724
Ömer SUBAŞI
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 8/5 Spring 2013
ganimetleri alıyorlardı. Türkler, ilkbaharda da Somkheti ve Ağrı Dağı eteklerine çekilmeye
baĢlarlar, bu güzel ve yeĢil ovalardan yazın da büyük miktarda ot ve membalar bulurlardı.
Nüfuslarının çokluğundan dolayı hiç kimse onlara dokunamıyor veya bu bölgelerden
uzaklaĢtırmıyordu.
108
Bununla bilekte 1110 yılında Mastata civarındaki savaĢ sırasında Tao
bölgesinde konaklamıĢ bulunan Türk kabilelerine ait binlerce çadırın bulunduğunu
bildirilmektedir.
109
Gerek Mastata savaĢından sonra gerekse Rustof‟un alınmasına müteakip
Türklerin kıĢlık karargâhlarından kral tarafından uzaklaĢtırıldıkları iddia edilmektedir. Ancak aynı
kaynak Türklerin daha sonraki seferler ardından da KıĢlık karargâhlarından mahrum kaldıklarına
dair bilgiler vermekte, bu ise David‟in Türkleri uzaklaĢtırma çabalarının uzun dönem sonuçsuz
kaldığının bir kanıtı olarak gösterilebilmektedir.
110
Kral David‟in uzun uğraĢlar sonucunda büyük Türk kitlelerini Tao-Klarceti bölgesinden
uzaklaĢtırmıĢ olmasına rağmen kısa zaman sonra bölge yeniden bir Türk zümresinin iskân yeri
halinde geldi. Çünkü Kral David, yapacakları hizmet karĢılığında, Kıpçaklara yazlık-kıĢlık olmak
üzere yurtluklar vererek yerleĢmeleri ve göçebelik yapabilmeleri için güzel bölgeler tahsisi edip
onları ödüllendirmiĢti. Bölgede bunlar yaĢanırken 1125‟de Vladimir Monomakh‟ın ölümünün
ardından Kıpçak reisi Atrak‟ın mahiyeti ile Don nehri civarına geri dönmesi, yeni bir dönemin
baĢlamasına neden oldu.
111
Çünkü Gürcistan‟a gelen Kıpçakların bütün bir kısmı liderleri ile geri
dönmemiĢ ve buralarda kalarak Yukarı-Kür ve Çoruh Boylarına yerleĢmiĢlerdi. Doğu Anadolu‟da
Çıldır Gölü çevresindeki Kıpçaklar iĢte bunların halefleridir. Ayrıca Kırzıoğlu‟na göre, Kıpçakların
yerleĢtiği yerler arasında Tao, Klarceti ve ġavĢat‟da bulunmaktadır.
112
Ayrıca Gürcü kaynağı, Kral
David‟in Tiflis‟i zapt ettiği sırada Heret, Somkheti, TaĢir, Javakheti, AĢağı Ardahan ve Ardahan
kaleleri dıĢında hiçbir yerde halkın bulunmadığını hatta Tao bölgesinin Dimitri döneminde yeniden
halk ile dolduğunu iddia etmiĢtir.
113
Bu iddia, Kral David‟in son dönemleri ile Dimitri zamanında,
büyük bir çoğunluğu terk edilmiĢ bölgelere yeniden nüfus kazandırılması için katkıda bulunan ve
sürekli olarak HristiyanlaĢtırılması baĢarılan Kıpçak ve ailelerinin Tao ve çevresine
yerleĢtirilmeleri ile açıklanabilir.
114
Bu yerleĢimlerin bir sonucu olarak, Ahılkelek, Ahıska, Ardahan, Oltu, Tortum ġavĢat ve
Artvin yerli halkının konuĢtuğu Türkçe, Kıpçak ağzına dönmüĢtür.
115
Aynı Ģekilde özellikle
Trabzon ağızlarında Kıpçak Türkçesi‟nin izleri bu gün bile yaĢamaktadır. Ayrıca yöredeki güneĢ
duası, sayı kurmak gibi günümüzde de devam eden ġamanizm gelenekleri, bu gün Müslümanlığı
108
Thomson, A.g.e.,p.323; Vryonis, A.g.e., p.284.
109
Juansher's Concise History of the Georgians, p.110.
110
Brosset,
A.g.e., s.316,317; Alasania,
A.g.m., s. 794.
111
Atrak‟ı geri götürmek için gelen kabiledaĢları hiçbir netice elde edememiĢler, Bunun üzerine huzuruna gelen
elçilerden biri ona bir demet kuru çimen otu göstermesi üzerine Atrak hemen otağını toplayıp Don nehri boylarına geri
dönmüĢtür. L.N. Gumilev, Hazar Çevresinde Bin Yıl, Çev.: Ahsen Batur, Selenge Yay., Ġstanbul 2003, s.270.
112
Kurat,
Ag.e., s.84; Togan,
A.g.e., s. 200; Kırzıoğlu,
Kıpçaklar, s.112; Yücel
, A.g.e., s.62,63.
113
Brosset,
A.g.e., s. 339.
114
Vryonis,
A.g.e., p.285.
115
Gökbel,
A.g.e., s.160; Turgut Acar tarafından düzenlenen Artvin Ağızları haritasında dört ayrı bölgeye ayrılan Artvin
ilinde, I. Grubu oluĢturan Artvin Merkez, Ardanuç, ġavĢat ve Yusufeli ilçelerinde Kıpçak özelliklerini görmek
mümkündür. Turgut Acar, Artvin ve Yöresi Ağızları, BasılmamıĢ Doktora Tezi, Erzurum 1972, s.31,22; Yusufeli
ağzında, Ġstanbul Türkçesinde mevut olmadığı için Gürcüce sanılan pek çok Kıpçakça kelime mevcuttur. Bunlar Oğuzca
ile ortak kullanılan “ĢiĢek, Ģora tavarcuh, aluĢ, kete” gibi kelimelerdir. Bölgede Kıpçak varlığına bir kanıt olarak
sunulabilecek kelimeler, Osoy -onun gibi tıpkısı-, Gadana- Köpeklerin boğazına takılan diĢli halka-, Gatıh-Gatuh,Gatoh,
Kıpçak Türkçesi sözlüğünde ekmekle beraber yenilen süt, yoğurt gibi Ģeylerdir. Kelime, Katık manasında olup
Kıpçakcanın bir kalıntısıdır ve Kıpçak lehçelerinde “Yemek”, “Yoğurt” ve “EkĢimiĢ Süt” manalarına gelmektedir. Sinan
Uygur, “Yusufeli Ağzındaki Kıpçakça Kelimeler”, Geçmişten Geleceğe Yusufeli Sempozyumu, Ġstanbul 2010,
s.342,343; GeniĢ bilgi için bkz.: Erdinç Demiray, Ahıska Türkleri Ağzı, Erciyes Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsü
BasılmamıĢ Doktora Tezi, Kayseri 2011.