Turkish Studies International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/3 Summer 2011, p. 1925-1949 turkey



Yüklə 0,53 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/9
tarix12.10.2018
ölçüsü0,53 Mb.
#73222
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Gülten Dayıoğlu’nun Çocuk Öykülerinin…                                                                          1943 

 

 



Turkish Studies 

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 

Volume 6/3 Summer 2011 

“Çınarın Yaprakları”“Küskün Ayıcık”“Tarla Faresi ile Ev Faresi”“Bilge’nin Sevinci”“Şerif’in 

Balıkları” ve “Açıkgöz”dür. Karakterin doğayla çatıĢma yaĢadığı öyküler ise  “Leylek Karda Kaldı” 

ve “Yağmurla Gelen Barış”tır. 

Çocuk  öykülerinde  karakterler  karĢılaĢtığı  engelleri  ortadan  kaldırma  uğraĢı  vermekte, 

bıkmadan  ve  usanmadan  engellerle savaĢmaktadır.  Örneğin  “Gökçen  Kız  Çeşmesi”nde  ana  karakter 

Gökçen  Kız,  sakatlığını  düĢünüp  dertlenir,  bezginlik  ve  umutsuzluk  yaĢar.  Buğday  saplarından  süs 

eĢyaları  örmeyi  küçükken  ninesinden  öğrenen  Gökçen  Kız,  onun  “Ayakların  yoksa  ellerin  var.  Bir 

Ģeyler yap. Çevrene yararlı olmaya çalıĢ.” (Dayıoğlu, 2006: 29) sözünü anımsar, annesinin harmandan 

getirdiği  buğday  saplarıyla  el  iĢi  yapmaya  istekle  baĢlar.  Gökçen  Kız,  çalıĢma  ve  üretme  yoluyla 

bezginlikten  ve  umutsuzluktan  kurtulur.  Görüldüğü  gibi,  ana  karakter,  engelli  bir  kiĢi  bile  olsa, 

yaĢadığı engelleri savaĢarak aĢmıĢtır. Burada yazarın karakter olarak özellikle engelli birini seçmesi 

oldukça anlamlıdır. 

Çocuk öykülerinde problemin ya da problemlerin çözülmekte olduğu en heyecanlı nokta olan 

“doruk” yer almaktadır. Söz gelimi “Azat Kuşu”nda ana karakter Ġdris‟in aldatma yoluyla kuĢ satan 

çocuğu  dinleyip  ona  doğrulukla  çalıĢmayı  önerdikten  sonra  kuĢçun  Ġdris‟in  sözlerini  benimsemeye 

baĢladığı an doruktur.  

Gülten  Dayıoğlu,  çocuk  öykülerinde  zaman  olarak  en  çok  gündüzü  (sabah,  öğlen  vakti, 

öğleye  doğru,  öğleden  sonra,  ikindiye  doğru)  tercih  etmiĢtir.  Gündüze  iliĢkin  kavramların  sayısı 

47‟dir. Yazar, akĢamı (akĢamüstü, gece) 29 kez kullanmıĢtır. Çocuk öykülerinde mevsimlerden yaza 

16  kez,  ilkbahara  13  kez,  kıĢa  6  kez,  sonbahara  5  kez  yer  vermiĢtir.  Dayıoğlu,  okul  yaĢamıyla  ilgili 

zaman dilimlerini (okulların açılıĢ kapanıĢ günleri, okul dönüĢü, diploma töreninden bir gün önce, yaz 

tatili)  14  kez  kullanmıĢtır.  Öykülerde  olayların  bir  saat  ile  birkaç  gün  arasında  11  kez,  1  hafta  ile 

birkaç  aylık  süre  arasında  12  kez  geçtiği  görülmektedir.  Yazarın  özellikle  gündüzü,  mevsimlerden 

ilkbaharı ve yazı, okul yaĢamıyla ilgili kavramları öykülerinde sıkça kullanması ile hedef kitle olarak 

seçtiği 8-10 yaĢ çocuklarının özellikleri arasında sıkı bir iliĢki vardır. Çünkü bu dönem çocuklarının 

eğilimleri  içten  dıĢa  doğrudur.  Çocuklar  bu  dönemde  bir  gruba  katılmak,  grubun  parçası  olmak 

isterler. Bu nedenle zamanlarını dıĢarıda, aydınlık ortamlarda, akran gruplarıyla geçirmek isterler. 

Dayıoğlu, çocuklar için yazdığı öykülerinde en çok açık mekânları tercih etmiĢtir. Öykülerde 

154 kez açık mekân, 92 kez kapalı mekân adları geçmektedir. Köy, kasaba, kent, bahçe, kır, sokak, 

koru  gibi  açık  mekânlara  karĢılık;  ev,  okul,  apartman,  hastane,  dükkân  gibi  kapalı  mekânlara  yer 

verilmiĢtir.  Yazarın  açık  mekânları  yeğlemesi,  dünyaya  bakıĢı,  olumlu  bir  dünya  görüĢüyle 

açıklanabileceği  gibi  hedef  kitlenin  yaĢ  ve  geliĢim  özellikleriyle  de  ilgilidir.  Çünkü  bu  dönem 

çocukları, ev ve aile ortamından çok, doğal çevreyi keĢfetme eğilimi içindedir.  

Çocuk  öykülerinde  kullanılan  zaman  ve  mekân  ögeleri,  hikâye  elementlerini  olumlu  yönde 

etkilemektedir. BaĢka deyiĢle okuyucu, anlatılan ortamın karakterleri bazı noktalara yönlendireceğini 

tahmin  edebilmektedir.  Söz  gelimi  “Kır  Gezisi”  öyküsünde  öğrenciler,  kır  hazırlığı  yaparak  okulun 

bahçesinde toplanıyorlar. Hakkı, dayısının Almanya‟dan getirdiği çikolataları da çıkınına koyduğunu 

övünerek  söylüyor.  Turan  ise  çikolataların  sıcakta  eriyebileceğini,  kendi  baĢından  böyle  bir  olayın 

geçtiğini anımsatarak Hakkı‟yı uyarıyor. Ne var ki Hakkı, bu uyarıya kulak asmıyor. Öğretmen gezide 

uymaları gereken kuralları açıkladıktan sonra öğrenciler kıra ulaĢıyorlar. Hakkı, kırda çıkınını açtıktan 

sonra  çikolata  paketlerinden  birini  bulamıyor,  bunu  Turan‟ın  aldığını  söyleyerek  onu  suçluyor.  Bu 

öyküde  okuyucu,  zaman  ve  mekân  ögelerinin  karakterleri  yönlendirdiğini  sezgi  yoluyla  tahmin 

edebilir. 

Çocuk öykülerinde bulunması gereken özelliklerin baĢında zaman ve mekân ögelerinin açık, 

gerçeğe  uygun  olarak,  okuyucuda  “güzel”e  karĢı  duyarlık  oluĢturacak  biçimde  belirtilmesi 

gelmektedir.  Gülten  Dayıoğlu,  çocuk  öykülerinde  bu  kurala  özel  bir  önem  göstermiĢtir.  Ġnsan  ve 



1944                                                                                                                         Bekir GÖKÇE

 

Turkish Studies

 

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 

Volume 6/3 Summer 2011 

yaĢam gerçekliğini bütün doğallığıyla yansıttığı öykülerinde zaman ile insan, mekân ile insan iliĢkisini 

baĢarıyla kurgulamıĢtır. Yazar, çocuk öykülerinde kısa bir zaman dilimi içinde geçen, akıcı, devingen 

olaylara  yer  vermiĢtir.  Zaman  ögesi,  bir  noktadan  ileriye  doğru  geliĢtiği  gibi,  bulunulan  noktadan 

geriye  dönüĢleri,  zamanda  atlamaları  da  içermektedir.  Söz  gelimi  “Korudaki  Bebek”  öyküsü,  ana 

karakter  Ömer‟in  bebekliğinden  üçüncü  sınıfa  kadar  geçen  süreyi,    “Neşeli  Boyacı”  öyküsü  ana 

karakter  Erhan‟ın  beĢinci  sınıfın  sonuyla  askerlik  sonrası  dönemini,  “Hayri  Kiraz  Fidanına 

BağlanmıĢtı”  öyküsü,  ana  karakter  Hayri‟nin  okul  çağından  üniversiteye  baĢlamasına  kadar  geçen 

süreyi  içermektedir.  Her  üç  öyküde  de  yazar,  zamanda  atlamayı  kullanmıĢtır.  “ġenlik  Günü”nde 

okulların açılacağı günlerde baĢlayan olaylardan birkaç yıl öncesine gidilmektedir. “Kumluktaki Yavru 



Martı”da  ise  akĢamüstü  baĢlayan  olaydan  öğleden  sonraya  dönülmektedir.  Görüldüğü  gibi  her  iki 

öyküde de zamanda geriye dönüĢ tekniğine yer verilmiĢtir. Yazar, “Yaşanmış Hayvan Öyküleri 1-2” 

adlı kitaplarındaki öykülerinde de zamanda geriye dönüĢten yararlanmıĢtır. 

Gülten  Dayıoğlu,  hedef  kitlesi  doğrudan  doğruya  çocuk  olan  öykülerinde  kahramanları 

çoğunlukla  çocuklardan  seçmiĢtir.  Bu  çalıĢmada  incelenen  67  öykünün  47‟sinde  yazar,  hedef  kitle 

olarak seçtiği 8-10 yaĢ çocuklarının neredeyse akran grubu sayılabilecek çocukları, ana karakter ya da 

yardımcı  karakter  olarak  tercih etmiĢtir.  Bu öykülerde  çocuk  kahramanlar,  genellikle  aile  ortamında 

görülmektedir.  Yazar,  bu  yolla,  çocuğun  yaĢamında  ailenin  vazgeçilmez  rolünü  pekiĢtirmektedir. 

Geriye  kalan  20  öyküde  kahramanlar  çocuk  olmasa  da  çocuğun  gerçek  yaĢamında  yeri  olan  yakın 

çevresinde  karĢılaĢabileceği  kiĢilerdir.  Yazar,  çocuk  öykülerinde  kahramanlar  aracılığıyla  hedef 

kitlede  öncelikle  insana  özgü  duyarlık  oluĢturmakta,  çocuk  okuyucunun  empati  ve  özdeĢim 

kurabileceği  kiĢileri  gerçek  yaĢamın  birer  temsilcisi  olabilecek  biçimde  kurgulamaktadır.  Kimi 

öykülerinde de kahramanları insan dıĢı varlıklar arasından seçerek okuyucuyu eğitmektedir.  



Dayıoğlu‟nun  çocuk  öykülerinde  çocuk  kahramanlar;  fiziksel,  ruhsal  özellikleri,  yaĢ  ve 

geliĢim  özellikleri,  düĢünce  ve  davranıĢ  biçimi  açılarından  hedef  kitlenin  dikkatini  ve  ilgisini  canlı 

tutabilecek  düzeydedir.  BaĢka  deyiĢle  kahramanlar,  çocuğun  yaĢamına  sevinç,  korku,  yalnızlık, 

sıkılganlık,  kıskançlık  gibi  özelliklerine,  doğup  büyüdüğü  kültürüne  uygun  davranmaktadır.  Söz 

gelimi “Arkadaş Edinmek Zor mu?” öyküsünde ana karakter Okan, ablası Ayla‟nın arkadaĢ çevresinin 

geniĢ  olmasını  içine  sindirememekte,  onu  kıskanmaktadır.  Çünkü  kendisi  arkadaĢ  edinememektedir. 

Bu  kıskançlığını  ablasının  eve  gelen  arkadaĢlarını  bıktırarak  gösteren  ve  ablasıyla  tartıĢan  Okan‟a 

annesi, arkadaĢlığın güzel bir duygu olduğunu, giriĢkenlik ve istekle geliĢebileceğini söyler. Ablası da 

kendi  yaĢamından  örnekler  vererek  Okan‟ı  arkadaĢlığa  özendirir.  Görüldüğü  gibi  bu  öyküde  Okan, 

ablası ve annesi, hedef kitlenin dikkatini ve ilgisini çekebilecek etkinlikler içindedirler. Kahramanlar 

yaĢ  ve  geliĢim  düzeylerine  uygun  düĢünce  ve  davranıĢ  biçimleri  geliĢtirmektedir.  Dayıoğlu‟nun 

öykülerinde kahramanlar, genel anlamda gerçek yaĢamın bir temsilcisi durumundadır. 



 “Çocuk  kitapları  sevgi,  dostluk,  barış,  arkadaşlık,  iyilik,  iyilikseverlik,  yardımlaşma  ve 

dayanışma,  dürüstlük,  özveri,  araştırıcılık,  kahramanlık,  ırkçı  olmayan  ulusal  onuru  yüceltme  gibi 

nitelikleri kavratıcı, benimsetici olmalıdır. Çocuk kitaplarında kine ve nefrete yer yoktur. Düşmanlık 

aşılayan  konular,  çocuk  kitaplarında  yer  almamalıdır”  (YurttaĢ,  1997:  60).  Bu  ölçütler  ıĢığında 

düĢünüldüğünde  Gülten Dayıoğlu‟nun, çocuk öykülerinde çocuğun gerçek yaĢamına uygun  konuları 

ele aldığı rahatlıkla söylenebilir.  

Çocuk  öykülerinde  ele  alınan  baĢlıca  konular  Ģöyle  sıralanabilir:  Yakın  ya  da  uzak  çevrede 

yaĢananlara  karĢı  duyarlı  ve  sorumlu  olma  bilinci;  insanı,  hayvanı,  doğayı,  bitkileri  sevme,  aile 

bağlarının  gücü,  dürüstlükle  çalıĢma  ve  üretme,  güç  durumda  kalan  varlıklara  yardım  etme,  özverili 

olma, anne, baba ve çocuk iletiĢimi, öğretmen-öğrenci iliĢkileri, bencillik yerine paylaĢma, arkadaĢlık 

ve  dostluk  bağları,  tehlikeli  iĢlere  giriĢmeme,  yaĢamın  sürprizlere  açık  olması,  kin  ve  nefret  yerine 

sevgi ve barıĢ, komĢuluk, içtenlikli duyarlık ve özveriyle geliĢen insan-hayvan iliĢkilerinde dengeli ve 

ölçülü olmanın gerekliliği, köy ve kent yaĢamı, okumanın değeri, hoĢgörülü olma. 




Yüklə 0,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə