Eker,
Avrupa Birliği’nin Yeni Mottosu ‘Farklılıkta Birlik’ ve Türkçenin ‘Farklılıkta Birlik’teki Yeri
45
Kıbrıs Rum Kesimi’nin, AB’ye, Türkçeyi resmî dil olarak bildirmeme eylemi,
basit bir siyasal manevra değil, 75 milyon Türkçe konuşurunun önünü kes-
meye yönelik stratejik bir eylemdir.
Türkçe Niçin AB Dili Olmalıdır?
Avrupa tarihinin ve coğrafyasının bir parçası olan Türk halkının ve onun dili
Türkçenin, orta ve uzun vadede Arnavutluk, Kosova ve Sırbistan’ın da katı-
lımıyla daha da genişleyebilecek AB’nin dışında tutulması, açık bir etnik,
dilsel ve dinsel ayrımcılıktır. AB dilleri arasında Türkçeye yer verilmemesi,
AB’nin savunduğunu iddia ettiği değerlere de aykırıdır. Bu noktadan hare-
ketle, Türkçenin AB dili olmasını gerektiren sebeplerin bir bölümü, öncelik
sırası olmaksızın, şu şekilde sıralanabilir:
a.
Türkçe, diğer Avrupa dilleri gibi Asya kökenli olmakla birlikte, Kıpçakça,
Kumanca, Oğuzca değişkeleriyle en az 1500 yıldır Macaristan’dan
Urallara, Mora yarımadasından Kırım’a, Kafkasya’ya değin Avrupa’da
konuşulmuş, harplerle ve bu harplerin sonucu olan siyasal gelişmeler ve
nüfus hareketleriyle doğuya doğru sürülmüş bir yerli Avrupa dilidir.
b.
AB ülkelerinde yaşayan 5 milyon Türkçe konuşurunun dilbilimsel hakla-
rından mahrum bırakılması, Birliğin kuruluş ruhuna aykırıdır. Aday ülke-
lerin önüne konulan Kopenhag ölçütleri arasında yer alan azınlık hakları-
nın, kuramdan çok, uygulamada, öncelikle AB ülkelerinde ilgili müktese-
bata uyumlu olmalıdır.
c.
Türkçe; Litvanya, Estonya gibi küçük ülkeler dâhil, AB ülkelerinin tama-
mında sayısı milyona, yüz binlere, on binlere yaklaşan kalabalık kitleler
tarafından konuşulmaktadır. Türkçe kadar AB ülkelerinde yaygın şekilde
kullanılan dil, azdır.
d.
Türkçenin AB’nin resmî dilleri arasında yer alması, çokdillilik ve
çokkültürlülük ideallerini hayata geçirmeye, farklılık içinde birlik yaratma-
ya çalışan AB politikalarının gerçekçi ve samimi olduğunu gösterme im-
kânı verecektir. Böylelikle, etnik, dilsel ve dinsel bakımdan farklı olan bir
halkı, tarihsel önyargıların ve anlamsız tehdit algılamalarının dışında ta-
nıma imkânı ortaya çıkacaktır.
e.
Türkçe, başta Almanya ve Bulgaristan olmak üzere, AB ülkelerinde yaşa-
yan, bu ülkelerin sosyal, siyasal ve ekonomik hayatına önemli katkıları
bulunan yerli ve göçmen milyonlarca Avrupalı Türk’ün iletişim aracıdır.
f.
Türk topluluklarının yaşadıkları ülkelerin sosyal, siyasal ve ekonomik
hayatına önemli katkıları bulunmaktadır. Örneğin, Bulgaristan’ın AB’ye
girişinde Türk toplumu anahtar rol oynamıştır.
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
46
g.
AB ülkelerindeki Türkçe konuşurlarının sayısı, 23 resmî dil arasında yer
alan Eston, Litvan, Latviya, İrlanda, Sloven ve Maltız dillerinin konuşur
sayısından fazla, Dan, Fin, Slovak dillerinin konuşur sayısına yakındır.
h.
AB-THŞ’nin (2000) ‘İyi Bir Yönetim Hakkı’ başlıklı 41. maddesi, Birlik
kurumlarına, Birlik dillerinden biri ile yazılı müracaatta bulunma ve aynı
dilde cevap alma hakkı tanımaktadır. Bu ve buna benzer haklar Türkçe
konuşurları için de uygulanmalıdır.
i.
Yerli azınlık-göçmen azınlık ayrımı kaldırılmalı, 5 milyon Türkçe konuşuru
yok sayılmamalıdır. Tersi bir tutum, AB-THŞ’nin cinsiyet, ırk, renk, sosyal
köken, genetik özellikler, dil, inanç, herhangi bir ulusal azınlığın üyesi ol-
ma vb. hususlarda ‘Ayrımcılık Yapılmaması’na ilişkin 21. maddesine ve
Birliğin ‘kültürel, dinî ve dilbilimsel farklılığa saygı göstereceği’ne ilişkin
22. maddesine aykırı bir tutum, dolayısıyla etnik, dilsel ayrımcılık, kitlesel
bir hak ihlali olarak değerlendirilebilir.
j.
