Büyük Dinleri Tanımak



Yüklə 379,11 Kb.
səhifə48/52
tarix01.08.2018
ölçüsü379,11 Kb.
#59924
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   52

17. Şarap İçmek


Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi günümüzdeki dinlerin çoğunda şarap içmek helaldir.[1] Fakat ondan çok miktarda içmenin sonucunda oluşan sarhoşluk haram ve uygunsuz sayılmaktadır.[2]

Buna ilaveten çeşitli dinlerin ibadet törenlerinde şarap tüketilmektedir. Fakat Sihizm, Hıristiyan ve diğer dinlerin fırkalarından bazıları gibi bazı dinler şarabın haram olduğuna inanmaktadır ve bu Hıristiyanlardan bazıları Aşa-i Rabbani töreni için su veya üzüm suyu tüketmektedirler.

Şarabın haram oluşu İslam dininde meşhurdur. Bu dinde çoğu sarhoş edici olan her şeyin azı da haramdır.[3]

Şarap Hıristiyan ülkelerinin yakalanmış olduğu ve kurtulamadığı büyük belalardan biridir.



[1] “Allah her peygamberi şarabın haram olma hükmüyle göndermiştir.” (İmam Rıza (as): el-Kâfi, c.1, s.148).

[2] Pavlus, Timoteyus’a birinci mektubunda 5:23 kendi öğrencisine şöyle diyor: “Artık sadece su içmekten vazgeç; miden ve sık sık baş gösteren rahatsızlıkların için biraz da şarap iç.”

[3] “Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır.” (Nebevi hadis: el-Kâfi, c.6, s.408).


18. Örtünme


Çeşitli dinlerde erkek veya kadının[1] yahut her ikisinin baş veya bedenini ibadet yerinde veya ibadet esnasında örtmesinin veya örtmemesinin, bir takım hükümleri vardır. Bazen erkekler tanrı karşısında tevazu nişanesi olarak ve kadınlar da kocaları karşısında iffet ve tevazu nişanesi olarak saçlarını örtmekteydiler.[2]

Yahudilikte evlenmiş olan kadınlar için hicap farzdı. Hala inançlı Yahudi kadınlar evlilikten sonra saçlarını başörtüyle veya perukla kocalarının haricindekilere karşı örtmektedirler (onlardan bazıları yine bu amaçla saçlarını tamamen tıraş etmektedirler).[3]

Elçi Pavlus şöyle demiştir:

“Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek ve Mesih’in başı Tanrı’dır. Başı örtülü olarak dua eden ya da peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. Ama başını örtmeden dua eden ya da peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur. Eğer kadın örtünmüyorsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün. Erkek başını örtmemelidir. Çünkü erkek Tanrı’nın benzeyişinde olup Tanrı’nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın, bir yetki işareti olarak başını örtmelidir. Ne var ki, Rab’te ne kadın erkekten, ne de erkek kadından bağımsızdır. Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı’dandır. Siz kendiniz karar verin: Kadının örtüsüz başta Tanrı’ya dua etmesi uygun mu? Doğa bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, ama kadının uzun saçlı olmasının kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir. Bu konuda çekişmek isteyen biri varsa, şunu bilsin ki, bizim ya da Tanrı’nın topluluklarının başka bir geleneği yoktur.” (Korintlilere birinci mektup, 11:3-16).

Hıristiyan kadınlar da son zamanlara kadar saçlarını örtmekteydiler. Hz. Meryem’in ve azizelerin bütün tablo ve heykellerini hicaplı olarak hazırlamışlardır.

Hıristiyan rahibeleri de saçlarını örtmektedirler. Başörtülerinin rengi (tıpkı rahiplerin şapkaları gibi) genellikle onların ruhbanlık düzenini göstermektedir.[4] Zerdüşt ve Hindu kadınlarının da hicabı vardı.

Yahudilikte yün ve keten karışımı elbise giymek haramdır (Yasanın tekrarı, 22:11). Dindar Yahudiler her zaman ve diğer Yahudiler de bazı dini münasebetlerde Yarmulka adı verilen küçük bir takkeyi başlarına koyarlar.

Sihler nispeten büyük bir sarığı başa koymayı farz bilmektedir. Bu durum zaman zaman bir takım sıkıntılar doğurmaktadır. Mesela, motosiklet kullananların kask kullanmasının zorunlu olduğu ülkelerde onlar kask takmamak için direniyorlar. Aynı şekilde Müslümanların aleyhine ayaklanan insanlar zaman zaman bilmediklerinden dolayı Müslümanlar gibi sarığı ve sakalı olan Sihlere saldırıyorlar.

Hicap, hicretten birkaç yıl sonra ilk önce Hz. Resulullah’ın (saa) eşlerine ve daha sonra da diğer Müslüman kadınların tamamına farz oldu. Kuran-ı Kerim’de ve sünnette hicabın farz oluşu üzerinde vurgu yapılmıştır. Kadınlar namaz esnasında da hicaplı olmalıdır. Cariyeler ve Müslüman olmayan kadınlar için hicap yok idi.

İhram halinde erkekler dikilmiş elbise, ayakkabı ve şapka kullanmamalıdırlar. Başları ve ayaklarının üstü çıplak olmalıdır. İhram elbisesi olarak dikilmemiş kumaş kullanmalıdırlar. Kadınların da yüzü açık olmalıdır.

Katolik ve Ortodoks ruhanileri ile Protestan fırkalarının bazılarının ruhanileri özel ruhani elbisesini Hıristiyan ayinlerinin icrasında giymeyi farz bilirler. Aynı şekilde bazı tasavvuf silsilelerinde teşerrüf[5] ve sema gibi bazı dini törenlerde özel elbiseyi giymek zaruridir.

Yoga için de hafif elbise ve kimi zaman da avret mahallini örtmek ve hatta çıplaklık bir gelenektir. Caynizm’in hava giyenler fırkasının azizleri her zaman çıplak yaşamaktadır.



[1] Bu konuda, fahişelerin veya fahişe olmayanların, evlilikten önce veya sonra, kocasına veya başkasına karşı örtünmelerinin ve örtünmemelerinin hükümleri vardır.

[2] Bazı dinlerde farz veya haram olmak üzere saçı, sakalı, bıyığı ve hatta kaşları kesmenin hükümleri vardır. Kısaltmak, boyamak ve hatta bazı dinlerde erkeklerin ve kadınların saçlarını taramalarının hükümleri bile vardır.

[3] Yahudilik tarihinin önemli hadiselerinden biri 1383 yılının baharında gerçekleşti. Şöyle ki, dünyadaki perukların kıllarının genellikle Hindu kadınlardan alındığı söylentisi yayılmaya başladı. Bu Hindu kadınlar Vişnu mabedine gidip güzelliklerini putun önünde kurban ediyorlar ve o vaziyette kuaförler onların saçlarını tıraş ediyorlar. Mabet sorumluları o saçları bir yerde toplayıp peruk fabrikalarına satıyorlar. Böyle bir şeyin ispatlanması da Yahudi kadınların o perukları kullanmasının haram olduğu anlamına gelmektedir. Zira Tevrat’ın ikinci hükmü putperestliği yasaklamıştır ve bu da o hükme girmektedir. Bir Yahudi ruhanisi Hindistan’a gidip bu konuyu araştırmakla görevlendirildi. Araştırmalar sonucu bunun hakikat olduğu kesinleşince, doğu, batı ve hatta işgal edilmiş Filistin içinde dahi büyük tedirginlikler yaşandı. Öfkeli Yahudiler sayısız peruğu herkesin önünde ateşe verdi. Bu hadise dünya genelinde peruk fabrikalarına ciddi ölçüde zarar verdi.

[4] Kısa bir süre öncesine kadar papanın huzuruna çıkan kadınların siyah başörtü giyme geleneği vardı. Ancak İspanya kraliçesi müstesnaydı ve o, beyaz başörtüyle de papanın huzuruna çıkabiliyordu.

[5] Teşerrüf (initiation) İran sofilerinin teriminde “el tutmak” olarak bilinir.

Yüklə 379,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə