28
Şeref Kocakaya
2. İRAN TÜRKMENLERİ
“Türkmen” içadını kullanan İran Türkmenleri ise ülkenin kuzeydoğusunda yer
alan ağırlıkta Gülistan İli ve bir kısmı da Ḫorasanİli’nin kuzeybatısında yaşamaktadırlar
(Harita-8). Başka bir sözle Türkmenler, Türkmenistan Cumhuriyeti’nin güney kısmında
ve yaklaşık olarak Gürgan’dan başlayarak Hazar Denizi’nin güneydoğu kıyısındaki geniş
bir kuşaktan Afganistan sınırına kadar uzanan bölgede yerleşmektedirler. Onlar genellikle
Gülistan İli’nde Hazar Denizi kıyıları, Türkmen Sahra’nın kuzeyi ile dağlık bölgelerde
Kelâle, Cergelan, Ayderviş, Gildaġı, Ⱪara Balḳan, Gümbed ve Bocnurd’un kuzeybatı
dağlık kesimi, ayrıca Ḫorasan’ın doğu bölgesinde dağılım göstermektedirler. Bunun dışında
Kelâleİlçesi ve bu ilçenin Merâve Tepe bölgesi, Mînûdeştİlçesi ve Aⱪ Ⱪaleİlçesi’nde de
Türkmenlerin yaşadıkları bilinmektedir. Kimi kaynaklara göre Türkmenlerin yaşadığı arazi
yüzölçümü yaklaşık 23.000 km² dolaylarında
10
, nüfusları ise
2 Milyon dolaylarındadır. Bu
durum Türkmenlerinin Türk etnonim içadını kullananlara karşın –ki ülkenin her yerinde
yaşmaktadırlar.– bölgesel bir dağılıma sahip olduklarını göstermektedir.
Harita-8: İran Türkmenleri’nin Dağılım Gösterdiği Coğrafya
10
‘Alî-rızâ, Sarrâfî, “İran Türklerinin Dili ve Folkloru”, s. 63.
29
Türk Birliği Yolunda Avşar Türkmenleri Sempozyumu
3. ḪALAÇLAR
Ḫalaç içadını kullanan kümede yer alan Türkler ise Tahran’ın 200 km kadar
güneybatısında Ḫelecistan/Ḫalaçistan (Sâve, Ⱪum, Erak ve Tefreş şehirleri arasında) adlı
bölgede yaşamaktadırlar
(Harita-9). Ḫalaçların konuştuğu dilin ilk bilimsel incelenmesi ünlü
Alman Türkoloğu Prof. G. Doerfer, çalışma arkadaşları Wolfram Hesche, Semih Tezcan ve
diğerleri tarafından yapılmıştır. Prof. Doerfer’e göre Ḫalaç Türkçesi eski Türkçenin hatta
Proto Türkçe’nin özelliklerini bile en iyi biçimde koruyabilen bir Türk dilidir. Ḫalaçlar’ın
dili ile ilgili yapılan son çalışma ise 2000’de Filiz Kral tarafından gerçekleşmiştir. Bu
araştırmada ilk defa Kral, bölgede önce faaliyet gösteren erkek araştırmacıların ulaşamadığı
ve daha tutucu olan kadın konuşurların dillerinden malzemeler toplaması dikkat çekici bir
husustur.
11
Kimi kaynaklara göre Ḫalaçlar’ın nüfusu 100.000 dolaylarındadır. Ḫalaçlar da
tıpkı Türkmenler de olduğu gibi bölgesel bir dağılım göstermektedirler.
Harita-9: Ḫalaç Türkleri’nin Dağılım Gösterdiği Coğrafya (Ḫalaçistan)
11
Lars,
Johanson, Türk Dili Haritası Üzerinde Keşifler, Çev:
Nurettin Demir, Emine Yılmaz, Grafiker Yayınları, Ankara, 2002, s. 25.
31
Türk Birliği Yolunda Avşar Türkmenleri Sempozyumu
II. İRAN’DAKİ TÜRKLERİNDE ETNO-SOSYAL YAPI
Her şeyden önce etno-sosyal yapıdan neyi amaçladığımızı açıklamamız gerekmektedir.
Her hangi bir topluluk, göçebe, köylü ve şehirli olmak üzere üç farklı sosyal yaşam biçiminde
kendini gösterebilmektedir (bkz.
Çizelge-5). Özellikle her hangi bir etnik grupta sırf şehirli
nüfusun olması ve özellikle köylü nüfustan yoksun olması ilginç bir etno-sosyal yapı olarak
nadir de olsa karşımıza çıkmaktadır. Bu türden sosyal yaşam biçiminin İran’da Fars etniği ile
sınırlı olduğunun özellikle atkını çizmemiz gerekmektedir. Zira Bunun sebebinin şehirlerin
modern dönemde adeta asimilasyon potası olduklarından kaynaklanmış olsa gerek. Nitekim
Tahran’da Fars olarak bildiğimiz kesimin önemli bir kısmının köken olarak gayrı Fars
etniklere dayandığı ve sonradan asimile olduklarıdır. Sosyal yaşam biçiminin üç çeşidi
olan göçebe, köylü ve şehirli yaşam biçimlerini göz önünde bulundurduğumuzda Türk ve
Türkmen içadını taşıyan kümelerde her üç çeşit yaşam biçiminin gözükmesine karşın Ḫalaç
ve Ḳazaḳ içadını taşıyan kümelerde ise yalnızca köylü ve şehirli yaşam biçimini görmekteyiz.
Dolayısı ile Ḫalaç ve Ḳazaḳ kümeleri için göçebelik yaşam biçimi söz konusu değildir.
İÇADI
ETNO-SOAYAL YAPI
Türk
Şehirli, Köylü, Göçebe
Türkmen
Şehirli, Köylü, Göçebe
Ḫalaç
Şehirli, Köylü
Ḳazaḳ
Şehirli, Köylü
Çizelge-5:İran Türklerinde Etno-Sosyal Yapı
Şimdi değişik içadlarını (Türk, Türkmen, Ḫalaç ve Ḳazaḳ) kullanan İran’daki
Türklerde bu durumu daha ayrıntılı açıklamaya çalışalım.
1. İRAN TÜRKLERİNDE ETNO-SOSYAL YAPI
Yukarıda da belirtildiği gibi Türk içadını kullananlarda sosyal yaşam biçiminin her üç
türü olan şehirli, köylü ve göçebeliğe rastlanılmaktadır. Türklerin İran’ın bütün şehirlerinde
yaşadığını göz önünde bulundurursak hazırlanan anketlerde dil hanesi için iç dil adı olarak
“Türkçe” ve “Türk dili” seçeneğinin dışında her hangi bir seçeneğe yanıt vermediklerini
görmekteyiz. Buna karşın nereli oldukları sorulunca doğal olarak,
Tebrizli,
Erdebilli,
Urmiyeli(Urmulu),
Zenganlı,
Téhranlı,
Ⱪumlu,
Esferâyinli,
Bocnurdlu,
Ⱪoçanlı,
Ramiyanlı,
Findersekli,
Sunⱪurlu,
Şirazlı,
Fîruz-abadlı,
Endimeşkli vb. gibi yanıtlar almaktayız.
Açıkçası Türk içadını taşıyanlarca söz konusu şehir adlarının dil ve etnonim anlamında
kullanılmadığının özellikle altını çizmemiz gerekmektedir. Bu nedenle de
Tebrizce,
Erdebilce,
Urmiyece (Urmuca),
Zenganca,
Téhranca,
Ⱪumca,
Esferâyince,
Bocnurdca,
Ⱪoçanca,
Ramiyanca,
Findersekçe,
Sunⱪurca,
Şirazca,
Fîruz-abadca,
Endimeşkçe vb. dil
adlandırmalarının kullanılmasına kesinlikle karşılaşmamaktayız. Ayniyle il adları olan
Azerbaycan ve Ḫorasan adlarının sonuna da addan ad yapan
–CA ekenin eklenmesiyle
“Azerbaycanca” ve
“Ḫorasanca” gibi dil adlandırmalarına da rastlamamaktayız. Ancak
söz konusu şehirlerde yaşayan Türk içadını taşıyanların kendi şehrini belirtmek için
“Tebriz
Türkü”, “Erdebil Türkü”, “Urmiye (Urmu) Türkü”, “Zengan Türkü”, “Téhran Türkü”,
“Ⱪum Türkü”, “Esferâyin Türkü”, “Bocnurd Türkü”, “Ⱪoçan Türkü”, “Ramiyan Türkü”,
“Findersek Türkü”, “Sunⱪur Türkü”, “Şiraz Türkü”, “Fîruz-abad Türkü”, “Endimeşk
Türkü” vb. gibi yanıtlar verdiğine sık sık rastlamaktayız. Buradaki şehir vurgusunun dil
veya farklı bir Türk etnonimi anlamında kullanılmadığını belirtmeden geçemeyeceğiz.
Türk içadını kullananlarda gördüğümüz ikinci tür yaşam biçimi ise köylü yaşam