Türkçenin resmî dil olması, AB vatandaşları arasında Türklere ve Türki-
ye’ye yönelik önyargıları bulunanların tutumlarında olumlu gelişmelerin
meydana gelmesini, bazı çevrelerdeki en az bin yıllık taassubun ortadan
kalkmasını sağlayabilir.
k.
Türkçenin AB dili ilan edilmesi, AB halklarını psikolojik bakımdan Türki-
ye’nin tam üyeliğine hazırlayacaktır.
l.
GKRY’yi, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tam üye yapan AB, Türkçeyi de
resmî dil olarak kabul etmelidir. Böyle bir karar, Türkçenin Kıbrıs Cumhu-
riyeti’nin anayasa ile teminat altına alınmış bir resmî dili olması sebebiyle,
AB’ye resmî dil başvurusunun aday üye ülkenin iradesine bağlı olduğu
hükmüyle çelişmez.
m.
Türkçenin resmî dil ilan edilmesi, sayısal bakımdan zorunluluk olduğu
kadar, AB ideallerinin gerçekleşebilmesi bakımından gerçek bir ihtiyacın
karşılanması demektir.
Türkçenin AB Dili Olması Türkçe Konuşurlarına Neler
Kazandırır?
Türkçenin Avrupa Birliğinin resmî dili olması durumunda, Türkçe konuşurla-
rının kazanacağı avantajlar şu şekilde sıralanabilir:
a.
Türkçenin AB kurumlarının resmî dilleri arasında yer alması, başta Türki-
ye olmak üzere, AB ülkelerinde yaşayan Türkler için çok önemli bir moti-
vasyon kaynağı hâline gelir.
b.
Türkçe, AB kurumlarının çalışma dili olur; ABK ve AP toplantılarında
kullanılır.
c.
AB kurumlarının metinleri diğer resmî dillerle birlikte Türkçe de yayımlanır.
Eker,
Avrupa Birliği’nin Yeni Mottosu ‘Farklılıkta Birlik’ ve Türkçenin ‘Farklılıkta Birlik’teki Yeri
47
d.
Türkçe bilenler, AB’nin faaliyetlerinden ve gelişmelerden Türkçe haber-
dar olma imkânı bulur.
e.
Türkçe konuşurları, yerel yönetimlerden hükûmetlere değin karşılaşacak-
ları her düzeydeki sorunu ilgili kuruluşlara ana dilleri ile bildirme, sorunla-
rına ana dilleriyle çözüm bulma imkânına kavuşur.
f.
Türkçe, AB ülkelerinde ilk ve orta öğretimde okutulması gereken yabancı
diller arasına girer.
g.
AB ülkelerinde doğan, burayı yurt tutan Avrupa Türklerinin orta ve uzun
vadede dil yitimine uğramamaları için Türkçe eğitim resmî güvence altına
alınmış olur.
h.
Türkçenin resmî dil olarak işlevini yerine getirebilmesi için, AB tarafından
personel ve teknik donanım temini yoluna gidilebilir ve böylelikle, Türkçe
konuşurları için AB kurumlarında istihdam imkânı artar.
i.
AB kurumlarında istihdam için Türkçe konuşurlarının yabancı dil şartı
esas dil + 1 yabancı dil hâline gelir.
j.
Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan Türkleri için önemli maddî ve ma-
nevî avantajlar sağlanabilir.
k.
Kıbrıs’a yönelik izolasyonlar hafifler.
l.
Ana dili-artı-iki dil sloganıyla hedeflenen çokdilli Avrupa’da, Türkçenin,
AB vatandaşları tarafından öğrenilmesinin yolu açılır.
Türkçenin AB Resmî Dili Olmasının Yolları Nelerdir?
Türkçenin AB dili olarak kabul edilmesi; Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği, üye
ülkelerden birinin Türkçeyi AB’ye resmî dil olarak bildirmesi veya AB’nin oy
birliği ile bu kararı almasıyla mümkün olabilir.
Türkçeyi AB’ye resmî dil olarak beyan edebilecek ülkelerden biri Kıbrıs
Cumhuriyeti’ni temsil ettiği iddiasında bulunan GKRY’dir. Ülkelerinde yerli
Türk azınlıklar bulunan Bulgaristan, Romanya, Yunanistan kuramsal olarak,
Türkçeyi ikinci resmî dil veya bölgesel dil kabul etme ve AB’ye bildirme im-
kânına sahiptir.
Zaman zaman AB yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda 23 resmî dille
aynı anda etkinliğin ve finansal kontrolün sağlanmasının zor olduğu ve dola-
yısıyla Türkçenin resmî dil olması ile ilgili bir talebin kısa sürede gerçekleş-
meyeceği dile getirilmekle birlikte,
39
AB Dil Planı ve AB Dil Yasama Prog-
ramları üzerinde çalışan AP Kültür ve Eğitim Komitesi gibi kuruluşlar, üye
ülkelerde veya AB’de resmî statüsü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın,
vatandaşlarıyla iletişimlerini onların kendi dilleriyle sağlamaya yönelik proje-
lerini sürdürmektedirler. Bu projelere Türkçe de dâhil edilebilir. Ancak, Türk-
Dostları ilə paylaş: |