1 6 Mark R. Cohen
Lewis'e 'göre önemli bir karşıtlık da, İslam dünyasındaki Ya
hudilerin Avrupa'da olduğu gibi tek azınlık değil, birçok azınlık
tan biri olmalarıydı. Müslüman toplum "çeşitli ve çoğul" olduğu
için, azınlıklar "çok daha az göze ç
arp
ıyordu."9
Bu nokta sık sık belirtilmektedir. Ben-Sasson, açıklamayı ay
rınhlandırmadan sundu. Goitein ise şunları yazıyordu: "Yahudi
lerin yabancı bir ortamda tek-ve son derece küçük bir grup oluş
turduğu Avrupa'dan farklı olarak İslamda, Geniza* döneminde
hala oldukça büyük ve devlet işlerinde bile etkili olan iki azınlık
grubun varlığı ayrılığın zararlı etkilerini azalth."10 No
rman
Stillman, aynı düşünc�yi şu şekilde ifade eder: "Yahudilerin, or
taçağda sayılafilçok daha fazla olan ve çok daha dikkat çeken' Hı
ristiyanlarla ve Zerdüştlerle aynı
aşağı
statüyü paylaşması olgu
su, özel olarak Yahudi karşılı duyguların bir
kısmını
daha geniş
bir Müslüman -olmayan karşıtlığı- bağlamı içinde dağıth. Aslın
da aşağıdakiler arasında özsel bir eşitlik vardı."11
Bu kitap, ortaçağ İslam-Yahudi ve Hıristiyan-Yahudi ilişkileri
konusunda, yukarda sözü edilenlere benzer karşılaşhrmalı ba
kışlar üzerine inşa edilen geniş bir soruşturma sunmaya koyulu
yor. Karşılaşhrmalı yeni sorular soruyor ve bu soruları, her iki
ortaçağ yerleşiminde Yahudilerin Yahudi-olmayanlarla ilişkile-·
rine iki taraflı ışık tutacak şekilde yanıtlamaya çalışıyor, Bu ince
lemenin özgül parametrelerini tanımlamadan önce, ne
olmadığını
belirtmek yararlı olacak Karşılaşhrmalı bir hoşgörü incelemesi
değildir.
Modem zamanlar öncesinde hoşgörü, en azından John
Locke'dan bu yana biz bahdakilerin anladığı şekliyle, ne İslam
ne de Hıristiyanlık için bir fazilet değildi. 1983'te Ruhani
Tarih
Demeği'nin (Ecclesiastical Historical Society) yıllık toplanhsına
•Yahudilikte, kovuşturmalar nedeniyle sakl
anmas
ı gereken kutsal belgele
rin
ve ibadet gereçlerinin saklandığı ve genellikle sinagogların tavan ara
sında ya da bodrumunda
bulunan
özel bölmelere verilen ad-çv.
Haç ve Hilal Altı nda Ortaçağd a Yah u d i l e r 1 7
sunulan "Zulüm ve Hoşgörü" üzerine tebliğlere önsözünde ta
rihçi
G. R.
Elton, Hıristiyanlık ve diğer tek tanrılı dinlerle bağlan
tılı olarak bu konuya değinir.
çalışan
izin
vere
�Bu nedenle, güçlü kiliselerde örgütlenen ve kendi sahnele
rini denetleyen dinler doğal bir şey olarak eziyet ederler ve hoş
görüyü, zayıflığın, hatta taptıkları ilaha hainliğin bir işareti ola
rak görme eğilimindedirler. Dindarlar arasında hoşgörü, galip
geldiklerinde kendileri eziyet etmeye başlamak üzere hoşgörüye
gereksinmesi olan eziyet görenler tarafından istenir.12
Dolayısıyla öyle görünüyor ki, iktidarda olan tek tanrılı din-
ler, bütün tarih boyunca, uygun olmayan dinlere eziyet etmeyi,
mecburi olmasa da, münasip görmüşlerdir. Bu nedenle, hpkı or
taçağ Hıristiyanlığının Yahudilere (ve Müslümanlara) eziyet et
mesi ve Museviliğin -Hasmon hanedanı .. döneminde
(10
ikinci
yüzyıl) kısa bir süre iktidar oldu- pagan Edomltilara ... eziyet
edip Museviliğe zorla döndürmesi gibi, ortaçağ İslam'ının da
Müslüman olmayanlara eziyet etmiş olması şaşırhcı değil. Bu
nunla birlikte, her şey söylenip yapıldığında tarihsel kanıtlar, İs
lamın Yahudilerinin, özellikle oluşum ve klasik yüzyıllarda (on
dokuzuncu yüzyıla kadar), Hıristiyanlığın Yahudilerinden çok
daha
az
eziyet- gördüklerini gösterir.13 Bu, şimdiye kadar veri
lenden daha ayrıntılı ve kapsamlı bir açıklama ister.
Demek ki,
iki
merkezi soru bu incelemenin temelini oluştu
ruyor. Klasik yüzyıllardaki İslam-Yahudi ilişkileri, erken ve yük
sek ortaçağdaki Hıristiyan-Yahudi ilişkilerinden neden daha az
gerilimli, daha
az
hoşgörüsüzlük ve şiddetle belirgindi? İslam
••
İlkçağda Yahuda
eyaletinde hüküm süren
Makabi
kökenli hanedan
-çv.
••• Lut Gölü'niln
babsında yaşayan
eski bir kavim
-çv.
1 8 Mark R. Cohen
dünyasında Yahudilere yönelik eziyet ve hoşgörüsüzlüğü sınır
layan faktörler nelerdi?
Bu sorulara yanıt vermeye çalışırken,
Latin
Bah ile Müslü
man Doğu'da Yahudi yaş
amın
daki benzer gelişme evrelerine, ya
da paralel görüngülere bakhm. İncelemenin yararlı olması ve
Hıristiyan-Yahudi ilişkilerine iki yönlü ışık tutması için, yakın
dan paralel gelişme evrelerini zorunlu olarak kronolojik olmasa
da yapısal bir bakış açısından değerlendirmek zorundaydım. Bu
türden bir titizliği başarmaya çalışhm. İkinci Kısım,
(1)
erken
inançlar arası ilişkilerde dinsel faktörü (Bölüm
2)
ve
(2)
Yahudi
lerin hukuksal konumunu (Bölüm
3
ve
4)
ele alıyor. Üçüncü Kı
sım, Yahudilerin oynadığı ekonomik role ayrıldı (Bölüm
5).
Dördüncü Kısım, hem Hıristiyanlık'ın hem Müslümanlığın top
lumsal düzeninde Yahudi'nin yerini değerlendiriyor (Bölüm
6,
7
ve
8).
Beşinci Kısım ise, dinler arası polemikleri, bizzat zulmü ve
bunlara Yahudi tepkilerinin yanı sıra, iki hakim toplumdaki ya
şamla ilgili kolektif Yahudi anısını ele alıyor (Bölüm
10).
Bölüm
1,
elimizdeki konuyu bu kadar tarhşmalı kılan tarih yazı
mının
izini sürüyor.
Kitap, entelektüel yaşamla ilgili bir bolüm içermiyor. Oluşum
ve klasik yüzyıllarda Arap-İslam topraklarındaki Yahudi yaşa
mının kültürel çiçeklenmesinin öyküsü birçok kez anlatılmışhr
(çoğunlukla ve sıklıkla önyargılı bir şekilde, Aşkenazi dünyasın
daki Yahudi entelektüel yaşa
mının
karşısına konularak). Yine
de, bu kitabın bölümlerinin arka planı, karşısında bu öykünün
daha iyi anlaşılabileceğine inanıyorum.
İnceleme, Hıristiyan-Yahudi ilişkisinin, dinsel ve hukuksal
temellerinin Akdeniz kökenli olduğunu bütünüyle kabul etme
sine karşın, karşılaşhrma amacıyla, Latin Bah ve esas olarak ku
zey
ülkeleri üzerinde yoğunlaşmayı yararlı buldum. Kuzeydeki
karşıtlıklar, güneydekilerden daha çok canlı ve daha
az
engel
lenmiştir; dolayısıyla İslain'daki Yahudi-Yahudi olmayan ilişki
sini aydınlatan karşılıklı ışık, daha parlakhr. Örneğin İtalya - çe-
Dostları ilə paylaş: |