Haç ve H i lal Altın da Ortaçağda Yah u d i l e r 1 3
semitizmini, Muhammed ve Kuran'a kadar uzanan, hatta orta
çağ Hıristiyan anti-semitizmine eş eski ve asli Arap-İslam Yahu
di nefretinin ve zulmünün devanu olarak anlamaya çalışlı.
Revizyonistlerin gözde otoritesi, Alhn Çağ'ın zirvedeki ismi,
büyük İspanyol-Yahudi filozof, doktor, hukuk bilgini ve cemaat
lideri İbn Meymun'dan (Moses Maimonides) (1138-1204) başkası
değildi. Müslüman Mısır'da yaşayan Meymun, eziyet gören
Yemen Yahudileri'ne teselli mektubunda şunları yazıyordu:
Biliyorsunuz, kardeşlerim, günahlarımız yüzünden
Tanrı,
bizleri, bu insanların ortasına, bize acımasızca eziyet eden, bizi
incitmenin ve alçalmanın yollarını bulan İsmail milletinin ortası
na attı. Ulu'nun bizi uyardığı gibi: "Bizzat düşmanl
arımız
bile
yargıç olur" (Deuteronomy4 32:31). Hiçbir millet, İsrail'e daha
fazla acı vermemiştir. Bizi aşağılamada ve alçaltmada hiç kimse
onunla boy ölçüşmemiştir.s
Öyle görünüyor ki, Meymun, Müslüman-Yahudi ilişkileri
konusunda insafsız bir yargıda bulunuyor: İslam'ın Yahudileri
her zaman ezdiği ve İslami nefret ve zulmün, Yahudilerin arala
rında yaşadığı diğer bütün halkların düşmanlığını aşlığı yargı
sında. Gerçekten de genç Meymun, fanatik Müslüman Muvah
hidler'in
•
şiddetli ve korkunç zulmünü yaşamışlı. 1140'ların orta
sında başlayan bu terör dalgası çok can aldı, zorla İslama döndü
rülen çok sayıda Yahudi (ve Hıristiyan) yarath ve binlerce Ya
hudiyi Hıristiyan topraklara ve Muvahhidlerin ulaşamayacağı
Müslüman ülkelere kaçırth. Meymun'un ailesi kaçanlar arasın
daydı. Olasılıkla Müslüman kılığında birkaç yıl Muvahhid Fas'ta
ve kısa bir süre konuk sevmez Haçlıların elindeki Filistin'de kal
dıktan sonra, 1160'ta nispeten güvenli bir ülke olan Mısır'a kalıcı
olarak yerleştiler. Yanı başındaki Yemen Yahudilerinin zulme
*
1130 - 1269 yılları arasında Kuzey
Afrika
ve İspanya' da İbn
Tumart'ın
öğ
retileri temelinde
bir
İslam devleti kuran Berberi konfederasyonu
-çv.
1 4 Mark R. Cohen
uğraması, Meymun'un eşi görülmemiş bir zulüm çağında yaşa
dığına dair duygusunu pekiştirmiş olmalı. Bu koşullar, Mey
mun'un İslam-Yahudi ilişkileriyle ilgili son derece uygunsuz ge
nellemesinin yeterli bir açıklamasını sunuyor göründüğü halde,
"Yemen'e Mektup"taki yargısı, bağlamından çıkarılıp; yeni dü
şünce treninin bayrağı ya da "kanıt metni" olarak yukarı kaldı
rıldı.
Ortaçağda Müslüman-Yahudi ilişkileri tarhşmasına son yıl
larda böylece hakim olan görüşler kutuplaşması, bu tarhşmalara
ve polemiklere bulaşmadan konuyla ilgili yazı yazmayı daha
fazla güçleştirmektedir. "Müslüman-Yahudi inançlar arası ütop
ya miti"nin ve "Yahudilere Müslüman, zulmü karşı-miti"nin eşit
derecede geçmişi çarpıthğına inanıyorum. Temeldeki tarihsel so
runu, her iki uçtan da uzak duracak ve aynı zamanda, en makul
gözlemcilerin kabul edeceği gibi, İslam-Yahudi ilişkisinin, Hıris
tiyanlarla Yahu diler arasındaki ilişkiden çok daha az şiddet ve
zulmü beslemesinin nedeniyle ilgili ahlayışı derinleştirecek şe
kilde nasıl ele alabiliriz? Karşılaşhrmalı yaklaşım, en yararlı yak
laşım göründü.
Karşılaşhrmalı Bir Yaklaşım
Ortaçağın "klasik yüzyıllan"nda gayri-Müslim azınlıkların -
"Himaye Alhndaki Halk",
ahi al-dhinıma,
ya da
dhimmi'ler-
statü
sü konusunda yazan değerli İslam tarihçisi Claude Cahen, bu
azınlıkların gördüğü muameleyi Yahudilerin ortaçağ. Hıristiyan
lığındaki deneyimleriyle karşılaşhrdı; "Ortaçağ İslam'ında, özel
olarak anti-semitizm denilebilecek bir şey yoktur."6
Nesnellik, kısmen benzerlikleri kısmen farklılıkları bulunan
Müslüman ve Hıristiyan hoşgörüsüzlüğü arasında bir karşılaş
hrma yapmaya çalışmamızı gerektirir. Birçok altüst oluşa karşın
İslam, Müslüman topraklarda kalan Yahudilere Avrupa'dan da
ha fazla hoşgörü göstermiştir.
Haç ve Hilal Altında Ortaçağda Yah u d i l er 1 5
Cahen'in İslam-Yahudi ilişkile
/�
b
ir Doğu-Bah karşılaşhrmalı
yaklaşımı isteği, bu karşılaşhrmanın hangi yönelimi alabileceğini
gösteremedi. Bizzat Yahudi tarihçiler, sık sık belli karşılaşhrmalı
olguları belirtmektedirler -çoğunlukla rastgele de olsa. Ortaçağ
Avrupa Yahudileri tarihinde bir uzman olan Haim Hillel Ben
Sasson,
On Jewish History in the Middle Ages
adlı kitabında, haklı
olarak, Meymun'un "Yemen'e Mektup"ta İslamı kınamasının, on
ikinci yüzyılın acımasız zulmü bağlamında anlaşılması gerektiği
uyarısında bulundu ve dahası Hıristiyan topraklardaki Yahudi
lerin statüsünü yeterince bilmediği, ya da mektubu yazdığında
buna dikkat etmediği söylenebilir" diyordu. Ben-Sasson şöyle
devam ediyordu:
Müslüman ülkelerde yalnızca Yahudiler_ "kafir" olmadığı
için, Hıristiyanlarla karşılaşbrıldığında Yahudiler daha az tehli
keli ve Müslüman rejime daha sadık oldukları için ve Müslüman
fetihlerin hızı ve topraksal kapsamı, zulmü azaltmalarını ve
kendi topraklarında yaşayan diğer inançlardan insanların yaşa
masına daha fazla olanak tanımalarını zorunlu kıldığı için, Müs
lüman ülkelerdeki Yahudilerin hukuksal ve güvenlik durumu,
Hristiyanlıktakinden genel olarak daha iyiydi?
Jews of Islam
adlı eserinde ortaçağda Müslüman yönetimi al
hndaki Yahudilerin, konumuyla ilgili en dengeli değerlendirme
yi yapan Bemard Lewis, Yahudilerin Müslüman yönetiminde
Hıristiyan yönetiminde olduğundan daha iyi muamele görmele
rinin nedeni konusunda kendi açıklamasını sunar.
Ortaçağda Yahudilere yönelik Müslüman tutum ve davranı
şını ortaçağ Avrupa'sının Hıristiyan komşuları arasındaki Yahu
dilerin konumuyla karşılaştırırsak, bazı çarpıcı karşıtlıklar görü-
rüz ... Müslüman toplumdaki Yahudi.düşmanlığı teolojik değil-
dir ... Daha çok egemenin bağımlıya, çoğunluğun azınlığa alışıl-
mış davranışıdır; Hıristiyan anti-semitizme eşsiz ve özel niteliği
ni veren bu ek teolojik ve dolayısıyla psikolojik boyutu yoktur.8
Dostları ilə paylaş: |