35
devam ederler. Bu inanmışlar ordusu Allah’ın yardımıyla Calut ordusuna karşı kesin bir
zafer kazanırlar.
173
Talut’un seksen bin askerle yola çıktığı,
174
nehrin suyundan içmeyenlerin
sayısının sadece dört bin kişi veya Bedir’deki Müslümanların sayısı kadar olduğu, söz
konusu nehrin Ürdün nehri, Filistin nehri,
175
Ürdün’le Filistin arasında suyu tatlı bir
nehir
176
veya başka bir nehir,
177
olduğu söylenmiştir.
178
Hangi nehir olursa olsun,
ayetten Talut’un inanmış ordusuyla bu nehirden karşıya geçtiği anlaşılıyor.
“Şüphesiz Allah sizi bir nehirle imtihan edecek…” sözünü söyleyen ayetin
başında zikredilen peygamber veya Talut olmalıdır. Bu sözün öncesinde Talut geçtiği
için onun olması ihtimali daha yüksektir.
179
Kur’an’da Talut’un askerlerini bir nehirle imtihan ettiği anlatılırken Saul’ün
askerlerini bir nehirle imtihan ettiği bilgisi Kitab-ı Mukaddes’te yoktur. Kur’an anlatımı
ile Kitab-ı Mukaddes anlatımı arasındaki bu farklılığın dikkate değer olduğunu
belirtmek isteriz. Bu farklılık hakkında tefsirlerde de her hangi bir bilgiye
rastlamıyoruz.
Kitab-ı Mukaddes’te, askerlerini suyun kenarında deneyen Gidyon adında başka
bir karakterdir. Kitab-ı Mukaddes’e göre Gidyon, İsrailoğulları’nın Hâkimler
Dönemi’nde
180
yaşayan yiğit bir savaşçıdır.
181
Hâkimlerin sonuncusu Samuel, İsrail’in
173
Yiğit,
a.g.e., s. 504.
174
Taberî,
Câmiu’l-Beyân fî Te’vili’l-Kur’an, V/339.
175
Taberî,
Câmiu’l-Beyân fî Te’vili’l-Kur’an, V/340-341;
176
Çantay, Hasan Basri,
a.g.e., c. 1, s. 69.
177
Mevdûdî,
Tefhimu’l-Kur’an, Çev. Muhammed Han Kayanî, Yusuf Karaca, Nazife Şişman, İsmail
Bosnalı, Ali Ünal, Hamdi Aktaş, İnsan Yay., İstanbul 1986. c. 2, s. 169.
178
Râzî,
a.g.e., VI/511.
179
Râzî,
a.g.e., VI/509.
180
“Hâkimler Dönemi” İsrail halkının Kenan topraklarını ele geçirdiği tarihle İsrail Krallığı’nın
kurulduğu tarih arasında kalan düzensiz dönemin olaylarından oluşur.
Kitab-ı Mukaddes, Hâkimler, Giriş,
s./251; “Yeşu’dan sonra Hakimler dönemi başlar. Bunlar askeri ve sivil fonksiyonu olan on iki hakimdir.
Lider konumunda olan hakimler İlahi ruh tarafından da desteklenmişlerdir.” Salih İnci,
Eski Ahid’de
Peygamberlere İsnad Edilen Ahlâki Zaaflar/Günahlar ve Kur’an’ın Peygamberlik Anlayışı, (Yüksek
Lisans Tezi), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2001, s. 30; “İsrailoğulları
Filistin’e geldikleri sırada, uzun müddet bir birlik kuramadıkları için; çevrelerindeki düşmanları kendileri
için tehdit oluşturuyorlardı. Yani zaman zaman şiddetli saldırılar oldukça, bir takım sıptlar (soplar) bir
şahsın idaresinde toplanmışlar ve bu şahıslara da ‘hakim’ ünvanı verilmiştir.” Kartal,
a.g.e., s. 33.
181
Kitab-ı Mukaddes, Hâkimler, 6/11.