16
Bu değişikliklerden hiçbiri Ataman Grubu davalarında altı çizilen temel sorunu
çözememektedir. 2911 sayılı yasa “barışçıl” ile “barışçıl olmayan” gösteriler arasında ve şiddet
içeren bir gösteride yer alan “barışçıl eylemciler” ile “barışçıl olmayan eylemciler” arasında bir
ayrıma gidememektedir. Bu durum, Bakanlar Komitesi’ne 31 Temmuz 2014’te sunulan Eylem
Planı’nda yeni bir dizi yasal düzenlemenin yolda olduğunun belirtilmesi ile Türk Hükûmeti’nce
de kabul edilmiştir.
41
8 Şubat 2008 ve 25 Temmuz 2010 tarihli değişiklikler 2911 sayılı yasanın barışçıl olmayan
gösterilere katılanlar hakkında öngördüğü cezai hükümleri içeren 7. bölümüne ilişkindir.
Değiştirilmiş hâliyle 28. madde, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyen veya
bunlara katılanlar hakkında 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası öngörmektedir. Diğer maddelere
dokunulmaksızın sırf 28. maddede yapılan bu değişiklik, 2911 sayılı yasanın barışçıl eylemcileri
korumaktaki yetersizliğini pekiştirmektedir.
13 Mart 2014’te 6259 sayılı yasa ile getirilen ve Eylem Planı’nda da gönderme yapılan en güncel
değişiklikler Ataman Grubu davalarında belirlenen temel sorunları ortadan kaldırmaktan
uzaktır. 2911 sayılı yasanın 6. maddesine 6259 sayılı yasa ile yapılan değişiklik, toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinin mahalli belirlenirken bu yerin kamu düzenine aykırı olmamasının yansıra genel
asayişi bozmaması ve vatandaşların günlük yaşamlarını zorlaştırmaması ölçütlerini getirmektedir.
Son iki ekleme hem muğlaktır hem de toplantı ya da gösteri yeri seçimini 6. maddenin önceki
hâline göre daha da külfetli bir hâle getirmektedir.
6. maddede yapılan ikinci değişiklik mahallin mülki amirinin bir toplantının yerini tayin etmeden
önce Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin yerel temsilcilerine, en çok üyeye sahip üç sendikaya
ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına danışmasını öngörmektedir. Ne var ki, son
kertede, toplantı veya gösteri yürüyüşünün yerini tayin etmede mülki amir nihai yetkiye sahiptir.
Söz konusu 6. madde değişiklikleri Ataman Grubu kararlarındaki sistematik sorunların üstüne
gitmekten uzaktır. Barışçıl toplantıların korunmasını sağlayamayan 6. maddeye yönelik her yorum
AİHS’e aykırı olmaya devam edecektir.
2911 sayılı yasanın 7. maddesine yapılan değişiklik ile kapalı yerlerde gerçekleştirilen gösterilerin
23.00 yerine 00.00’a kadar sürmesine cevaz verilmektedir. Açık yerlerde gerçekleşen toplantı
ve gösteri yürüyüşlerin gün batımı ile sona ermesi gerekliliği devam etmektedir. 7. maddede
yapılan bu değişiklikler “açık yer”, “kapalı yer” tanımlamalarını yapma açısından kaçırılmış bir
fırsattır. Kapalı yerler için getirilen 1 saatlik süre uzatımı gerçekte bu maddenin yasaklayıcı
yapısında bir değişiklik yaratmamaktadır. 7. madde bu değişmiş hali ile de AİHM’in günün hangi
saatinde olursa olsun barışçıl gösterilerin korunmasına ilişkin gerekliliğini karşılamamaya devam
etmektedir.
41
31 Temmuz 2014 tarihli Oya Ataman Grup Davalarına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti’nin eylem planı için
bkz.: https://wcd.coe.int/com.instranet.InstraServlet?command=com.instranet.CmdBlobGet&InstranetI-
mage=2572357&SecMode=1&DocId=2169188&Usage=2 (Erişim Tarihi: 22.11.2014)
17
6259 sayılı yasa ile 2911 sayılı yasanın 11. maddesine yapılan değişiklik, kolluk güçlerine, toplantı
veya gösteri yürüyüşlerine katılanların ses ve görüntülerini kayıt altına alma yetkisi vermektedir.
Aynı madde bu kayıtların şüphelilerin ve suç delillerinin tespiti dışında kullanılamayacağını
hükme bağlamaktadır. Bu değişiklik, polisin toplantı ve gösteri yürüyüşleri üzerindeki denetimini
artırmaktadır. Bir şekilde çekilmek istemeyen, fişlenmek istemeyen kişiler bu nedenle toplantılara
hiç katılmayacaklardır. Her ne kadar başka bir amaçla kullanılmayacağı yasada belirtilmişse de bu
görüntülerin kim tarafından ne şekilde depolanacağına, ve belirli bir süre sonra imhasına ilişkin
hiçbir kural olmadığı için keyfi kullanım ihtimali güçlüdür. Ayrıca görüntüler hakim kararına bağlı
olarak istenebileceğinden amacının dışında kullanabilmeleri mümkündür.
Ataman Grubu davalarında yetkililerce kanuna aykırı addedilen toplantılara katılanlar hakkında
yersiz yere yargılama yapıldığı tespiti edilmiştir. Hâl böyle iken, polisin toplantı ve gösterilerde
denetim gücünü artırmanın eylemcilerin hakları pahasına olabileceği ihtimali endişe vericidir.
Değişmiş hâliyle 11. madde, kolluk kuvvetlerinin kötü muamele uygulamalarını azaltma ve
cezasızlığı önleme amacı içermemekte, kolluk kuvvetlerinin orantısız ya da gereksiz kuvvet
kullanımının da tespit edilmesi gerekliliğine bir gönderme yapmamaktadır. 2911 sayılı yasanın
polisin eylemcileri kayıt altına alması lehinde güçlendirilmesi ile Ataman Grubu kararlarında
uygulanması istenilen tedbirler arasında hiçbir ilişki bulunmamaktadır.
2911 sayılı yasanın 12. maddesine yapılan değişiklik ile gösteri düzenleme komitesine, gösterinin
amacını aştığı ya da düzenli bir şekilde seyretmediği hâllerde, gösteriyi dağıtma görevi
verilmektedir. Gösterinin dağıtılması istenilen iki hal de AİHM’in barışçıl gösterilere müsamaha
edilmesi gerekliliğine zıt düşmektedir. Gösteriyi düzenleyen komiteye, barışçıl olsa dahi gösteriyi
dağıtma külfeti yüklemek AİHM içtihadına aykırıdır.
2911 sayılı yasa, yukarıda değerlendirmesini yaptığımız tüm değişikliklere rağmen, toplantıları
salt barışçıl oldukları için korumaya cevaz vermemekte ve şiddet içeren toplantıları barışçıl
göstericileri de hedef alarak dağıtma konusunda yetkililere çok geniş bir takdir hakkı
tanımaktadır. Ataman Grubu Kararları AİHM İçtihadı ve Bakanlar Komitesi kararları ışığında
2911 sayılı yasanın baştan aşağı gözden geçirilmesi ya da tümden yeni bir yasa çıkarılması
gerekmektedir.
4.1.2 Göz yaşartıcı gazın kullanımını da kapsamak üzere kolluk kuvvetlerinin
kuvvet kullanımını düzenleyen hukuki çerçeve
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bağlamında kolluk kuvvetlerinin kuvvet kullanımını
düzenleyen hukuki çerçeve 2911 sayılı yasanın 24. maddesi ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet
Kanunu’nun 16. maddesidir.
2911 sayılı yasanın 24. maddesi en büyük mülki amire bir toplantı ya da gösterinin yasal olup
olmadığını veya kanuna aykırı bir toplantıya dönüşüp dönüşmediğini belirleme ve bunun