Microsoft Word Dr. Elif akçA. doc



Yüklə 0,55 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/24
tarix02.06.2018
ölçüsü0,55 Mb.
#47141
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   24

 

36

 TEDAVİ 



 

 a) 


Profilaktif 

 b) 


Küratif 

 

 Profilaktif 

Tedavi: Pseudo   pernisiyöz   anemi    diye  bilinen megaloblastik anemi 

beslenme   yetmezliğine  bağlı bir anemi cinsi olduğundan hastalığın husule gelmesinden 

önce bütün gebelere oral yoldan belirli dozda folik asit vermek uygun olur. 

 Gebeliğin 29 uncu haftasından sonra günde 15 mg. folik asidin verilmesiyle hiçbir 

komplikasyon    ve    megaloblastik   anemiye   rastlanmamıştır. 30  yaşını geçen gebelere 

profilaktik    olarak    verilen    folik   asit   neticesi   bazı periferik neurit ve nadir olarak 

omurilik   dejenerasyonuna   ait   belirtilere rastlanmıştır. Fakat günlük folik asit dozu 1 mg’ın 

üstüne çıkmazsa bu komplikasyonlara rastlanmaz.  

 

 

Küratif Tedavi: Karaciğer   preparatları  eskiden megaloblastik anemilerde tedavi 



yönünden mühim bir yer işgal ediyordu.  

 

Cyanocobalamin (B12)’in   keşfinden   sonra   tedavi  kesin rasyonel bir şekil aldı.  



 

B12 vitamini   ile C vitaminini kombine kullanılmasıyla kati şifa temin edilmiştir.  

 

Co 60  ile  megaloblastik anemilerde B12 vitamini imtisası ve itrahı tetkik edilmiş ve   



imtisas   bozukluğu   tespit   edilmemiştir. Keza   imtisasın  azalması ile kandaki B12 vitamini 

seviyesinde azalmaya sebep olmamaktadır(Mertz).  

 

Saf   megaloblastik   anemi vaklarında, serumdaki B12 vitaminin %40 azaldığı ve 



demir noksanlığı olan anemi vakalarında absorbsiyona ait bir  düşüş  kaydedilmemiştir. 

(Layrisse).  

 

Buna göre megaloblastik anemileri: 



 

 

1- Saf megaloblastik anemiler 



 

2- Demir  noksanlığı  ile ilgili (Müterafık anemiler) diye iki grupta inceleyebiliriz. 

  

 

Demir   noksanlığı      ile      müterafık   olan  megaloblastik anemilerde tedavide folik 



asitin yanı sıra demir preparatlarının da eklenmesi gerekmektedir.  

 

B12 vitaminiyle   başlanan   tedavilerde, tedaviden 5–8 gün sonra retikülosit krizi 



görülür.  


 

37

 



Askorbik   asit (C vitamini) folinik   asidi, folik asit haline çevirir bunu içinde 100 mg. 

askorbik asit günlük tedaviye ilave edilmelidir(3,6).  

 

 GEBELİKTE ADİSON (PERSİNÖZ) ANEMİSİ 



 

 (Biermer-Adison 

hastalığı): 

 

Biermer  anemisi  denilen hakiki Persiniyöz anemiye gebelikte nadir rastlanır. Bu tip 



anemiyle fertilite çağındaki sonraki kadınlarda 35–40 yaşlarından sonra rastlanır.  

 

Anizositoz, makrositoz ve lökopeniye, folik asit yetmezliğine bağlı anemiden daha 



bariz bir şekilde rastlanır.  

 Ayırıcı teşhis için serumdaki B12 vitamini dozajını yapmak veya cyanocobalamin 

imtisasını absorbsiyonunu ölçmek gerekir.  

 Persiniyöz 

 

anemi 


şüphe edilen gebeye 1000 mikrogram B12 vitamini verilir. Dört gün   

sonra   kanda retikülosit   krizi ve kemik iliğinde normoblastik reaksiyon incelenir. Eğer   

teşhis    doğru        ise        bu      Persiniyöz      tipte      bir      anemidir.  Teşhis   doğru   değilse 

megaloblastik bir anemidir o zaman derhal folik asidi tedavisi uygulanmalıdır.  

 

Megaloblastik anemi barsak parazitleriyle de meydana gelebilir. Paraziter ilaçlar ve   



müshiller   gebelikte    kontrindikedir. Buna   rağmen   aneminin  şiddetine göre anti anemik 

ve anti helmintik ilaçların kullanılması zaruri olabilir. 

 

Antikonvülsif  ilaçlar pheno barbutale, primidone ve pheinition megaloblastik bir 



anemiye sebep olabilir.  

