306
Abdullah Çetin, Serkan Ünsal
e-ISSN: 2536-4758
http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr/
(ÖYS) sınavı bu yılda kaldırılmış ve sınavın ismi Öğrenci Seçme Sınavı(ÖSS)olarak
belirlenmiş, tek aşamalı bir sınav haline getirilmiştir (Kılcı, 2003). 2006 yılına kadar tek aşamalı
olarak uygulanan ÖSS sınavının kapsamı genişletilmiş ve tüm lise müfredatından sorular
sorulmaya başlanmıştır (ÖSYM, 2013). 2010 yılında sınav tekrar iki aşamalı
hale getirilmiş
ancak ikinci aşama olarak adlandırılan Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) 5 ayrı oturumda
uygulanacak şekilde düzenlemeye gidilmiştir (Dinç ve diğerleri, 2014).
Türkiye’de yapılan merkezi sınavların yapılma gerekçesi birbirinden farklı olmasına
rağmen bir üst öğrenim kurumuna (Ortaöğretim-Üniversite) öğrenci seçmek ve yerleştirmek
amacıyla yapılan merkezi sınavlar öğrenci ve veliler için önem arz etmektedir. Merkezi
sınavların ortaya çıkış nedenleri öğrenci nüfusunun fazla olması, gidilecek nitelikli okulların
kontenjanlarının sınırlı olması (Çetin, 2017; Çifçili, 2007; Kahveci, 2009; Kayapınar, 2006),
velilerin çocuklarını nitelikli ve başarılı olacakları okula göndermek istemeleri(Çifçili, 2007),
öğrencilerin bir şekilde başarılarına göre sıralamanın hem mantıki hem de vicdani
olması(Baykal, 2014) ve göreceli olarak merkezi sınavların toplum tarafından daha güvenilir bir
sınav olarak algılanması olarak sıralanabilir.
Toplumun büyük bir kısmını ilgilendiren merkezi sınavların topluma etkisini farklı
değişkenler açısından inceleyen araştırma sonuçları merkezi sınavların öğrenciler, veliler ve
eğitim uygulamaları anlamında olumsuz etkilerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin
merkezi sınavların öğrenciler üzerinde olumsuz etkisini literatürde yapılan araştırmalar
sınavların çok fazla ders çalışmayı ve test çözmeyi gerektirdiği için öğrencilerin zamanını ve
enerjisini aldığını, bu yüzden de öğrencilerin yaşlarının gerektirdiği
birçok sosyal etkinliği
ertelediğini ya da yapamadığını belirtmektedirler (Arslantaş, 1989; Aslan ve Cansever, 2009;
Çolak, 2006; Karadeniz, Er ve Tangülü, 2014; Karaköy, 1995; Kelecioğlu, 2002). Merkezi
sınavların yüksek risk içeren sınavlar olması (Kutlu, 2014) sınavların öğrenci tarafından bir
stres kaynağı olarak algılanmasına neden olmaktadır. Nitekim farklı sınav sistemleriyle ilgili
yapılmış araştırmalarda sınavların öğrencilerde stres ve kaygı oluşturduğu sonucunu ortaya
koymaktadır (Büyüköztürk, 2016; Casbarro, 2004;
Dinç ve diğerleri, 2014; Karadeniz ve
diğerleri, 2014; Şahin, Uz Baş, Şahin Fırat ve Sucuoğlu, 2012; Yavuz, 2010). Merkezi
sınavların öğrenciler üzerinde oluşturduğu stres ve kaygı gibi olumsuz etkisinin yanısıra diğer
bir olumsuz etkisi ise öğrencinin öğrenme sürecini sıkıcı bir faaliyet olarak algılamasına ve
öğrenme sürecinden soğumasına neden olmasıdır (Şahin, 2008). Diğer taraftan merkezi sınıflar
öğretim programlarının daralmasına nedenolduğundan, öğrencilerin eleştirel ve analitik
düşünme becerilerinin gelişmesini, kültürel öğelerle ilgilenmesini engellemektedir. (Moses ve
Nanna, 2007; Spann ve Kaufman, 2015). Ayrıca sınavlar
öğrencilerde problem çözme,
araştırma, yorumlama, analiz etme gibi üst düzey düşünme becerilerini geliştirememesine
(Üstüner ve Şengül, 2004), kalıcı ve anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirememesine, eğitim ile
gerçek hayat arasında ilişki kuramamasına neden olabilmektedir (Büyüköztürk, 2016).
Öğrencilerin merkezi sınavlarda iyi sonuçlar alarak üst sıralarda olma isteği öğrencileri
farklı uygulamalar yapmaya yönlendirmektedir. Bu uygulamalar ek kaynaklardan çalışma, özel
kurslara katılma, özel ders alma şeklinde olabilmektedir. Bu durum aile bütçelerine ekstra yük
getirmekte, bütçelerinin bir kısmını çocuklarının merkezi sınav için yaptığı hazırlıklar
kapsamında harcamalarına neden olmaktadır (Kahveci, 2009).
Merkezi sınavların eğitim uygulamaları olumsuz etkisi öğretmenlerin zamanlarının büyük
bir çoğunluğunu test çözme ve öğrencilere test çözme becerisi kazandırmaya harcamaları
nedeniyle, sanat, sosyal ve sportif faaliyetlere az zaman harcamalarıdır(Spann ve Kaufman,
2015). Merkezi sınavlarda yüksek oranda başarı elde etme baskısı,
öğretmenlerin eğitimin
niteliğini artırma yerine, öğretim programlarında öğrencilerin sınavda başarılı olacakları
kısımlara yoğunlaşmalarına diğer kısımları ise ihmal etmelerine neden olmaktadır (Barnes,
2005). Diğer taraftan velilerin sınav nedeniyle geleneksel öğretim modellerini sürdürmeleri için
Merkezi Sınavların Öğretmenler Üzerinde Sosyal, Psikolojik Etkisi ve Öğretim Programı Uygulamalarına Yansıması
307
e-ISSN: 2536-4758
http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr/
öğretmenlere baskı yapması; öğretim programlarının merkezi sınavlara göre şekillenmesine
(Şahin ve diğerleri, 2012) öğretmen ve okulun rollerinin ikinci plana itilmesine (Can, 2017;
TEDMEM, 2014a) neden olabilmektedir.
Yukarıda bahsedilen çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda merkezi sınavların
öğrenciler, veliler ve eğitim uygulamaları üzerinde birçok etkilerinin olduğu söylenebilir.
Ayrıca literatürde yapılan çalışmalarda merkezi sınavların öğretmenler üzerinde baskı unsuru
olduğu (Barnes, 2005; Buyruk, 2014; Gündoğdu ve diğerleri, 2010; Looney, 2009; Pedulla,
Abrams, Madaus, Russell, Ramos, ve Miao, 2003; Popham, 2001), öğretmenlerin kaygısını
artırdığı, moral ve motivasyonlarını azalttığı (Abrams, 2004) yönünde etkilerinin olduğu
belirtilmektedir. Özellikle öğretmen maaşlarının ve iş güvencelerinin öğrencilerin merkezi
sınavda aldıkları puan göre belirlendiği ülkelerde,merkezi sınavlar
öğretmenlerde moral
bozukluğuna neden olmaktadır (Blazer, 2011). Cizek (2001), ise yaptığı çalışmada merkezi
sınavların öğretmenler üzerine olumlu etkisine vurgu yapmakta merkezi sınavların
öğretmenlerin profesyonel gelişimlerine destek olduğunu belirtmektedir.
Türkiye’de merkezi sınavlara ilişkin düzenlemeler çoğunlukla merkezi sınavların
öğrenciler ve veliler üzerindeki olumsuz etkisini azaltmaya yönelik yapıldığı düşünülmektedir.
Hâlbuki eğitimin ana ögelerinden biri olan öğretmenler sahip oldukları niteliklerle, yaptığı
uygulamalarla eğitimin diğer öğelerini doğrudan etkilemektedirler (Ada ve Akan, 2007;
Adıgüzel, 2008). Bu nedenle karar alıcıların merkezi sınavlara yönelik düzenleme yaparken
öğretmenleri göz önünde bulundurması, yapılan düzenlemelerde amaçlanan verimliğin
gerçekleşmesini mümkün kılabilir. Bunun için merkezi sınavların öğretmenler ve
uygulamalarını hangi açılardan etki ettiğine yönelik veri setinin olması gerekir. Merkezi
sınavların öğretmenler üzerindeki etkilerinin belirlendiği çalışmaların genellikle yurt dışında
yapılması, Türkiye’de yapılan çok az sayıdaki araştırmanın ve yurt dışında yapılan
araştırmaların Türkiye’deki merkezi sınavların öğretmenler üzerine etkilerini ortaya
koyamaması araştırmacılar tarafından eksik olarak görülmüştür.Bu araştırma
sonucunda elde
edilecek verilerin alandaki bu eksikliğin giderilmesine katkı sunacağı düşünülmektedir. Bu
yüzden araştırmanın problem cümlesi“Merkezi sınavların öğretmenler üzerinde oluşturmuş
oldukları etkiler nelerdir ve bu etkiler öğretmenlerin eğitim ve öğretim uygulamalarına ne
şekilde yansımaktadır?” şeklinde ifade edilmiştir. Bu temel problem bağlamında araştırmanın
alt problemleri şu şekilde sıralanmaktadır.
Merkezi sınavların;
1. Öğretmenler üzerine oluşturduğu sosyal ve psikolojik etkiler nelerdir?
2. Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine etkileri nelerdir?
3. Öğretmenlerin öğretme ve öğrenme sürecindeki uygulamalarına (amaç, içerik, yöntem
ve teknik, ölçme ve değerlendirme araçları, zaman) etkileri nelerdir?
4. Öğretmenlerin mesleki imajına (mesleğin toplum tarafından algılanması) etkileri
nelerdir?
5. Öğretmenlerin hayatını etkileyen diğer etkileri nelerdir?
Dostları ilə paylaş: