Eker,
Avrupa Birliği’nin Yeni Mottosu ‘Farklılıkta Birlik’ ve Türkçenin ‘Farklılıkta Birlik’teki Yeri
39
sloganının aslında
böl ve yönet politikalarının
ifadesi olduğunu ileri süren
görüşler de bulunmaktadır.
AB’de Resmî Dillerin Belirlenmesi
AB’ye bildirilecek resmî dilleri belirleme yetkisi, AB organlarına değil, üye
ülkelere aittir. AB, bir ya da birden çok resmî dil beyanını ulusal
hükûmetlerin iradesine bırakır. Her üye adayı devlet, AB’ye tam üye olarak
katılırken, hangi dil veya dilleri AB’nin resmî dillerine dâhil etmek istediğini
resmen bildirir. AB’nin, herhangi bir dilin Birlik çapında resmî dil olmasına
yönelik arayışı ise yoktur. Bu yolda bir girişim, üye
ülkelerden birinin dil ve
kültürünü ön plana çıkarabileceğinden, hatta siyasal baskınlığını gündeme
getirebileceğinden, mevcut politik-dilbilimsel şartlara da uygun değildir.
11
AB dışişleri bakanlarının Haziran 2005’te vardığı mutabakata göre İrlanda
dilinin, resmî dil olarak kabul edilmesinin ardından, ilgili ülke ve AB kurum-
ları arasında anlaşmaya varılması durumunda,
Baskça ve
Katalanca gibi
AB’nin resmî dilleri arasında yer almayan, ancak Birlik üyesi ülkelerde yay-
gın şekilde kullanılan diller de, AB dili olarak kabul edilebilecektir.
Zaman zaman, AP üyeleri, azınlık grupları ve temas grupları tarafından Türk-
çenin AB dili olmasıyla ilgili talepler gündeme getirilmektedir.
Ancak bu ta-
lepler, yeni katılan her üye ile bir kat daha yükselen ‘Babil Kulesi’nde yılda
1,5 milyon sayfayı bulan tercüme faaliyetlerinin, toplam maliyeti yıllık 1 mil-
yar avroyu aşan tercüme ve tercüman giderlerinin daha da artacağı vb. yü-
zeysel gerekçelerle dikkate alınmamaktadır.
AB’nin Resmî Dilleri
Bugün yeryüzünde %95’i kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan 6,912
dil vardır. Bu dillerden 6’sı,
İngilizce,
Fransızca,
Arapça,
Rusça,
Çince ve
İspanyolca 192 üyesi bulunan Birleşmiş Milletler örgütünün resmî çalışma
dilleridir.
12
Dünya nüfusunun ancak %26,3’ünü (1,504,393,183) barındıran
Avrupa; toplam 239 yaşayan dil ve %3,5 konuşur oranı ile en düşük dilbi-
limsel çeşitliliğe sahip kıt’adır (bk. Ethnologue 2005: 15).
13
AB, Yunanis-
tan’ın Yunan alfabesini, Bulgaristan’ın da Kiril alfabesini taşımasıyla, 1 Ocak
2007 tarihi itibarıyla, 23 dilli, 3 alfabeli bir ulusüstü kuruluş hâline gelmiştir.
Üye ülke sayısının resmî dillerden fazla olmasının sebebi İngilizce, Fransızca,
Almanca, Felemenkçe vd. dillerin birden çok ülke tarafından resmî
dil olarak
bildirilmesidir. Örneğin İngilizce, İngiltere’nin yanı sıra İrlanda, Malta ve
GKRY’nin de resmî dilidir.
Avrupa kurumlarının resmî dilleri ve çalışma dilleri ile ilgili hükümler,
Avrupa
Ekonomik Topluluğu (EEC) ve
Avrupa Atom Topluluğu (Euratom) bünyele-
rinde 1958 tarih 1 sayılı Tüzük çerçevesinde düzenlenmiştir. Tüzük, 2005
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
40
yılında
Kurucu Antlaşmalar ve Avrupa Toplulukları Konseyi tarafından İrlan-
da dilinin resmî statüsünün tanınması ve AB’nin çalışma dillerinden biri ol-
masını sağlayan düzenleme ile güncelleştirilmiştir.
Tüzüğe göre, AB mevzuatı
ile ilgili önemli belgeler resmî dillerin tamamına çevrilerek Birliğin resmî gaze-
tesinde yayımlanmakta ve herhangi bir anlaşmazlık durumunda, bütün dil-
lerdeki belgeler eşit derecede aslî kabul edilmektedir.
14
Bu düzenlemeler, vatandaşları Birliğe yakınlaştırmaya, dilbilimsel farklılıkların
yarattığı zenginlikleri dikkate almaya yöneliktir. Vatandaşların, AB kurumla-
rıyla ilişkilerinde ana dillerini kullanabilmelerinin, kimliklerini AB’nin siyasal
projeleriyle bütünleştirmeleri ve güçlendirmeleri bakımından önemli
bir etken
olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, diller arasındaki çeviri birleşimleri,
Birliğe katılan her üye ülkenin resmî dili ile daha da karmaşık hâle gelmekte-
dir. Herhangi bir terimin 23 ayrı dilde ortak kavram alanını bulmanın, 23
dilde aynı mesajı tam olarak verebilecek nitelikte çeviri yapmanın güçlüğü
vb. sebeplerle de resmî dillerin sayısının dondurulmasını öneren görüşler de
zaman zaman AB gündemine gelmektedir.
AB kurumlarının bir bölümünde, resmî dillerin tamamı aynı zamanda çalış-
ma dilleridir. Ancak bazı AB kurumları faaliyetlerini yürütürken, esnekliği ve
etkinliği sağlamak amacıyla başta İngilizce, Fransızca
ve Almanca olmak
üzere bir veya birkaç dili çalışma dili olarak kullanabilmektedirler. Farklı AB
kurumlarında Almanca, Fransızca ve İngilizceden biri, ikisi veya her üçü
çalışma dilidir. Birlik kurumları ve personeli arasındaki iletişimde son dönem-
lerde İngilizce, büyük ölçüde Fransızcanın yerini almıştır. AP’de ise her mil-
letvekili kendi dilinde müzakerelere katılabilmekte, yapılan konuşmalar eş-
zamanlı olarak 23 dile çevrilmektedir.
Almanca, İngilizceden sonra AB ülkeleri içinde birinci veya ikinci dil olarak
en
çok konuşuru bulunan,
15
Maltız ise en az konuşuru bulunan dildir. Türki-
ye’nin AB’ye tam üyeliği durumunda Türkçe, Almancadan sonra esas dil
olarak en çok konuşuru bulunan ikinci dil hâline gelecektir. AB üyesi ülkeler-
de iki dil, resmî dil olduğu halde, AB’ye resmî dil olarak bildirilmemiştir.
Bunlardan biri
Lüksemburgca (Lëtzebuergesch), diğeri GKRY’ce temsil edil-
diği iddia edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumca ile birlikte resmî dili olan
Türkçedir.
16
Yarım milyondan daha az konuşuru bulunan Lüksemburgcanın
AB’ye resmî
dil olarak bildirilmemesi, Lüksemburg yönetiminin iradî bir ka-
rarıdır.
17
Daha az konuşulan diller arasında gösterilen Birleşik Krallık’ta resmî dil statü-
sündeki
Gal ve
İskoç, İspanya’da
Bask ve
Katalan, Fransa’da
Galiç vd. top-
lam 46 milyon konuşuru bulunan diller de AB kurumlarında resmî dil statü-
sünde değildir.
18
AB birimleri zaman zaman gayriresmî dillerde Birliği ve
Birlik mevzuatını tanıtan yayınlar yapmakta, kimi
belgeler Türkiye Delegas-