24
arasında bir orta yer tutan halkı anlamanın yolu okuryazarlık (literacy) gibi tek
tip bir kültür özelliğine bağlı olarak yapılan vurgulamayla ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Halk “okuryazar bir toplumda cahil kısım” olarak ele alınırken,
diğer taraftan da etnosentrik olarak “yazı öncesi” (preliterate) olarak
etiketlenen ilkel topluma, ki bu toplumun kültürel gelişme kaydettikçe
okuryazarlık seviyesine gelebileceği ima edilmiştir, tezat olarak kabul
edilmiştir. Yakın bir dönemde bu terim “edebi olmayan”la (non literate)
değiştirilmiştir. (başka toplumları etiketlemedeki bu etnosentrik ön yargı
“gelişmekte olan”(developing), “gelişmemiş”(underdeveloped) veya “batılı
olmayan” (non western) gibi terimlerin kullanımıyla günümüzde de devam
etmektedir.) halkın yukarıdaki verilen on dokuzuncu yüzyıla ait tarifindeki
anahtar “okuryazar, edebi bir toplumda”dır. Yani bu tarifte sadece şahsın
okuyup, yazamaması değil, aynı zamanda o sahsın edebi seviyeye sahip bir
seçkin grubu da içine alan bir toplumda veya ona yakın bir yerde yaşaması
esastır. Halkın taşrayla (rural) ilişkisi de aynı şekilde tanımlanmıştır. Taşra
tam anlamıyla şehirle (urban) zıt olarak ele alınmıştır. Halk taşralıydı, çünkü
onlar şehir sakinleriyle tezat teşkil ediyordu. Şehir merkezleriyle hiç alakası
ve ilgisi olamayacağı için ilkel toplumlar bu anlamda taşra terimiyle ifade
edilmemiştir.
Dundes bu açıklamalarından sonra üç ayrı topluluk sistemi sınıflandırmıştır.
Bunlar sırayla:
1- Vahşi veya ilkel: yazı öncesi ya da yazıyı tanımayan
(antropolojinin ya da etnolojinin çalışma alanındaki kitle)
25
2- Halk veya köylü: cahil, taşralı, alt tabaka (halkbilimi ya da folklorun
çalışma alanındaki kitle)
3- Medeni veya seçkin: okur-yazar, şehirli, yüksek tabaka (sosyoloji
ya da siyaset biliminin alanındaki kitle)
Bu genel ve oldukça kaba sınıflandırmaya göre halkbiliminin daha çok
geleneksel toplumlarda etkili bir bilim dalı olması gerekir.
Dundes, Foster adlı bir araştırmacıdan edindiği bilgiler ışığında bu konuya
şöyle bir açıklama getiriyor: Foster endüstrinin yüksek bir dereceye ulaştığı
yerlerde halk kültürünün yok olacağını söyler ve ABD, Kanada, İngiltere ve
Almanya gibi ülkelerde gerçek halk kültürünün varlığından söz etmek çok
zordur ve mümkün değildir, ancak bu ülkelerde kıyıda, bucakta kalmış
bölgelerde sadece marjinal tezahürler vardır. Bütün bu alanlarda
endüstrileşmeye doğru yönelen modern dünyanın arayışlar ışığı altında yeni
halk kültürlerinin doğacağı da pek mümkün görünmüyor şeklinde bir sonuca
ulaşır.
Halkı okuryazar olmayan, taşralı, kaba köylüler şeklinde tarif eden on
dokuzuncu yüzyıl tarifleri, modern halkbilimciler tarafından da kabul edilmiş
olsaydı, buna bağlı olarak böyle bir halkbilimini yapmak çok sınırlı ve
gelişigüzel bir işlem olurdu ve halkbilimcilerin disiplini, kendi kendini unutan
halkı, zamanla takip ederek kaybolabilirdi. Sonuçta dünyanın bütün
köylülerinin kesinlikle şehirli hale geleceği veya en azından onların köye ve
köylülere ait unsurlarını kaybetmeleri yönünde şehir merkezlerinin çok fazla
etkisi altında kalacakları akla yatkındır.
26
Dundes ilerleyen satırlarda teknolojik gelişimin ve ulaşım araçlarının
artmasının kapalı cemaatleri zaman içinde çözeceğinin altını çizdikten sonra
saptamalarını şu şekilde devam ettirmektedir:
… fakat biz “halk kimdir?” sorusuna yeni bir ışık altında bakacak
olursak, halkın yok olmadığını, ABD, Kanada ve Avrupa’da halk bilgilerinin
var olduğunu ve hem de çok iyi olduğunu ve yeni halk bilgilerinin doğmaya
hazırlandıklarını görürüz.
Ben halkı şu şekilde tarif ediyorum; “halk terimi en azından ortak bir
faktörü paylaşan herhangi bir insan grubunu ifade eder. Bu gurubu birbirine
bağlayan faktörün, -ortak bir meslek, dil veya din olabilir-, ne olduğu önemli
değildir. Bundan daha önemli olan ise, herhangi bir sebebe bağlı olarak
oluşan grubun kendisine ait olduğunu kabul ettiği bazı geleneklere sahip
olmasıdır.” Teorik olarak bir gurup en az iki kişiden oluşmak zorundadır, fakat
genellikle çoğu gruplar daha fazla kişiden oluşurlar. Grubun bir üyesi diğer
bütün üyeleri bilmeyebilir, fakat o kişi gruba ait olan geleneklerin ortak özünü
muhtemelen bilecektir, gelenekler bir grup kimliği vermeden gruba yardım
eder. Halkın bu esnek tarifine göre, bir grup bir millet kadar geniş veya bir
aile kadar küçük olabilir.
Dundes uzun makalesinin ilerleyen bölümlerinde Amerikan halkını dini, etnik
ve mesleki açıdan açıklamaya çalışan birçok örnek vermiştir. Bu örneklerde Katolik,
Protestan, Musevi Amerikalılar ve siyah -beyaz Amerikalıların ait oldukları alt
gruplar çeşitli açılardan tartışılmıştır. Dundes bu makalesinde “tek bir halk” gibi bir
kavramı kabullenmiyor ve halkı alt kültürler çerçevesinde değerlendiriyor. Makaleyi,
27
sonunda ise şöyle bir saptama ile noktalıyor: Halk kimdir? Diğerleri arasında,
biziz!
17
Sosyal bilimler alanında ciddi bir sorun arz eden tanım ve kavram kargaşası
bu başlık altında görüldüğü gibi halkbiliminde de karşımıza çıkmaktadır. Bu
sebepten dolayı “Folklor” çeşitli bilim adamlarınca birbirinden biraz farklı biçimde
tanımlanmışsa da bu alt başlığın sonlarına doğru yer alan Paul Saintyves’in ve P.N.
Boratav’ın halkbilimi tanımları büyük ölçüde başlıkta yapılan diğer tanımları da
kapsar niteliktedir.
Nail Tan halkbilimini şu biçimde tanımlamaktadır: Aklın geleneğine bağlı
maddi ve manevi kültürünü kendine özgü metotlarla derleyen, araştıran,
sınıflandıran, çözümleyen ve halk kültürü üzerinde değerlendirmeler yapan
bir bilimdir. Folklor dendiği zaman, bilimin yanında halk kültürü malzemesi de
anlaşılmaktadır. Ülkemizde folklor teriminin halk oyunları, halk müziği
karşılığında kullanılması alışkanlığı, folklorun tanınmasıyla yavaş yavaş
ortadan kalkmaktadır.
Sedat Veyis Örnek ise halkbilimini şu biçimde tanımlamaktadır: Halkbilim,
bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki
kültürleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen,
sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan ve son aşamada da bir bireşime
vardırmayı amaçlayan bir bilimdir.
17
Alan Dundes, “Halk Kimdir”, Çeviri: Metin Ekici, Halkbiliminde Kuramlar Ve Yaklaşımlar 1,
Ankara, 2006. s. 11–35
Dostları ilə paylaş: |