25
2.2.4 Dönme
Bu çocuklar, genel olarak, pron pozisyondayken baş ve
omuzlarının pozisyonunu sabitlemekte problem yaşıyordu. Bunu
telafi etmek için, ağırlıklarını dirsekleri üzerinde simetrik bir şekilde
desteklemeyi tercih ediyorlardı ve bir kolu ileri doğru ekstansiyona
getirmeleri problem yaratıyordu. Bunun, denge reaksiyonu ve
beden rotasyonu gelişimi üzerinde bazı sonuçları olması olasıdır.
Çocuk B, C ve D dönerken gözlenen en çarpıcı nokta; hem
18 aylıklarda (B), hem 34 ve 35 aylıklarda (C ve D) hem de
46 aylıklarda (D) bu hareketin beden rotasyonu olmadan
yapılmasıydı. Çocuk A (18 aylık) ve çocuk E (34 aylık) dönerken
beden rotasyonu yapmıştı. Çocuk A, B ve C pron (yüzüstü)
pozisyondan supin (sırtüstü) pozisyona spontan bir şekilde
dönmedi. Aktivite imkanının az olduğu supin pozisyon onlar için
çekici bir postür değildi. Bununla birlikte, karın üzerinden arkaya
dönmek bir ağırlık transferi ve bir el ya da bacağı
serbest bırakmayı gerektiriyordu; çocuklar görünüşe göre simetrik
bir destekle dengede kalmayı tercih ediyordu. Abdükte, dış
rotasyonda ve fleksiyona gelmiş bacakların karın üstü postürü
sabitlemesi kadar, rotasyon hareketinin oluşamayacağı bir uzantı
yaratmış olması da eşit derecede mümkündür. Çocuk D’nin üst
kolları göğsünde desteklenmişken, iki eliyle oyun oynama imkanı
yarattığı için supin pozisyonu tercih etmiş olması olasıdır. Çocuk
B, C ve D kesintisiz bir şekilde döndü, omuz ve pelvik kemer
senkron içinde hareket etti. Çocuk B ve D supin pozisyondayken,
dönme gerçekleşene kadar bacakları dengeden çıkarmak için
kalçalarını gerdi. Ancak bacakların rolü çocuk C’de daha aktifti.
Çocuk B, dönmeyi gerçekleştirmek için spinal kolonunu iyice
ekstansiyona getirdi. Çocuk E, kollara oranla bacaklarda daha az
aktivite ile, kesintisiz bir şekilde düzgünce döndü.
26
2.2.5 Yerde ileri doğru hareket etme
Çocuk E (34 aylık) gerekli beden uzantısı ve rotasyonuyla olması
gerektiği gibi emekleyen tek çocuktu. 46 aylıkken emeklemesiyle
karşılaştırıldığında bacak fonksiyonu biraz hipotonik ve
koordinesizdi. Çocuk C (34 aylık) emekleme postüründe
kalçalarını sabitlemekte zorlandı ve bacakları tekrar eden şekilde
yanlara kaydı (kalçalarda abdüksiyon) (figür 2.12). Ellerini ve alt
bacaklarını neredeyse yerde kayıyormuş gibi, destekleyen yüzeyi
olabildiğince geniş alanda kullanarak ve daha az ağırlık transferi
olacak şekilde hareket ettirdi. Çocuk A (18 aylık), B (18 aylık) ve D
(46 aylık) emeklemedi. Emekleme pozisyonunda bırakıldıklarında
bacakları yanlara doğru kaydı (kalçalarda abdüksiyon).
Çocuk C de (34 aylık) “sürünmeyi” kullanarak kendini ileriye doğru
hareket ettirmeyi başardı. Esas olarak ellerde olmak üzere ileri
doğru itici güç gözlendi (değişen). Bacaklar, daha önce tanımlanan
abdüksiyon/dış rotasyon pozisyonunda, ileri doğru itmede hiç yer
almadı. Ağırlığın bir kola transfer edilmesi, sorumlu omzun
ekleminde yetersiz sabitlik yarattı, diğer omuz alçaltıldığından
abdüksiyon arttı.
Çocuk A ve B “fok balığı” gibi hareket etti, yani kendilerini
ellerinin üzerinde simetrik olarak desteklerken, pron pozisyonda
ileri doğru hareket ettirdiler. Özellikle Çocuk A, bacaklarını bir
uzantı gibi kullanarak daha önce tanımlanan abdüksiyon/dış
rotasyon/ekstansiyon postüründen bir çeşit itme hareketi yaptı;
Çocuk B ise bacaklarını bu pozisyonda hareketsiz tuttu ve onları
kendini öne itmek için kullanmadı.
Çocuk D 35 aylıkken emeklemek şöyle dursun; ne fok balığı gibi
hareket etmeyi ne de sürünmeyi gerçekleştirebilecek durumda
değildi. Ama ileri doğru hareket etme isteği olduğundan, pron pozi-
syondan supin pozisyona geçmek için döndü, sonra kolu yukarıda
kalacak şekilde kulağının üzerinden uzattı, bir şekilde bedenini
Figür 2.12 Emekleme
27
2.2.6 Yerde oturma
gerdi ve üstte duran bacağını diz ve kalçadan gerdi.
Böylece pelvisini biraz kaydırıp beden rotasyonu yapmadan
dönerek tekrar pron pozisyona geçti. Katedilen mesafe 5
santimetreydi. 46 aylıkken çocuk D pron pozisyonda dirseklerini
yere koyarak ileri doğru hareket etti, sonra beden kollarla öne
doğru çekildi. İterken bacaklarını az da olsa kullandı.
Her bir çocuk, zemini genişleterek oturma pozisyonunu
sabitledi. Çocuk B (18 aylık) ve C (34 aylık) bu oturma
pozisyonunu bacakları çapraz, bacağının üst kısmının tamamı
yerle temasta olacak şekilde gerçekleştirdi. Çocuk A (18 aylık)
bacakları önünde uzatılmış şekilde oturdu. 35 ve 46 aylık çocuk
D’nin her ikisi de bacakları çapraz ve dışa doğru meyil yapmış
şekilde oturdu. 34 ve 46 aylık çocuk E’nin her ikisi de TV
pozisyonunda (kalçalar iç rotasyon durumunda ve baldırlar ayak
bileklerinin arasında olacak şekilde) oturmayı tercih etti; oldukça
özgür şekilde ileri doğru hareket edebiliyordu. 22 aylıkken çocuk
D’nin oturmaya yetecek kadar beden uzantısı yoktu. Bununla
birlikte A, B, C ve D çocukları oturma pozisyonundayken, kollarını
gerip üst bacaklara ya da yere dayayarak kendilerini desteklediler
(Figür 2.13, 2.14 ve 2.15).
Sadece bir ellerini uzanmak ve kavramak için boşta bırakmayı
tercih ettiler, böylelikle diğer kol destekleme fonksiyonuna devam
etti. Ağırlık transferleri destek alan kollar ve bacaklar yardımıyla
stabilize edildi; yatık beden esnemesi ve rotasyon hiçbir şekilde
gözlenmedi. Aslında bir oyun ve geçiş pozisyonu olmasına rağmen
bu, oturma pozisyonuna statik bir karakter verdi. Çocuklar
Figür 2.13 kol desteğiyle oturma
pozisyonu
Figür 2.14 geniş alanda oturma
pozisyonu
Dostları ilə paylaş: |