9
Pürüzlü yüzeylerden yansımalar; kağıt, kumaş, duvar vb. düzgün yapıda
olmayan yüzeylerden olan yansımalardır. Pürüzlü yüzeylerden yansımalarda, gelen
ışığın bir bölümü yüzey tarafından emilirken, kalanı da değişik yönlere düzgün
olmayan bir biçimde dağılır (Sözen, 2003:5). (Şekil 4)
Şekil 4. Işığın Pürüzlü Yüzeyden Yansıması
2.1.1.3.Işığın Yayılması
Şekil 5. Işığın Yayılması
Işık, yalnızca saydam veya yarı saydam gibi geçirgen ortamlarda yayılır.
Buna karşın geçirgen olmayan ortamlarda kesintiye uğramaktadır. Đster doğal olsun
isterse yapay bir kaynaktan çıksın, ışık daima düz bir çizgi üzerinde dalgalar halinde
yol almaktadır(Sözen, 2003:5). (Şekil 5)
10
2.1.1.4.Işığın Kırılması
Şekil 6. Işığın Kırılması
Işığı geçiren, yani saydam bir cisme çarpan ışıkların bir kısmı yansır ve bir
kısmı da cismin içine girip, geldiği doğrultudan biraz saparak yoluna devam eder.
Işığın bu şekilde yol değiştirmesine “ışığın kırılması ”denir (Ceyhan, 1998:9). (Şekil
6)
Işığın havadan suya, cama veya başka maddelere girerken geliş
doğrultusundan biraz saparak başka bir doğrultuda yoluna devam etmesiyle oluşan
bu iki doğrultu arasındaki farka “kırılma indisi” denir (Ceyhan, 1998:9). Sapma
büyüklüğü; ışığın geliş açısına, ortamın ışık kırma katsayısına ve ışığın dalga boyuna
bağlıdır. Örneğin, kısa dalga boyuna sahip olan mor ışık, kırmızı ışıktan daha fazla
kırılmaktadır (Sözen, 2003:5). Işığın herhangi bir maddeye girerken nasıl kırıldığını
bilmek için, yalnızca o maddenin kırılma indisini bilmemiz yeterlidir. Suyun kırılma
indisi 1.33 ve camın kırılma indisi camın bileşenine bağlı olarak 1.5-1.9’dur. Adi
camların çoğunun kırılma indisi 1.5’dan biraz büyüktür (Gökgöz, 1977:26).
Işık saydam bir prizmadan geçirildiğinde yapısını oluşturan ana renk dalga
boylarına ayrılmasının nedeni ise, her dalga boyunun kırılma indisinin farklı
oluşudur. Merceklerin yapımında kullanılan crown camında ana renklerin kırılma
indisleri ise şöyledir(Ceylan, 1998:10) (Tablo:1):
11
Tablo 1.
Renklerin Kırılma Đndisi
Renkler
Kırılma Đndisi
Mor
1.532
Mavi
1.528
Yeşil
1.519
Sarı
1.517
Turuncu
1.514
Kırmızı
1.513
2.1.1.5. Işığın Emilmesi
Işığın bir miktarı, üzerine düştüğü yüzey tarafından emilir. Bu emilmenin
miktarı, koyu renkli nesnelerde özellikle de siyah olanlarda daha fazla olmaktadır
(Sözen, 2003:6).
2.1.2. Işığın Nitelikleri
2.1.2.1. Işığın Aydınlatma ve Aydınlanma Şiddeti
Türlü ışık kaynaklarının ışık verme şiddetleri birbirine eşit değildir. Işık
kaynaklarının şiddeti eskiden “mum” denilen bir birimle ölçülmekte idi. Işık şiddeti
birimi olarak kullanılan mum 2,2 cm. çapında ve saatte 7,8 gr. yanan bir ispermeçet
mumunun
1
verdiği ışık şiddeti kadardı. 1948 yılından bu yana metre sistemini kabul
etmiş yerlerde ışık şiddeti birimi olarak 9. Ağırlıklar ve Ölçüler Genel
Konferansında, Uluslararası Aydınlatma Komisyonu(CĐE) teklifiyle “Kandela” veya
“yeni mum” deyimi kullanılmaktadır. Yeni mum, platinin erime sıcaklığında bulunan
(1769
o
C veya 2042
o
K’de) 5 mm
2’
lik bir deliğin arkasındaki toryum oksidin verdiği
ışığın şiddeti olarak tanımlanır. Yeni mum, mumdan çok az küçüktür. Aydınlatma
1
Đspermeçet mumu, ispermeçet balinasından elde edilir.
12
birim olarak mum-metre veya lüks kullanılabilir. Bu birim, bir mum şiddetindeki ışık
kaynağından 1m uzaklıkta olan 1m
2
yüzeyi orta noktadan dik olarak aydınlatma
miktarıdır. Işık ne kadar dar bir yüzeye düşerse aydınlatma o kadar fazla, aksi
taktirde ise o kadar az olur. Işık kaynağından uzaklaştıkça aydınlatmanın şiddeti
azalır. ( Şekil 7) Aydınlatma şiddeti cismin ışık kaynağına uzaklığının karesi ile ters
orantılıdır (Ceyhan, 1998:10).
Şekil 7. Işığın Aydınlatma Şiddeti
Üzerine ışık düşen bütün cisimler aydınlanmaktadır. Cisimlerin aydınlanma
şiddeti cismin ışık düşen yüzeyinin büyüklüğüne ve ışık kaynağına olan uzaklığıyla
ışık kaynağının şiddetine bağlıdır. Işık ne kadar dar bir yüzeye düşerse aydınlanma o
kadar fazla, aksi taktirde ise o kadar az olur. Ayrıca bir ışık kaynağından
uzaklaştıkça
aydınlanma şiddeti azalır. (Gökgöz, 1977:27) (Şekil 8).
Şekil 8. Aydınlanma Şiddeti
Dostları ilə paylaş: |