 

Hawkins ve Meynell antikonvülsif ilaç alan gebelere 10 mg. folik asit vermekle bu 



ilaçlara devam etmenin bir sakıncası olmadığını göstermişlerdir. 

 

Persiniyöz   anemi  Hiperkrom- Megalositer cinste bir anemi şeklidir. Anemi aşili ve 



gastro intestinal sistem bozukluklarıyla müterafıktır. Kemik  iliğinin disfonksiyonun- dan 

dolayı    eritrositlerin prodüksiyonunda bozukluk mevcuttur. Bu hadise hemoglobin sentezine 

tesir etmez.  

 Karaciğer   ekstrelerinin  tedaviye girmesinden önce bu hastalık daima eksitus ile 

neticelendiğinden Persinioza (Malign) adı verilmiştir.  

 

Bu anemi cinsi kuzey bölgelerinde yaşayan beyaz ırkta görülür.  



 Hastalık 35–40 yaşlarının üstündeki erişkinlerde görülür.  

 

Erkek ve kadınların hastalığa yakalanma oranları aynıdır.  



 

Pernisiyöz aneminin   etyolojisinde hereditenin önemi mühimdir. Aynı aile fertlerinde 

aklorhidri nispeti çok yüksek bulunmuştur(3,7).  



 

38

 Persiniyozanın , eritropoezde rolü olan bir veya birkaç maddenin eksikliği sebebi ile 



eritrositlerin   olgunlaşmasındaki   bir   kusurdan   ileri geldiği bilinmekle beraber bu 

maddelerin   eksikliğinin   eritropoezin  hangi safhasında ve hangi mekanizma ile husule 

geldiği kesin olarak bilinmemektedir. 

            B kompleksinde mevcut olan ekstrensek bir faktör ile midedeki intrensek bir faktörün 

birleşmesinden  meydana  gelen karaciğerde depo edilen anti anemik bir faktörün mevcudiyeti 

CASTLE tarafından aynı ada izafe edilen bir teori ile izah edilmiştir.  

 Persinisiozalı   hastalara   oral   yoldan   verilen   B12   vitaminin  etkisi çok azdır. 

Buna   mukabil   B12   vitamini mide suyu ile birlikte verilirse etkisi çok daha fazla olur. 

Bundan   da   anlaşıldığına    göre    intrensek   faktör  B12  vitamininin  absorbsiyonunu 

kuvvetlendiren   bir  faktördür. B12 vitamini kobalt ihtiva eden yegane biyolojik maddedir. 

Nebati   gıdalarda   bulunmaz. Karaciğer , et , süt   ve   yumurtada  çok az miktarda 

bulunur.Nükleik   asit   sentezinde   mühim   bir rol oynar.Hücre metabolizması için B12 

vitaminine ihtiyaç vardır. 

            B12        vitamininden      başka  folik asit,folinik asit ve timin gibi bazı maddelerin de 

eritropoezin muhtelif safhalarına tesir ettiği kabul edilmektedir(1,6). 

  

            KLİNİK TABLO 



 

            Hastalık   sinsi başlar,ay dede yüzü, soluk kirli sarı renk, subikter hali ilk bakışta 

dikkati çeker.Dil kırmızı renkte ve papillalar silinmiştir.(Hunter dili). Dile ait ilk şikayet ekşi   

gıdalarla   dilin yanmasıdır.Ekseriya karaciğer büyür.Buna mukabil dalak normal hudutlar   

içinde palpe edilir.Kabızlık ve meteorizme sık rastlanmasına karşılık diyareye nadiren   

rastlanabilir.Kalpte   konjestif yetmezlik tablosu husule gelir.Koroner skleroza bağlı  ağrılar 

hissedilir.Aortta diastolik sufl duyulur. 

           Sinir   sistemine   ait   belirtiler  bazen ilk semptom olarak karşımıza çıkar.Çabuk 

yorulma, ekstremitelerde   uyuşma      ve      karıncalanma, mental  depresyon ilk plandadır. 

Nörolojik   arazlar   medulla   spinalis  ve   periferik sinir uçlarına ait arazlardır. Refleks 

kaybı, yürüme güçlüğü mevcuttur.Babinski pozitif bulunur. 

           Kan tablosu:Makrositer cinste bir anemidir. Renk indeksi 1,3 - 2 ‘ nin üstündedir. 

Eritrosit   sayısı  1.000.000 ‘ un altına düşer. İndeksin   1 ‘ den   büyük  olmasına rağmen 

hakiki bir hiperkromi yoktur.  

          Leucopeni  rölatif    lenfositoz  aşikardır. Kemik iliği ponksiyonunda sadece makrositer 

anemiler   için   spesifik   olan   megaloblastların  görülmesi kati teşhisin konulmasını sağlar. 




Yüklə 0,55 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə