Gülten Dayıoğlu’nun Çocuk Öykülerinin… 1941
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 6/3 Summer 2011
*Bu öykü, hâkim bakış açısı ve yazar anlatıcı tekniği ile kurgulanmıştır.
Yavru martı, annesini dinlemedi, tembellik ve
hazır yiyicilik etti. Çıkan fırtınada yaĢamını yitirdi.
Tepki
Ana
fikir
Problemi çözüm girişimleri
Başlatıcı Olay
8
7
6
4
5
3
2
Çocukların, deniz kıyısındaki kumlukta yavru martıyı görmeleri
Kayalıklarda yaĢayan martının, deniz
kıyısındaki kumluktan gitmemesi
Çocukların, martıya su
ve yiyecek vermeleri
Anne martı ve yanındakilerin, martıyı
kayalığa döndürmeye çalıĢmaları
ÇalıĢmayla ve alın teriyle gerçek mutluluğa ulaĢabilen insan, hazır
yiyicilik ve tembellik çukuruna düĢmemek için büyük sözü
dinlemeli, yanlıĢta direnmemelidir.
Bilişsel Tepki: Çocuklar, yavru martıyı düĢünüyorlardı.
Duygusal Tepki: Çocuklar yavru martıyı bulamayınca üzüldüler.
Eylemsel Tepki: Çocuklar rüzgâr ve yağmur dinince kumluğa koĢtular.
1
Dekor
Problemler
Sonuç
Kahramanlar
Ana Karakterler
Martı: Boz renkli, yavru; tembel,
hazır yiyici, büyük sözü
dinlemeyen
Çocuklar: Ġyi yürekli
Yardımcı Karakterler
Gürcan, evdekiler, Kaya,
Kaya‟nın babası,
Osman, Güler
Ana martı, öteki martılar
Zaman (Kronolojik)
AkĢamüstü (Karanlık)
Öğleden sonra (Zamanda geriye dönüĢ)
Gece (Karanlık)
Öğleüzeri (Aydınlık)
Öğleden sonra (Bozuk, fırtınalı)
Ġki gün sonra
Mekân
Deniz kıyısı (Açık Mekân)
Kayalıklar (Açık Mekân)
Evler (Kapalı Mekân)
Yavru martının, annesinin uçma, balık avlayıp
karnını doyurma önerisini geri çevirmesi
12. KUMLUKTAKİ YAVRU MARTI*
1942 Bekir GÖKÇE
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 6/3 Summer 2011
Bulgular ve Yorum
Gülten Dayıoğlu‟nun çocuk öykülerinde olaylar aĢamalı bir biçimde geliĢmektedir. Mantıklı,
akıcı, birbirini izleyen olayların yer aldığı öykülerde hareket unsuru ön plandadır. Yazar, konuları
yapılandırırken olay ve çatıĢmaları kullanmıĢtır. Öykülerdeki olaylar, çocuğun gerçek yaĢamından
izler taĢımakta, ona, insana özgü duyarlık ve güzele karĢı beğeni oluĢturma olanağı sunmaktadır.
Dayıoğlu‟nun çocuk öykülerinde giriĢ, geliĢme ve sonuç bölümleri belirgindir. Sağlam bir
kurgu gücünün zengin içerikli dil dağarcığıyla birleĢtiği öykülerin giriĢ bölümlerinde zaman ve mekân
ögeleri (dekor), kahramanlar (ana karakter, yardımcı karakterler) tanıtılmıĢtır. Problemin (çatıĢma)
çerçevesi çizilerek okuyucu, öykü metnine motive edilmiĢtir. Öykülerin geliĢme bölümlerinde
problem ve problemin unsurları ortaya konulmuĢ, karakterlere iliĢkin daha çok bilgi verilmiĢtir. Bu
bölümde okuyucu, kendi özellikleriyle karakterin özelliklerini karĢılaĢtırarak onu ideal bir tip olarak
benimsemekte ya da benimsememektedir. Söz gelimi “Azat Kuşu” öyküsünde Ġdris, “Gökçen Kız
Çeşmesi”nde Gökçen Kız, “Neşeli Boyacı”da Erhan, “Yağmurla Gelen Barış”ta Duran, “Sen Herkesi
Sev”de BarıĢ okuyucunun ideal bir kiĢi olarak benimseyebileceği, özdeĢim kurabileceği kiĢilerdir.
Buna karĢılık “Kır Gezisi”nde Hakkı, “İpek’in Doğumgünü”nde Ġpek, “Bilge’nin Sevinci”nde Bilge
ve “Yalancı Çocuk”ta Erdinç, çocuk okuyucunun benimsemeyeceği tutumlar içinde olan kiĢilerdir.
Gülten Dayıoğlu‟nun çocuk öykülerinin sonuç bölümlerinde problem ya da problemler,
kahramanların giriĢimleriyle çözüme kavuĢturulmaktadır. Bu bölüm, okuyucunun duygusal ve zihinsel
açıdan rahatladığı bölümdür. Çünkü okuyucu, olayların akıĢı içerisinde, özellikle geliĢme bölümünde,
duygusal ve zihinsel olarak etkilenmekte ve bu etkilenme, herhangi bir sonuca bağlanmadığı için onu
rahatsız etmektedir. ĠĢte bu bölümde rahatsızlığın kaynağı, ortadan kaldırılmaktadır. Bununla birlikte
“Köylü Güneşe Aldandı” ve “Şerif’in Balıkları” öykülerinde problemlerin tam olarak çözüme
kavuĢmadığı görülmektedir. “Köylü Güneşe Aldandı” öyküsünde bahar güneĢine aldanarak okula
paltosuz giden Sevinç, okul dönüĢü yağmura tutulur ve hastalanır. Bir hafta boyunca evde yatakta
kalan Sevinç‟in canı sıkılır. Anneannesi de Sevinç‟e can sıkıntısını gidermek, bahar güneĢi ile ilgili
tutumunun değiĢmesini sağlamak için bahar güneĢine aldanıp piĢman olan bir adamın öyküsünü
anlatır. Bu öykünün sonuç bölümünde Sevinç‟in bahar güneĢi ile ilgili tutumunun değiĢip değiĢmediği
belli olmamıĢtır. “Şerif’in Balıkları” öyküsünde annesiyle köyden kente gelen ġerif, kent yaĢamını ve
denizi görünce büyülenir. Kentte kaldıkları odada sıkılan ġerif, balık tutmak için annesiyle deniz
kıyısına gider. Oltacıdan olta kiralar, balık tutmaya baĢlar, tuttuğu balıkları da kese kâğıdına koyar. Bu
sırada dedesine denizle ilgili sorular soran meraklı Feza, denizin dibinde akıntı olduğuna bir türlü
inanmaz. Dedesi de balıkların olduğu kese kâğıdını denize atarak torununu akıntının olduğuna
inandırmak ister. Ne var ki Feza‟nın akıntının varlığına inanıp inanmadığı belli olmamıĢtır.
Çocuk öykülerinde karakterin kendi içinde, karakterler arası, karakter ile toplum arasında ve
karakter ile doğa arasında olmak üzere dört tür çatıĢma görülmektedir. Söz gelimi “Azat Kuşu”
öyküsünde ana karakter Ġdris, pazar yerinde gördüğü kuĢun satılık olduğunu öğrenince onu satın alıp
beslemekle özgürlüğüne kavuĢturmak arasında ikilem yaĢıyor. Kaldığı han odasında kuĢu beslemesine
izin vermeyeceklerini düĢünüyor. KuĢu satın alıp göğe salıverdikten bir hafta sonra pazar yerinde
ikinci kez karĢılaĢtığı kuĢçunun kendisini aldattığını anlayınca kararlılıkla olayın üzerine gidiyor.
Görüldüğü gibi Ġdris, kendi içinde, içinde yaĢadığı toplumla ve kuĢçu çocukla çatıĢmaktadır. Yazar,
olay dizisinde değiĢik türde çatıĢmalara yer vererek kurguyu renklendirmekte, tekdüzelikten
kurtarmakta, okuyucunun ilgi ve merakını artırmaktadır. Dayıoğlu, çocuk öykülerinde özellikle
karakterin öteki karakter ya da karakterlerle çatıĢmasına daha çok yer vermiĢtir. Ana karakterin iç
çatıĢması yaĢadığı öyküler; “Azat Kuşu”, “Gökçen Kız Çeşmesi”, “Leylek Karda Kaldı”, “İpek’in
Doğumgünü”, “Neşeli Boyacı”, “Can Matematiği Sevmiyordu”, “Cem Sağını Solunu Bilmiyordu”,
“Cengiz’in Yeni Arkadaşları”, “Yağmurla Gelen Barış”tır. Yazarın karakter-toplum çatıĢmasına yer
verdiği öyküler; “Azat Kuşu”, “Gökçen Kız Çeşmesi”, “Leylek Karda Kaldı”, “Yakup’un Oğlağı”,