NörobiLİm ve yapay zeka çalişmalarinda yaşanan geliŞmeler sosyal biLİmler ve planlama alanin öNÜNÜ nasil açiyor?



Yüklə 391,41 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/18
tarix13.12.2017
ölçüsü391,41 Kb.
#15307
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

www.ozetkitap.com 

25

 



İnsanların ürettiği bilginin sınırları sadece algılamalarındaki sınırlamadan gelmemektedir. İnsan 

mikroskop ya da teleskop vb. icad ederek algılama kapasitelerinde bir gelişme yaratabilmektedir. 

Ama daha önemli bir sınırlama insanların ilişki kurma kapasitesinden doğmaktadır. İnsanların 

bilişinde olan bu sınırlamayı fark edebilmek evrim merdiveninin değişik basamaklarında hayvanların 

ilişki kurma kapasitelerine bakmak gerekir. Hayvanların çoğunluğu nesnelerin özellikleri üzerinde 

düşünürler. Yaşamlarındaki eylemlerini bu bire bir ilişki üzerinden kurarlar. Bu ilişkide başka bireyler 

yoktur. Bu bire bir ilişkiyle yaşamlarını sürdürecek pek çok şey yapabilmektedir. Bu temelde 

deterministik bir ilişkidir. Evrim basamağın daha üst kademesindeki şempazeler,  A hayvanının, B 

nesnesini kullanarak C hedefini gerçekleştireceği ilişkisini kurabilmektedir. Ama nesneler arasında 

enformasyonel ilişki kuramaz. Bunu evrimin tepesindeki insan gerçekleştirebilmektedir. Şempaze bile 

bir şeyi ayırıp işaret edemez. İnsan bir A kişisinin, bir B kişisiyle birlikte, bir araç C’yi D ortak hedefini 

gerçekleştirmek ilişkisini sayılar azsa kurabilmektedir.  Michael Tomasello

39

 bu ilişkiye “bölüşülmüş 



niyetlilik” (shared intentionality) demektedir. İnsan buradaki sınırını fark edebilmek için bir örnek 

üzerinde durabiliriz. Futbol takımları maç yaparken her takım ayrı bir forma giymektedir. Biz oyunu 

izleyip kavrabilmek için farklılığı 22’den 2’ye indiririz.       

“Bilişsel Bilim” alanında ilerlemeler olurken, beklenileceği üzere,  bilişsel bilimin kapsamının yeniden 

tanımlanması yolunda adımlar atılmaya başlamıştır. Bu bakımından Anthony Chemero’nun

40

 “Radical 



Embodied Cognitive Science” önerisi üzerinde kısaca duralım. Chemero   W.James ve J.Dewey gibi 

Amerikan pragmatistlerinin etkisi altında bilişsel bilimin temsil ve hesaplamayla uğraşan yaklaşımını 

yararlı bulmamakta,  temsil karşıtı bir yaklaşımı önermektedir.  Ona göre biliş aktör-çevre dinamiğiyle 

kavranmalıdır. Hesaplamayla temsille uğraşmaya gerek yoktur, üzerine kurulmuş bir yaklaşım. 



Sosyalliğe Bakışta Ne Tür değişmeler yaşandı. 

Bilimsel analizlerde beyinin bir kara kutu olarak ele alınması terkedilerek, beyin( mind) bilişsel 

(cognitive)yetileriyle yer almaya başlamasından sonra bireyin davranışlarının açıklanmasına 

yaklaşımın nasıl değiştiğini gördükten sonra topluma yaklaşımın nasıl bir değişme geçirdiğini ele 

alalım. 

İnsanların yaşamı toplumsal ilişkiler içinde anlam kazanır. İnsanlar sosyal varlıklardır. İnsanlar 

başkalarıyla sempati, empati duyarlar, bunların bazılarına karşı kendilerini sorumlu hissederken 

diğerlerine karşı böyle bir duygu içinde bulunmazlar. Toplumdan dışlanma beyin için öyle önemlidir ki 

acı verir.  İnsanlar eksik doğarlar, tamamlanmaları için diğerleriyle ilişki kurarak dil, anlam ve 

kültürlerini geliştirmeleri gerekir. İnsan yaşarken sosyallik kazanır. Daha önce üzerinde durduğumuz 

üzere insanın ilişki kurma kapasitesi diğer hayvanlarda yoktur. Bizim empati kurmamızın arkasında 

sosyal nedenler kadar nöral nedenler bulunmaktadır.

41

 İnsanların kompleks toplumsal yapılar 



kurabilmeleri beyinlerin evrim içinde geldiği yer dolayısıyladır. İnsan sosyal biliş kapasitesine ulaşmış 

bulunmaktadır. Leslie Brothers toplumsal bilişi (social cognition) diğer bireylerin tabiatları ve 



niyetlerinin daha hassas algılanmasına yarayacak her bilginin (information)  işlenmesi diye 

                                                           

39

 M.Tomasello: A Natural History of Human Thinking, Harvard University Press, 2014. 



40

 Anthony Chemero:Radical Embodied Cognitive ScienceMIT Press, 2009.. 

41

 Nikolas Rose and Joelle M.Abi-Rached, Age,s.142. 




www.ozetkitap.com 

26

 



tanımlamaktadır.

42

 Normal olarak, bu işlev beyinde amigdala, orbital ön korteks vetemporal korteks 



etrafında oluşmuştur. Bir insanın diğer birinin ne düşündüğünü hesaba katabilmesi için bir tür beyin 

(mind) kuramına sahip olması anlamına gelmektedir. Bu kuramla kastedilen mentalizasyon dur. 

Mentalizasyon bizim başkalarının mental durumunu okuyabilmemizi sağlar. Bu da insan deneyiminde 

verili olan bir entersubjectivitenin varlığını temellendirmiş olur.  

En temel düzeyde sosyallik

43

için biliş ve toplumsal etkileşimin birbiriyle bütünlüğünün kurulması 



gerekir. İnsanı hayvanlardan ayıran özellikleri arasında; kendi eyleminin başarısının diğerinin tepkisine 

bağlı olduğunun farkında olması, geçmiş, günümüz ve gelecek bağlantısı kurması, gerçeği diğer 

insanlarla bölüşmesi, iç durumunun dış davranışına yansıması olarak sayılabilir. İnsanlar bir grup 

içinde olmadan kendilerini yeniden üretemezler. Sürdürülebilirliği sağlayamazlar.   

Toplumsallığın anlaşılmasında 1996’da Giacoma Rizolatti ve ekibinin beyinde ayna nöronlarını 

bulmasıyla atılmış oldu. Rizolatti bir insanın bir başkasının yaptığı hareketi gözlediğinde gözleyenin 

beyninde belli sayıda nöron harekete geçtiğini, eğer bu gözlemi yapan kişi aynı eylemi kendisi 

gerçekleştirmek istediğinde de söz konusu nöronların hareketiyle eylemini gerçekleştirdiğini 

göstermiştir. Ayna nöronlarının bulunması taklitle öğrenmenin nöral mekanizması ortaya çıkarmıştır. 

Bu yolla beyin faaliyetlerinin bireyler arası senkronizasyonu sağlanabilmektedir. Bu duyum ve motor 

temsilleriyle doğrudan ilişkilidir. Ayna neronları diğer kişilerin mental durumlarına doğrudan giriş 

sağlamaktadır.  Böyle yaklaşılırsa mirroring sosyalliğin oluşumunun temel mekanizması olmaktadır.  

Ayna nöronlarının onlara atfedilen etkileri sağlayıp sağlamadıkları konusunun görgül olarak yeterince 

kanıtlandığı konusunda kuşkular bulunmaktadır. 

Eğer sosyalliğin varlığını diğerlerinin niyetleri ve inançlarını anlamak için mekanizmaların varlığına 

dayandırırsak,  ayna nöronlarının dışında da başka mekanizmaların varlığını görmeye başlarız. 

Bunlardan biri de empatidir. Empati bir kişinin duygularının başka birinin tahmin edilmesi diye 

tanımlanabilir. Bir insana iğne batarsa acının işlendiği birkaç bölge vardır.  Eğer başkasına iğne 

battığını görürseniz acı matriksinin önemli bir bölümü harekete geçer. Empatinin temeli budur 

denilebilir. Empati diğer insanların ne yapabileceklerini tahmine olanak verir. Empatinin öneminden 

söz edilirken beklenilen empati yapabilenlerin toplumla daha uyumlu davranışlar içinde olmasıdır. Bu 

savın geçerliliği yeterince temellendirilmemiştir. 

Sosyallik en uç noktada insanın kendiyle ötekiler arasındaki sınırları yok etmektir. Senkron olma ya da 

belli ritme uyma gibi, belli bir zaman örüntüsünü izleyen, koordine edilmiş eylemler (örneğin 

statlardaki Meksika dalgası ) kollektif olarak üretilmiş spontan koalisyonlar, sosyalliğe birey merkezli 

bir açıklama getirmektedir. Kerry L. Marsh sosyalliğin bağlam bağımlılığına, birden oluşmasına 

(emergent) ve kendi kendini örgütleme yönüne dikkati çekmektedir. Böylece Marsh sosyalliğin 

ekolojik bir açıklamasını getirmektedir. 

Sosyalliğin oluşturulabilmesinde insanların dil oluşturarak insanlar arası konuşmayı/iletişimi 

gerçekleştirebilmesi önemli bir rol oynamaktadır. Bir insan iletişime girdiği ortağıyla birlikte ortak bir 

                                                           

42

  Zikreden Nikolas Rose and Joelle M.Abi-Rached, Age,s.141. 



43

 Gün R.Semin Gerald Echterhoff (Editors): Introduction: From Nerons to Shared Cognition and Culture, 



Grounding Sociality, Psychology Press, New York,London,2011. 


Yüklə 391,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə