zengindir. İstanbul ve
Ayasofya tarihi risaleleri, Osmanlı Vekâyinameleri, Hadîkatü’l Cevâmi, Vak-
fiyeler, Vakıf
Muhasebe Defterleri, Vakıf Tahrir Defterleri gibi Başbakanlık
Osmanlı Arşivi’ndeki kaynaklar dönemin önemli bilgilerini aktarmaktadır
(Akgündüz vd. 2005: 43-61). Bu kaynak ve kayıtlarda Ayasofya’nın Osmanlı
Döneminde yapılan yeni ek binaları, bezemeleri, ibadete yönelik eşyaları,
onarımları, bu çalışmalarda görev verilen usta ve sanatçılar, yapılan harca-
malar, bu giderlerin kaynakları arşivlenmiştir. Son yıllarda bu kayıtların ay-
rıntılı olarak incelendiği, Ayasofya’nın Osmanlı Dönemini aydınlatan monog-
rafik, kapsamlı ve önemli bir yayın bu alandaki büyük boşluğu doldurmuştur
(Akgündüz vd. 2005).
19. Yüzyıl Fotoğraflarında Ayasofya: Ayasofya’daki onarımlardan sonra
yapının içini ve çevresindeki düzenlemeleri,
James Robertson, Abdullah
Biraderler, Paskal Sebah, Sebah ve Joaillier, Guillaume Bergren, Vasilaki
Kargopulo gibi dönemin fotoğraf sanatçıları 1857-1880 tarihleri arasında
belgelemiştir (Ögel vd. 2007: 22-39). Bu fotoğrafların önemi, Ayasofya’nın
yanı sıra çevresinde bugün var olmayan yapıları,
kent dokusuyla birlikte
yansıtmasıdır.
19. Yüzyılda Türk Sanatçıların Tablolarında Ayasofya: Ayasofya, 19.
yüzyılda Türk sanatçıların da ilgi odağı olmuş, pek çok yağlıboya tabloda
yapının iç ve dış görünümleri yansıtılmıştır. Bu resimler, mimari ayrıntıları