Microsoft Word icf metin doc



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə58/63
tarix29.09.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#2314
1   ...   55   56   57   58   59   60   61   62   63

 
142 
sınıflandırmada,  “zihinsel  engelli  kişi”  yerine,  “öğrenme  güçlüğü  olan  kişi”  ifadesi  kullanılır.    ICF  bunu,  kişiye 
sağlık  koşulu  veya  yetiyitimi  terimleri  üzerinden  gönderme  yapmaktan  kaçınarak,  ve  pozitif  olmasa  bile, 
sınıflandırmanın başından sonuna kadar tarafsız ve somut bir dil kullanarak gerçekleştirir. 
nsanların  sistematik  olarak  etiketlendirilmeleriyle  ilgili  yasal  soruna  gelecek  olursak,  ICF’deki  kategoriler 
aşağılama, damgalama ve uygunsuz imalardan kaçınmak için, tarafsız bir dille ifade edilmiştir.  Diğer taraftan 
bu  yaklaşım,  “terimlerle  aklama”  olarak  adlandırılabilecek  bir  problemi  de  beraberinde  getirmektedir.    Kişinin 
sağlık koşulunun olumsuz özellikleri, ve bunlara diğer insanların nasıl tepki gösterdikleri, o durumu tanımlamak 
için kullanılan terimlemeden bağımsızdır.  Yetiyitimine ne ad verilirse verilsin, etiketler olmadan da mevcuttur.  
Sorun sadece bir dil problemi olmayıp, aslında diğer bireylerin ve toplumun yetiyitimi karşısındaki tutumlarıdır.  
Gerekli olan, terimlerin doğru içeriği, doğru kullanımı ve sınıflandırmadır. 
WHO,  yetiyitimi  olanların,  sınıflandırma  ve  değerlendirme  sayesinde  güç  kazanmaları,  ancak  yetkisiz  hale 
getirilmemeleri ve ayırımcılık yapılmaması için sürekli bir çaba içindedir. 
Yetiyitimi  olan  kişilerin,  kendilerinin  de,  tüm  sektörlerde,  ICF’nin  kullanımına  ve  geliştirilmesine  katkıda 
bulunacakları  beklenmektedir.    Araştırmacılar,  idareciler  ve  politikacılar  olarak,  yetiyitimi  olan  kişiler,  ICF’ye 
temel oluşturacak protokol ve araçların geliştirilmesine yardım edeceklerdir.  ICF, aynı zamanda, delile dayalı 
savunma için de hizmet edebilecek güçlü bir araçtır.  Durumun değiştirilmesi için güvenilir ve karşılaştırılabilir 
veri  sağlar.    Yetiyitiminin,  sağlık  koşullarından  ve  işlev  veya  yapı  bozukluklarından  olduğu  kadar,  çevresel 
engellerden de kaynaklandığı konusundaki politik kavram, önce bir araştırma programına, sonra da geçerli ve 
güvenilir  bir  kanıta  dönüştürülmelidir.    Bu  kanıt,  dünyada  yetiyitimi  olan  kişiler  için  gerçek  bir  sosyal  değişim 
getirebilir. 
ICF  kullanılarak,  aynı  zamanda  yetiyitimi  için  destek  de  arttırılabilir.    Bu  desteğin  esas  amacı,  yetiyitimi  olan 
kişilerin katılım düzeylerini yükseltebilecek girişimleri belirlemektir.  Bu amaç doğrultusunda, ICF, yetiyitiminin 
temel “probleminin” nerede yattığını, engellerin olması veya kolaylaştırıcıların yokluğu ile çevreden mi, bireyin 
kendi  sınırlı  kapasitesinden  mi,  yoksa  etmenlerin  bazı  kombinsayonlarından  mı  kaynaklandığını  belirlemeye 
yardımcı olabilir.  Bu aydınlanma ile, girişimler uygun hedeflere yönlendirilebilir ve katılım düzeyleri üzerindeki 
etkileri  izlenip  ölçülebilir.    Bu  sayede,  somut  ve  veriye  dayalı  amaçlara  ulaşılabilir  ve  yetiyitimi  desteği 
konusundaki amaçlar daha da geliştirilebilir. 
 
Ek 6 
ICF kullanımında etik kurallar 
Her bilimsel araç istismar edilebilir veya kötüye kullanılabilir.  ICF gibi bir sınıflandırma sisteminin asla kişilerin 
aleyhine  kullanılmayacağını  düşünmek  yersiz  olur.    Ek  5’te  de  açıklandığı  gibi,  ICIDH’nin  gözden  geçirilme 
sürecinde,  yetiyitimi  olanlar  ve  onları  destekleyen  organizasyonlar  işin  başından  beri  sürece  katılmışlardır.  
Onların  katkıları,  ICF’nin  terminolojisinde,  içeriğinde  ve  yapısında  önemli  değişikliklere  yol  açmıştır.    Bu  ek, 
ICF’nin  etik  kullanımı  için  bazı  temel  kuralları  içerir.    Açıktır  ki,  hiçbir  kurallar  dizisi,  bir  sınıflandırmanın veya 
bilimsel  aracın  her  türlü  olası  kötü  kullanımını  önceden  tahmin  edemez  ve  bu  nedenle,  kötüye  kullanımı 
önleyemez.    Bu  belge  de  farklı  değildir.    Aşağıdaki  koşullara  dikkat  etmenin,  ICF’nin  yetiyitimi  olan  kişilere 
karşı saygısızca ve zarar verici biçimde kullanılma riskini azaltacağı düşünülmektedir. 
 
Saygı ve gizlilik 
(1)  ICF herzaman bireylerin sahip oldukları değer ve özerkliklerine saygı gösterecek biçimde kullanılmalıdır. 
(2)  ICF  asla  insanları  etiketlemek  için  veya  sadece  bir  ya  da  birkaç  yetiyitimi  kategorisi  terimleriyle  insanları 
tanımlamak için kullanılmamalıdır. 
(3)  Klinik ortamda, ICF her zaman, işlevsellik düzeyi sınıflandırılacak kişinin bilgisi, işbirliği ve rızası dahilinde 
kullanılmalıdır.    Bireyin  bilişsel  kapasitesindeki  sınırlılıklar  bu  katılımı  engellerse,  bu  bireye  sahip  çıkan 
kişinin aktif katılımcı olması gerekir. 
(4)  ICF  kullanılarak  kodlanan  bilgi  kişisel  bilgi  olarak  görülmeli  ve  verinin  kullanılacağı  biçime  uygun  olan, 
kabul edilmiş gizlilik ilkesine dayandırılmalıdır. 
 


 
143 
ICF’nin klinik kullanımı 
(5)  Mümkün olduğu her durumda, klinisyen bireye veya bu bireye sahip çıkan kişiye, ICF kullanımının amacını 
açıklamalı  ve  kişinin  işlevsellik  düzeyini  sınıflandırmak  için  ICF  kullanımının  uygun  olup  olmadığı  ile  ilgili 
sorulara açık olmalıdır. 
(6)  Mümkün  olduğu  her  durumda,  işlevsellik  düzeyi  sınıflandırılan  kişi  (ya  da  bu  bireye  sahip  çıkan  kişi) 
kullanılan  kategorinin  veya  değerlendirmenin  uygun  olup  olmadığına  katılma,  itiraz  etme  veya  onaylama 
şansına sahip olmalıdır. 
(7)  Sınıflandırılan zarar, hem kişinin sağlık koşulundan, hem de kişinin yaşadığı fiziksel ve sosyal bağlamdan 
kaynaklandığı için, ICF bir bütün olarak düşünülmelidir. 
 
ICF’deki bilginin sosyal kullanımı 
(8)  ICF  bilgisi,  mümkün  olan  en  yaygın  biçimde,  seçeneklerini  ve  kendi  yaşamları  üzerindeki  kontrollerini 
arttırmak üzere, bireylerin de katılımı ile kullanılmalıdır. 
(9)  ICF  bilgisi,  kişilerin  katılımını  destekleyecek  ve  arttıracak  sosyal  politikaları  geliştirmek  ve  politik 
değişiklikleri yapmak üzere kullanılmalıdır. 
(10) ICF  ve  ICF  kullanımından  elde  edilen  hiçbir  bilgi,  mevcut  hakları  yok  saymak  için  kullanılmamalıdır,  aksi 
halde bireyler veya grupların haklarını gözeten yasal yetkiler kısıtlanır. 
(11) ICF  çatısı  altında  toplanan  bireyler,  hala  pek  çok  yönden  farklı  olabilir.    ICF  sınıflandırmasına  gönderme 
yapan  kanun  ve  yönetmeliklerde,  kastedilen  homojenlikten  fazlası  varsayılmamalıdır  ve  işlevsellik  düzeyi 
sınıflandırılan kişilerin bireyler oldukları unutulmamalıdır. 
 
Ek 7 
Gözden geçirme sürecinin özeti 
ICIDH’nin geliştirilmesi 
WHO tarafından, 1972 yılında, hastalıkların sonuçlarıyla ilgili bir ön taslak geliştirmiştir.  Birkaç ay içinde daha 
ayrıntılı  bir  yaklaşım  önerilmiştir.    Bu  öneriler  iki  önemli  temel  üzerinde  yapılanmıştır:  işlev  veya  yapı 
bozuklukları  ve  bunların  önemi  birbirinden  ayrı  tutulmalıdır,  yani  işlevsel  ve  sosyal  sonuçları  ayrılmalıdır  ve 
verilerin  eksenlerinin  değişik  yönleri  sayılar  için  ayrılmış  bölümlerde  ayrı  ayrı  sınıflandırılmalıdır.    Özünde, bu 
yaklaşım çok sayıda, birbirine paralel olmakla birlikte yine de birbirinden ayrı sınıflandırmalardan oluşmaktadır.  
Bu durum, çok sayıda eksenin (etiyoloji, anatomi, patoloji vb) hiyerarşik bir sistem içinde birleştirilip, tek bir sayı 
için  ayrılmış  yerde  kodlanarak  ifade  edildiği  ICD  geleneğine  ters  düşmüştür.    Bu  önerileri  ICD  yapısındaki 
temel anlayışla uyumlu taslaklara dönüştürme olasılıkları araştırılmıştır.  Aynı zamanda, hastalık sonuçlarında 
kullanılacak terminolojiyi daha sistemli hale dönüştürmek için ilk girişimler yapılmıştır.  Bu öneriler gayrı resmi 
olarak 1973 yılında görüşe sunulmuş ve özellikle rehabilitasyonla ilgilenen gruplardan yardım istenmiştir. 
şlev veya yapı bozuklukları ve engeller için ayrı sınıflandırmalar, 1974 yılında görüş almak üzere sunulmuş ve 
tartışmalar  devam  etmiştir.    Yorumlar  karşılaştırılmış  ve  önerilere  son  şekil  verilmiştir.    Bu  öneriler  1975  yılı 
Ekim  ayında  Hastalıkların  Uluslararası  Sınıflandırması  Dokuzuncu  Düzeltilmiş  Baskı  için  Uluslararası 
Konferansta  sunulmuştur.    Sınıflandırmalar  incelendikten  sonra,  deneme  amacıyla  basılmasına  karar 
verilmiştir.    1976  yılı  Mayıs  ayında  Dünya  Sağlık  Kurultayında  bu  öneriyi  dikkate  almış  ve  WHA29.35  sayılı 
önerge  olarak  kabul  etmiştir.    Bununla,  deneme  amaçlı,  işlev  veya  yapı  bozuklukları  ve  engellerin 
sınıflandırmasına  girmeden  ancak  Hastalıkların  Uluslararası  Sınıflandırmasına  ek  olarak  basımına  karar 
verilmiştir.  Sonuç olarak ICIDH’nin ilk baskısı 1980 yılında yayımlanmıştır.  1993 yılında, eklenmiş bir önsözle 
yeniden basılmıştır. 
 
ICIDH’nin gözden geçirilmesi için ilk aşamalar 
1993  yılında,  ICIDH  için  bir  gözden  geçirme  sürecinin  başlamasına  karar  verilmiştir.    Geçici  olarak  ICIDH-2 
diye adlandırılan düzeltilmiş yeni baskı için gereksinim duyulan noktalar aşağıda sıralanmıştır: 
• 
Değişik ülkeler, sektörler ve sağlık disiplinlerinin gerek duyduğu çok sayıda amaca hizmet etmelidir; 
• 
Kullanıcılar tarafından, sağlık koşullarının sonuçlarına ait anlamlı bir sınıflandırma olarak görülecek kadar 
basit olmalıdır; 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   55   56   57   58   59   60   61   62   63




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə