Büyük Dinleri Tanımak



Yüklə 379,11 Kb.
səhifə20/52
tarix01.08.2018
ölçüsü379,11 Kb.
#59924
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   52

7. Tanah (Eski Ahit)


Yahudiler, semavi kitapları olan Tevrat ve Zebur’u kapsayan kutsal kitabı Tanah [1] olarak adlandırmışlardır ve bu kitaba Hıristiyanlıkta Eski Ahit denilmektedir. Netice itibariyle Eski Ahit, Hıristiyanların kendilerine ait Yeni Ahit karşısında Yahudilerin kitabına verdikleri isimdir. Hıristiyanlar nasih ve mensuh önceliğine göre her iki Ahit’e de inanmaktadırlar. Buna göre, Tevrat’ta (Levililer, 7:11) domuz eti ve bazı etler haram kılınmıştır. Yahudiler de bu tür etlerden sakınırlar. Yeni Ahit’te (Resullerin amelleri, 10:9-16, Korintlilere birinci mektup, 25:10 ve diğer yerler) bütün etler helal kılınmıştır ve Hristiyanlar hiçbir eti haram bilmezler. Hıristiyanlar, neshi kabul etmeyip Eski Ahit’in, Yeni Ahit için bir mukaddeme olduğuna inanmaktadırlar.

Eski Ahit kitabı İbranice dilinde ve onun az bir kısmı da Keldani dilinde yazılmıştır. Bu iki dil, Arapça gibi Sami dillerindendirler. İbranice olan Eski Ahit’in nüshalarının düzeni, Hıristiyanların tercüme edip yayınladıkları düzenden farklıdır. Bununla birlikte Tevrat’ın beş bölümü her zaman kitabın başlangıç bölümünde mevcuttur.

Aynı şekilde Eski Ahit’in Yunancası[2] da vardır ve İbranicesinin üzerinden tercüme edilmiştir. Ona Sebiniyye’nin tercümesi denilmiştir. Bu tercüme, M.Ö. 258 yılında Mısır padişahı Batlamyus Filadilfus emriyle yetmiş iki kişi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu nüshanın İbranicenin aslıyla bazı farkları vardır ve en önemlisi de şudur ki; İbranice nüshasında olmayan bazı bölümler bu nüshada bulunmaktadır. Yahudi âlimleri miladi birinci asırda mukaddes kitaplarını belirlemek için “Yavne” adındaki bir mekânda toplandılar. O güne kadar yaygınlaşmış olan birçok dini yazılardan İbranice olan 39 kitap üzerinde ittifak ettiler. Yunanca yazılmış olan kitapları kenara bıraktılar. Bu kitaplar sonraları “Apokrifa” yani şüpheli kitaplar olarak adlandırılmıştır.

Yeni Ahitleri Yunanca yazılmış olan Hıristiyanlar Apokrifa kitaplarından bir kısmını Eski Ahit’e eklediler. Böylece Eski Ahit’in kitaplarının sayısı kırk altıya ulaştı ve icma ile bunların mukaddes olduğunu kabul ettiler. Yaklaşık beş asır önce Martin Luther, bu kitapların ilhamdan kaynaklandığı konusunda şüpheye düştü ve zamanla Protestanlar bu kitapları bir kenara bırakıp, Yahudilerin Tanah’ı ile aynı olan Eski Ahit’in Protestan nüshalarını gündeme taşıdılar. Protestanlar genellikle mukaddes kitapların tercüme edilip, yayınlanmasında etkin olmalarından dolayı dünya genelinde Apokrifa’nın olmadığı nüshalar daha çoktur. Katolik ve Ortodoks kiliseleri bu duruma karşı çıkmış ve bahsedilen bölümleri Eski Ahit’ten sayarak onlara “Deuterocanonical” adını vermişlerdir.

Uydurma yazılar anlamında olan “Pseudepigrapha”, Yunan kitaplarından diğer bir bölüm de az bir itibara sahipti ve hiçbir zaman Eski Ahit’te yer almamıştır. Milattan onlarca yıl önce bazı seçkin Yahudi âlimleri tarafından yazılmış olan bu kitaplar, kitap ehlinin dikkate almaması neticesinde ortadan kaybolmuştur. Bununla birlikte onların tercümelerinden ve yazılarından bir kısmı dünyanın bazı yerlerinde son asırlarda keşfedilmiştir. Hıristiyanların müdahale etmiş oldukları bu eserlerin sayısı bir hayli çoktur ve bunların bir kısmı İngilizceye tercüme edilip, yayınlanmıştır.[3]

Tanah’ın 39 kitabı vardır. Hıristiyanların tercümelerinde Eski Ahit olarak geçen bu kitabın konular açısından üç bölümü vardır:

1- Tarih bölümü.

2- Hikmet, münacat ve şiir.

3- Peygamberlerin öngörüleri.

7-1. Tanah’ın (Eski Ahit’in) Tarih Bölümü

Eski Ahit’in tarih bölümü, ilk beş kitabı “Tevrat” olarak adlandırılan toplam 17 kitaptan oluşmaktadır. Tevrat’ın diğer ismi “Pentateuch” yani “Beş kitap” veya “Musa’nın beş kitabı”dır.

Tevrat, yaratılış bölümüyle başlamaktadır. Âlemin, Âdem ve Havva’nın yaratılışı, o ikisinin iyiliği ve kötülüğü anlama ağacından yemeleri, Adn Cennetinden çıkarılmaları, Âdemoğlunun öyküleri, Nuh tufanı, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Yusuf ile ilgili olaylar bu bölümde geçmektedir.

Sonraki dört bölüm, Hz. Musa’nın yaşamını ve İsrailoğullarının tarihini anlatmaktadır. Hz. Musa’nın yaşam bölümü; onun doğumunu, peygamberliğe seçilmesini, kıyamını, devlet kurmasını ve vefatını içermektedir. Vahye nispet verilen ifadeler içindeki kuralların çoğu bu dört bölümde bulunmaktadır. Yahudilerin ve Hıristiyanların inancına göre, Tevrat’ın beş bölümünü Hz. Musa’nın kendisi telif etmiştir.

İsrailoğullarının tarihi, Hz. Yuşa’nın (as) zamanından itibaren sonraki on iki kitapta da devam etmektedir.

Eski Ahit’in tarih bölümü kitapları şunlardan ibarettir:

1- Yaratılış Bölümü (Âlemin yaratılışı, Âdem, Nuh, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Yusuf (as) kıssaları).

2- Çıkış Bölümü (Hz. Musa’nın doğumu ve peygamberliğe seçilmesi, Ben-i İsrail’in Mısır’dan Sina’ya doğru çıkışı ve hükümler).

3- Levililer Bölümü (Hz. Harun’un ve Levi’nin soyundan olan kâhinlerin yani Yahudi âlimlerinin hükümleri).

4- Sayılar Bölümü (Hz. Musa’nın döneminde İsrailoğullarının sayısı, dini ve tarihleri).

5- Yasanın Tekrarı Bölümü (Önceki bölümlerde geçen hükümlerin tekrarı ve İsrailoğullarının Hz. Musa’nın vefatına kadar ki tarihi).

6- Yuşa’nın Sahifesi (Hz. Musa’nın vasisi olan Yuşa b. Nun’un hayatı ve tarihi).

7- Hâkimler Bölümü (Padişahların atanmasından önce İsrailoğulları hâkimlerinin tarihi).

8- Rut’un Kitabı (Hz. Davud’un ninelerinden Rut adındaki bir kadının yaşamı).

9- Samuel’in Birinci Kitabı (Samuel peygamberin tarihi ve Şaul’un yani Talut’un krallığa seçilmesi).

10- Samuel’in İkinci Kitabı (Hz. Davud’un padişahlığı).

11- Padişahların Birinci Kitabı (Hz. Davud’un, Hz. Süleyman’ın ve onun vasilerinin padişahlığının devamı).

12- Padişahların İkinci Kitabı (Buhtunnasr saldırısı ve Babil’e sürgün olayına değin İsrailoğulları padişahlarının tarihinin devamı).

13- Birinci Tarihler Kitabı (İsrailoğullarının soy ağacı ve onların Hz. Davud’un vefatına kadar ki tarihlerinin tekrarı).

14- İkinci Tarihler Kitabı (Hz. Süleyman’ın ve sonraki padişahların Babil sürgününe kadar ki padişahlık tarihi).

15- Ezra kitabı (Urşelim yani Kudüs’ün yeniden imarı ve Yahudilerin Üzeyir ile birlikte özgürlüğü).

16- Nehemya Kitabı (Urşelim’in yeniden yapılandırılması ve Ahemeniş padişahı olan I. Artahşasta’nın yardımcısı Nehemya’nın dilinden Yahudilerin bu topraklara tekrar geri dönmeleri).

17- Ester kitabı (Haşayarşa’nın Yahudi eşi Ester tarafından Yahudilerin yok olma tehlikesinin giderilmesi).[4]

7-2. Hikmet, Münacat ve Şiir

Bu bölüm beş kitaptan oluşmaktadır:

1- Eyüb’ün Kitabı (İmtihan, sabırsızlık ve arkadaşlarının öğüdü üzere onun nihai sabrı).

2- Mezmurlar Kitabı yani Davud’un Zebur’u (150 bölümlük münacatlar bütünü).

3- Süleyman Peygamberin Meselleri (Hikmetli sözler).

4- Camia Kitabı[5] (Âleme kötümser bakışı içermektedir).

5- Süleyman’ın Gazelleri Kitabı (Aşk şiirleri).

7-3. Peygamberlerin Öngörüleri

Peygamberlerin öngörüleri bölümü, Allah’a itaatsizlik yüzünden İsrailoğullarını bekleyen kader hakkındaki uyarı ve tehditleri içermektedir. Bu öngörüleri anlayabilmek için o dönemdeki olayların okuyucu tarafından iyice bilinmesi gerekir.

Bu bölüm 17 kitabı içermektedir:

1- İşaya Kitabı (Eski Ahit’teki en uzun ve en meşhur öngörü kitabıdır).

2- Yeremya Kitabı.

3- Yeremya’nın Ağıtları Kitabı (Urşelim’in yıkılması üzerine o peygamberin okuduğu ağıtlardır).

4- Hezekiel Kitabı.

5- Danyal Kitabı (Seziş ve Şuş şehrinde defnedilmiş olan Danyal peygamberin mücadelelerinin anlatımıdır). [6]

6- Hoşea Kitabı.

7- Yoel Kitabı.

8- Amos Kitabı.

9- Obadya Kitabı.

10- Yunus Kitabı (Balığın karnında hapsolma kıssası).

11- Mika Kitabı.

12- Nahum Kitabı.

13- Habakuk Kitabı (Tuyserkan şehrinde defnedilmiş olan Habakuk peygamberin öngörüleri).[7]

14- Sefanya Kitabı.

15- Hagay Kitabı.

16- Zekeriya Kitabı.

17- Malaki Kitabı.

Bu kitapların itibar ve derecelerinin farklı açılardan incelenmesi Hıristiyanlık bölümünde gerçekleşecektir.

7-4. Mukaddes Kitaba Yönlendirme Yöntemi

Biz Müslümanlar Kuran-ı Kerim’e nasıl başvuracağımızı biliyoruz. Yani; sayfa numarası belirtme yerine sure isimlerinden ve ayet numarasından faydalanıyoruz. Sayfa numarası belirtmemek yüzlerce eski kitapta sıradan bir şey olarak bilinmektedir. Tıpkı Eflatun’un, Aristo’nun, Homeros’un, Herodot’un, Şekspir’in vb. eserlerinde olduğu gibi.[1] Bu eserlere başvurabilmek için bablar, bölümler ve bir takım sayılar belirtilmiştir. Böylece kitaba başvurma konusu belli bir baskıyla sınırlanmamış olur ve herkesin başvurmasını kolaylaştırır. İbranice yazılmış olan Tevrat’ın bu bölümlerin haricinde kendine has bölümleri de vardır.[2]

Kitab-ı Mukaddese başvurulduğunda önce mektubun adı veya kısa yazılımı daha sonra bölüm numarası ve en sonunda paragraf numarası belirtilmektedir. Örnek; Yaratılış, 1:27 (veya Yar, 1:27) yani; Yaratılış Bölümü, Birinci Bab, Yirmi Yedinci Paragraf.

7-5. Tevrat’ın Eleştirisi

Tevrat, İbranice bir sözcük olup “Kanun” ve “Şeriat” anlamındadır. Zira Tevrat’ta birçok hüküm ve kanun bulunmaktadır. Yahudi âlimleri Tevrat’tan 613 hüküm çıkarmışlardır.[3]

Kitab-ı Mukaddes uzmanları, İbranice Tevrat’ın metni üzerindeki metodoloji yoluyla Hz. Musa’nın beş kitabı için dört farazi kaynağa inanmış ve her biri için bir isim belirlemişlerdir:

1- Elohim Kaynağı (E): Allah’ı Elohim[4] olarak adlandırdığı bölümlere değinmektedir.

2- Jehovah Kaynağı (J): Allah’ı Jehovah[5] olarak adlandırdığı bölümlere değinmektedir.

3- Priests Kaynağı (P): Kâhinlerin görevleriyle ilgili bölümlere değinmektedir.

4- Deuteronomy Kaynağı (D): Yasanın tekrarı bölümünün tamamını içeren özel kaynağa değinmektedir.

Bu bölümlerin her birinin kendine has bir yöntemi vardır. Onların kıyaslanmasından sonra kesin olarak anlaşılan şey şudur; günümüzdeki Tevrat’ın beş bölümü çok önceki zamanlarda (yaklaşık 2500 yıl öncesinde) çeşitli dört kaynaktan telif olmuştur.

Tevrat’ın ve Kitab-ı Mukaddesin diğer bölümlerinin en eski ve en meşhur eleştirilerinden biri, Hollandalı filozof Spinoza (1632-1677) tarafından “İlahiyat ve Siyaset Hakkındaki Kitap” isimli kitabında gerçekleşmiştir.

Spinoza, kitabında bir takım deliller getirerek şunu ispatlamaktadır; Kitab-ı Mukaddesin itibarının incelenmesi için, tarihi delillere ve eleştirilere değinilmelidir. Önceki insanların bunu yapmamasından veya bu konuda bir şey yazmışlarsa da bizim elimize ulaşmamasından dolayı da üzüntüsünü dile getirmektedir. O, şöyle devam etmektedir:

“Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, din adına bir takım taassupçuluğa iten konular ön plana çıkmış ve insanlar inançları hususunda akıl için bir pay gözetmemektedirler. Bu yüzden ben, nispi bir ümitsizlikle bu yola adım atıyor ve birinci adımda Kitab-ı Mukaddesin (ve hepsinden önce Musa’nın beş kitabının) yazarlarını incelemeye alıyorum.

Hemen hemen kitap ehli olan herkes Tevrat’ın Hz. Musa tarafından telif edildiğine inanmaktadır. Hatta Yahudilerin Ferisiler fırkası bu inanca olan bağlılıklarından ötürü, bunun aksini söyleyeni dinden çıkmış ve mürtet saymaktadırlar. Bu yüzden, nispeten özgür bir düşünür olan İbn-i Ezra bu konudaki düşüncelerini açıklamaya cesaret edememiş ve yalnızca belirsiz değinmelerle bu inancın yanlış olduğunu dile getirmiştir. Ancak ben, korkmadan ve çekinmeden İbn-i Ezra’nın sözlerinin üzerinden anlaşılmazlık perdesini kaldıracağım ve hakikati gün yüzüne çıkaracağım.”[6]

Spinoza, daha sonra Musa’nın beş kitabını bilimsel açıdan incelemeye başlar ve yazarın Hz. Musa olamayacağını, bilakis yazarın Hz. Musa’dan yıllar sonra yaşamış biri olduğunu ispatlar. Örneğin; Yaratılış bölümünde 14:14 “Dan” adındaki bir yerden söz edilmektedir. Oysa ki, Yuşa’nın kitabından 47:19 şunu anlıyoruz; Bahsedilen mekan Hz. Musa zamanında “Leşem” olarak biliniyordu ve ondan sonra “Dan” olarak adlandırılmıştır. Eğer Tevrat, Hz. Musa’nın yazmış olduğu bir kitap olsaydı burada “Dan” yerine “Leşem” kelimesi olmalıydı. Bununla birlikte Yahudi ve Hıristiyan âlimleri bu eleştirilere bir takım cevaplar sunmaya çalışmışlardır.

Spinoza, günümüzdeki Tevrat’ın bazı bölümlerine (tıpkı: Çıkış, 14:17 ve Sayılar, 14:21 gibi) değinerek, Hz. Musa’nın bir takım yazılarının var olduğunu ama günümüzdeki Tevrat’ın onun yazmış olduğu kitap olmadığını açıklamıştır.

7-6. Eski Ahit’in Apokrifa’sı

Şimdi Eski Ahit’in Apokrifa’sını tanıma amacıyla onların isimlerini getireceğiz. Burada şuna değinmek gerekir, Apokrifa’sı olan Kitab-ı Mukaddes’in nüshaları hem Apokrifa kitapları sayısı bakımından hem de düzen bakımından birbirinden farklıdır. Apokrifa’nın (on eski ve muteber nüsha esasınca)[7] Farsça tercümesi aşağıda adı geçen on kitaptan oluşmaktadır.

Tobit, Yudit, Ester (Yunanca), Süleyman Peygamberin bilgeliği, Yuşa b. Sirak’ın bilgeliği, Baruk, Yeremya’nın mektubu, Danyal Peygamber (Yunanca), Makabelerin I. ve II. kitabı.

 

[1]      Kurallara yönlendirmede de sayfa numarası belirtmek yaygın değildir ve onun yerine madde numaraları kullanılmaktadır. 

[2]      Hıristiyanlar İslam dillerini kullanırken Kitab-ı Mukaddesin bölümlerine ayet demektedirler. Bu terim, Hıristiyanlıkta olmayan bir terimdir. Zira onlar semavi kitaplarının cümlelerini mucize olarak görmemektedir. 

[3]      Bahsedilen hükümler hakkında daha fazla bilgi için bak. Hüseyin Süleymani, “Ahkâm-ı 613 ganeyi Tevrat” Heft Asuman, sayı,18. s, 153-176. 

[4]      Elohim, İlahlar anlamındadır. “İlveh” kelimesinin çoğuludur. 

[5]      Allah’a has bir isimdir. 

[6]      Spinoza, Benedict de, A Theologica Polocikal Treatise, ch.VIII 

[7]      Eski Ahit’in Apokrifa’sı, (Abbas Resulzade ve Cevad Bağbani tercümesi, Kum: Merkez-i İntişarat-i Müessese-yi Amuzeş ve Pejuheşi-yi İmam Humeyni (ra) 2004).

 

 



[1]      Bu kelime, “t”= Tevrat (İbranicede Tura), “n”= Nebiler (İbranicede Neviim) ve “ha”= Mektubat (İbranicede “Ketubim”; dil kurallarına göre “k” harfi “ha” harfine dönüşmüştür.) Hıristiyanlıktaki Eski Ahit terimi, Yahudilik hakkındaki bu konuda pek yerinde bir ifade değildir. 

[2]      M.Ö yaklaşık 330 yılında Makedonyalı İskender Ortadoğuya hâkim olduktan sonra Yunanların ilimlerini yaymaya başladı. Bu amaçla İskenderiye adında şehirler kurdu ve bu şehirlerden biri Mısır’da olup, günümüzde de bir üniversite şehri olarak bilinmektedir. O dönemden sonra Yunanca, ilim ve yazı dili oldu.

[3]      Onların bir kısmı 1927 yılında The Forgotten Books of Eden adıyla Amerika’da yayınlanmıştır. 

[4]      Ester’in ve bu tehlikenin giderilmesinde etkili olan amcası oğlu Mordehay’ın mezarları Hamedan şehrindedir. 

[5]      Camia kelimesi, bu kitapta Hz. Süleyman’ın diğer adıdır. 

[6]      Klasik tarihçiler Danyal kitabının telifinin M.Ö. VI. asra ait olduğunu reddetmekte ve asıl tarihinin milattan önce yaklaşık 165 yılı olduğunu savunmaktadırlar. 

[7]      Habakuk peygamber, İslam kaynaklarında Heykuk olarak geçmektedir.


Yüklə 379,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə