Doğan, Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
23
resim yapılmıştır. İsa, Meryem ve Yahya’yı içeren Deesis sahnesinin bir sulu-
boya resmi; kuzey ve güney timpanumlarda hekim azizler, peygamberler ve
piskoposların iki, Aziz Ignatios’un bir, İmparator Aleksandros’un bir, güney
galerideki imparatorların bir ve Pantokrator’un betimlendiği madalyonun bir
suluboya resmi vardır.
Diğer Belgeler: Fossati’lerin Ayasofya’daki çalışmalarını içeren diğer bir
belge, Topkapı Sarayı, Resim Seksiyonunda bulunan (env. no. 17/412),
Gaspare Fossati’nin Ayasofya albümündeki 22. ve 23. levhaların yan yana
eklenerek basılmış litografisidir. Dört parçadan oluşan resmin boyutları 30 x
149 cm’dir.
24
Bir diğer belge, Gaspare Fossati’nin Ayasofya’yı dıştan çevresi ile birlikte
gösteren suluboya tablosudur. Lugano’da Museo d’arte (Sanat Müzesi’nde)
korunan 1848 tarihli tablo 26 x 28,5 cm boyutlarındadır.
25
Zürich’te Landesmuseum’da korunan Gaspare Fossati imzalı ve İstanbul
1848 tarihli tabloda, Ayasofya’da liturjik bir ayin sahnesi hayali olarak res-
medilmiştir. Karton üzerine yağlıboya tekniğindeki resim, 53 x 45 cm boyut-
larındadır.
26
19. Yüzyıl Yayınlarında Ayasofya ve Fossati’ler: 19. yüzyıl yayınların-
da Ayasofya ve Fossati’lerin çalışmalarını içeren belge niteliğinde bilgiler,
şöyle özetlenebilir:
Ayasofya’yı Fossati’lerin onarımları sırasında veya onarımdan kısa bir süre
sonra ziyaret eden gezgin ve araştırmacıların kitaplarında bu çalışmalardan
ayrıntılı söz edilirken, aynı dönemde İstanbul’da bulunan kimilerinin onarım-
lardan söz etmedikleri gözlenir (Smith 1850, Blanchard 1855, Lady Hornby
1863, Fresne-Canaye 1897).
Fossati’lerin Ayasofya’daki onarımlarını aktaran en erken tarihli iki yayından
birinde S. Byzantios, onarımların, Şeyhülislam’dan miras kalan para ile ya-
pıldığını ve bunun yaklaşık yirmi milyon kuruş olduğunu anlatır (1851: 474,
508, 513). Mozaik çalışmalarından da söz eden Byzantios, pandantiflerdeki
Seraphimleri tanımlar. Araştırmacı, Fossati’lerin mimari onarımları arasında,
güneydoğudaki tuğla minarenin yükseltildiğini belirtir. Ayrıca onarımlar sıra-
sında yapının içinde iskeleler kurulduğunu anlatır.
1849 yılında Ayasofya’yı ziyaret eden Rus gezgin A. N. Murav’ev,
Fossati’lerin açığa çıkardığı mozaikleri aktarır (1851: 6, 11-13, 17-21, Mango
1962: 137-138). Güneybatı dehlizde kapı üzerinde yer alan Meryem, Çocuk
İsa ve iki imparator mozayiğini gördüğünü belirten Murav’ev, büyük kubbe-
deki İsa Pantokrator’un çok yakın bir tarihte kapatıldığını ekler. Apsis yarım
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
24
kubbesinde Meryem ve Çocuk İsa tasvirini tanımlarken, iki yanında ellerinde
küre tutan büyük melek figürlerinden sadece sağdakinin korunmuş olduğu-
nu, Kerubim’lerin açığa çıkarılıp, yüzlerinin boyanarak kapatıldığını, bunlar-
dan kaybolan karşılıklı iki Kerubim’in Fossati’lerce yeniden resimlendiğini,
kuzey timpanumda Yeremya, Ezekiel ve Yeseya peygamberlerin korunmuş
olduğunu, Habakkuk ve Zephaniah peygamberlerin görülebildiğini kısaca
anlatır.
En iyi korunmuş olan mozaiklerin, galerideki Deesis, İsa, İmparatoriçe Zoe
ve Konstantin Monomakhos’un mozaikleri olduğunu belirtir.
Batı galerinin güney ucunda küçük bir şapel bulunduğunu, buradaki kapılar
üzerinde altın haçların parladığını, ancak onarım sırasında haçların kapatıldı-
ğını anlatır. Şapelde girişin üzerinde Deesis ve tonozlarda azizlerin yer aldığı-
nı belirten araştırmacı, güneybatı rampa üzerindeki şapele bitişik oda ile
şapeli karıştırmıştır. Şapeldeki sunak masasının bulunduğu yerin belirgin
olarak görülebildiğinden söz eder.
Rus gezgin I. Berezin, kitabında yapıyı 1845 yılında dört kez ziyaret ettiğini,
bu ziyaretlerinden sonra mimar Fossati’nin mozaikleri açığa çıkardığını, pek
çoğunu onardığını, yapının plan ve çizimlerini yayımladığını belirtir (1854:
45-48, Mango 1962: 133-134).
1847-48 yıllarında Fossati’lerin Ayasofya’daki çalışmaları sürerken İstanbul’a
gelen Avusturyalı mimar W. Salzenberg, Fossati’lerin ortaya çıkardıkları mo-
zaiklerin suluboya resimlerini yaparak 1855 yılında yayımlamıştır (1854: 16,
45-113). Bu resimler, Fossati’lerin çalışmalarından sonra mozaiklerin ilk kez
yayımlanması nedeniyle önem taşır.
Kitabında Ayasofya’nın mimarisini ayrıntılı olarak inceleyen araştırmacı,
kilisenin tarihçesiyle birlikte Türk Dönemindeki evrelerini ele alır.
Abdülmecid Döneminde 1847-49 yılları arasında İtalyan mimar Gaspare
Fossati’nin, yapının onarımı için görevlendirildiğini belirtir (1854: 16).
Salzenberg, Fossati’nin yapıdaki onarım çalışmalarına değinirken mozaiklerin
ortaya çıkarılması, bazı alçı süslemelerin onarımı, mimari onarımlar, Hünkâr
Dairesi ile Muvakkithane’nin yapımından söz eder. Salzenberg, yapının plan
ve kesitleriyle birlikte, cephe çizimleri ve bazı mimari ayrıntılara yer vermiştir.
Ayrıca mozaiklerin suluboya resimlerini de yayımlamıştır (1854: 45-113).
Nartekste imparator kapısı mozayiğinin, güney timpanumda Yeremya,
Ezekiel ve Habakkuk, Gregorios Theologos, Dionysios, Nikolaos, Gregorios
Armenios, pandantiflerdeki Kerubimlerin, güneybatıda köşe odalarındaki ve
kubbenin batı kemerindeki mozaiklerin resimleri yapılmıştır (Resim 12, 13).
Doğan, Sultan Abdülmecid Dönemi'nde İstanbul - Ayasofya Camii'ndeki Onarımlar
25
Resim 12: Gregorios
Resim 13: İmparator Kapısı mozayiği, İsa,
Theologos, Dionysios,
Nikolaos, Gregorios Armenios İmparator VI. Leo,
Meryem, (Salzenberg 1854)
Başmelek Gabriel (Salzenberg 1854)
1849 ve 1852 yıllarında Ayasofya’yı iki kez ziyaret eden J. H. A. Ubicini,
kitabında yapının Bizans ve Osmanlı Dönemi tarihine kısaca değinir; apsiste-
ki Meryem mozayiğini gördüğünü belirterek mozayiği tasvir eder (1977: 71-
81).
İstanbul ile ilgili 1856 tarihli kitabında Th. Gautier, Ayasofya’nın onarımdan
önceki durumuna ilişkin bilgi vererek kubbenin çatlak, sıvaların dökülmüş ve
bütün yapının adeta yana yatmış olduğunu belirtir (1856: 267-279). Daha
sonra Fossati’lerin onarım çalışmalarına değinerek, sütunları destekleyen
kelepçelerin onarıldığını, kemerler arasındaki demirler ile bel veren duvarla-
rın sağlamlaştırıldığını, çatlakların kapatıldığını, duvar örgüsünün yenilendi-
ğini, kubbenin ağırlığını taşıyamayan payelerin, bu onarım sonucunda ayak-
ta durabileceklerini, mozaiklerin açığa çıkarılarak resimlendiğini, bu resimle-
rin mutlaka yayımlanması gerektiğini vurgulamıştır. Yapının içinde
müslümanların ibadetlerine ilişkin ayrıntılara değinen yazar, caminin çevre-
sindeki yapılaşmadan söz eder.
Osmanlı kaynakları arasında Ayvansarayî 1281 H. / 1864 M. tarihli kitabın-
da Ayasofya’nın mimari özelliklerini tasvir eder, Osmanlı Döneminde yapılan
değişiklikleri aktarır (1864: 42-46).
1847-49 yıllarında İstanbul’da bulunan din görevlileri Patrik I. Konstantius ve
Theodoros M. Aristokles, mimar Fossati’nin kilisede onarım çalışmaları ta-
mamlandıktan sonra yapıya girdiklerini belirterek, yanlış bir tanımlama ile
bemada, apsis yarım kubbesinin sol yanında Theotokos mozayiğini ve karşı-
sında baş melek Gabriel mozayiğini gördüklerini anlatırlar (1866: 403 vd.,
Dostları ilə paylaş: |