bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
14
Salonun duvarları, İtalyan ressam Antonio Fornari’nin
Mekke ve Medine
betimlemeleri ile bezenmiştir. Ayrıca İtalyan sanatçı N. Lanzoni’nin 57 cm
çapında yassı bir mermer levha üzerine mozaik tekniğinde yaptığı Sultan
Abdülmecid’in tuğrası da burada asılmıştır (Lethaby-Swainson 1894: 148,
Mango 1962: 15-16).
8
Levhada, yeşil
tessera’lardan oluşan tuğra, altın yaldız
zemin üzerinde yer alır.
9
Hünkâr mahfili’nin III. Ahmed Çeşmesi karşısındaki giriş kapısı üzerinde de
Abdülmecid’in tuğrası bulunur. Tuğranın altındaki imzasız ve tarihsiz bir
yazıt, 1849’da Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmıştır
(Akgündüz vd. 2005: 516).
Caminin avlusu içinde, avlu kapısının doğusunda ve yapının güneybatısında
bir
muvakkithane (vakit odası) inşa edilmeye başlanır, caminin onarımı biti-
rildikten sonra yapımı tamamlanır (Eyice 1983: 15-24).
10
İnşaatın müteahhidi
Mısırlı Yani Kalfa’dır (Akgündüz vd. 2005: 516-517). Muvakkithane kare
planlı, orta bölümü yüksek bir sekizgen kasnak
üzerinde küçük bir kubbe ile
kasnağın çevresinde kalan yan bölümlerin üzeri geniş eğimli çatı ile örtülmüş-
tür. Yapının güneyi caddeye bakan dış cephedir (Resim 8). Güney ve batı
cephelerin duvar örgüsünde kesme taş kullanılmıştır. Güney, batı ve kuzey
cephelerde üç pencere, simetrik ve eşit aralıklarla yerleştirilmiştir. Kuzey ve
doğu cepheler ile kubbe kasnağı sıvalıdır. Kasnakta dik eksenlerde olmak
üzere dört pencere açıklığı, küçük ve alçı şebekelidir. Yapıya giriş, kuzey
cephedeki kemerli bir kapı ile sağlanır. Kapının
ve pencerelerin mermer çer-
çeveleri ile pencerelerdeki demir şebekeler,
II. Ampir biçemindedir. Pencere-
lerin tümü beşik kemerlidir. Yapının saçak hattı ve kasnaktan kubbeye geçiş,
silmelerle vurgulanmıştır.
Muvakkithanenin içinde merkezde kubbe kasnağının altında, ince mermer
sütunlarla desteklenen bir bölümde sütunların
üzerinde küçük,
Dor sütun
başlıkları birbirine yarım daire kemerlerle bağlanır. Kemer aralarındaki ince
pilasterler arasında kalan kemer yüzeyleri, kabartma girlandlar, asma yaprak-
ları ve üzüm salkımlarıyla bezenmiştir. Yapının zemini mermer döşenmiştir.
Bugün muvakkithanede, sütunlar arasına bölmeler yerleştirilmiştir ve müze-
nin arşiv ofisi olarak kullanılmaktadır. Merkezde
bulunan sabit mermer kai-
deli yuvarlak masanın dışında, döneminden kalan mobilya yoktur. A. Akar,
muvakkithane içinde bulunan “London Prior” marka, Türk işi çerçeveli bir
saatin işler durumda olup kullanıldığını belirtmiştir. Ancak günümüzde saat
yerinde yoktur (Akar 1971: 281, 286-287).
11
Doğan,
Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
15
Resim 8:
Muvakkithane, güney cephe (S. Doğan Arşivi)
Bugün Ayasofya Külliyesine ait I. Mahmud Kütüphanesi okuma salonunda
iki saat ile Kütüphane’nin kitap hazinesinde bir saat bulunmaktadır. Bu saat-
lerin Muvakkithane’ye ait olup olmadıkları tespit edilememiştir (Akgündüz
vd. 2005: 772, 774).
5. Yeni Bezemeler: Fossati kardeşler, onarım çalışmaları kapsamında,
Ayasofya Camii’nin içinde yeni bezemelere de yer vermiştir. Apsiste, Osman-
lı Döneminde alçı şebeke ve vitrayla kapatılan,
üçü altta, üçü üstte olmak
üzere toplam altı pencereden üçünün camlarını, adı saptanamayan bir Türk
usta yeniden hazırlamıştır (Mango 1962: 15).
12
Kubbeyi taşıyan büyük payeler üzerine, galeri katı seviyesinde, sekiz büyük
kaligrafi levhaları asılır (Mango 1962: 15, Kumbaracılar 1970: 74).
Levhalar
üzerindeki hatları, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, 1849 (H. 1265)’da yazmış-
tır.
13
Yeşil renkli levhaların üzerinde altın yaldızla yazılmış “Allah”, “Muham-
med”, “Ebu Bekir”, “Ömer”, “Osman”, “Ali”, “Hasan” ve “Hüseyin”in adla-
rı okunmaktadır (Resim 9). Mustafa İzzet Efendi’nin küçük boyutlarda yazdığı
hatlar, öğrencileri Şefik Bey ve Ali Efendi tarafından kareleme yöntemiyle
büyütülmüştür. Dairesel levhalar caminin içine asıldıktan sonra, altın varaklar
halindeki yazılar, levhalar üzerine yerleştirilir.
Bahriye (Deniz Kuvvetleri)
marangozhanesinde yaptırılan levhalar, parçalardan oluşmaktadır. Levhala-
rın çapı yaklaşık 7.50 m, hattat imzası ise 1.75 x 0.95 m boyutlarında, yazı-
larda kullanılan kalem ağzı genişliği 0.35 m’dir (Kumbaracılar 1970: 74).
Levhaların yapımında nakkaş başı Abdullah Efendi başkanlığında Osman,
Mehmet, Bekir, Arap Said ve Mısırlı lakabı ile kayıtlı nakkaşların
emeği geç-
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
16
miştir. Levhaların kenar kabartmalarını da Dimitri ve Andon adlı sanatçılar
hazırlamıştır (Akgündüz vd. 2005: 510). Ayasofya’nın müzeye dönüştürül-
mesinden sonra indirilerek kuzey yan nefte korunan levhalar, 1948 yılında
tekrar yerlerine asılmıştır.
14
Kaligrafi levhalarıyla aynı zamanda kubbenin merkezine de bir madalyon
içinde Kur’an’dan bir ayet yazılmıştır. Yeşil bir zemin üzerinde Mustafa İzzet
Efendi’nin altın yaldızlı yazısı, Kuran’ın 24. Âyeti’nin 35. Sûresi’ni içerir
(Akgündüz vd. 2005: 505).
15
Resim 9:
Halife Ebubekir yazılı levha (S. Doğan Arşivi)
Buna
göre burada,
“Bismillahirrahmanirrahim. Allah göklerin ve yeryüzünün nurudur.
Işık onun kendisidir; camdan giren ya da sabah yıldızının saçtığı ya da
yanan kordan yayılan değil.” denilmektedir.
Bezemelerine göre Fatih Dönemine tarihlenen ancak Fatih’ten sonra pek çok
değişiklik geçiren mihrap, 16. yüzyıla ait III. Murat Döneminde yapılan min-
ber, müezzin mahfilleri ve vaaz kürsüsü onarımlar sırasında yaldızlanır. Bu
çalışmalarda mermer zemin üzerine altın yaldız boya ile yapılan bezemeler
arasında,
II. Ampir biçeminde palmet motifleri de izlenir (Mango 1962: 15,
Akgündüz vd. 2005: 315, 370-375).
16
6. Yeni Donatılar: Onarımlar sırasında caminin aydınlatma elemanları da
yenilenir. Yapı, orta nefte kubbeden aşağıya sarkan ve ayrıca
galeride sütun-
lar arasında yer alan kandillerle donatılır. Kandiller, 19. yüzyıl Viktorya bi-