22
2.2.2 Supin (sırtüstü) pozisyonu
5 çocuğun hepsi, daha çok ya da daha az şekilde hipotonikti ve
kollara nazaran bacaklarda daha düşük bir kas gerilimi
gösterdiler. Çocuk A, şiddetli hipotonikten orta hipotoniğe doğru bir
tonus gelişimi gösterdi (5 aylık); B ve C ise orta seviyede
hipotonikti; D’de şiddetli ile orta seviyede hipotoni varken, E’de ise
kollarda hafif, bacaklarda orta seviyede hipotoni gözlendi.
Çocuk A (5 aylık) bütün vücudu düz bir şekilde sırtüstü uzanıyordu
ve neredeyse hiç hareket etmiyordu. Kolları genellikle yaşasın
pozisyonundaydı (hurray position), omuzlar ise 40 derecelik
açıklıktaydı. Üst kol ve kol altının dorsal yanı dış rotasyon
derecesinde açıktı. Dirsekler yaklaşık 90 derece eğilmişti.
Bacakları “kurbağa pozisyonu” olarak adlandırılan şekildeydi;
kalçaları, bacaklarının üstü ve altı yere değecek şekilde
40 derecelik dış rotasyonda abdükte olmuştu. Dizler yaklaşık
90 derece fleksiyona gelmişti (figür 2.5). Çocuk zorlukla hareket
ediyordu, başını biraz döndürdü ama tanımlanan pozisyonu
gerçekte değişmedi.
Kol ve bacakların aktivitesi arasında gözlenebilir bir farklılık vardı.
Bacaklar neredeyse sabitken, kollar yere doğru bastırılıyor, bu da
değişken miktarda omuz abdüksiyonu ve dirsek fleksiyonuna
neden oluyordu. Ne kollar ne de bacaklar yerden kesilmedi. Bunun
sensorimotor gelişim için bazı sonuçları olacak gibi görünüyordu
(istemli hareket, el-göz koordinasyonu, vücut şeması, duyarlılık).
Çocuk D (22 aylık) sırtüstü yatarken ellerini göğsü üzerinde
birleştirebiliyordu. Ancak burada fark edilen nokta kollarının yer
çekim kuvvetine karşı koyamadığı; elleriyle oynarken kollarının
üstünü göğsünün üstünde sıkıca, kollarının altını ise göğsüne
dik olarak tuttuğudur. Ko-kontraksiyonların omuz eklemlerinde
sabitlenmesi açıkça ulaşabilmesi için yeterli değildi. Telafi için,
Figür 2.5 Supin Pozisyon
Figür 2.6 Supin poziyonda bir
şeye uzanma
23
2.2.3 Pron (yüzüstü) pozisyonu
kolun üst bölümünde göğsü üstünde bir nokta belirledi. Bacakları
göreceli olarak daha önce tanımlandığı gibi kurbağa pozisyonunda
pasifti (figür 2.6). B ve C çocukları (her biri ayrı olarak 18 aylık ve
34 aylık) sırtlarının üstünde bir dakika durmadılar; belki de pron
(sırtüstü) pozisyonu onlara daha fazla hareket imkanı vermişti.
Çocuk E için (34 ve 36 aylık) supin pozisyonu yine pek fazla
hareket imkanı vermedi. O oturmayı, ayakta durmayı ve yürümeyi
tercih etti.
Çocuk A (5 aylık) ile ilgili gözlenen ilk şey hareket yokluğuydu.
Bedeni tamamen yüzeydeydi, başını çok az kaldırılabiliyor ve
çevrilebiliyordu. Ancak başını kaldırılmış pozisyonda tutmaya
yetecek stabilite yoktu. Kollar yerde düz şekilde uzanıyordu.
Omuzlar 90 derece abdükteydi. Üst kol ve alt kolu destekleyecek
nitelikte dış rotasyon vardı. Dirsekler 80 derecelik açıyla fleksiyona
gelmişti. Avuç içleri yere konmuştu ve parmaklar açıktı. Vücut
ve omuz kuşağı çocuğun dirseklerinin üzerinde durabilmesine
yetecek stabilitiye sahip değildi. Bacaklar fleksiyona gelmişti, kalça
ve dizler düz şekilde yerdeydi. Kalçalar 90 derece abdükte ve dış
rotasyondaydı. Dizler yaklaşık 100 derece fleksiyona gelmişti,
ayaklar ise hafif plantar fleksiyondaydı (figür 2.7). Çocuk yerde çok
düz bir şekilde uzanıyor ve hareket etmiyordu.
Kol-bacaklarda yatay düzlemde hareket vardı ancak yer çekimine
karşı kalkamıyordu.
Kollar bacaklara oranla göreceli olarak daha hareketliydi.
Pron pozisyonda çocuğun hareket için çok sınırlı imkanı vardı,
yapamıyordu. Pron (yüzüstü) pozisyonda çocuk D (22 aylık)
simetrik şekilde dirseklerine dayandı ve başını dik tuttu ama
bundan ayrı olarak pasif bir izlenim verdi. Omuz kuşağı, üst kolu
göğüsten destekleyerek stabilize edilmişti. Bacakların tercih
edilen pozisyonu daha önce tanımlanan fleksiyon/ abdüksiyon/
Figür 2.7 Pron (yüzüstü)
pozisyonu
Figür 2.8 Yan pozisyonda bir
şeye uzanma
24
dış rotasyon postürüydü. Bu çocuk, dizlerini düzgün bir şekilde
uzattı ama kalçalarını uzatamadı. Kollarından biri yerden kurtulup
uzatıldığında arkadaki uzantı (özellikle de lumbar uzantı, pelvis ve
fleksiyona gelmiş dizler) yerden ayrılıp çocuğun düşeceği kadar
arttı. Beden adale sisteminin aktivitesi, bu vakada lumbar,
ekstansiyona gelmeye fırsat verecek yeterlilikte dengeleyici
değildi. Çocuk D (22 aylık) pron pozisyonu sevmedi, belki de bu
postürdeyken oyun oynama imkanı çok sınırlı olduğundandı. Yine
de beden rotasyonu yapmadan dönüp bir yanına doğru yatarak,
serbest kalan eliyle gerilip oyuncağı alabilecek pozisyona geçti. Bu
vakada da, omuz kuşağının dayanıksızlığı için telafi vardı. Çocuk
elini oyuncağın üzerine koyarak uzakta bir sabit nokta yaratmıştı.
Bedenin dayanıklılığı ve dengesi, kalçanın kasılması ile elde
edilmişti (figür 2.8).
Çocuk B (18 aylık) dirseklerine dayanarak kollarının üstünü
bedenine karşı simetrik şekilde sabitledi. Açılmış spinal kolonun
düzgün bir eğri göstermemesi ama torasik lumbar bölümde
keskin bir gerilim gözlenirken servikotorasik bölümün düz
tutulması çarpıcıydı. Mide ve pelvis yine yerde düz bir şekilde
uzanıyordu. Kalçalar yuvarlak ve abdükte; bacaklar ise göreceli
olarak pasifti (figür 2.9). Kollarından birini uzatırken, çocuğun
üzerine dayandığı omzun sabitleme kapasitesi beden
pozisyonunu sağlamak için yetersizdi. Uzatılan kol tarafındaki
omuz eğikti, destekleyen omzun addüksiyonu artıyordu.
Bu postür aynı zamanda çocuk C’de de pron pozisyonda
uzanırken gözlenebiliyordu (figür 2.10). Bunun yanında, çocuk B
simetrik olarak uzatılmış kollarına dayanabiliyordu. Pron
pozisyonda dirseklere dayanarak durduğunda başın pozisyonu da
oldukça çarpıcıydı: Büyük ihtimalle ekstra destek sağlamak için
düzgün bir şekilde boynun arka kısmında duruyordu (çocuk A’da
görüldüğü gibi- 18 aylık) (figür 2.11). Çocuk E (34 ve 46 aylık) pron
pozisyonda hiçbir gariplik göstermedi.
Figür 2.9 Pron
pozisyonda
torasiklumbar uzantı
Figür 2.11 Pron pozisyonda
baş desteği
Figür 2.10 Pron
pozisyonda ileri
doğru uzanma
Dostları ilə paylaş: |