IV
KISALTMALAR
DEA :
Demir Eksikliği Anemisi
DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü
WHO : Dünya Sağlık Örgütü
KC : Karaciğer
HCL : Hidroklorik Asit
Hb : Hemoglobin
Hct : Hematokrit
B-HCG : Beta Human Chorionic Gonadotrophin
DÖH : Doğum Öncesi Hizmet
I.V : İntra venöz
I.M. : İntra muskuler
TBC : Tüberküloz
1
GİRİŞ VE AMAÇ
Anne organizmasının bütün sistemlerinde bariz değişiklikler yapan gebelik gibi fiz-
yolojik bir hadisenin, hematopoetik sistemde de derin reaksiyonlar meydana getireceği hiç
şüphesizdir. Anne yeniden kurulacak bu neurovejetatif dengeye hazırlıklı değil ise iç ve dış
faktörlerin etkisi altında bir çok patolojik belirtiler ortaya çıkar.
Gebeliğin başlangıcından itibaren anne, her gün biraz daha büyüyen ve gelişen fetüs ile
synbios halde yaşar.Ayrıca plasenta anne organizmasına eklenmiş endokrin guddesi halinde
faaliyet gösterir.Demek oluyor ki gebelik anne organizmasını, bütün doku ve hücrelerine
kadar etkileyen mühim bir fizyolojik olaydır.Sıhhatli bir anne organizması eklenen bu yeni
faktörlere karşı dengeyi korumak için bütün sistemlerini gerekli ihtiyaca ve yeni dengeye
göre düzenlemek gayreti içine girer ve bunu da başarır. Anne organizmasında kurulacak yeni
düzene karşı bir takım morfolojik ve fizyolojik değişiklikler meydana gelir.Bunlar çeşitli
sistemleri ilgilendirirler:
1-Hormonal sisteme ait değişiklikler : Uterus, meme ve kalçalarda büyüme. Hipofiz,
tiroid ve sürrenallerde hiperplazi ve hipersekresyon görülür.
2-Vejetatif sisteme ait değişiklikler : Kan ve hormonların şimik değişiklikleri sempatik
sistemin (bazen parasempatik sistemin) tonusunu arttırır. Bu hal aşerme,pica,malacia,
iştahsızlık, bulantı ve kusma şeklinde kendini gösterir.
3-Fermentlerle ilgili değişiklikler : Anne kanındaki antitriptik bir ferment koryon
hücrelerinin placentadan anneye geçişine mani olur.Eğer bu ferment kafi değilse
(Veit’in iddiası) eklampsi ve toksikoz görülür.
4-Vitaminler : Annenin normal yapısını koruyabilmesi ve fetusun uterusta
barınabilmesi için normalin çok üstünde vitaminlere ihtiyaç vardır.Green’e göre A
vitamini yetmezliğinde peurperal enfeksiyonlar meydana gelmektedir.
B1 vitamini eksikliğinde kardiovasküler bozukluklar, neuritis, hyperemezis
gravidarum görülür.(Nixon).
D vitamini noksanlığı kalsiyum eksikliği ile beraberse osteomalaziler görülebilir.
K vitamini fetus için gereklidir.
E vitamini gonadotrop ve progesteron imalinde katalizatör bir madde olarak rol oynar
ve fetusun intrauterin tesbitine yardımcıdır.
C vitamini hemopoezde demir prodüksiyonunda ve oksijen transportunda görev alır.
5-Dolaşım sistemi : Gebelikte kalp debisi ve atım hacmi artar.Bu yüzden hafif
2
hipertrofi görülür.Arter ve venalar genişler.Venalarda kan akımı yavaşlar.E.K.G.’de P
dalgaları küçülür.
6-Böbrekler : Böbreklerin fizyolojik fonksiyonu artar.En ufak bir patolojik vetirede
derhal yetmezlik arazları görülür.
7-Karaciğer : Gebelikte karaciğer fonksiyon testlerinde artma görülür.Karaciğerin
glikojen tutma kabiliyeti azalır.Fakat parankimada bir bozukluk görülmez.
En sık kullanılan anemi tanımı hangi sebebe bağlı olursa olsun periferik
kandaeritrosit ya da hemoglobin konsantrasyonunda bir azalmadır.Bu azalmanın hangi
sebebe bağlı olduğunun saptanması tedavinin başarısı için mutlak şarttır.
Demir eksikliği ve buna bağlı olarak gelişen anemi günümüzde en sık rastlanan
anemi cinsidir.DSÖ’nün 1991 yılı verilerine göre tüm dünyada 2.15 milyar insan
demireksikliğinden etkilenmiştir ve bu insanların 1.2 milyar kadarında DEA’si gelişmiş du
rumdadır.İçinde bulunulan toplumun sosyoekonomik düzeyine bağlı olarak
saptananoranlar değişmekle birlikte sıklığı % 11 ile % 35 arasında saptanmıştır.Demir
eksikliğinin saptanması serum demirinin serum demir bağlama kapasitesiyle olan oranındaki
azalmanın , düşük plazma ferritin seviyesinin ya da kemik iliğinde azalmış boyanabilir
demirin gösterilmesi ile olur.Demir eksikliğinin bir başka tanısı ise vücut demir stoklarının
tükenmesi sonucu çeşitli dokulara kısıtlı demir iletiminin belirgin hale gelmesidir.
Gebelik sırasında oluşan anemilerin en sık görülen sebebi demir eksikliğidir. Gebelik
esnasında her ne kadar menstruasyon ile olan kayıp artık söz konusu olmasa bile, 270 mg
demir fetusa, 90 mg plasenta ve korda, 170 mg fizyolojik kayba, 450 mg artan eritrosit
kitlesine, 150 mg doğum sırasındaki kayba ait olmak üzere toplam 1130 mg’lık bir eksilme
ortaya çıkar.Kadınlarda depo demiri miktarı sadece 0 – 500 mg arasında olduğundan burada
oluşan açığın dışarıdan verilecek olan demir preparatları ile kapatılması gereklidir.Aksi
takdirde DEA’si kaçınılmazdır. American College of Obstetriciansand Gynecologists bu
nedenle sağlıklı kadınlara gebelik esnasında 30 mg/gün elemental demirin ek olarak
verilmesini önermektedir.
Biz bu çalışmamızda Haseki Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Antenatal
Polikliniğine başvuran gebelerde hemogram ve ferritin tetkiklerini değerlendirerek anemi
insidansı ve demir eksikliğini saptamaya, aynı zamanda da saptadığımız aneminin
Türkiye’deki yöresel dağılımını göstermeye çalıştık. Hastamızın yöresini seçerken de o
yörede yaşadığı en az 10 yılı baz aldık. Gebeler yaş, gebelik parametreleri,Türkiye’de
yaşadığı yöre ve bölge,hemoglobin, hematokrit, ferritin düzeylerine göre değerlendirildi.