XI. Yüzyılda Tao-Klarceti Bölgesinde Türk Hâkimiyeti
725
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 8/5 Spring 2013
benimseyen Kıpçakların bir izi olarak hala bölgede yaĢamaktadır.
116
Hal böyleyken Gürcüce
bilmelerinden dolayı bölgedeki Kıpçakların bir kısmı Gürcü olarak kabul edilmektedir. Ancak
beyaz tenli, sarı saçlı, gök gözlü, uzun boylu, çengel burunlu Kıpçaklar, günümüz bu yöre insanının
sarıĢın tipinde yaĢamakta ve bu antropolojik özellikleriyle genelde esmer, siyah saçlı, ela gözlü,
düz ve ince burunlu Gürcülerden kolayca ayırt edilebilmektedir. Günümüzde Müslümanlığı
benimsemiĢ bir hâlde özellikle Artvin, Rize ve Trabzon‟da Kıpçak antropolojik özeliklerine sahip
Türkler çoğunlukladır.
117
D: Sonuç
XI. yüzyılın baĢından itibaren Ġberia‟daki bütün siyasi olaylara müdahil olarak yayılmacı
bir politika izleyen Bizans Ġmparatorluğu, II.Basileios‟un 1025 yılında ölümünün ardından bölgede
sahip olduğu gücü yavaĢ yavaĢ kaybetmeye baĢladı. Ancak Bizans‟taki taht değiĢikliği, Ġberia ve
Kartli coğrafyasında önceden beri var olan siyasi çekiĢmelerinin yeniden gün yüzüne çıkmasını
sağladı. Yeni Ġberia kralının küçük yaĢta baĢa geçmesini fırsat bilerek taht mücadelesine giriĢen
Orbelyan Liparit, kazandığı baĢarılarla hem Ġberia hem de Kartli‟deki güçlü yöneticilerinden birisi
haline geldi. Fakat IV. Bagrat ve Liparit arasındaki çekiĢme ve mücadeleler, bölgedeki
istikrarsızlığın derinleĢmesine sebep oldu. YaĢanan bu siyasi buhranlar, Bizans‟ın bölgeye yeniden
müdahale etmesine yol açmıĢ ve Ġmparator, birbirleri ile mücadele eden iki Ġberia yöneticisine,
anlaĢma yapmaları konusunda telkinlerde bulunarak, yaklaĢmakta olan Türk akınlarına karĢı bir
ittifak oluĢturmaya çalıĢmıĢtır. Bu karıĢıklıklar arasında yeni ve daha etkin bir kuvvet Anadolu‟ya
giriĢ yaptıktan sonra Türkler, özellikle Pasinler savaĢında aldığı baĢarı ile kendinden söz ettirmiĢtir.
Uzun bir süre yağma ve ganimet amacı güden Türk akınları, Tao-Klarceti‟ye kadar uzanmıĢ ve
bölgede yeni bir dönem baĢlatmıĢtır. Selçuklular, batıya doğru hareketlerinin ardından kısa zaman
içinde Anadolu içlerine ve Karadeniz kıyısına kadar ilerlemiĢ ve karĢılaĢtıkları bölge halkları
üzerinde büyük bir üstünlük sağlayarak hâkimiyetlerini kabul ettirmiĢlerdir. XI. yüzyılın ikici
yarısından itibaren bölgeye yönelen akınların amacında değiĢiklikler yaĢanmıĢ ve özellikle Sultan
Tuğrul‟un seferi sırasında Tao-Klarceti bölgesi ve Çoruh Havzası‟nı takip eden akıncıların
Trabzon‟a kadar ulaĢması artık ganimet değil de iskân ve yerleĢme gayesi güdüldüğünün bir
delilidir. Süryani Mihail, Türklerin özellikle, Karadeniz Bölgesi‟nde yerleĢme gayelerine
değinerek, akıncıların, Karadeniz mıntıkasının bütün köy ve kasabalarını yağma ettiklerini ve
buraların halktan boĢaltılmıĢ olduğu için, fırsattan istifade eden Türklerin bu boĢ alanlarda ikamet
ettiklerini söylemiĢtir. Kısa zaman sonra Selçuklularda taht değiĢikliğinin yaĢanmasının ardından,
Sultan Alp Arslan, Gürcistan‟a iki önemli sefer düzenlemiĢ, özellikle ilk sefer sonucunda bölgenin
neredeyse tamamın Türkler eline geçmesi, artık Tao-Klarceti‟de farklı bir yaĢam tarzının ortaya
çıkmasını sağlamıĢtır. Konar-Göçer Türk kitleleri yeni fethedilen bölgelerde iskân ettirilmeye
baĢlanması, Doğu Karadeniz coğrafyasında yaylak ve kıĢlak kültürünü doğururken, özellikle de
Tao-Klarceti, sahil kıyısına kadar Türklerin dönem dönem yaylakları olarak kullanılmıĢtır. Türkler,
ilkbaharda bölgeye geldikten sonra yaz boyunca hayvanları ile otlaklarda kalıyor ve ilk kar yağıp
kıĢ gelince de kıĢlaklarına geri dönüyorlardı. Gürcü kaynağının da dediği gibi, Ahmed‟in seferi
sırasında Asis-Fori bölgesi, Klarceti, deniz kıyısına kadar ġavĢat, Ardanuç, Acara, Samtskhe, Kartli
ve Kütayis havalisi tamamen Türkler eline geçmiĢ ve bu bölgeler Türk boylarının yaylakları haline
gelmiĢti. Ancak bölgedeki Türk iskânı Gürcü Kralı David‟i fazlaca rahatsız etmiĢ, Kral, uzun ve
çetin mücadeleler sonucunda konar-göçer Türkleri bölgeden uzaklaĢtırmaya muvaffak olmuĢtur.
Kısa süre iskândan mahrum kalarak ıssızlaĢan Tao-Klarceti, Kralın daveti üzerine, XII. yüzyılın
baĢlarında kırk bin ailelik Kıpçak nüfusunun, Kafkasların kuzeyinden geldikten sonra bölgeye
116
Günümüzde halen daha Rize ve çevresinde niĢan veya düğünlerde gelin evine ilk defa gelen damada uygulanan
davranıĢlar, Kıpçak ve çevrelerinde yaĢayan halklarda sıkça karĢılaĢılan “ güveye eziyet çektirme” geleneğinden
kaynaklandığı bilinmektir. Turgut Günay, Rize İli Ağızları (İnceleme-Metinler-Sözlük), Ankara 2003, s.24.
117
Ġbrahim Tellioğlu, “Doğu Karadeniz Bölgesinin Bugünkü Etnik Yapısına Tesir Eden Göçler”,
Karadeniz
Araştırmaları, S.5, Bahar 2005, 8,9; Gökbel,
A.g.e., s.160.
726
Ömer SUBAŞI
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 8/5 Spring 2013
yerleĢmesiyle, yeniden eski ve canlı günlerine geri dönmüĢtür. ĠĢte bu göç ve iskân hareketi
bölgenin bundan sonraki siyasi ve sosyo-ekonomik hayatını tamamen değiĢtirmiĢtir. Kıpçaklar
yüzyıllar boyunca Gürcü siyasi hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak yaĢamlarını sürdürürken,
özellikle Tao-Klarceti bölgesindeki iskânları sonucunda dil ve fiziksel özellikleriyle bölgede
yaĢayan toplumları derinden etkilemiĢlerdir. Günümüzde halen daha Artvin ve çevresinde yapılan
ağız çalıĢmalarında Kıpçak etkilerini görmek ve yaĢayan bölge halkının fiziksel yapıları tahlil
edildiği zaman tipik Türk özelliklerine rastlamak mümkündür. Kaynaklar ıĢığında yapılan çalıĢma
ve araĢtırmalar sonucunda Türklerin gerek konar-göçer kabileler sayesinde gerekse Kıpçak aileler
vasıtasıyla bölgenin siyasi ve sosyal yapısına büyük etki ettiği sonucuna varılabilmektedir.
KAYNAKÇA
ACAR, Turgut, Artvin ve Yöresi Ağızları, BasılmamıĢ Doktora Tezi, Erzurum 1972.
Ahmed Bin Mahmûd, Selçuk- Nâme I, Haz.: Erdoğan Merçil, Ġstanbul 1977.
ALASANĠA, Guili, “Gürcistan Kıpçakları”, Türkler, C.II., Ankara 2002, s.793-797.
ALLEN, W.E.D., A History of The Georgian People, London 1932.
______________, The “March-Lands of Georgia”, The Geographical Journal, VOl. 74, No 2 (
Aug. 1929), pp. 135-156.
Anonim Selçuknâme, (Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III) NĢr.: Feridun Nafız Uzluk, Ankara
1952.
Asolik, Histoire Universielle, (Étienne Asolik de Tarôn), Traduite de L‟Arménien at Annotée, Par
Frédéric Macler, Livre III, Paris 1917.
Azimi Tarihi, Selçuklular Dönemiyle ilgili Bölümler, NeĢ.: Ali Sevim, TTK. Yay., Ankara 2006.
BaĢkumandan Simbat Vekayinamesi, Türkçeye Çev.: Hrand D. Andreasyan, T.T.K. BasılmamıĢ
Nüsha, Ġstanbul 1946.
BEDROSĠAN, Robert, Vardan Arewelts'i's Compilation of History, Long Branch, New Jersey
2007.
BERDZENĠġVĠLĠ, Nikoloz – CanaĢia, Simon [Ġvane CavahiĢvili], Gürcistan Tarihi, Çev.: Hayri
Hayrioğlu, Sorun Yay., Ġstanbul 2000.
BEYGU, Abdurrahim ġerif, Erzurum Tarihi, Abideleri, Kitâbeleri, Ġstanbul 1936.
BOSWELL, A. Bruce, “The Kipchak Turks”, The Slavonic Review, School of East European
Studies ,V. 6.No, (London-Jun., 1927), pp.68-85.
BROSSET, Marie F., Gürcistan Tarihi, (Eski Çağlardan 1212 yılına Kadar), (Çev.: Hrand D.
Andreasyan), Not.: ve Yay., Erdoğan Merçil, TTK. Yay., Ankara 2003.
BROSSET, Marie F.,Collection D‟Historiens Armeniens,-Samouel D‟Ani, Tables Chronologiques-
, S-Petersbourg,1876.
CHAMĠCH, Father Michael, History of Armenian, From B.C. 2247 to the of Christ 1780, or 1299
of the Armenia Era, Trans.:Johannes Avdall, Calcuta 1827.
ÇĠĞDEM Süleyman, „„Urartu Krallığı‟nın Doğu Karadeniz ĠliĢkilerinde Diauehi Ülkesinin Rolü‟‟,
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt IX, Sayı 1, Erzurum 2007.